ÜRKÜTÜCÜ İDDİA: TEK KULLANIMLIK AMELİYAT MALZEMESİ TEKRAR TEKRAR KULLANILIYOR"
Prof. Dr. Cem Baykal, ameliyatlarda aslında tek kullanımlık olan malzemelerin hem kamu hem özel hastanelerde yıllardır tekrar tekrar kullanıldığını açıkladı. Devletin de en başından bu yana bu uygulamadan haberdar olduğunu vurgulayan Baykal, tek kullanım kuralına uymayanlara kesilen 10 bin liralık cezanın da 2011 yılında kaldırıldığını kaydetti.
Yusuf DEMİR
14 Aralık 2021
Ürkütücü iddia: Tek kullanımlık ameliyat malzemesi tekrar tekrar kullanılıyor"
Devletin medikal sektörüne olan borcunu ödememesinden ve TL'nin son dönemde aşırı değer kaybından kaynaklanan malzeme sıkıntısıyla bağlantılı yeni bir iddia ortaya atıldı.
İddia'nın sahibi Prof. Dr. Cem Baykal…
Özellikle kapalı ameliyatlarda kullanılan tıbbi malzemelerin aslında tek kullanımlık yani bir hastaya kullanıldıktan sonra atılması gerekirken atılmadığını tekrar tekrar kullanıldığını açıkladı.
Prof. Dr. Cem Baykal iddiasını biraz daha ileri taşıyarak, bunun hem kamu hem de özel hastanelerde yıllardır süren ve herkesin bildiği ama sustuğu bir uygulama olduğunu da ekledi.
Prof. Dr. Cem Baykal sıradan bir isim değil.
Türkiye'de ve yurtdışında saygın kurumlarda çalışmış, halen çok sayıda uluslararası bilimsel kuruluşun üyesi olan, uluslararası prestijli bilimsel dergilerde hakemlik ve editörlük görevi üstlenen, uluslararası bilimsel dergilerde onlarca makalesi yayımlanmış ve 2005 yılından bu yana Avrupa Servikal Kanser Birliği'nin Türkiye temsilciliğini yürüten bir hekim…
"DEVLET BUNU BİLİYOR"
Prof. Dr. Baykal sosyal medya hesabından paylaştığı konunun detaylarını SÖZCÜ'ye anlattı:
○ Devlet ya da özel hastanelerin hepsinde bu rutin bir uygulamadır. Devlet de bunu biliyor. Bu yüzden cezayı kaldırdı. Herhangi bir ceza uygulamıyor. Özel sigortalar da bunu biliyor.
○ Bunun aslında tıbben çok büyük bir sakıncası da yok ama regülasyon olursa daha doğru olacaktır. Devlet "reuse" yapanı (tekrar kullananı) cezalandıracağım ya da şu şu şu malzeme şu kadar kullanılabilir… Yani devlet düzenleme yapıyorum dese o da başımızın üstüne…
○ ABD'de belli şartlara bağlamış. Avrupa Birliği tamamen yasaklamış ama Türkiye'de bu konuda bir düzenleme yok. Yapmayın diye kanun var ama o kanunun ceza maddesi daha sonra kaldırılmış.
○ Devlet 2010 yılında, "Yasak, bunu yapmayacaksınız. Bunu yaptığınız anda kullanım başı 10 bin lira keserim. Astarı yüzünden pahalıya gelir. Onun için yapmayın" demiş.
○ Bir buçuk yıl sonra hiçbir açıklama yapılmadan bu ceza kaldırılmış. Birileri bu konunun peşine düşecekse, bu cezayı kaldıranlara soracak, "Bu cezayı neden kaldırdın" diye…
SÖZCÜ iddiayı Sağlık Bakanlığı'na sordu ancak henüz bir cevap alamadı.
- - - - - - - - - - - - - - - -
Eğer düşmanı göremiyorsan, o seni hala görüyor olabilir.
MURPHY KANUNLARINDAN
Murphy kanunları ilk olarak 1949 yılında Captain Ed Murphy tarafından "Anything that can go wrong will go wrong" "yanlış gitme olasılığı bulunan bir şey, yanlış gider" olarak emrindeki proje yöneticisi George Nicholsun yarattığı bazı durum ve tersliklerden mülhem olarak vazedilmiştir.
Zaman içinde pek çok kişi benzer terslikleri Murphy kanunu adı altında listeye eklemiş, kurallar anonim bir hal almıştır.
1917 doğumlu Edward A.Murphy Jr.ABD Hava Kuvvetlerinde 1949da roketler üzerine deney yapan mühendislerden biriydi.
İnsan üzerine ivmelenmenin etkilerini inceliyordu (USAF proje MX981).
Deneylerden biri pilot üzerinde 16 değişik noktaya akselometre takılması gerekiyordu.
Sensör bir yapıştırıcı ile ancak iki türlü takılabiliyordu ve birisi 16 sensörün tamamını da yanlış takmayı becerdi.
Bunun üzerine Murphy, daha sonra kanun olarak nitelendirilecek ilk söylemlerini bir basın toplantısında açıkladı.
Bir kaç ay içinde "Murphynin Kanunları" mühendislik sahasında çalışanlar arasında yayıldı ve 1958de de nihayet Websterin sözlüğüne girdi.
- - - - - - - - - - - - - - - -
Merdiven
AGIr, aGIr CIkacaksIn bu merdivenlerden,
Eteklerinde gUnes rengi bir yIGIn yaprak,
Ve bir zamaan bakacaksIn semaaya aGlayarak...
Sular sarardI... yUzUn perde perde solmakta,
KIzIl havaalarI seyret ki aksam olmakta...
EGilmis arza, kanar, muttasIl kanar gUller;
Durur alev gibi dallarda kanlI bUlbUller,
Sular mI yandI? Neden tunca benziyor mermer?
Bu bir lisaan-I hafiadir ki ruaha dolmakta,
KIzIl havalarI seyret ki aksam olmakta...
- - - - - - - - - - - - - - - -
Bir gedik, bin dusman davet eder.
~Anonim Nasihat~
- - - - - - - - - - - - - - - -
Keyif ve keyifsizliğin birbirinden asla ayrılmaz şeyler olduğunu düşünelim, öyle ki insan birinin ne kadarına sahip olmak isterse ötekinin de ancak o kadarına sahip olacak.
Seçim sizin:1.mümkün olduğu kadar az keyifsizlik, kısacası acısız bir yaşam mı, yoksa o ana kadar hiç tadılmamış zevkleri tatmanın, keyifleri yaşamanın bedelini ödemeyi göze alarak mümkün olduğu kadar çok keyifsizlik mi?
Eğer ilk seçeneği yeğler ve acılarınızı azaltmayı, hatta yok etmeyi isterseniz, o zaman zevk alma kapasiteniz de azalacak, hatta yok olacak.
~Friedrich Wilhelm Nietzsche
(d. 15 Ekim 1844 - ö. 25 Ağustos 1900)
Ahlâk ve değerler sisteminin kuruluşuna yönelik bir temel çerçevesinde
çağının kültür, din ve felsefe görüşlerini eleştiren nihilist Alman düşünür, filolog~
- - - - - - - - - - - - - - - -
"Günah sadece diğer insanların canını gereksiz yere yakmakta yatar.
Diğer bütün günahlar uydurulmuş saçmalıklardır."
~Robert A.Heinlein ~
- - - - - - - - - - - - - - - -
AYNALAR..
. . . . . .
Gencligimi kaybettim birtakim odalarda;
Kaybolan gencligimi aradigim aynalarda
Oluler dolasiyor bogurlerinde elleri,
Ayni seyi arayan akraba hayalleri.
Yalniz bir taze kadin yasliligi ariyor;
Yasliligim, yasliligim\ Diye yalvariyor.
Sirlari dokuluyor baktigi aynalarin;
Sondurup yuruyor bir bir aynalari kadin.
~Ahmet Muhip DRANAS~
- - - - - - - - - - - - - - - -
Yarattıklarını cezalandıran ve ödüllendiren ya da bizim yaşayacağımız bir irade türüne sahip bir tanrı düşünemiyorum.
Bedensel ölümden sonra kişinin yaşamını sürdürdüğüne ne inanırım, ne de inanacağım…
~Albert Einstein~
- - - - - - - - - - - - - - - -
Camera obscura
Karanlik oda
(fotografcilik/yeni Latince)
~Latince Atasozleri~
- - - - - - - - - - - - - - - -
Mantıksal bir çıkarsamayla, ama sezginin anında oluşan keskinliğiyle ,sanatın sürekli gelişiminin Apolloncu ve Dionysoscu bir ikiliğe bağlı olduğunu anladığımızda estetik bilimi için çok şey yapmış oluruz: Yaradılışın, bazen araya giren uzlaşmalara rağmen sürekli çatışan cinsiyet ikiliğine bağlı olması gibi...
~Friedrich Wilhelm Nietzsche
(d. 15 Ekim 1844 - ö. 25 Ağustos 1900)
Ahlâk ve değerler sisteminin kuruluşuna yönelik bir temel çerçevesinde
çağının kültür, din ve felsefe görüşlerini eleştiren nihilist Alman düşünür, filolog~
- - - - - - - - - - - - -
a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -
Grup eposta komutlari ve adresleri | : | |
Gruba mesaj gondermek icin | : | ozgur-gundem@googlegroups.com |
Gruba uye olmak icin | : | ozgur-gundem+subscribe@googlegroups.com |
Grup kurucusuna yazmak icin | : | 0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc |
Grup Sayfamiz | : | https://groups.google.com/g/ozgur-gundem/ |
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz | : | http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
Özgürlük adam, henüz yeni kurdum. Siyasi iktidarın sürekli yasakladığı, polisiye önlemler ile gizlemeye çalıştığı şeyleri burada biriktireceğim. Videolar, resimler, makaleler falan. | : | http://insulaelibertatis.com/ |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder