SONER YALÇIN : GERİCİ Mİ İLERİCİ Mİ
14 Aralık 2021
Ned Ludd…
Bu isimde birinin yaşayıp yaşamadığı yaklaşık 250 yıldır tartışılıyor.
Tekstil endüstrisinde -makineleşmede ilk aşama- mekanik iki örgü makinesini 1779 yılında kırmasıyla, bir hareketin adıyla anılmasına sebep oldu: Luddiler! Yani, makine kırıcılar…
İngiltere'deki Sanayi Devrimi tekstil ürünlerini otomatik makinelerle daha hızlı, daha ucuz, daha ucuz iş gücüyle üretmeye başladı. Bu durum atölye ticaretini sekteye uğrattı.
Keza: Napolyon ile ardı ardına yapılan beş savaşın maliyeti İngiliz ekonomisinde ve sosyal hayatında büyük çöküşlere sebep oldu.
Kendilerine "Luddiler" denen kızgın atölye sahipleri ve işsiz vasıflı emekçiler ayaklanarak kendilerini bu duruma sokan makineleri parçalamaya başladı.
Arkasından… Yine gerçek olmayan -Robin Hood miti gibi- kurgu isim altında "Kaptan Swing" isyanı başladı.
Yıllarca cepheye sürülen tarım işçileri savaş sonucunda makineleşmenin de etkisiyle iş bulamaz oldu. Proleterleşen köylüler de bozuluşa sebep gördükleri tarım makinelerini kırdı…
İngiltere emekçi sınıfının 19'uncu yüzyıl başındaki bu isyanlarının "gerici" mi, "devrimci" mi olduğu hep tartışıldı. Örneğin, Eric Hobsbawm'a göre, bu eylemler ilerici profile sahipti.
Girişi şundan yaptım:
YALAN DÜNYA
Metaverse…
Karşınızda; insanların fiziksel dünyayla bağlarını koparıp dijitalleştiren yine- yeni bir "teknoloji devrimi" var: Evren ötesi!
Google'a göre, popülaritesi 2020'den 2021'e on kattan fazla arttı.
Facebook, Epic Games, Microsoft, SK Telecom'a kadar şirketler Metaverse sanal dünyaları inşa etme planlarını kamuoyuna duyurdu.
Burberry, Coca Cola, Visa gibi markalar şimdiden bunun parçası oldu. Gucci, 3 bin 400 dolar olan gerçek çantanın sanalını sınırlı sayıda üretip 4 bin 115 dolardan satışa sundu.
Mark Zuckerberg iki ay önce, 1 trilyon dolar değerindeki şirketi Facebook adını Metaverse'e ithafen "Meta" olarak değiştirdi.
Bu yaz Bodrum'da Zuckerberg ile tatil yapan Microsoft patronu Bill Gates, kişisel bloğunda Meta benzeri teknoloji şirketlerinin öncülüğünde gelişen sanal dünyanın iki-üç yıl içinde yaygın olacağını yazdı.
Metaverse temel mantığı; iki boyutlu internetteki hayatları, sanal gözlükle (ve ilerisinde çip ile) üç boyuta çevirip, yaratılan dijital evrene aktarmak. Örneğin, iki boyutlu YouTube videosunu veya sinema filmini izlemeyecek onun içine gireceksiniz! Bakmak yerine içinde var olduğunuz, gelişmiş internet bu…
Bunun için, tam olmak istediğiniz boyda posta, makyajlı şık güzellikte, hareket edebilen, konuşabilen, eylemler gerçekleştirebilen "Avatar" denen sanal/resim karakterler yaratacaksınız. Böylece, yüz milyonlarca katılımcının eş zamanlı olarak dâhil olabileceği ve üç boyutlu olarak fiziksel etkileşimde bulunabileceğiniz -kripto paralar ile alışveriş yapmak gibi- devasa bir evrene gireceksiniz.
HİÇ TARTIŞMIYORUZ
Bizim kuşak bilgisayarda çoğaltılabilecek bir dijital ürüne/NFT'ye -Picasso tablosu gibi- milyonlarca dolar verilmesini kavrayamıyor.
Sanal dünyadaki bir dijital karaktere, pahalı giysi almanın ne işe yarayacağını anlamıyor.
Mesele şu:
Statü, tanınma ve belirli topluluklara üyelik gibi kimlik arayanlara, sanal sahiplikle sosyal kimlik verilerek "yapay değere dönüştüren" bir yalan/sanal dünya burası! Kimileri cep telefonu ya da otomobil markasıyla nasıl "kimlik" sahibi olduğunu düşünüyor ise, Metaverse ona bunu sanal dünyada sağlıyor… Kişiye ihtiyaç duyduğunu veriyor; araba, konser, lokanta, üniversite, spor kulübü vs…
Kapitalizm, yeni sosyal ağ türleri, yeni tüketici elektroniği ile daha çok kâr için yeni piyasa oluşturuyor.
Peki… Sanal gerçeklik endüstrisini salt teknoloji boyutuyla mı değerlendireceğiz Bu tepeden inme "modelin" ideolojisi ne?
Toplumsal etkisinin nereye varabileceği kestirilemeyen Metaverse gidişatını sorgulamak teknoloji paranoyası mı?
Tıpkı sosyal medyanın başlangıcında olduğu gibi Metaverse bugün sadece alkışlanıyor!
Arkadaşım; New York merkezli küresel pazarlama ajansı Wunderman Thompson tarafından yayınlanan dijital dergi yolladı. Konu, Metaverse idi.
Dergiyi okuyunca aklıma "makine kırıcılar" geldi!
Metaverse, "teknoloji devrimi" mi?
Yoksa:
Yıl, 2006. Bilgisayar çağının giderek korkutucu teknolojilerine karşı pasif direnişin lidersiz hareketi "Neo-Luddizm" doğdu…
Yabancılaşma aracı Metaverse'yi kırıp yıkmak isteyen Neo-Luddistler "gerici" mi, "ilerici" mi?
Bunları tartışmıyoruz; "kim cumhurbaşkanı adayı olacak" lakırtısını marifet sanıyoruz!
https://www.sozcu.com.tr/2021/yazarlar/soner-yalcin/gerici-mi-ilerici-mi-6825644/
- - - - - - - - - - - - - - - -
Telefonu coskulu ve dinamik bir sesle ac\
~Anonim Nasihat~
- - - - - - - - - - - - - - - -
Damat
. . . . . .
Kaynana sahibi
~LEHCET'UL HAKAYIK (GERCEKLERIN DILI)~
- - - - - - - - - - - - - - - -
Gerçek kafir, kitlelerin tapındıkları tanrıları inkar eden değil;
asıl, kitlelerin inandıkları tanrıları doğrulayan
kişidir.
~Epikuros~
- - - - - - - - - - - - - - - -
SEN DE HER SEY GIBI
. . . . . .
Sen de her sey gibi,yakinimda iken,
Sen de oluyorsun gozlerimde diken.
Git,git benden uzak,uzak bir yere git;
Ne olur,icimde her zaman bir umit,
Her uzak sey gibi oyle yalniz hayal,
Yalniz rahiya,renk,sarki halinde kal.
~Cahit Sitki TARANCI~
- - - - - - - - - - - - - - - -
"İnsanlar arasında doğal bir aristokrasi vardır.
Bunun temeli erdem ve yetenektir."
~Thomas Jefferson~
- - - - - - - - - - - - - - - -
Evliliginizi iyi goturmek istiyorsaniz,
. . . . . .
1) hatali oldugunuzda itiraf edin,
. . . . . .
2) hakli oldugunuzda susmayi bilin.
~Nash ~
- - - - - - - - - - - - - - - -
Şinanay
Ada vapuru yandan çarklı
Bayraklar donanmış cafcaflı
Simitçi kahveci gazozcu
Şınanay da şınanay
Müslümanı yahudisi urumu
İsporcusu ihtiyarı veremi
Kiminin saçı uçar, kiminin eteği
Şınanay da şınanay
Estirir de Ada yeli estirir
Seni sevindirir beni küstürür
Lüküs kamarada kimler oturur
Şınanay da şınanay
~Melih Cevdet Anday~
- - - - - - - - - - - - - - - -
YAK Bİ ORMAN ABİME
- - - - - - - - - - - - - - - -
ATAMIN UĞRUNDA
. .
Mustafa Kemal derdi hep babam,
Kendini yakından göresim geldi.
O'nu tanımaktı benim de çabam,
Ata'mın sırrına eresim geldi.
. .
Önce kitaplarda gördüm resmini,
Okuyup kafamda ördüm cismini,
Aklımda süzerek, yordum kendimi,
Ata'mın yolunu deresim geldi.
. .
Koskoca bir devmiş, anladım meğer,
Atatürk'ün başı göklere değer,
Ne kadar büyükmüş O'ndaki ciğer,
Uğruna canımı veresim geldi.
. .
Yılmadı, cihana meydan okudu,
Özgürlük yolunda ilim dokudu,
Yaşattı dünyaya devasa şoku,
O'nun yüreğine giresim geldi.
. .
Sevr-i de duyunca şimşekce çaktı,
Canını dişine cesurca taktı,
Ve o paçavrayı ateşte yaktı,
Bağrımı yeniden geresim geldi.
. .
Şimdi anlıyorum daha da yoğun,
İyi ki yaşamış O yüksek dağın,
Ata'nı anla ve O'nunla övün
- - - - - - - - - - - - -
a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -
Grup eposta komutlari ve adresleri | : | |
Gruba mesaj gondermek icin | : | ozgur-gundem@googlegroups.com |
Gruba uye olmak icin | : | ozgur-gundem+subscribe@googlegroups.com |
Grup kurucusuna yazmak icin | : | 0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc |
Grup Sayfamiz | : | https://groups.google.com/g/ozgur-gundem/ |
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz | : | http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
Özgürlük adam, henüz yeni kurdum. Siyasi iktidarın sürekli yasakladığı, polisiye önlemler ile gizlemeye çalıştığı şeyleri burada biriktireceğim. Videolar, resimler, makaleler falan. | : | http://insulaelibertatis.com/ |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder