3 Nisan 2013 Çarşamba

15-MEHMET ATAK - Üç kuruşluk açılım hikayesi

İlginçtir şimdi öğrendim.
Deniz Kuvvetlerimiz bazı komutanları hakkında yurt dışına çıkış yasağı olduğu için uluslararası sularda tatbikat yapamıyormuş.
Ve başbakan teröristler diledikleri yoldan yurdu terk edebilirler demiş.
Şimdi siz ikisini yan yana koyun ve bir de karşıdan bakın.

Oraj POYRAZ

MEHMET ATAK - Üç kuruşluk açılım hikayesi

Bir devlet bankasının oldukça kalabalık bir şubesi.
Yüzleri maskeli soyguncular hariç herkes yüzükoyun yere yatmış.
Banka görevlisi olduğu anlaşılan bir kişi, kasadaki paraları soyguncuların verdiği çuvala doldururken, kasanın alt tarafındaki alarm butonuna basmayı başarır.
Yerde yatanlar arasında vücutlarından sızan kandan öldüğü veya ağır yaralı olduğu anlaşılanlar vardır.
Yüzleri maskeli soyguncular tam para dolu çuvalı alıp kaçacakken içeri giren polis grubunun en önünde olanının gür sesi bankanın duvarlarında yankılanır:

- Dur!Polis.Eller yukarı yoksa ateş ederim.

Bir an için sanki zaman durmuş gibi bir koyu sessizlik kaplar bankayı.
Sessizliği bozan soyguncuların başının soğukkanlı ve kendinden emin sesi olur:

- Asıl sen dur!
Biz teröristiz, cezaevindeki liderimizin mektubuna ve sizin başbakanınızın talimatına uyacağız.
Elimizdeki silahları bankanın önündeki ağacın dibine gömüp, bildiğimiz yoldan yurtdışına çıkacağız.
Önümüzden çekilin.

Bu kararlılık üzerine polisler sokağın köşesine çekilir.
Soyguncular arkalarında iki ölü, biri ağır altı yaralı bırak arak ve silahlarını bankanın önündeki ağacın dibine gömerek oradan ayrılırlar.
Sınırdan yaya olarak geçip yeni maceralara doğru yol alırken fonda, Ben evimden uzak yalnız bir teröristim, gezerim dağlarda şarkısı çalmaktadır

AKIL TUTULMASI

Bu sahne bir Fellini filminin absürt bir sahnesi değil ne yazık ki.
Çizdiğim tabloda soyguncu yerine
terörist, banka yerine karakol, sivil ölüler yerine de şehit yazarsanız senaryo size hiç yabancı gelmeyecektir eminim.
Başbakanın son katıldığı TV (Kanal D, CNNTÜRK) mülakatında söyledikleri üzerine gözümde canlanan bir senaryo.
29 Mat 2013 tarihinde yayınlanan mülakatında Başbakan ne demişti:

Hukuk devletinin içinde hukuk devletini yolgeçen hanına çevirmek diye bir şey tabi ki olmaz.
Bunlar, o geliş gidiş yollarını gayet iyi bilirler.
Türkiye'nin Suriye'yle 910, Irak'la 380-400 kilometre hududu var.
İran hududu var.
Buralar devasa bir sınır dolayısıyla niye silah?
Bırak silahı, silahsız olarak geçişini yap

Operasyonun durması nerede olur?
İşte burada olur, bırakılırsa orada operasyon olmaz.
Ama senin sırtında silah, diyelim ki Kanas, Docka onunla beraber sınırdan geçiyorsun.
Güvenlik gücü bunu gördüğü zaman ne yapacak?
Suç işler, yardım yataklığa girer bu iş, buna sessiz kalması mümkün değil.
Ne anayasa hükümleri buna müsaade eder, ne yasa hükümleri buna müsaade eder Gidecek olan silahını nereye bırakırsa bıraksın, gömerse gömsün o bizi ilgilendirmiyor, bırakıp gider

Sizi ilgilendirmiyor olabilir Sayın Başbakan, fakat bizi ilgilendiriyor.
Yazımın başında hayal ettiğim senaryo nereden çıkıyor gördünüz mü?
Hukuk üstünlüğü olan, demokratik bir ülkenin, seçimle işbaşına gelmiş bir siyasetçisi bunları söyleyebilir mi?
Hiç sanmıyorum.

29 Marttaki bu mülakatında ayrıca, Biz boşuna şehit veriyoruz eyvallah ama onlar da pisipisine gidiyorlar demiş Başbakan.
Açıkçası şaşırmadım, çünkü yargının iktidar tarafından henüz ele geçirilmediği 2008 yılında, Avustralya'da katıldığı radyo programında, terörist başından
sayın, şehitlerden de kelle olarak söz eden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hakkında verilen 3 kuruşluk tazminat kararı Yargıtay 3. Hukuk Dairesi tarafından onanmıştı.
Yani kendileri bu konuda sabıkalıdır.

Milletçe akıl tutulması yaşadığımız şu günlerde, moda deyimiyle kerameti kendinden menkul AKİL İNSANLARI nereden bulsak acaba?

http://blog.milliyet.com.tr/uc-kurusluk-acilim-hikayesi/Blog/?BlogNo=409976

a45UyF587661-201304031344-15
^^^^^ - vvvvv


--
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Bedava sirke, baldan tatlidir.

Anonim

- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -

Ben,Manevi Miras olarak,
Hicbir Ayet, hicbir Dogma,
Hicbir Donmus ve kaliplasmis Kural birakmiyorum.
Benim Manevi Mirasim Bilim ve Akildir...

K.Ataturk


Daha gun o gun degil, derlenip durulmesin bayraklar.
Dinleyin, duydugunuz cakallarin ulumasidir.
Saflari siklastirin cocuklar,
Bu kavga fasizme karsi, bu kavga hurriyet kavgasidir.

Nazim Hikmet Ran

"Tanri kotulukten ve acidan korumak istiyor mu?
Fakat bunu yapmaya gucu mu yok?
Eger yoksa, O gucsuz, ya da kesinlikle her seye gucu yeten degildir.
Her seye gucu yeten fakat istemeyen mi?
Eger oyle ise , O kotudur, ya da kesinlikle tum iyilik degildir.
O, ne gucu yetiyor, ne de istemiyor mu?
O zaman. O'nu Tanri diye cagirmak sacma olur.
O, hem gucu yetiyor hem de istiyor mu?
O zaman kotuluk nereden geliyor?"

(Istencin Ozgur Secimi Uzerine. Giris.)
EPICURE

Kurmus oldugum gruba uye olun
Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur:
Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com

Ayrilmak isterseniz de:
Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com

Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.
http://orajpoyraz.blogspot.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder