21 Şubat 2014 Cuma

Emekli İstihbarat Subayının 'Jitem' Mektubu


Terörle mücadele edenler bazı çevreler tarafından "niçin mücadele ettin" diye sorgulanır hale geldi.
Güneydoğu'da PKK terörüne büyük darbeler indiren Bolu Komando Tugayı'nın eski komutanının Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde yargılandığından kaçımız haberi var?
PKK mücadelesinde yaralanan ve artık ömür oyu yürüyemeyecek albayın tekerlekli sandalyesiyle sanık sandalyesine oturacağını kaç kişi biliyor?
Yurtdışında bulunan PKK itirafçısının, PKK'nın yayın organına yaptığı açıklamalarla komutanlar yargı önüne çıkıyor…


Emekli İstihbarat Subayının 'Jitem' Mektubu

Terörle mücadele edenler bazı çevreler tarafından "niçin mücadele ettin" diye sorgulanır hale geldi.
Güneydoğu'da PKK terörüne büyük darbeler indiren Bolu Komando Tugayı'nın eski komutanının Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde yargılandığından kaçımız haberi var?
PKK mücadelesinde yaralanan ve artık ömür oyu yürüyemeyecek albayın tekerlekli sandalyesiyle sanık sandalyesine oturacağını kaç kişi biliyor?
Yurtdışında bulunan PKK itirafçısının, PKK'nın yayın organına yaptığı açıklamalarla komutanlar yargı önüne çıkıyor…

PKK'nın ülkemizi bölmek, Güneydoğu'da bağımsız bir Kürt devleti kurmak için yola çıktığı biliniyor.
PKK'nın başı Abdullah Öcalan, Kenya'da yakalanıp Türkiye'ye getirildiğinde ilk işi Türk bayrağını öpmek oldu.
Apo, dönemin DGM Başsavcısı Cevdet Volkan ve Savcı Talat Şalk'a verdiği ifadede,
"Bağımsız Kürt devleti kurmak bir hayalmiş.
Bunu yeni anladım"
dedi.

PKK terörünü etkisiz kılmak için yürütülen müthiş mücadelede, yüzlerce şehit verildi.
Bugün o mücadelenin içinde yer alanların bir kısmı tekerlekli sandalyede yaşamaya mahkum oldu.
Ankara'da bulunan Türk Silahlı Kuvvetleri Rehabilitasyon ve Bakım Merkezi'ne giderseniz, orada, bu mücadelenin nasıl kazanıldığını, ne bedeller ödendiğine tanık olursunuz.
Orada vurgun yemiş gibi olursunuz.
Orada ağlarsınız, hem ne ağlamak…
Aslında herkesin bu merkezdeki gençleri görmesi, tanıması gerekiyor…

Terörle mücadele edenler bazı çevreler tarafından "niçin mücadele ettin" diye sorgulanır hale geldi.
Güneydoğu'da PKK terörüne büyük darbeler indiren Bolu Komando Tugayı'nın eski komutanının Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde yargılandığından kaçımız haberi var?
PKK mücadelesinde yaralanan ve artık ömür oyu yürüyemeyecek albayın tekerlekli sandalyesiyle sanık sandalyesine oturacağını kaç kişi biliyor?
Yurtdışında bulunan PKK itirafçısının, PKK'nın yayın organına yaptığı açıklamalarla komutanlar yargı önüne çıkıyor…

İşte bu durum bir dönem mücadelenin ön saflarında yer alanları alabildiğine üzüyor.
İşte Güneydoğu'da görev yapmış bir komutandan DSS & ÖZEL BÜRO'ya gelen mektupta ilginç bilgiler yer alıyor.
Bu mektubu okuyoruz:

"GÜVENLİK GÖREVLİLERİNİ MAHKUM EDİYORLAR"

Son aylarda asılsız iddialarla, sistemli olarak terörle mücadelede görev almış güvenlik güçleri personelinin üzerine gidilmekte, onların şahsında bir dönem canı pahasına görev yapmış kişiler karalanmaktadır.
Bu karalama kampanyalarının asıl hedefi, "bakın hepinizi yargılatırız" diyerek, terörle mücadele de görev alacakları şimdiden korkutmak, sindirmeye dönüktür..

Doğu ve güneydoğu bölgelerimizde yaşanan günleri ne çabuk unuttuk.
Bırakın bir ilçeden diğerine gitmeyi, şehirlerarası bile emniyetle gidilemiyordu.
Binlerce insanımız terör örgütü tarafından katledildi.
Bölge halkı, "vergi" adı altında terör örgütünce haraca bağlanmıştı.
Maalesef bazı gazete ve köşe yazarlarımız o günleri unutup, yargılanmamış güvenlik görevlilerini mahkum ediyor, "suçlu" diye köşelerinden lanse ediyorlar.
Bu mu basın özgürlüğü, bu mu adalet?
Merak ediyorum, bunları yazanların çocukları veya yakın akrabaları o dönemde nerelerde askerlik yaptılar?
Güneydoğu'ya göndermemek için hangi hatırlı dostlarının nüfuzlarını kullandılar?
Acaba kendileri otobüslere yada özel otomobillerine binip Diyarbakır, Van, Hakkari'ye gittiler mi o günlerde?

JANDARMA İSTİHBARAT BİRİMİ NASIL ÇALIŞIYOR

Ben emekli jandarma subayıyım.
ÖZEL BÜRO'da ve ÖZEL HARP DAİRESİNDE görev yaptım.
Görev süremin yarısı güneydoğu'da geçti.
Memleketimin hem doğusunda, hem batısında jandarma istihbarat birimlerinde de çalıştım.
Size jandarma istihbarat birimleri hakkında bilgi vermek istiyorum.

Terörün başladığı yıllarda il jandarma komutanlıklarının da, jandarma bölge komutanlıklarında istihbarat şubeleri vardı.
Bu şube personelleri kısıtlı imkanlarla resmi elbiselerle görev yaparlar, karargah dışına pek çıkamazlardı.
Rahmetli Hulusi Sayın Paşa terör başladıktan sonar jandarmanın istihbarat şubelerinin teröre karşı daha fazla etkili olabilmesi için Emniyet genel Müdürlüğünde olduğu gibi merkeze bağlı, işi sadece istihbarat olan birimler kurulmasına karar verdi.

1987 yılında Diyarbakır Asayiş Kolordu Komutanı olduktan sonra bu fikrini uygulamaya koydu.
Kuruluş safhasında bu timlerin hem istihbarat, hem de terörle mücadele de görevlendirilmesi düşünüldüğünden "JİTEM" denilmesi düşünüldü.
İstihbarat ve harekatın farklı ellerden yürütülmesi prensibiyle bu timler sadece istihbarat ile görevlendirildiğinden "Jandarma İstihbarat Tim'i" adı verildi.
Jandarma Teşkilatında hiçbir dönemde "JİTEM" adı ile görev yapan bir birim olmadı.

İstihbarat timleri, Emniyet istihbaratının ve MİT'in de kullandığı eleman sistemiyle ve teknik takiple bilgi topluyor, değerlendirip istihbarat haline getirip İstihbarat Grup Komutanlığına ve harekat birliklerine veriyordu.

"PKK İTİRAFÇILARINI NASIL KULLANILIYORDU?"

Bölgede ki Tugay ve Kolordu Karargahlarında aylık yapılan istihbarat toplantılarına MİT ve Emniyet istihbarat yetkilileriyle beraber "İstihbarat Tim Komutanları" da katılıyordu.
Bu timler terörle mücadele sürecinde çok başarılı oldular.
Birlik komutanları bizim verdiğimiz duyumlara daha fazla değer vermeğe başladılar.
Verdiğimiz istihbaratlarla birliklere nokta operasyon yaptırıyor sıcak temas sağlatıyorduk.

Bizim Jandarma oluşumuz sebebiyle kırsalda, haber elemanı temin etme konusunda MİT ve Emniyet'ten daha avantajlıydık.
Köylerde ki Jandarma Karakol Komutanları ve ilçelerde ki İlçe Jandarma Komutanları da bize haber elemanı temininde yardımcı oluyorlardı.
İlçe jandarma ve Karakol binalarına, PKK sempatizanları tarafından görülüp örgüte ihbar edilirim korkusuyla giremeyen haber elemanları bizim binalarımıza rahatlıkla gelebiliyorlardı.
Veya bizler sivil görev yaptığımızdan rahatlıkla onlarla il, ilçe merkezlerinde gizli görüşmeler yapıp duyumları alabiliyorduk.
Verdikleri haberlerin önemine göre para ödüyorduk.
Dünyadaki bütün istihbarat teşkilatları bu sistemle çalışır.

İstihbarat timlerinin bağlı olduğu bir "istihbarat Gurup Komutanlığı" vardır.
İstihbarat gurup Komutanlığında Timlerden gelen duyumlar toplanır, daha çok karargah hizmetleri ve analizler yapılır, İstihbarat toplama timlerin işidir.
İtirafçılık yasasından yararlanıp işe yerleştirilen ve devletten maaş alan "Memur itirafçılar" grup komutanlığında tercümanlık ve çatışmalarda (örgütün taktiklerini bildikleri için) ele geçirilen dokümanların değerlendirilmesinde görevlidir.

"JİTEM ADINI KULLANMAYAN KALMADI"

Güneydoğu da şahsi menfaatlerine iş yapan halktan çeteler, itirafçılar, korucular hep JİTEM adını kullandılar.
Halka korku saldılar.
Bunlardan bir çoğu emniyet ve jandarma tarafından yakalandı ve adli işlem yapıldı.
Bunun pek çok örneği bölgede mevcuttur.

Yarattıkları bu korkuyla bölgede faili bulunamayan her olay, halk tarafından "JİTEM yapmış" diye kulaktan kulağa yayıldığından ne olduğu bilinemeyen bir öcü yaratıldı.
Bu öcünün Psikolojik etkisinden yararlanmak isteyen bazı güvenlik mensupları da görev yaparken kendilerine bu adı verdiler.
Kesin emir olduğu için sadece biz bu adı kullanmıyorduk.

Geçen Çarşamba günü DSS & ÖZEL BÜRO'da ki yazınızda söz ettiğiniz Emekli Albay Abdülkerim Kırca'yı da iyi tanırım.
Kendisi gerçek bir kahramandır.
PKK, Antalya'da eylemlere başlayınca, mücadele için oraya tayin edildi..
Hem istihbaratçı, hem de eski bir harekatçı olduğundan Antalya 'da başarılı oldu.
Kısa sürede PKK'lıların yerini tespit edip, yaptığı operasyonla imha etti.
Kendisi ön safta operasyona katıldığı için yaralandı.
Şu anda ki durumunu biliyorsunuz.
Yıllardır halinden bir kere bile şikayet ederken görmedim, "Vatanım için canım feda" dan başka.

BAKALIM SIRA KİME GELİYOR?

Geçtiğimiz aylarda Yavuz paşa, şimdi Kerim Albay.
Bakalım sırada kimler var.
K.Irak'taki teröristlerini yurt içine doldurdular, Terörle mücadele de ileride görev alacakları şimdiden sindirmek, yıldırmak için ellerinden geleni yapıyorlar.
Ama bilsinler ki Anadolu zengindir, yüzbinlerce Kerim Kırca'yı yetiştiren bu topraklar, milyonlarcasını da yetiştirir…

Bu mektubu bugünkü yazınızı okuyunca yazdım DSS 'ci arkadaşlar.
Çok teşekkür ederim, tüm şehitler ve tüm gaziler adına…
Ziyaretinize gelip, sizinle tanışmak ve bizzat teşekkür ve saygılarımı size sunmak istiyorum.

Evet, Güneydoğu'da görev yapan bir komutan bunları yazıyor.
Anlatacakları bitmemiştir.
Ziyaretimize geldiğinde de kuşkusuz anlatacakları olacaktır.
Örneğin, PKK itirafçıları konusunda da sizlerle bazı hadiseleri paylaşacağız !

http://www.acikistihbarat.com/Haberler.asp?haber=1389

a45UyF587661-201307301451-{{SN}}

  ^^^^^ - vvvvv

 

zaryop:jaro
Sakin aile ve akrabalarinin bedbahtlardan olmasina sebep olan birisi olmayasin.

Hz.Ali
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Kurmus oldugum gruba uye olun
Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur:
Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com
Ayrilmak isterseniz de :
Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup Sayfamız :
http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.
http://orajpoyraz.blogspot.com/


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder