2 Ocak 2022 Pazar

ŞAHİN FİLİZ : FAŞİZM HAKKINDA NE BİLİYORUZ? FAŞİZM NEDİR?

ŞAHİN FİLİZ : FAŞİZM HAKKINDA NE BİLİYORUZ? FAŞİZM NEDİR?

-*Prof. Dr.

29 Aralık 2021

Faşizm, kavramsal ve tarihsel olarak Roma İmparatorluğu dönemine kadar izini sürebileceğimiz bir anlayış ve yaklaşım şeklidir. Bu, Roma imparatorluğu döneminde yüksek memurların koruyucularının ellerinde taşıdıkları baltalara verilen 'Faces' adından türetilen bir kavramdır. Bu baltalar devlet iktidarının sembolü olarak kabul edilmiştir. Sapları ince sopalarla sarılıp bağlanmış olan bu baltaların asıl sapları, sembolik olarak çevresine sarılan ince sopaları bir arada tutan güç ve iktidarı temsil eder. İşte 'Faces' adından türetilen Faşizm deyimi ile İtalya ulusunun bir otorite çevresinde sıkıca birleşip toplanması belirtilmek istenir.[1]

Faşizmde iktidar, otorite ya da toplum asıl belirleyici etmendir. Özellikle İtalya'da faşizmin geliştiği ortam cebir ve şiddete karşı, yine cebir ve şiddetin gösterilmesi yaklaşımına dayanır. Hükümetin acziyete düştüğü yerlere, cüretli kuvvetler sevk edilerek, çığırından çıkmış olan mahalli idaresi ve asayişi düzen ve intizam altına almak, faşizmin eylemselliğinin bariz göstergelerindendir.

Faşizm, 1789 Fransız İhtilali'nin 'kardeşlik', 'eşitlik' ve 'özgürlük' olmak üzere temel insan haklarını temsil eden değerleri kesinlikle kabul etmez. Nitekim Mussolini, "biz dünyada yeni bir prensibi temsil ediyoruz. Biz bütün dünyada demokrasinin…1789 ebedi prensiplerinin açık, kesin, bariz bir tezadını temsil ediyoruz"[2] diyerek Faşizmin demokrasi ve insan haklarına karşı nasıl karşı çıktığını deklare etmiştir.

Faşizm, insan teklerini, bireyleri ve bireysel hakları hiçe sayar. Faşist kuramcı Alfredo Rocco'ya göre, bireysel çıkarları gözeten demokrasi ne şimdi ne de gelecekteki kuşakların çıkarlarına yer verir.

Ulusal çıkarlar Faşizme göre demokratik yöntemlerle saptanamaz. Çünkü demokrasilerde bir aydın ve bir budala bir tutulur. Serbest genel seçim, saçma bir aritmetiğe dayanır.

Bu anlayışa göre demokrasi ulusal çıkarları hiçe sayar. Genel seçim, budala ile aydını birbirinden ayırmadığı için, saçma bir aritmetiğe dayanır. Ancak, kimin budala kimin aydın olduğunu kim ve hangi meşru merci tespit edecektir? Faşizme bakılırsa bunu yapacak olan, devleti ve iktidarı temsil eden biri ya da birileridir. Ancak onların aydın ya da budala olup olmadığını tespit edecek hiçbir merci ve mikyas yoktur. Faşizm, marifeti kendinden menkul bir ölçüt yaratıp bu kurguyu bütün millete teşmil ederek zorbalığı meşrulaştırmanın izahatı gibi sunmaktadır.

Faşizmin demokrasiye yönelik eleştirisi devam eder. Demokrasi erkler ayrılığı yöntemiyle devletin kurumlarını kısıtlar ve bağımsızlıklarını ortadan kaldırır. Mussolini "parlamentonun gücü, yürütmeninkinden ayrı ve çok olmamalı, değilse devlet çöker", demektedir. Bu yaklaşım da sorunludur. Çünkü tüm otorite ve yetkiyi tek elde toplamaya çalışmak, başlı başına bir kısıtlamadır. Halkı ve halkın farklı görüşlerini önemsememektir. Devleti kısıtlayan, güçler ayrılığından kaynaklı idari ve politik yöntem değil, Faşizmin bizzat kendisidir.

Faşizm hukukun üstünlüğünü tanıyan bir devletin, hukukun tutsağı olduğunu savunur. Bir yandan bireyi önemsemeyerek toplumu esas kabul edip diğer yandan bir toplum sözleşmesi olan hukuku hiçe saymak yine faşizmin temel çelişkilerindendir. Toplumun hukuku yerine egemen ya da egemenlerin hukukunu üstün tutmak, bir nevi hukuksuzluğu savunmaktır. Açıktır ki hukuksuzlukla toplumsallık bir arada bulunmaz.

Hukuk tanımazlığın ve zorbalığın kalkış noktası, gerekçesi ya da kaynağı din olduğu gibi din dışı etmenler de olabilir. Çünkü Faşizm için din ya da kutsal, kullanışlı ise, baskı ve güç dayatmanın meşru aracı kabul edilir. Din-dışı ya da kutsal-olamayan herhangi bir gerçekçe ya da kaynak da aynı şekilde Faşizm için kullanışlı olduğu sürece kullanışlıdır.

Devleti bir ilke; tüm hakların ve değerlerin temeli olarak kabul eden Faşizme göre, birey sonuçtur. Birey sonuç olunca temel insan hakları, bireyin nesneleşmesi ile ortadan kalkmaktadır. Bireyi ve bireyselliği, toplum ve toplumsallığa kurban ederken, toplumu da devletin bir aracı haline getirmektedir. "Daha az birey, daha çok toplum; daha az toplum, daha çok devlet ve nihayet, daha az devlet, daha çok egemen/egemenler olarak süre giden bu faşist silsile, hem doğrudan hem de dolaylı olarak bireyi yok saymakta; ikincileri özneleştirerek devam etmektedir. Bu ise insan haklarına savaş açmanın dalaşma tarzı gerekçelendirilmesinden başka bir şey değildir.[3] Buna göre kişi bir hiçtir, insan olmaktan kaynaklanan bir değeri yoktur.[4] Ona yalnızca devlet bir anlam ve değer kazandırır. Tabii ki kazandırmayı dilediği zaman ve dilediği kişiye göre bu değişir.

Faşizm bireyi yani insanı ve onun temel hak ve özgürlüklerini tamamen devlet denilen tinsel bir aygıtın belirleyebileceğini; zaten insanı yok saydığı için bunu bir sorumluluk duygusuyla değil, keyfi bir lütufla yapabileceğini, her şeyin kendi insafına bırakıldığını öngörür.

Faşizme göre genel anlamda hak kavramı, bir gerçeklik ve adaletten doğan bir değer değildir. Ahlaki olmadığı gibi, insani de değildir. Hak, güçtür; gücü elinde bulundurmak meşruiyetin en temel gerekçesidir. Faşist kuramcılardan Corrado Gini, Faşizmin Bilimsel Temeli'nde Faşizmin şiddete ve hukuk dışı güce başvurmasının gerçekçi temellere dayandığını belirtmektedir. Ona göre, iki eylem birbiriyle uzlaşmaz karşıtlık içinde olduğunda tek çözüm yolu fiziksel çatışmadır. Ne denli manevi ve ne denli ussal olursa olsun hiçbir felsefi öğreti, en güçlü olan grubun toplum yönetimini ele geçirmesine ve sürdürmesine engel olamaz.[5]

Faşizm, hukukun ve hakkın yerine gücü koyar. Uzlaşma, anlaşma ve sözleşmenin yerine fiziksel şiddeti ve güce dayalı otoriteyi getirir. İnsanı, kendi tanımladığı belirsiz bir tinsel aygıt olan devletin aracına dönüştürür. Kutsallığını ve haklılığını, fiziksel şiddet ve zorbalığa dayandırır. Tarihte, insan hakları ve demokrasinin en büyük kazanımlarından olan eşitlik, özgürlük ve kardeşlik gibi temel insan hak ve değerlerine taban tabana karşıdır.

Faşist bir düzende insan ve birey yoktur ki haklarından söz edelim. Hukuk yoktur ki insanın doğuştan sahip olduğu temel hak ve ödevlerinden söz edelim. Başta demokrasiye, hukukun üstünlüğüne ve nihayet bireye karşı olduğu için Faşizmden insan haklarına dair en ufak bir olumlu yaklaşım beklemek boşunadır. Faşizm, kutsadığı gücü, devlet erkiyle somutlaştırarak sözde hukuki geçerliliğe referans veriyor gibidir. Ancak onun en temel hareket noktası, gücü hak olarak görmek; nihai amacı ise insanı ve onun haklarını, güçle açıkladığı devlet hakkına, hem de rızasız, seçimsiz ve özgürlüğünü gasp ederek, devretmektir.

Faşizmin devletinde insana ve özgürlüklere yer yoktur. Temel insan hakları ve özgürlükleri, faşistin zihinde kendisi tarafından oluşturulan, hiçbir insani ölçü ve tanımlamaya sığmayan hayalî bir devlet aygıtının insafına bırakılmıştır. Fiziksel şiddeti uzlaşmanın en nihai ölçütü sayan Faşizmden insan hak ve özgürlüklerini dilemek, yalnız boşuna bir dilek değil, her an şiddet ve güçle bastırılabilecek bir taleptir.

Faşizm, insana haklarını vermek bir yana, onun, "kendi yaptığı baltanın sapının çevresinde ince çubuk olmasını" hedeflemektedir.

Faşizmde devletin şekli, rejimin yapısı, temel insan hakları ve hukukun üstünlüğü prensipleri ya yoktur, ya da belirsizdir. Çünkü her birini belirleyen tek kaynak, güçlü olmaktır. Hak kavramı yerini güç kavramına bırakır. Hak'ın sınırları doğaldır; oysa gücün sınırlarını daraltmak ya da genişletmek, sadece faşistin inisiyatifi ile karara bağlanır.

Hak ve adalet, eşitlik ve özgürlük, temel insan hakları ve önceliklerinin, Faşizmdeki Güç istencinin manivelaları olmadığı sürece, herhangi bir kıymet-i harbiyesi yoktur.

[1] Bkz. Murat Sarıca-Rona Aybar: Faşizm; İstanbul, 1962, s. 7.

[2] Francesco Nitti, Bolşeviklik, Faşistlik ve Demokrasi, Çev. Esat Adil, Balıkesir, 1934, s. 69.

[3] Bkz. Benito Mussolini: "Le Fascisme-Doctrine, Institutions" ; 7. Basım, Paris, 1933, s. 20.

[4] Bkz. Çetin Yetkin, Siyasal Düşünceler Tarihi-IV, Gürer Yayınları, İst. 2013, s. 1474.

[5] Bkz. Çetin Yetkin, A.e., s. 1475.

https://www.veryansintv.com/fasizm-hakkinda-ne-biliyoruz-fasizm-nedir

--

- - - - - - - - - - - - - - - -

~Servantes~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Sol lucet omnibus.
* * *
Gunes herkes icin parliyor.


- - - - - - - - - - - - - - - -

SEHRIN USTUNDEN GECEN BULUTLAR
. . . . . .
Bakip imreniyorum akinina
Sehrin ustunden gecen bulutlarin,
Belki gidiyorlar yakinina
Ruyamizi kusatan hudutlarin.
Evler, agaclar, sular, ben bu an
Sanki bulutlarla bir, akiyoruz;
Onlarin hevesine uyaraktan
Cenup ufuklarina bakiyoruz.
Biz de hafif olsaydik bir ruzgardan,
Yer alsaydik su bulut kervaninda,
Guzele'e ve Yeni'ye dogru kosan
Bu sonrasiz gidisin bir yaninda;
Daglara, denizlere, ovalara
Uzansaydik yagarak iplik iplik
Tohumlari susamis tarlalara
Bahar, golge ve yagmur goturseydik.
Bakip imreniyorum akinina
Sehrin ustunden ucan bulutlarin.
Gidiyor, gidiyorlar yakinina
Ruyamizi kusatan hudutlarin.

~Ahmet Muhip DRANAS~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Böyleymiş

Yanarmış yürek böyle
Islak bir yeşil sebebiyle
Kaçarmış insan kendinden
Nereye gittiğini bilmeden
Ağlarmış gizlice
Kurumuş toprağı ıslata ıslata
Severmiş de sevilmezmiş
Yalan da olsa gülermiş
Sebebini bilmeden

~Yılmaz Erdoğan~

- - - - - - - - - - - - - - - -

HELE RAMAZAN BİTSİN...

https://www.youtube.com/watch?v=-Havhp9_kso


- - - - - - - - - - - - - - - -

Hakiki sofi oyle biridir ki baskalari tarafindan kinansa, ayiplansa, dedikodusu yapilsa hatta iftiraya ugrasa bile, o agzini acip da kimse hakkinda tek kotu laf etmez.
Sofi kusur gormez. Kusur orter.

~TEBRIZ' LI SEMS~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Statu quo
Daha once icinde bulunulan durum

~Latin Atasozu~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Din hiçbir işe yaramaz; gece yarısı karanlık bir mahzende orada olmayan siyah kediyi aramaktır.

~Robert Heinlein~

- - - - - - - - - - - - - - - -

ENAM - 108 'Allah'tan başka dua ettikleri şeylere sövmeyin ki, onlar da bilgisizlikte aşırıya gidip Allah'a sövmesinler…'
TEVBE - 28 'Ey inananlar' Allah'a eş koşanlar mutlaka pisliklerdir…'
OrajKalip

- - - - - - - - - - - - -
a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -

Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur-gundem@googlegroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur-gundem+subscribe@googlegroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : 0raj.p0yraz@neomailbox.net  /  oraj.poyraz@openmail.cc
Grup Sayfamiz : https://groups.google.com/g/ozgur-gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/
Özgürlük adam, henüz yeni kurdum.

Siyasi iktidarın sürekli yasakladığı, polisiye önlemler ile gizlemeye çalıştığı şeyleri burada biriktireceğim.

Videolar, resimler, makaleler falan.
:
http://insulaelibertatis.com/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder