OSMAN AYDOĞAN : TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİNİ GÜÇLENDİRME VAKFI
08 Aralık 2021
TSK Güçlendirme Vakfının tarihi Osmanlıya kadar dayanır… 19 Temmuz 1909 tarihinde "Donanma-i Hümayun Muaveneti Milliye" adı ile bir vakıf kuruluyor. Ancak I. Dünya Savaşı'nın yenilgiyle sonuçlanması üzerine bu vakfın faaliyetine son veriliyor…
Türkiye Cumhuriyeti zamanında ise 11 Mayıs 1965 tarihinde "Türk Donanma Cemiyeti" kuruluyor. Bu Cemiyet 6 Şubat 1972 tarihinde kapatılarak yerine, 11 Mart 1972 tarihinde, "Türk Donanma Vakfı" kuruluyor, 16 Ekim 1981 tarihinde de vakfın adı, "Türk Deniz Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı" olarak değiştiriliyor. Amacı da "Türk Deniz Kuvvetlerini güçlendirme konusunda Türk ulusunun maddi ve manevi desteğini sağlamak" olarak belirleniyor.
16 Temmuz 1970 tarihinde de, "Millî havacılık sanayimizin geliştirilmesi, hava harp silah ve vasıtalarının satın alınması, hayati önemi haiz hedeflerin havaya karşı korunma imkânlarının geliştirilmesi suretiyle Türk Hava Kuvvetlerine güç katkısında bulunmak" amacıyla, "Türk Hava Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı" kuruluyor…
1974 yılı Kıbrıs Barış Harekâtı nedeniyle Türkiye'ye ambargo uygulanması üzerine, "kendi tankını, kendi silahını kendin yap" sloganı ve halkın yaptığı bağışlar ile 27 Ağustos 1974 tarihinde Türk Kara Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı kuruluyor…
17 Haziran 1987 tarihinde ise 3388 sayılı yasa ile "Türk Silahlı Kuvvetlerinin güçlendirilmesi, ihtiyaç duyulan silah, araç ve gereçleri yurt içinde üretecek seviyede bir savunma sanayi kurularak dışa bağımlılığın asgariye indirilmesi maksadıyla" Kara, Deniz ve Hava Kuvvetlerini Güçlendirme Vakıfları birleştirilerek "Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı" kuruluyor… TSK Güçlendirme Vakfı 26 Eylül 1987 tarihinde faaliyete başlıyor.
Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı yeni vakıflar içinde özel kanunla kurulmuş nadir vakıflardan birisi özelliğini taşıyor… (Yunus Emre Vakfı ve Maarif Vakfı da kanunla kurulan vakıflardandır.)
TSK GÜÇLENDİRME VAKFININ ŞİRKETLERİ
Vakfın savunma sanayi alanında kurduğu şirketler büyüyerek dünya çapında savunma sanayi şirketleri haline geliyor. Bu şirketler; (parantez içerisindeki rakamlar TSGV'nın hisse oranıdır) ASELSAN (%74,2), TUSAŞ (%54,5 ), ROKETSAN (%55,33), HAVELSAN (%99,5), İŞBİR (%99,9) ve ASPİLSAN (%98,3) şirketleridir. Bu şirketlerden ASELSAN, 2020 yılı için Defense News Top 100'de listenin 48. sırasında yer alıyor…
TSK Güçlendirme Vakfının; Turktıpsan, Ditaş, Netaş, Mercedes-Benz Türk, TEI, Heaş ve HTR şirketleriyle de ortaklıkları bulunuyor. TSK Güçlendirme Vakfı ayrıca; STM, Mikes, Ehsim ve Esdaş şirketleriyle de dolaylı ortaklıları bulunuyor…
TSK Güçlendirme Vakfını burada bırakıp kısaca vakıfların senetleri ve değişiklikleri hakkında kısa bir bilgi vermem gerekiyor.
Vakıflar kanununda ve senedinde değişiklikler yapılması
Vakıflar, gerçek veya tüzel kişilerin yeterli mal ve hakları belirli ve sürekli bir amaca özgülemeleriyle oluşan tüzel kişiliğe sahip varlıklar olarak kanunda yer alıyor. Vakıfların amacı ve örgütü vakfedenin arzusuna göre şekilleniyor. Bu amaç ve örgüt vakıf senedinde belirleniyor ve kural olarak vakıf kurulduktan sonra vakıf senedinde değişikliğe gidilemiyor. Tabii ki bu kuralın istisnaları bulunuyor. Ancak kural olarak vakıf senedinin değiştirilmesi genellikle arzu edilmiyor…
Bir vakfın amacı doğrultusunda varlığını sürdürmesi ve yönetim organlarınca da bu amacın gerçekleştirilmesi esas olarak öngörülüyor. Bu nedenle vakfeden tarafından kuruluş senedinde belirlenen vakfın amaç ve örgütlenme biçimi, kural olarak, değiştirilip genişletilemiyor. Bununla birlikte öyle bazı durumlar oluşabilir ki, vakıf senedinde değişikliğe gidilmesi gerekebiliyor.
Vakıf senedinde değişikliğe gidilebilecek durumlar Türk Medeni Kanunu'nun 107, 112 ve 113. maddelerinin kapsamında belirleniyor.
BU MADDELERE KISACA BAKACAK OLURSAK:
Türk Medeni Kanununun 107. maddesi vakıf senedindeki noksanlıkların giderilmesi ile ilgili bulunuyor. Bu tür noksanlıklar, tescil kararı verilmeden önce mahkemece tamamlattırılabileceği gibi; kuruluştan sonra da denetim makamının başvurusu üzerine, olanak varsa vakfedenin görüşü alınarak vakfın yerleşim yeri mahkemesince tamamlattırılıyor..
Türk Medeni Kanununun 112. maddesi vakıf senedinde değişikliğe gidilmesini düzenliyor. Madde şu şekilde yer alıyor: "Yönetimin değiştirilmesi: Haklı sebepler varsa mahkeme, vakfın yönetim organı veya denetim makamının istemi üzerine diğerinin yazılı görüşünü aldıktan sonra vakfın örgütünü, yönetimini ve işleyişini değiştirebilir. Mahkeme, denetim makamının başvurusu üzerine, duruşma yaparak yöneticileri görevden alabilir ve vakıf senedinde başka bir hüküm yoksa yenisini seçebilir."
Amacın ve malların değiştirilmesi başlığını taşıyan Türk Medeni Kanununun 113. maddesine göre vakfın amacının değişimini şu şekilde düzenliyor: "Durum ve koşullardaki değişmeler yüzünden vakıf senedinde yazılı amaca bağlı kalınması vakfedenin arzusuna açıkça uymayacak hâle gelmiş ise mahkeme, vakfın yönetim organı veya denetim makamının başvurusu üzerine diğerinin yazılı görüşünü aldıktan sonra vakfın amacını değiştirebilir."
Girişte bahsettiğim gibi vakıflarda vakıf senedinde belirlenmiş olan amacın değiştirilmesi istisnai bir durum olarak yer alıyor. Gerçekten de "4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 101. maddesi hükmüne göre vakıf, gerçek veya tüzel kişilerin yeterli mal ve hakları belirli ve sürekli bir amaca özgülemeleriyle oluşan tüzel kişiliğe sahip mal topluluğudur. Kurulmuş olan bir vakfın özgülendiği amaç doğrultusunda varlığını sürdürmesi ve yönetim organlarınca da bu amacın gerçekleştirilmesi esastır. Vakfeden tarafından kuruluş senedinde belirlenen vakfın amaç ve örgütlenme biçimi, zorunluluk doğmadıkça kural olarak vakıf organlarınca değiştirilip genişletilemez." Bu konuda da iki Yargıtay kararı bulunuyor: (Yargıtay 18. HD, 07.02.2005 T., E. 2004/7793, K. 2005/409 ve Yargıtay 18. HD, 22.12.2003 T., E. 2002/7274, K. 2005/10203).
TSK GÜÇLENDİRME VAKFININ KANUNU VE VAKIF SENEDİ DEĞİŞTİRİLİYOR
Bahsettiğim gibi TSK Güçlendirme Vakfı 17 Haziran 1987 tarihinde kanunla kuruluyor. Her vakıf gibi amaçlarının yer aldığı Vakıf Senedi de yayınlanıyor.
2017 yılında ise TBMM'ne, AK Parti Genel Sekreteri, Ankara Milletvekili Fatih Şahin ve İstanbul Milletvekili Şirin Ünal'ın imzaları ile "TSK Güçlendirme Vakfı Kanunu'nda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi" sunuluyor. Bu kanun teklifi, 2018 yılında yasalaşıyor.. Bu yasa doğrultusunda Yargıtay'ın vakıf senedininin haklı bir neden olmadan değiştirilemeyeceği yönündeki içtihatlarına rağmen vakıf senedi de değiştiriliyor. Ve hatta çıkarılan kanunda, vakıf senedi değişmeden kanun hükümlerinin uygulanacağı kanunla belirtiliyor!...
TSK GÜÇLENDİRME VAKFI KANUNUNDA YAPILAN ÖNEMLİ DEĞİŞİKLİLER
17/6/1987 tarih ve 3388 sayılı TSK Güçlendirme Vakfı Kanununun 2. maddesinde Vakfın kurucularını belirtiyor:
Madde 2 – Bu Kanunla Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı kurulur. Vakfın kurucuları; Milli Savunma Bakanı, Genelkurmay 2 nci Başkanı, Milli Savunma Bakanlığı Müsteşarı ve Savunma Sanayii Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanıdır. Vakfın senedi, Milli Savunma Bakanı tarafından Türk Kanunu Medenisindeki hükümlere göre tescil ettirilir. Bu amaçla başka bir vakıf kurulamaz.
Ancak bu maddeye 20/11/2017 tarihli 696 sayılı KHK ile şu madde ekleniyor:
"Vakfa başlangıçta özgülenen mal ve haklar ile Vakfın sonradan iktisap ettiği mal ve haklar, Vakıf yetkili organının kararı ile daha yararlı olanlarla değiştirilebilir veya paraya çevrilebilir." (Ek fıkra: 20/11/2017-KHK-696/64 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7079/59 md.)
Yine bu maddeye aynı KHK (20/11/2017 tarihli 696 sayılı) ile Mütevelli Heyeti belirleniyor:
"Vakıf Mütevelli Heyeti, Cumhurbaşkanı başkanlığında, Cumhurbaşkanının görevlendireceği Cumhurbaşkanı yardımcısı, Milli Savunma Bakanı, Genelkurmay Başkanı ve Savunma Sanayii Başkanından oluşur." (Madde 2/A- Ek: 20/11/2017-KHK-696/65 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7079/60 md.) (Değişik:24/10/2018-7149/1 md.)
Bu değişikliğe göre TSK Güçlendirme Vakfı Mütevelli Heyeti ve Yönetim Kurulu üyeleri şu şekilde oluşuyor:
MÜTEVELLİ HEYETİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Heyet Başkanı, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ve Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir'in de Mütevelli heyet üyesi...
YÖNETİM KURULU
Mütevelli Heyeti tarafından yeni yönetim kurulu seçiliyor. Vakfın yeni Yönetim Kurulu da şu isimlerden oluşuyor:
Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Yardımcısı Hasan Büyükdede, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri Vali Seyfullah Hacımüftüoğlu, Em. Orgeneral Ümit Dündar, Türk Hava Kurumu Kayyum Heyeti Başkanı Cenap Aşcı.
Bu değişikliklere uygun olarak daha sonra da Vakıf Senedi değiştiriliyor…
SONUÇ
TSK Güçlendirme Vakfı Kanununda ve senedinde yapılan değişiklikleri hiç yorum katmaksızın olduğu gibi aktardım.
Tabii ki 20/11/2017 tarih ve 696 sayılı KHK ile yapılan değişiklikler şu soruları akla getiriyor:
1. Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı Kanununun 2'nci maddesine eklenen fıkra: "Vakfa başlangıçta özgülenen mal ve haklar ile Vakfın sonradan iktisap ettiği mal ve haklar, Vakıf yetkili organının kararı ile daha yararlı olanlarla değiştirilebilir veya paraya çevrilebilir."
Kanuna eklenen bu fıkrada geçen Vakıf mal ve haklarının "paraya çevrilebilir" olarak değiştirilmesi neyi ifade ediyor? Bu değişiklikle neler murad ve niyet ediliyor? TSK Güçlendirme Vakfı Kanununa böyle bir madde eklemek, 1987 yılında kurulan vakfın kuluş amacı olan "Türk Silahlı Kuvvetlerinin güçlendirilmesi, ihtiyaç duyulan silah, araç ve gereçleri yurt içinde üretecek seviyede bir savunma sanayi kurularak dışa bağımlılığın asgariye indirilmesi" maksadına ters düşmüyor mu?
2. Vakıf Mütevelli Heyeti, Cumhurbaşkanı başkanlığında, Cumhurbaşkanının görevlendireceği Cumhurbaşkanı yardımcısı, Milli Savunma Bakanı, Genelkurmay Başkanı ve Savunma Sanayii Başkanından oluşur.
Cumhurbaşkanının Mütevelli Heyeti Başkanı, Cumhurbaşkanı yardımcısının da Mütevelli Heyeti üyesi (ve Savunma Bakanı ve Genelkurmay Başkanı) olarak bir vakfın Cumhurbaşkanı ve Cumhurbaşkanı yardımcısı ile devletin en üst tepesi ile temsil edilmesinden ne murad ediliyor? Mütevelli Heyeti Başkanı Cumhurbaşkanı olan böylesi bir vakfı, Cumhurbaşkanı emrindeki bir bakana bağlı olan Vakıflar Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu nasıl denetleyecektir?
Son günlerde yaşanan iki politik gelişme ise kafalarda soru işaretleri bırakıyor.
Birincisi; 6 Aralık 2021 günü Doha'da, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile birlikte basın toplantısı düzenleyen Katar Dışişleri Bakanı Es-Sani "Ekonomik gidişat nedeniyle Türkiye'de ortaya çıkacak fırsatları değerlendiriyoruz" diye açıklamada bulunuyor.
İkincisi ise; TSK Güçlendirme Vakfının lokomotif şirketlerinden ASELSAN'ı BAE'ne satmak için sunum yaptırıldığı yönünde rivayetler bulunuyor...
Tabii insan sormadan edemiyor. Vakıflar konusunda son derece duyarlı olan Sayın Diyanet İşleri Başkanı, milletin çiftçisinin ineğini satarak, gelinlerinin düğün takılarını, işçilerinin yevmiyelerini, öğrencilerinin harçlıklarını ve yaşlılarının da ilaç paralarını bağışlayarak oluşturdukları Vakfın varlıklarının korunamaması durumunda veya paraya çevrilmesi (yabancıya satılması) halinde acaba Ayasofya'nın minberinden bir şeyler söylemeyecek midir?
Arz ederim…
Osman AYDOĞAN
- - - - - - - - - - - - - - - -
ASKLA SANA
alnini
dag atesiyle isitan
yuzunu
kanla yikayan dostum
senin
uyurken dudaginda gulumseyen bordo gul
benim kalbimi harmanlayan isyan olsun
simdi dingin govdende
ugultuyla buyuyen sessizlik
birgun benim elimde
patlamaya sabirsiz mavzer olsun
basini omzuma yasla
gogsumde tasiyayim seni
govdem govdene can olsun
soyle bana ey
olumun aciklayici pervanesi
hangi yavru tek basina yigittir
hangi yangin bir basina sondurulur
ah herkes susuyor
hickimse bilmiyor icimin yanginini
ah herkes mi susuyor
kalbimi kalbine bagladigim dostum
ah herkes mi susuyor
kalbi kalbimize benzeyen dostlar
bir carmih gibi birakiyorken kendini dunyaya
hayatin ates renkli kelebekleri
bir bir tutuluyorken korkunc koleksiyonlar icin
ah herkes mi susuyor
bagirsam icimdeki dehseti
hirsim deler mi topragi
beni
acisiyla onduran
dostumu
askla vurduran hayat
sana
yasananla harlanan bagrimin sevdasini akittim
dunyanin yeni baharina
catlarken kadim gunes
bagrim delinirken fidanlarin kaniyla
anamin dogurgan karnidir diye
sevgilimin sutlenecek gogsudur diye
dostumun uretken guludur diye
sana baglandim
sana sarildim
beni umutsuz koma
tarihle avutma beni
cunki askla sinanmisim sana
sana yanginla, suyla, atesle
olumle, yaprakla, siirle sinanmisim
ey yasarken kanayan aci
simsekli gok, tufan, kan firtinasi
ucurum kiyisinda hizla buyuyen ot
yapraksiz bir olumun anisi icin
korpecik kuzularin derisi icin
beni tarihle avutma
umutsuz koma beni
akitsam deliren sevdami
kopururmu hayati besleyen su
ey benim
yedi basli kartalim
her basini
bir dag baslangicinda koyanim
senin
boyle diri bir akarsu gibi kivrilan govdendir
bizim askimizi solduranlarin korkusu
cunki elbette bir su
kendi akacagi topragin sertligini bilir
ve suyun govdesiyle yirtilinca toprak
artik irmak mi ne denir
iste devrim
ona benzer bir akisin hizina denir
yarin ne olur bilirim ben
bahar gelir, otlar buyur
olum de yapraklanir
bir dag bulur uzun uzun bakarim
bir cam agaci golgesi
guzel kokular veren
bir damla gunes gorunce
sana da gulumseyecegim yarin
simdi senin uzanip yattigin otlarda
yarin yeni bir yesillik buyuyecek
~ARKADAS Z.OZGER
(Kasim 1972 - Yansima sa. 19)~
- - - - - - - - - - - - - - - -
Sevgi Üstüne
Bütün kitapları yakmalı
Sevda üstüne ne söylemişlerse yalandır
Kitaplara göre insan
Karanlıkta yüzüne bin mumluk lâmba tutulmuş
Gözleri, yüreği kamaşmış insandır
Aptaldır, hastadır, kahramandır
Bütün kitapları yakmalı
Sevda üstüne ne söylemişlerse yalandır.
İçinde bir tek suret yaşayan yüreğe yürek mi derler
Bir tek yaprak veren dalın boynun burarlar
Bir tek meyve veren dalı keserler
İnsan dediğin bir buğday tarlası gibi olmalı
Esti mi rüzgâr bir değil milyonlar için esmeli
Bir tek meyve veren dalı kesmeli
İnsan dediğin derya misali
Üstünde milyonlarca dalga
İçinde kıyametler kopmalı
İnsan dediğin derya misali
Uçsuz bucaksız olmalı.
Gel çıkalım sevgilim gel
Gel kurtaralım birler hanesinden
Çekelim gidelim bir uçtan uca
Açalım yüreğimizin kapılarını sonuna kadar
Sevelim sevelim sevelim
Sevebileceğimiz kadar
~Bedri Rahmi Eyüboğlu~
- - - - - - - - - - - - - - - -
ENFLASYONLA MÜCADELE
- - - - - - - - - - - - - - - -
"Bir şeyi bilmediğiniz zaman size öğrenme imkanı verdiği için minnettar olun."
~Anonim~
- - - - - - - - - - - - - - - -
BU OYUNU BOZ MEMMED
Ayakkabı kutusunda doları,
Uyan artık bir kenara yaz memmed.
Cebinde görürsün yoksa zararı,
Aç gözünü bilmeceyi çöz Memmed.
Para sayma makinası,kasalar,
Her gün arttı endişeler tasalar,
Kafanda kırılır baston,asalar,
Teller bozuk düzen tutmaz saz Memmed.
Sevgiliye pırlantalar yalılar,
Hırsıza bal yapar senin arılar,
Onsekizlik oldu koca karılar,
Bulamazsın evlenecek kız Memmed.
Genel Müdür eylediler hırsızı,
Korudular namussuzu,arsızı,
Kimi bakan oğlu,vekil baldızı,
Loş ışıklı mekânlarda poz Memmed.
Yapıya açıldı sit alanları,
Din,iman adına duy yalanları,
Bismillah diyerek gör çalanları,
Gaflet uykusundan uyan tez Memmed.
Dur dediler,dürüst hakim savcıya,
Saray teslim ettik dürzü hancıya,
Dayanırsa yüreğin bu acıya,
Rüzgarın önünde savrul toz Memmed.
Eray Ozan derki,çok geç kalmadan,
Suna gelin saçlarını yolmadan,
Haydut gelip eşeğini çalmadan,
Yeter artık bu oyunu boz Memmed.
~İlhan Eray~
- - - - - - - - - - - - - - - -
Son Beklediğim
Ufkumda bulutlar kümelerken kara bahtım,
Ben her gönül ufkunda doğan sabahtım.
Devran herkese taslarla zehir sundu da birden
Ben herkese bir neşe yarattım o zehirden.
Bir köprü kurup, zulmetin ardında, seherle,
Bildim gülüp eğlenmeyi ömrümce kederle.
Alnımdaki her çizgi beyaz bir gece saklar,
Bir başka şafaktır saçımın gördüğü aklar.
Farkım ne, emel kaynağı bir körpe çocuktan,
Mademki henüz gelmedi son yolcum ufuktan\?
Ömrümce neden yılları zincir gibi çektim,
Mademki bir aşk uğruna can vermeyecektim\?
Bir müjde taşır her gün uzaktan bana rüzgar;
Elbet gelecek, gelmedi, bir beklediğim var
~Faruk Nafiz Çamlıbel~
- - - - - - - - - - - - - - - -
. . . . . .
FENA COCUK
. . . . . .
mektepten kaciyorsun,
kus tutuyorsun,
deniz kenarina gidip
fena cocuklarla konusuyorsun,
duvarlara fena resimler yapiyorsun
bir sey degil,
beni de bastan cikaracaksin,
sen ne fena cocuksun.
~Orhan Veli KANIK~
- - - - - - - - - - - - - - - -
Sine labore non erit panis in ore
Calismadan agzinda ekmek olmaz.
~Latin Atasozu~
- - - - - - - - - - - - - - - -
Her zaman etrafınızda bir yalaka ordusu bulundurun.
~Joseph GOEBBELS~
- - - - - - - - - - - - -
a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -
Grup eposta komutlari ve adresleri | : | |
Gruba mesaj gondermek icin | : | ozgur-gundem@googlegroups.com |
Gruba uye olmak icin | : | ozgur-gundem+subscribe@googlegroups.com |
Grup kurucusuna yazmak icin | : | 0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc |
Grup Sayfamiz | : | https://groups.google.com/g/ozgur-gundem/ |
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz | : | http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
Özgürlük adam, henüz yeni kurdum. Siyasi iktidarın sürekli yasakladığı, polisiye önlemler ile gizlemeye çalıştığı şeyleri burada biriktireceğim. Videolar, resimler, makaleler falan. | : | http://insulaelibertatis.com/ |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder