Mürteci, ve din can alıyor.
İşte bu yüzden dinden çıkmak gerek.
Aklı özgür bırakmak için.
Oraj POYRAZ(0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc )
L2fSIJNoA0xfSNxA
BU KÖTÜLÜK DİNSEL FİGÜRLERLE KAPATILAMAZ
08 Ocak 2023
Hava Atalay adlı kadının, çocuğunu 'tıbb-ı nebevi' (peygamber tıbbı) adı altında 15 günde bir, 36 saat boyunca aç bırakmasına tepki: Dinsel figürler süsleyerek bu kötülük kapatılamaz!
Kolaj: Hacamat, sülük ve bitkisel ilaç fotosu: Unsplash, diğerleri ekran görüntüsü.
Eda AKTAŞ
İzmir
Tıbbın alternatifi olur mu? Sürekli gündeme gelen ve tartışılan sorulardan biri olmanın yanı sıra farklı uygulama çeşitleriyle de hayatımızın pek çok alanında alternatif tıp cümlesini duyar olduk. Son olarak geçtiğimiz günlerde, Hava Çetin Atalay isimli kişinin, 7-8 yaşlarında olduğu tahmin edilen kendi çocuğu M.A'yı "Tıbb-ı nebevi (Peygamber tıbbı)" adı atılda 15 günde bir 36 saat boyunca aç bırakması gündem oldu.
Alternatif tıp adı altında yapılan uygulamaları ve insan sağlığına etkilerini Tıp Tarihi ve Tıp Etiği Uzmanı Doç. Dr. Cemal Hüseyin Güvercin ile konuştuk. "Tıbbın alternatifi olur mu?" sorusuna cevap veren Güvercin, "Tıbbın alternatifi olmaz. Böyle bir durum tıp alanın dışına çıkmak ya da tıbbı taklit etmeye çalışmaktır" dedi.
Foıtoğraf: Cemal Güvercin'in kişisel arşivi
"BU KESİNLİKLE BİLİM DIŞILIKTIR"
Hava Çetin Atalay'ın uygulamasına ilişkin konuşan Güvercin, "Biz aslında buna tedavi demiyoruz, bahse konu kişinin çocuğun bedeninde yaptığı, bilim dışı bir uygulama ve kendisi hakkında karar veremeyecek olan bir çocuğun, yaşama hakkını hiçe sayan tehlikeli bir girişim olarak değerlendiriyoruz. Tıpta yapılan her tedavinin bir anlamı, hedefi ve kapsamı vardır. Her tedavi daha önceden binlerce insan üzerinde titiz çalışmalarla test edilip, etkili olduğu anlaşıldıktan ve ilgili tıp kurumları tarafından onaylandıktan sonra rutin hale gelebilir. Tıpta yapılan tedaviler bu örnekte olduğu gibi bireysel kanaate göre değil, bilimsel kanıta dayalı olarak yapılır.
7-8 yaşlarındaki bir çocuğa bunu neden yapmışlar bilmiyorum. Sanki farklı bir tıp anlayışı gibi gösterilmeye çalışılıyor ve adına da alternatif tıp deniliyor. Tıbbın alternatifi dediğimiz zaman sanki tıbbın karşısında başka bir tıbbi paradigma var gibi anlaşılıyor. Aslında tıbbın alternatifi yoktur. Tıbbın alternatifi tıp dışılıktır, başka bir şey olamaz. Ama tabi tıbbın içerisinde alternatif tedaviler olabilir, örneğin açık ameliyat yerine, kapalı ameliyat bir alternatiftir, tıp sınırları içinde farklı seçenekler olabilir" dedi.
Böyle dehşet verici bir olayın sadece bilimsel açıdan değil, etik açıdan ve hukuki olarak da sorgulanması gerektiğini dile getiren Güvercin konuşmasını şöyle sürdürdü; "7-8 yaşlarındaki bir çocuk, ebeveyni tarafından zorla 36 saat aç bırakılıyor ve buna da tedavi deniliyor. Tekrar söylüyorum, çocuğa büyük bir ıstırap veren böyle bir uygulamanın, uzun süre aç bırakmanın bilimde, tıpta yeri yoktur. Ayrıca unutulmamalıdır ki burada sadece ebeveynlik görevinin kötüye kullanılması değil, çocuğa zarar verme, bilinçli olarak acı çektirme de söz konusu. Tabi bir de hekim olmayan bir kişinin cahilce bir 'sağlık' uygulaması yapmaya çalışmasını görüyoruz. İnsan bedeninde yapılacak her tıbbi uygulamanın hukuki olabilmesi için üç koşul vardır:
Tıbbı girişimi yapan kişinin diplomasının olması, gerekiyorsa da o girişimi yapacak uzmanlığı olması gerekir.
Hastanın ya da yasal temsilcisinin, yapılacak işlemle ilgili yeterince bilgi sahibi olduktan sonra onay vermesi gerekir ki buna aydınlatılmış onam diyoruz.
Yapılacak tıbbi girişimin tıbbın öğretilerine ve genel hukuk kurallarına uygun olması gerekir.
Söz konusu olayda hiçbir hukuki koşulun bulunmadığını ve bu uygulamayı yapan çocuğun annesinin suç işlemiş olduğunu görüyoruz. Kişi hekim değil, yaptığı işlemin çağdaş tıpta yeri yok, her şey baştan sona yanlış."
"BU KÖTÜLÜK DİNSEL FİGÜRLERLE KAPATILAMAZ"
Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinde bulunan ve bizim hukukumuzda da yer alan "çocuğun yüksek yararı" kavramı çocuğu üstün bir konuma getirmekte olduğunu ifade eden Doç. Dr. Cemal Güvercin, "Çocuğun zararına olan hiçbir uygulama, girişim ebeveynlerden bile gelmiş olsa, yapılamaz. Çocuğun yüksek yararı, ailenin verdiği karardan da üstündür. Ailenin çocuk ile ilişkisi, mülkiyet ilişkisi değildir. Hiçbir ebeveyn, 'Bu çocuk benim istediğimi yaparım, istersem tedavi ettirmem, istersem aç bırakırım' diyemez. Gerekirse çocuk, kamusal güçle aileden alınarak devlet korumasına geçirilir" diye ekledi.
"SUUDİ ARABİSTAN'DA DA ÇAĞDAŞ TIP EĞİTİMİ VERİLİYOR"
Güvercin, "Tıbbi ve hukuksal açıdan çocuğa zarar verme durumu var ve bu bir tür çocuğun istismarıdır. Dolayısıyla bu açıdan da kabul edilemez. Şimdi bunları böyle dinsel figürlerle süsleyerek işte Peygamber tıbbı ya da nebevi tıbbı isimleriyle bu kötülük kapatılamaz. Dinsel söylemler kutsal kabul edilse de ne tıbbın kendisi ne de o dönem tıbbı kutsal değildir. Yani Peygamber dönemindeki Arap-İslam tıbbı da Hipokratik gelenekten gelen tıp anlayışına evrilmiştir. Bu anlayışta Rönesansla birlikte tamamen değişmiş ve artık günümüze uzanan çağdaş tıbbın temelleri atılmıştır. Yani o dönemki uygulamalar tamamen terk edilmiştir. Bugün Suudi Arabistan'da da hekimler genel olarak çağdaş tıp anlayışı içinde eğitim almakta, aynı tarzda bilimsel araştırmalar yapmakta ve hastanelerinde Avrupa'dakinden farklı olmayan tıbbi uygulamalar yapılmaktadır" ifadelerini kullandı.
"BU ŞARLATANLAR İNSAN HAYATINI TEHDİT EDİYOR"
Hastanelerde açılan geleneksel ve tamamlayıcı tıp bölümleri üzerine de konuşan Güvercin şunları söyledi; "Akupunkturun bazı konularda etkili olduğu kanıtlanmış ama her şeyi akupunktur ile çözeceğim anlayışı olamaz, etkili olduğu alanlar, tıbbi sorunlar belirlenmeli ve kamuoyu ile paylaşılmalıdır. Tıbbın genel bir özelliği tedavinin oldukça bireyselleştirilmesidir, hastanın ihtiyacına göre belirlenmesidir. Ancak, kendilerini çağdaş tıbbın dışında gören ve bu yönde uygulamalarda bulunan kişiler, her hastaya, her sağlık sorununa aynı formülü, aynı yöntemi uygulamaktadır. Bir de halk tıbbı ya da folklorik tıp vardır, bu biraz daha geleneksel uygulamalardır, soğuk algınlığında nane limon almak gibi bir şey. Ama tabi bu da sorgulanmalı, zarar veren veya etkisiz uygulamalardan vazgeçilmelidir. Bitkisel ürün deyip geçmemeli, çünkü bir ilacın son kullanma tarihi bellidir ve üzerinde yazar. Ama aktarlardaki bitkileri alırken burada bu derece emin olamıyoruz. Dolayısıyla sağlık hizmetleri insan hayatıyla ilgilidir, hiçbir zaman riske edilemez. Hekimler Hipokrat'ın 'önce zarar verme' söylemini şiar edinmiştir.
Bir de tıp fakültesi diploması olmadan, sağlık uygulamaları yapan ya da hekimlik iddiasında bulunan kişiler var ki biz bunlara "şarlatan" diyoruz. Bazen bu şarlatanların akıl dışı, dehşet verici uygulamalarını duyuyoruz, öğreniyoruz. Gerçekten de insan hayatını tehdit ediyor, etkisiz uygulamalarla hastaya zaman kaybettiriyor ya da ciddi zararlar veriyorlar. Bu çağda hala bu kişilere prim verilmesi kabul edilemez. İnsanların bu konuda cehaletin peşinden gitmemesi, sorunlarına yanlış adreslerde çare aramaması gerekiyor."
"TIBBİ TEDAVİYE GİTMEDİ, HAYATINI KAYBETTİ"
Birkaç yıl önce 20'li yaşlarda bir kadın öğretmen meme kanseri tanısı almış ancak hastane yerine, tıbbi tedavi yerine, burada söz konusu edilen bitkisel ürünler veya beslenme kürleri ile aldatıcı bir uygulamayı seçmişti. Oysa meme kanseri günümüzde tamamen tedavi edilebilen kanserlerden biridir, özellikle erken teşhis olduğu zaman. Maalesef bu hastamız son ana kadar tıbbi tedaviye gitmedi ve kanserin yayılması sonucu hayatını kaybetti. Bu uygulamalar yüzünden ölümler, gereksiz acı ve ıstırap çekilmesi ve sakatlıklar yaşanıyor.
"SÜLÜK TEDAVİSİ İÇİN BAKANLIK YÖNETMELİK ÇIKARIYOR, SGK ÖDEMELER YAPIYOR"
Uygulamaların artmasının en önemli sebeplerinden birinin yetkililerin hekimlere ve sağlık emekçilerine karşı yarattıkları olumsuz hava olduğunu dile getiren Güvercin, "Sağlık sisteminin yarattığı zorluklar ya da hastaların yaşadıkları olumsuz deneyimler de bunda etken. Bu durum insanları çağdaş tıbbi uygulamalardan uzaklaştırıyor, bir şekilde başka yanlış seçeneklere sürüklüyor. Bir de tabi günümüzde sosyal meydanın etkisi var, bilim ve tıp açısından kontrolsüz, kuralsız bir alan ve şarlatanların, aşı karşıtlarının cirit attığı bir zemin, buralardan kendilerine müşteri topluyorlar. Bakanlık geleneksek tamamlayıcı tıpla ilgili yönetmelikler çıkarıyor, SGK ödemeler yapıyor, sülük tedavisi gibi. Aslında bunların çok daha iyi incelenmesi gerekirken bir anda aktif tedavinin içerisinde yer aldı. Dolayısıyla bütün bunların etkisi var. Bir de ülkede mevcut dinsel siyasi tutumlar, insanları ve tıbbi seçimlerini de etkiliyor" dedi.
"BAKANLIK GEREKENİ YAPMALI"
Bunun üzerinden bir sektör yaratıldığını söyleyen Güvercin, "Kanseri iyileştirme, migreni, romatizmayı tedavi etme gibi iddiaları var. Nedense hep uğraştıkları sorunlar da günümüz tıbbının bugün için tam olarak kökten çözüm bulamadığı konular. Örneğin bu kişiler, 'Safra kesesi taşını ameliyatsız çözeceğim' falan gibi şeyler söylemiyor, kronik hastalıklar gibi uzun süreli ve hastayı tüketen sorunları sömürerek çare olduklarını iddia ediyorlar" diyerek, bilimsellikten uzak uygulamaların sağlık sorunlarına çözüm olmayacağını dile getirdi.
Güvercin "Bir çocuğun 36 saat aç bırakılması, çocuğun refahına, iyiliğine ve sağlığına doğrudan bir zarar verme hatta çocuğa yapılan bir işkence olmuştur. O nedenle de bunların hukukun karşısına çıkarılıp hesap vermeleri gerekiyor. Bu tür olaylarda bakanlığın çok daha etkin olması, proaktif davranması gerekiyor. İlgili kişinin, sosyal medya da uzun süredir reklamını yaptığı ve bu tür dehşet verici uygulamaları anlattığı anlaşılıyor. Hani illa böyle kamuoyunda bir skandala dönüştükten sonra genelde yetkililer devreye giriyor. Oysa bunların sosyal medyada o kadar etkin olmaması, derhal yasal işlem yapılması gerekiyor. İnsan sağlığına, canına, bedenine zarar veren bu cehaletin önlenmesi ve çocuk erişkin her insanın yaşamının korunması gerekiyor" diye konuştu.
https://www.evrensel.net/haber/478944/bu-kotuluk-dinsel-figurlerle-kapatilamaz
- - - - - - - - - - - - - - - -
Tüm savaşlar iç savaştır, çünkü tüm insanlar kardeştir.
~F. Fénelon~
- - - - - - - - - - - - - - - -
Şunu da biliniz ki, ganimet olarak aldığınız her hangi bir şeyden beşte biri mutlaka Allah içindir. O da peygambere ve ona yakınlığı olanlara aittir.
Eğer siz Allaha iman etmiş, hak ile batılın ayrıldığı o gün, iki ordunun karşı karşıya geldiği o (Bedir) günü kulumuza indirdiğimiz âyetlere iman getirmiş iseniz bunu böyle biliniz.
~ENFAL-41..~
- - - - - - - - - - - - - - - -
YENI MILLETVEKILLERINE
. . . . . .
Haklisiniz, bir buyuk millete vekilsiniz;
Gogsunuz, kivanc dolu, gerildikce gerilir.
Bilin ki Ataturk'un kurdugu Ankara'ya
Ataturk'un yolundan yurunerek girilir.
. . . . . .
Anitkabre gidip de yurekten bas egmeyen
Gunu gelir carpilir, duser, yere serilir.
Bir avuc yobaz icin, bir suru cahil icin
Devrimi cigneyecek ayak varsa, kirilir.
. . . . . .
Bir de bakarsiniz ki her meydanda bir kere
nc Turkte bir kere bir Ataturk dirilir.
Bir an unutmayin ki Ataturk ulkesinde
Ahiretten once de Yuce Divan kurulur…
~Behcet Kemal CAGLAR~
- - - - - - - - - - - - - - - -
SEHVETLIK SIIR
fitil olmak isterdim
lambanda
isiginda
ve büyülü kitabinda
yüreginin
okumak ve yine okumak icin
sık atıslarini...
doyumunun
POEME LUBRIQUE
Je voudrais faire meche
dans ton lychnose
et dans la lumiere
et dans le grimoire
de ton coeur
lire et relire
les elans saccades...
de ta jouissance.
~Arif Dino, ''Çok Yasasin Ölüler''
(Adam Yayinlari, Aralik 1985, Istanbul)~
- - - - - - - - - - - - - - - -
DAG BASI
. . . . . .
Dag basindasin;
Derdin gunun hasretlik;
Aksam olmus,
Gunes batmis,
Icmeyip de ne haltedeceksin\?
~Orhan Veli KANIK~
- - - - - - - - - - - - - - - -
Akilli gorunme cabasi, cogu zaman akilli olmayi engeller.
~La rochefoucauld~
- - - - - - - - - - - - - - - -
GARIPLIK
. . . . . .
Babam kirdi beni ilkonce babam
Dosttan gordum kahrin daniskasini
Nankor cikti iyilik ettigim adam
Sevdigim kiz da savdi sirasini
Bendim hayal ustune hayal kuran
Gozum kapali oldugu zamanlar
Benim basimi tastan tasa vuran
Sandigim gibi degilmis insanlar
Garibim dunyada garip nafile
Gelse boynuma dolansa da bahar
Kendi hos kendi masum sesinizle
Siz soyleyin garipligimi kuslar
~Cahit Sitki TARANCI~
- - - - - - - - - - - - - - - -
AYRILAN
Aski doguran sey nedir;
O yakinligi, iki can arasinda\?
Ve kopus ne zaman baslar\?
Ne zaman biter bir sevda\?
Bir kurt gibi icten ice
Gelisip buyur curume
Bir an gelir ki ayni mekandasinizdir
Ayri duygusal zamanlarda
~ATAOL BEHRAMOGLU~
- - - - - - - - - - - - - - - -
Ümit Özdağ: ;Kürdistan'ın Suriye ayağı için nüfus boşaltıldı onlarda Türkiye'ye geldi;
https://www.youtube.com/watch?v=N_4WLYXWuxk
- - - - - - - - - - - - -
a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -
| Grup eposta komutlari ve adresleri | : | |
| Gruba mesaj gondermek icin | : | ozgur-gundem@googlegroups.com |
| Gruba uye olmak icin | : | ozgur-gundem+subscribe@googlegroups.com |
| Grup kurucusuna yazmak icin | : | 0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc |
| Grup Sayfamiz | : | https://groups.google.com/g/ozgur-gundem/ |
| Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz | : | http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
 Özgürlük adam, henüz yeni kurdum.Siyasi iktidarın sürekli yasakladığı, polisiye önlemler ile gizlemeye çalıştığı şeyleri burada biriktireceğim. Videolar, resimler, makaleler falan. | : | http://insulaelibertatis.com/ |
| Eposta adresleri (Derdiniz varsa buradan ulaşın.) | : | 0raj.p0yraz@neomailbox.net oraj.poyraz@openmail.cc HvLWPtIjJR8X@protonmail.com 0PjukdvspdUh@mail2tor.com |
| Tor ağı üzerindeki web siteleri Darkweb diye bilinir, TorBrowser kullancaksınız. | : | http://45m2jpfwn6ydfrqyhw5jbqszyip45pvi6m2cyo3722wyhur6yuitgbyd.onion/ http://kbq4ghhydumvhgvwkccbad5g7ae2yho6a4llxuy2z4oa6dox6gjtngad.onion/ |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder