Konuyla ilgili pek çok haber var ekte.
Bu haberlerin birkaçı farklı kanallardan ama tekrar.
Özetinde ne var?
Genelde Müslümanların, özelde AKP iktidarının, cemaatlere sempatiyle bakan devlet memurlarının, yargı mensuplarının, hakimlerin, savcıların, basın organlarının kedi pisliğini gömer gibi bu olguyu sakmamaya, örtbas etmeye, küçümsemeye yönelik çabaları var.Basına yargı eliyle sansür var.
Koca bir kenti ele geçirmiş olan cemaatin haberi yapan gazetecilere, gazeteye yönelik zorbalıkları, tehditleri var.
Mağdurların küçümsenmesi, önemsizleştirilmesi, marjinalize edilmesi var.
Mağdurlar ile aleni alay edilmesi, hakaret edilmesi, aşağılanması var.
Konuyu eleştirenlerin her kim olursa olsun aşağılanması, küçümsenmesi var.
Büyük bir toplumsal sorunun, İslama ait bir açmazın, bir günahın sahiplenilmesi var.
Toplumu, diğerlerini, konuyu eleştirenlerin, kendini savunmaya çalışan mağdurların aleni tehdit edilmesi var.
Bu ilk defa olmadı.
İslam ve cemaatlerle ilgili bütün olaylarda aynı hikaye tekrar edildi.
Müslümanlar suça, ahlaksızlığa, günaha, ayıba sahip çıkıyorlar.
L2fSIJNoA0xfSNxA
=======================
ACİL İNTİHAR HATTI 14 YILDIR KAPALI
January 13, 2022
Uzmanlar pandemiyle birlikte Türkiye'de intihar vakalarında artış yaşandığını belirtirken intiharların önlenebilmesi için etkin, uygulanabilir ve sürdürebilir politikalar geliştirilmesi gerektiğini vurguluyorlar.
Elazığ Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi 2. sınıf öğrencisi Enes Kara'nın kaldığı cemaat evinde gördüğü baskılar nedeniyle yaşamına son vermesi, gözleri bir kez daha intihar vakalarına ve buna karşı devletin alması gereken önlemlere çevirdi.
Sağlık Bakanlığı'nın ruhsal bunalımda olan kişilere yönelik yardım amacıyla kurduğu Alo 182 Umut Işığı Hattı, 2008'de kapatıldığı için vatandaşların acil durumda kapısını çalabileceği başka bir özel hat bulunmuyor.
Türkiye Psikiyatri Derneği'nde intiharı önleme çalışma birimi üyesi olan Doç. Dr Yunus Hacımusalar, pandemiyle birlikte intihar vakalarında artış yaşandığını vurgularken, Türkiye'nin etkin bir intiharı önleme ulusal politikası olmadığını kaydetti.
TÜİK 2 YILDIR VERİLERİ AÇIKLAMIYOR
Türkiye'de 2002-2019 yılları arasında 53 bin 425 kişi intihar ederek hayatına son verdi. Ancak TÜİK, son iki yıldır koronavirüs gerekçesiyle ölüm istatistiklerini açıklamadı. Bu nedenle, bu istatistiklerin içerisindeki intihar oranları da kamuoyuna yansıyamadı.
Peki, intiharlara karşı devletin politikası ne?
Türkiye'de intihar vakalarının önlenmesi amacıyla kurulan 182 Umut Işığı Hattı, 2008 yılına kadar faaliyetini sürdürüyordu. Ancak bu özel hat, 2008 yılında ekonomik gerekçelerle durduruldu. Bu nedenle bunalıma giren yurttaşların acilen arayabileceği herhangi bir numara bulunmuyor.
"İNTİHARLARDA ARTIŞ GÖZLEMLİYORUZ"
DW Türkçe, intihar vakalarını Türkiye Psikiyatri Derneği'nde krize müdahale ve intiharı önleme çalışma birimi üyesi olarak çalışan, ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanı Doçent Doktor Yunus Hacımusalar'a sordu. Son dönemde intihar vakalarında artış yaşandığını belirten Hacımusalar, şunları kaydetti:
"Türkiye'deki verilere baktığımızda her gün 10 kişi intihar sonucu hayatını kaybetmekte. Ancak 2020-2021 ölüm verileri açıklanmadığı için intihar oranlarında nasıl bir değişiklik olduğunu bilemiyoruz. Ancak basına yansıyan haberler, bizim sağlık kuruluşlarındaki değerlendirmelerimiz sonucunda intihar davranışında bir miktar artış gözlememiz var."
Hacımusalar, "Türkiye'nin intiharları önleme konusunda ulusal bir programı var mı?" sorusuna "hayır" yanıtını verdi. Türkiye'nin etkin, uygulanabilir ve sürdürebilir bir politikası olmadığını anlatan Doç. Dr. Hacımusalar, intiharın bir halk sağlığı soru olduğuna dikkat çekti. Aynı zamanda intiharın önlenebilir ölüm sebeplerinden biri olduğunu ifade eden Hacımusalar, "Bu nedenle ulusal anlamda etkin intihar önleme politikalarının uygulanması intihar davranışını azaltabilir" diye konuştu.
"İŞBİRLİĞİ ÖNEMLİ"
Hacımusalar, intiharı önleme konusunda bütün kamu kurum ve kuruluşlarının birlikte çalışmasının, işbirliği yapmasının olmazsa olmaz olduğunu söyledi. Bu konuda çalışmaların yeni başladığını ifade eden Hacımusalar, Türkiye Psikiyatri Derneği ile Sağlık Bakanlığı'nın illerde intiharı önleme komisyonları kurmaya başladığını dile getirdi. Hacımusalar, şunları kaydetti:
"Bu işbirliğini sağlamadan sürdürülebilir, uygulanabilir bir intihar politikası yürütmek maalesef mümkün değildir. Bu nedenle Türkiye Psikiyatri Derneği ve Sağlık Bakanlığı son bir iki yıl içinde bütün illerde intiharı önleme komisyonlarını yeniden aktif hale getirme konusunda çalışma içerisindedir. Bu programda hem ulusal bazı politikalar oluşturulacak, hem de aynı zamanda bölgesel tedbir alınması konusunda etkin bir çalışma sürdürülecek. Bu çalışmanın içerisinde kamu kurum ve kuruluşlarının yöneticilerinin eğitimi, halkın ya da sağlık çalışanlarının intihar davranışında bilgilendirilmesi, intihar düşüncesi olduğunda sağlık kuruluşuna başvurusunun kolaylaştırılması; aynı zamanda bölgesel, uygulanabilirse ulusal bazda intihar danışma hattı ya da bu hastaların yönlendirilebileceği, kolayca başvurabilecekleri bir merkezin oluşturulması önleme politikası arasında yer almaktadır."
"PANDEMİDE ARTIŞ OLDU"
Hacımusalar, pandemi sürecinin de intiharlar üzerinde etkisi olduğunu belirterek, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Pandemiyle birlikte ortaya çıkan sosyal ve ekonomik problemler intiharı tetikleyen faktörlerin en önemlileridir. Bu nedenle intiharı önleme programları içerisinde mutlaka sosyal ve ekonomik politikaların eklenmesi de gerekmektedir. Maalesef ki pandeminin etkisiyle birlikte son zamanlarda hem ruhsal hastalıkların görülme oranında bir artış olmuş, hem de pandemi yoğunluğu nedeniyle sağlık hizmetine ulaşmada bazı kısıtlılıklar ortaya çıkmıştır. Bu nedenle de intihar davranışını arttıran nedenler arasında pandemi ve buna bağlı ekonomik sorunlar önemli bir yer tutmaktadır. Pandeminin etkileri yalnızca pandemi döneminde değil sonrasında da ortaya çıkacaktır. Bu uzun süreli bir etki olarak karşımıza çıkabilir."
Hacımusalar, özellikle gençlerin intiharları konusunda, risk faktörlerinin ortadan kaldırılması, buna karşılık sosyal destek programlarının arttırılması intiharları azaltacağını kaydetti. Alican Uludağ / Deutsche Welle Türkçe
https://acikgazete.com/acil-intihar-hatti-14-yildir-kapali/
=======================YILMAZ ÖZDİL'DEN KEMAL KILIÇDAROĞLU'NA SERT TEPKİ: TARİKAT OYLARINA ŞİRİN GÖRÜNMEK İÇİN
Sözcü yazarı Yılmaz Özdil, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun üniversite öğrencisi Enes Kara'nın yaşamına son vermesiyle ilgili yaptığı paylaşıma tepki gösterdi. Özdil, "Tarikat oylarına şirin görünmek için hâlâ 'etik sebeplerden dolayı açıklama yapmayacağım' filan diyor" dedi.
13 Ocak 2022
Elazığ Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi 2. Sınıf öğrencisi Enes Kara, zorla kaldığı cemaat yurdundaki baskılar nedeniyle intihar etmişti. Enes'in intihar etmeden önce çektiği video Türkiye'de gündem olurken CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun paylaşımı dikkat çekmişti.
Sözcü gazetesi yazarı Yılmaz Özdil, bugünkü köşe yazısında Kemal Kılıçdaroğlu'na tepki gösterdi. Özdil, "100 yıl önce bilim'i rehber edinerek Köy Enstitüleri'ni kuran CHP'nin, 100 yıl sonraki genel başkanı, tarikat oylarına şirin görünmek için hâlâ 'etik sebeplerden dolayı açıklama yapmayacağım' filan diyor." ifadelerini kullandı.
Ayrıca Özdil, "Kurucu ayarlarından uzaklaşan CHP'yi geri almadan, Türkiye'yi geri alabilmek mümkün görünmüyor." notunu düştü.
Özdil, şu ifadelere yer verdi:
"Köy Enstitülerinin kapısına kilit vuran zihniyet, köy çocuklarını öldürmeye, yakmaya, tecavüz etmeye, intihara sürüklemeye, özgürlüklerini zorla ellerinden almaya devam ediyor. Fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür nesiller vizyonuyla, çocuklara 'bayram' armağan eden dünyadaki ilk ve tek ülkeydik. Kindar nesil vizyonuyla, çocuklarının hayatını 'cehennem'e çeviren ülke haline geldik. Ve 100 yıl önce bilim'i rehber edinerek Köy Enstitüleri'ni kuran CHP'nin, 100 yıl sonraki genel başkanı, tarikat oylarına şirin görünmek için hâlâ 'etik sebeplerden dolayı açıklama yapmayacağım' filan diyor.
(CHP ekranlarına çıkmak için etik ayaklarıyla eyyamcılık yapmak isterdim ama, aparat gazeteciliği bana göre değil maalesef.)
Faydasız olduğunu biliyorum, yine de, dört milyon sekiz yüz yetmiş beş bin dokuz yüz otuz altıncı defa, belki bu defa anlaşılır umuduyla, tekrar yazıyorum… Kurucu ayarlarından uzaklaşan CHP'yi geri almadan, Türkiye'yi geri alabilmek mümkün görünmüyor."
KILIÇDAROĞLU NE DEMİŞTİ?
Kılıçdaroğlu paylaşımında," Gençlerimizle ilgili canımızı yakan olgular söz konusu olunca, paylaşacağımız içeriklerde hepimiz sorumlu davranmak zorundayız. Bana kızanları anlıyorum ama etik sebeplerden dolayı paylaşım yapmayacağım. Zamanı gelince gereken yapılacaktır. Tepkileri anlıyor ve saygı duyuyorum. Bu tarz haberleri paylaşmakla ilgili bilimsel makaleler söz konusudur. Oluşan öfkeyi politik puana döndürme adına, bilimin uyarılarına kulak asmamayı doğru bulmuyorum." ifadelerini kullandı.
=======================
ENES KARA HABERLERİNE ERİŞİM ENGELİ
İskenderun 2. Sulh Ceza Hâkimliği, Enes Kara'nın babası Mehmet Kara'nın talebiyle haberlere erişim engeli getirdi.
İstanbul - BİA Haber Merkezi 13 Ocak 2022, Perşembe 12:23
Ailesinin zoruyla kaldığı cemaat yurdunda gördüğü baskı ve gelecek kaygısı nedeniyle yaşamına son veren Elazığ Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Enes Kara'yla ilgili haberlere erişim engeli geldi.
Enes Kara'nın babası Mehmet Karaİskenderun 2. Sulh Ceza Hâkimline yaptığı başvuruda söz konusu haberlerde "kişilik haklarına saldırıldığını, haber ve videoların acılarını artırdığını, özel hayatın gizliliğini ihlal ettiğini, toplumsal basıya maruz kaldığını, yayınların ailenin mağduriyetini arttırdığını" belirtti.
Bu nedenlerle haberlerin "kişilik haklarına ağır saldırı niteliği taşıdığını" söyleyen baba Kara yayınlara sansür getirilmesini istedi.
İskenderun 2. Sulh Ceza Hâkimliği baba Kara'nın talebini kabul ederek birçok habere erişim engeli getirdi. Mahkemenin kararında şu ifadeler yer aldı:
…Enes Kara'nın … olayının her ne kadar haber değeri bulunsa da, yapılan haberlerin içeriklerine bakıldığında, kayda aldığı videodaki konuşmalarına atfen, ölümünden ailesini sorumlu tutacak şekilde yayınlar yapıldığı, oğlunun ölümünden dolayı zaten üzüntü ve ızdırap içinde olan başvurucu ve ailesinin, yaşamış oldukları bu acının, yapılan yayınlar nedeniyle arttığının izahtan vareste olduğu, yayınların devam etmesi halinde bu mağduriyetlerinin de devam edeceği, internet ortamında yapılan yayınlar nedeniyle, içeriklere erişen kullanıcıların yaptıkları ve/veya yapacakları yorumlarla başvurucunun mağduriyetini arttırabilecekleri, … haber içeriklerindeki başvurucunun özel hayatını ve yaşam biçimini ilgilendiren hususların da bulunması nedenleriyle, başvurucunun yapılan haber içeriklerine katlanma yükümlülüğünün bulunmadığı ve yayın içeriklerinin özel hayatın gizliliğini ihlal mahiyetinde de olduğu, bu haliyle başvuruda bulunanın erişimin engellenmesi yönünde talepte bulunmasının usul ve yasalara uygun olduğu, talebin yeter ve yasal başvurunun kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir…"
NE OLMUŞTU?
Elazığ Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi 2. Sınıf öğrencisi Enes Kara (20), kaldığı cemaat yurdunda yaşadığı baskıları ve gelecek kaygısını anlatıp intihar etti.
Kara'nın olay öncesi çektiği bir video sosyal medyadan yayıldı. Arkasında intihar notu da bırakan Kara, Müslüman olmadığı halde cemaat yurdunun kendisini namaz kılmaya ve cemaat derslerine katılmaya zorladığını belirtti. Videoda Kara, "İçinde bulunduğum durumda tüm yaşama sevincimi ve hevesimi kaybettim" diyordu.
"Günlük 1 saat burada olan kitaplardan okuman zorunlu haftanın 3 günü cemaat dersine katılman zorunlu yemekleri yine öğrenciler yapıyor, haftanın 1 günü temizliği yine biz yapıyoruz. Sabah namazıyla uyanıyorum, okula gidiyorum geliyorum, akşam namazı, yemek, okuma, yatsı namazı, cemaat dersi sonra saat 10 zaten ertesi gün tekrar 6.30 gibi tekrar namaza uyanıyorum. Kalan zamanda adam akıllı ders de çalışamıyorum çünkü psikolojik olarak yorgun oluyorum."
(HA)
https://bianet.org/bianet/ifade-ozgurlugu/256169-enes-kara-haberlerine-erisim-engeli
=======================
SÜLEYMAN ÇELİK* : ENESLER'E AĞIT
-Prof. Dr.
19 yaşında bir tıp öğrencisi olan Enes, kendisine dayatılan dinsel/ cemaat yaşamını anlattığı bir video kaydı bırakarak intihar etti…
Biliyoruz ki Enes'in intiharı tekil bir olgu olmadığı gibi ilk değil ve son da olmayacak!..
Herkes Enes'e ağlıyor…
Daha doğrusu, "kin" ile vicdanları köreltilmemiş olanlar dışındakiler ağlıyor…
"Kin" ile doldurulmuş vicdanları körelmiş olanlar ise Enes'e kızıyor; öyle ki bunlar arasında bulunan babanın vicdanını evlat acısı bile yumuşatamamış!..
Daha yaşamının baharında olan Enes geride bıraktığı videoda çaresizliğini anlatıyor…
Çaresiz olan yalnız Enes değil, Enes'in babası gibi olmayan aileler de çaresiz…
***
1994'de ADD'nin Samsun Şubesini açınca, "kentteki tarikat/ cemaat yurtlarına karşı biz de bir yurt açalım" istedik…
Dernek olarak başaramayınca Samsun Atatürk Kültür Vakfı'nı kurduk ve uzun uğraşılardan sonra 2004 yılında bir yurt açabildik…
Üniversiteye kaydını yaptırdıktan sonra KYK'ya başvurup, yer bulamayınca özel yurt aramaya başlayan ve bizim yurdu bulan bir babanın sözleri ailelerin çaresizliğinin ifadesiydi…
İçeri girer girmez, kırk yıllık dostmuş gibi önüne gelene sarılan baba, yaşadıklarını anlattı: "girip çıktığımız hiçbir yurdu gözüm tutmadı, tümünden işkillendim. Yorgun ve çaresiz otobüs durağına kendimizi attığımızda sizin afişiniz gözüme çarptı: 'Samsun Atatürk Kültür Vakfı Kız ve Erkek Öğrenci Yurdu'. 'İşte bizim yurdumuz bu' diyerek oğluma sarıldım ve hemen bir taksiye atlayarak geldik" dedi…
"Yurdunuza sonra ne oldu?" diye soracak olursanız, ne yazık ki kapattık: İktidarın sürekli üzerimize gönderdiği denetçilerin istekleri ile yerel yöneticilerin köstekleri bitmeyince ve lafa gelince mangalda kül bırakmayan sözde Atatürkçülerden de yeterli destek bulamayınca tükendik ve 2015'de kapısına kilit vurmak zorunda kaldık…
***
Enes'in ölümü üzerine konuşan muhalefet mensupları, yeterli devlet yurdu yapmadığı için AKP iktidarını suçluyor…
Devlet yurtları tarikat/cemaat yurtlarından çok mu iyi, oralarda çocuklara dinsel yaşam dayatması yapılmıyor mu?
Bunlar AKP iktidarı ile de başlamadı…
Denilebilir ki Hasan Âli Yücel'in bakanlıktan alınmasından, özellikle Marshall Yardımı'nın başlamasından beri Milli Eğitim Bakanlığı emperyalistlerin güdümündeki dincilerin elindedir…
Bu nedenle, sevgi ile andığımız ve aradığımız Ahmet Taner Kışlalı, "Milli Eğitim Bakanlığı" demez, "Milli İhanet Bakanlığı" derdi ve bunu dediği/bildiği için öldürüldü…
Ahmet Necdet Sezer'in Cumhurbaşkanı, dolayısıyla YÖK'ün ve üniversite rektörlerinin sözde Atatürkçü oldukları dönemde, Kredi Yurtlar Kurumu'nun genel kuruluna üniversitemin delegesi olarak katıldım…
Yasa gereği, Genel Kurul Başkanı Milli Eğitim Bakanı oluyor ve bazı bakanlıkların delegeleri de olmakla birlikte, çoğunluk üniversitelerden gelen delegelerde…
Toplantıya gitmeden önce tanıdığım rektörlerle görüşerek, "genel kurulda çoğunluk bizde olduğuna göre, yurtlardaki dinci yapılanmayı önlemek için Atatürkçü bir yönetim kurulu oluşturalım" dedim…
Ancak gördüm ki kimsenin böyle bir derdi yok…
Zaten katılım çok azdı, katılanlar da bunu bir Ankara gezisi olarak görüyor, parmak indirip kaldırdıktan sonra genel kurulu bitirip "yolluk ve yevmiye" ile Kurum'un toplantı anısına hazırlamış olduğu armağanı alarak dönmeyi düşünüyordu…
Yönetim Kurulu Başkanı Atatürkçü(!) bir rektördü; Genel Müdürlüğün hazırladığı, AKP propagandası şeklindeki etkinlik raporunu okudu…
Gündemde etkinlik raporu üzerinde görüşme maddesi bile yoktu…
Ben buna itiraz ederek söz aldım; "zamanın gözde cemaatinin resmi gazetesinin yurtlarda öğrencilere bedava dağıtılmasını ve Ramazan'da oruç tutmayan/ namaz kılmayanlara uygulanan mobbingi" eleştirince, Genel Kurul Başkanlığı yapan Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik ile tartıştım…
Bu tartışma o zaman basında "Profesör Çelik ile Bakan Çelik tartıştı" şeklinde yer aldı, ancak ne yazık ki kimseden destek görmedim…
***
Daha sonra köprülerin altından, sürekli Ortaçağ'a doğru akan çok sular geçti; sarıklı, Arap entarili, "cahillerin ferasetine güvenen" rektörleri ile üniversiteler medreseleşirken, yurtlar da buna göre dönüştü, kadrolu imamlar atandı vs…
Adını anarken içimi yakan Enes videosunda, çaresizliğinin kaynağının yalnız yaşadığı cemaat evi değil, üniversitelerin bu hale gelmesinin de rolü olduğunu anlatıyor, aslında…
***
Toplumun ve üniversitelerin Ortaçağ'a doğru sürüklenmesinden rahatsız ve şikayetçi olmadığı gibi, tarikat ve cemaatleri rahatsız etmekten de korkan Ana Muhalefet lideri, Enes'in ölümü üzerine konuşmaktan bile kaçınırken, altındakiler de laf olsun diye KYK yurtlarının yetersizliğinden şikayet ederek olayı geçiştirmek istiyorlar!..
İşin aslı, Atatürk Cumhuriyeti'nin sahipsiz kalması!...
=======================FİKRET BİLA : KILIÇDAROĞLU: ENES'E İÇİM PARÇALANDI
12 Ocak 2022 14:38Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi ikinci sınıf öğrencisi Enes Kara'nın yurt olarak kaldığı cemaat evinde gördüğü baskıları anlattığı bir video çektikten sonra yaşamına son vermesi Türkiye'yi üzüntüye boğdu.
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ise dünkü grup konuşmasında bu olaya değinmediği, tepki göstermediği gerekçesiyle eleştirildi.
Kılıçdaroğlu dün bu eleştiriler üzerine sosyal medyadan şu mesajı paylaştı:
"Gençlerimizle ilgili canımızı yakan olgular söz konusu olunca, paylaşacağımız içeriklerde hepimiz sorumlu davranmak zorundayız. Bana kızanları anlıyorum ama etik sebeplerden dolayı paylaşım yapmayacağım. Zamanı gelince gereken yapılacaktır. Tepkileri anlıyor ve saygı duyuyorum. Bu tarz haberleri paylaşmakla ilgili bilimsel makaleler söz konusudur. Oluşan öfkeyi politik puana döndürme adına, bilimin uyarılarına kulak asmamayı doğru bulmuyorum."
Ancak, Kılıçdaroğlu'nun bu mesajına da eleştiriler yöneltildi. CHP Lideri, oy kaygısı nedeniyle yeterli tepkiyi vermemekle eleştirildi.
Kılıçdaroğlu'yla bu konuyu konuştum.
Önce Enes'in videosunu izleyip izlemediğini sordum.
"İzlemez olur muyum" dedi, "Elbette izledim ve içim parçalandı. Çok üzüldüm. Enes gibi gençleri bizim iktidarımız kurtaracak."
Kılıçdaroğlu'na yöneltilen eleştirileri anımsattım.
"Olay cemaat evinde geçtiği için oy kaygısıyla yeterli tepki vermediğiniz eleştirisi var. Ne diyorsunuz?" sorusunu yönelttim. Şu yanıtı verdi:
"Eleştirilere elbette saygım var ama ilgisi yok. Bir iki nedenle hassasiyet gösterdim. Birincisi bilim insanlarının, psikiyatristlerin, psikologların bu tür olayların yazılması, dillendirilmesi konusunda uyarıları var. Bilimsel makaleleri var. Ben bilim insanlarının uyarıları konusunda hassasiyet gösterdim. İkinci olarak da çok acı, çok üzücü, yürek parçalayan bir olayı hemen sıcağı sıcağına siyasete konu etmeyi etik bulmadım. Hepsi bu. Yoksa ben oy kaygısıyla gerçekleri söylemekten çekinmem. Bugüne kadar da hiç çekinmedim. Doğru bildiğimi söyledim, söylemeye de devam edeceğim."
CHP Lideri'ne "Tarikat ve cemaatlerde öldürme, baskı kurma, cinsel istismar gibi olaylar yaşandığına ilişkin bir çok örnek kamuoyuna yansıdı. Özellikle yoksul ailelerin çocukları bu yurtlara gitmek zorunda kalıyor. Bu yurtlarla ilgili ne düşünüyorsunuz" sorusunu yönelttim. Yanıtı şu oldu:
"Elbette sorunun fakındayız. Öneminin bilincindeyiz. Bu gençlerimizi iktidara gelir gelmez kurtaracağız. Bir yıl içinde yurt sorununu çözeceğiz. Gençlerimiz devlet yurtlarında, gayet rahat koşullarda, sıcak suyu olan, bir kişilik, iki kişilik odalarda güven içinde, özgürlük içinde kalacaklar. Şimdiden belediyelerimiz yurt yapmaya, üniversiteli gençlerimizin barınmaya uygun şekilde düzenlenmiş binalarımızda kalmalarına olanak sağlamaya başladılar. İktidarımızda bu sorunu kökünden çözeceğiz, özellikle yoksul ailelerimizin çocuklarına Aile Destek Sigortası'ndan burs vereceğiz, yurt sağlayacağız, başka yerlere gitmelerine gerek kalmayacak. Ayrıca bu yurtlarda ne oluyor ne bitiyor, çocuklar nasıl yaşıyor, çocuklara ne yapılıyor hepsini inceleme altına alacağız. Devlette denetimsiz alan olmaz. Bu denetimi gerçekleştireceğiz ve gereğini yapacağız. Annelerin babaların içi rahat olacak."
Kılıçdaroğlu, "tarikat ve cemaatlerin gençler üzerinde kurdukları baskıyla, dayattıkları inanç ve yaşam tarzıyla ilgili olarak ne düşünüyorsunuz" soruma da şu karşılığı verdi:
"Biz düşünce ve inanç özgürlüğüne saygılıyız. Gençler istedikleri gibi düşünme, istedikleri gibi inanma özgürlüğüne sahip olmalıdır. Ancak Enes'in anlattığı gibi gençlerimize düşünce ve veya inancın zorla dayatılmasına da sonuna kadar karşıyız. Gençlerimiz özgür ortamlarda, güven içinde arkadaşlarıyla konuşabilmeli, tartışabilmeli istediği düşünceyi, inancı dile getirebilmeli, yaşayabilmeli. Hiçbir baskıyla, müdahale ile karşılaşmamalı. Biz gençlerimize özgürlük vaat ediyoruz ve bunu sağlayacağız. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın. Gençler bu ülkenin geleceğidir. Onları özgürce yetiştirmek, istedikleri düşünceye, inanca, yaşam tarzına sahip olmalarını sağlamak, bilimsel eğimle donatmak bizim görevimizdir."
https://halktv.com.tr/makale/kilicdaroglu-enese-icim-parcalandi-660221
=======================ENES KARA'NIN İNTİHARINI HABER YAPAN GAZETECİYE TEHDİT: SİZİN GİBİ KAFİRLER HELAK OLACAK
Cemaat yurdunda gördüğü ve ailesinin baskısı nedeniyle yaşamına son veren Enes Kara'nın haberini yapan, yerel gazetede çalışan gazetecinin görevinden alındığı bildirildi.
13-01-2022
Elazığ'da yayın yapan Günışığı adlı yerel gazete, Enes Kara'nın yaşamına son vermesiyle ilgili internet sitesinde, "Cemaat baskısına dayanamadı intihar etti" başlığıyla bir habere yer vermişti. Gerçek Gündem'den Fırat Fıstık'ın haberine göre, Elazığ'da Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi 2. sınıf öğrencisi olan Enes Kara'nın yaşamına son vermesinin ardından kentte, cemaatle ilgili haber yazan gazeteciler ve bu konuda konuşan üniversite öğrencileri baskı altına alınmaya çalışılıyor.
Günışığı Gazetesi, Elazığ'daki bir yerel gazete ve Enes Kara'nın ölümüyle ilgili internet sitesinde "Cemaat baskısına dayanamadı intihar etti" başlığıyla haberi yayınlamıştı. Bir gün önce gazetenin internet sitesinde yayınlanan haber bugün apar topar siteden kaldırıldı. Şu anda habere aynı link üzerinden ulaşılamıyor.
HABERİ YAPAN GAZETECİ GÖREVİNDEN ALINDI
Yaşananlar haberin silinmesiyle de sınırlı kalmadı. Haberi yapan, gazetenin Yazı İşleri Müdürü Faik Akgün, bugün gazetenin sahibi Nafiz Koca tarafından toplantıya çağrıldı. Toplantıda hem Koca hem de gazetedeki diğer kişiler tarafından eleştirilen Akgün, yazı işleri müdürü görevinden alındı. Görevinden alınma gerekçesinin 'istenilen performansı yakalayamamak' olduğu söylendi.
BASKIDAN DOLAYI YARIN NE OLACAĞIMIZ DA MEÇHUL
Akgün işten çıkarılmış değil fakat bunun sebebi de resmi ilan gelirlerinden dolayı sabit bir çalışan sayısının olma zorunluluğu. Akgün, kararla ilgili olarak şunları söyledi:
"Beni en çok yıkan, bir yıl boyunca sigortasız çalıştığım, emek verdiğim gazeteden böyle bir tavır görmek oldu. Benim yüzde 45 engel raporuna sahip bir kardeşim var. Gözlerinden engelli olduğu için çalışamıyor. Ben de ona bakmakla yükümlüyüm. Ama gelin görün ki artık bu yapılanlara ve haber sonrasında gazete sahibinden tutun da çalışanlara kadar uygulanan mobinge dayanamıyorum. Baskıdan dolayı yarın ne olacağımız da meçhul."
"SİZİN GİBİ KAFİRLER HELAK OLACAK" TEHDİDİ
Haberin yayında kaldığı süre boyunca Akgün, onlarca tehdit telefonu aldı. Bunlardan bazıları da kendilerini cemaat mensubu olarak tanıttı. Akgün'ün aktardığına göre cemaat mensubu olduğunu söyleyen bir kişi "Allah nurunu tamamlayacak. Sizin gibi kafirler de helak olacak. Hepinizi helak edeceğiz" derken başka bir kişi Akgün'ü yine kafir olmakla suçladı ve "Sizi tanıyoruz, CHP'ye hizmet ediyorsunuz" diyerek hakaretler yağdırdı. Başka bir tehdit de Arapça yapıldı.
=======================
ENES KARA HABERLERİNE BABASININ TALEBİYLE ERİŞİM ENGELİ!
İntihar eden Tıp Fakültesi öğrencisi Enes Kara'nın haberlerine babasının talebi üzerine erişim engeli getirildi.
13 Ocak 2022
Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi, 20 yaşındaki Enes Kara, kaldığı Nur Cemaati'ne ait evdeki baskıların ardından ve yaşadığı gelecek kaygısı nedeniyle yaşamına son vermişti. Oğlunun canına kıymasının ardından yaptığı açıklamalarla tepki çeken baba Mehmet Kara, basında yer alan haberler için yayın yasağı ve suç duyurusunda bulunacağını ifade etmişti. Baba harekete geçti, Enes Kara'nın intihar haberine ilişkin yayın yasağı getirildi.
Elazığ'da Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde okuyan Enes Kara, kaldığı cemaat evindeki baskılar ve gelecek kaygısı nedeniyle yaşamına son verdi. Baba Mehmet Kara TELE1'e yaptığı açıklamada, "Kaldığı yer güzel insanların kaldığı yer. Talebelerin kaldığı yer. Orada kalmasını tavsiye ettim. Devlet yurdunda başvuru yapmadık. Durumumuz iyi. Manevi olarak ahiretine faydası olsun istedim. Ben 25 yıldır Risale-i Nur okuyorum. Bir zararını görmedim. Ben bu cemaatin 25 yıldır içindeyim. Kaldığı yerde hiçbir sorun yoktu. Sürekli arkadaşlarıyla iletişim halindeydik. Birkaç ay kalır sonra alışır dedim. Cenazeyi aldık şu an dönüyoruz Hatay'a. Biz kimseden şikayetçi değiliz. Olaydan sonra durumunu daha iyi anladık" ifadelerini kullanmıştı.
Baba Kara'nın açıklamaları yurttaşların tepkisini çekti. Oğlunun cemaat yurdundaki yaşadığı baskılara sesini çıkartmayan Mehmet Kara basında yer alan haberler için yayın yasağı talebi ve haberi yapan gazeteciler için suç duyurusunda bulunma kararı aldı.
YAYIN YASAĞI GETİRİLDİ
İskenderun 2. Sulh Ceza Hakimliğince habere yayın yasağı getirildi.
https://www.gercekgundem.com/guncel/321540/enes-kara-haberlerine-babasinin-talebiyle-erisim-engeli
=======================
ENES KARA'YI ÖLÜME SÜRÜKLEYEN CEMAATİN LİDERİ 15 TEMMUZ'DAN SONRA GÖZALTINA ALINDI: İŞTE DEMİR PARMAKLIKLARDAN KURTARAN EL
Terkoğlu, cemaatin bölgedeki lideri Muhammed Orakçıoğlu'nun 15 Temmuz'dan sonra gözaltına alındığını ancak 'araya birilerinin girmesiyle' serbest bırakıldığını yazdı.
13 Ocak 2022
Elazığ'da Nurculara ait cemaat evinde kalan Tıp Fakültesi öğrencisi Enes Kara, gördüğü baskıların ardından yaşamına son verdi.
Kara'nın vefatının ardından Elazığ'daki cemaat yapılanması tartışılmaya başlandı.
Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Terkoğlu, "Enes'i boğanları kim besledi?" başlıklı yazısında, cemaatin bölgedeki lideri Muhammed Orakçıoğlu'nun 15 Temmuz'dan sonra gözaltına alındığını ancak 'araya birilerinin girmesiyle' serbest bırakıldığını yazdı.
ANMAYA KATILAN BÜROKRATLAR MİLLETVEKİLLERİ
Terkoğlu, Elazığ'daki Nurcuların 'resmi abisi'nin Muhammed Orakçıoğlu olduğunu, Orakçıoğlu'nun da Nurcuların önemli isimlerinden Hulusi Yahtagil'in varisi olduğunu belirterek şunları yazdı:
"Hulusi Bey'in Elazığ'da doğması ve ölmesi, mezarının burada bulunması nedeniyle her yıl onun adına çeşitli etkinlikler düzenleniyor. Ana konuşmacının Orakçıoğlu'nun olduğu etkinliklere kimler mi katılıyor? Vali, İl Emniyet Müdürü, AKP'li milletvekilleri, AKP'nin il ve ilçe belediye başkanları. Hulusi Bey'in ölüm yıldönümü olan temmuz ayındaki "büyük buluşma" bile özel harekât şube müdürlüğünün yanındaki alanda, Orakçıoğlu'na ait geniş arazide gerçekleşiyor. Kısacası cemaat; kurumlarıyla, etkinlikleriyle, evleriyle devletin gözünün önünde. İmkânları da çoğu zaman devlet kurumları sağlıyor."
FETÖ'CÜLERLE BİRLİKTE KURULAN KUMPAS
"FETÖ, esas olarak Nurculuğun kolu olan bir cemaatti. Hizmet Vakfı gibi Nurculuğun çatısı olan kuruluşlar, Fethullahçılığı resmi olarak destekliyordu" diyen Terkoğlu yazısını şöyle sürdürdü:
"Örgütün kumpasları Ergenekon, Balyoz gibi davalarla sınırlı değildi. Tahşiyeciler adı verilen Fethullahçıların rakibi olan bir dini grup da FETÖ'nün operasyonuna uğramıştı. 22 Ocak 2010 tarihinde, Tahşiyecilerin lideri Molla Muhammed de dahil olmak üzere, 122 kişi gözaltına alınmış, bir kısmı tutuklanmıştı. FETÖ'ye yargı süreci açılınca Tahşiye kumpası da hâkim önüne çıktı.
İşte bu dönemde ilginç bir belge Orakçıoğlu'nun kumpasla ilişkisini gündeme getirdi. Tahşiye kumpasının ilk işaretini, 6 Nisan 2009 tarihinde, FETÖ lideri Gülen, Tahşiyecileri hedef göstererek vermişti. Ardından 14 Nisan 2009'da, Elazığ Emniyet Müdürlüğü'ndeki FETÖ'cü polisler, Tahşiyeciler hakkında bir istihbarat raporu yayımladı. Adeta Nurcu bir militanın diliyle yazılmış polis raporunun kaynağı, Elazığ'da Hulusi Yahyagil'in önde gelen talebeleriydi. İşte Tahşiyeciler, FETÖ'cü polislere kendileri aleyhinde ifade vererek kumpasa ortaklık edenin, bizzat Orakçıoğlu olduğunu iddia ediyor."
15 TEMMUZ'DAN SONRA GÖZALTINA ALINDI HEMEN BIRAKILDI
Nurcuların Elazığ'daki lideri Orakçıoğlu'nun 15 Temmuz'dan sonra gözaltına alındığını kaydeden Barış Terkoğlu, onu gözaltından çıkaran ismin ise İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya yakınlığıyla tanınan ve geçen aylarda vefat eden Nurcuların önemli isimlerinden Hüsnü Bayramoğlu olduğunu belirtti.
Terkoğlu, yazısını şöyle noktaladı:
"Orakçıoğlu, Nurculuğun Okuyucular grubuyla bağlantılıydı. Geçen aylarda vefat eden Hüsnü Bayramoğlu ile hareket ediyordu. Elazığ'da konuştuğum kaynaklar, 15 Temmuz'un ardından Orakçıoğlu'nun gözaltına alındığını anlattılar. Tekstil işiyle uğraşan Orakçıoğlu'nun Bank Asya'da yüklü bir hesabı vardı. Gözaltına alınan bazı FETÖ üyeleri de kendisiyle ilişkilerine dair ifade vermişti. Nurculara yapılan operasyonlarda devreye girdiğini daha önce de anlattığım Bayramoğlu, Orakçıoğlu için harekete geçmişti. Onun kendilerinden olduğunu anlatmıştı. Orakçıoğlu, kısa gözaltının ardından serbest bırakılmıştı.
Günlerdir Enes'in hikâyesi içimizi acıtıyor. Görmemiz gereken ise Enes'in içine düştüğü ağ. Emin olun, Enes'in ölümünden sorumlu olanlar asla soruşturulmayacak. Kaldığı cemaat evinin peşine düşen olmayacak. Muhalefetin "Enes sessizliği" de gösteriyor ki bu yapı, düzen değişmedikçe çocukları öğütmeye devam edecek. Zira anlattığım gibi, FETÖ giderken yerine kendi ağacından yapılmış sopalar bıraktı. Bir zamanlar FETÖ'yü himaye eden Nurcular, yine devletin içinde, yine devletin imkânlarıyla menzillerine yürümeye devam ediyor. Olan yine dişlilerin arasında kaybolan çocuklara oluyor."
=======================
ELAZIĞ'DA CEMAAT KORKU SALIYOR: GAZETECİ GÖREVDEN ALINDI, HABER SİLİNDİ, ÖĞRENCİLER TEHDİT EDİLİYOR
Enes Kara'nın intiharı sonrası Elazığ'da gazeteciler ve öğrenciler baskı altına alınmaya çalışılıyor. Haberi yapan gazeteci görevden alınırken haber de sayfadan kaldırıldı. Gazeteye onlarca tehdit telefonu gelirken eylem yapan öğrenciler de tehdit edildi.
Elazığ'da cemaat korku salıyor: Gazeteci görevden alındı, haber silindi, öğrenciler tehdit ediliyor
13 Ocak 2022
Elazığ'da Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi 2. sınıf öğrencisi olan Enes Kara'nın istifası sonrası kentte, cemaatle ilgili haber yazan gazeteciler ve bu konuda konuşan üniversite öğrencileri baskı altına alınmaya çalışılıyor.
Günışığı Gazetesi, Elazığ'daki bir yerel gazete ve Enes Kara'nın ölümüyle ilgili internet sitesinde "Cemaat baskısına dayanamadı intihar etti" başlığıyla haberi yayınlamıştı. Bir gün önce gazetenin internet sitesinde yayınlanan haber bugün apar topar siteden kaldırıldı. Şu anda habere aynı link üzerinden ulaşılamıyor.
HABER SİLİNDİ, MÜDÜR GÖREVDEN ALINDI
Yaşananlar haberin silinmesiyle de sınırlı kalmadı. Haberi yapan, gazetenin Yazı İşleri Müdürü Faik Akgün, bugün gazetenin sahibi Nafiz Koca tarafından toplantıya çağrıldı. Toplantıda hem Koca hem de gazetedeki diğer kişiler tarafından eleştirilen Akgün, yazı işleri müdürü görevinden alındı. Görevden alınma gerekçesinin 'istenilen performansı yakalayamamak' olduğu söylendi.
Akgün işten çıkarılmış değil fakat bunun sebebi de resmi ilan gelirlerinden dolayı sabit bir çalışan sayısının olma zorunluluğu. Akgün, kararla ilgili olarak şunları söyledi: "Beni en çok yıkan, bir yıl boyunca sigortasız çalıştığım, emek verdiğim gazeteden böyle bir tavır görmek oldu. Benim yüzde 45 engel raporuna sahip bir kardeşim var. Gözlerinden engelli olduğu için çalışamıyor. Ben de ona bakmakla yükümlüyüm. Ama gelin görün ki artık bu yapılanlara ve haber sonrasında gazete sahibinden tutun da çalışanlara kadar uygulanan mobinge dayanamıyorum. Baskıdan dolayı yarın ne olacağımız da meçhul."
"SİZİN GİBİ KAFİRLER HELAK OLACAK" TEHDİDİ
Haberin yayında kaldığı süre boyunca Akgün, onlarca tehdit telefonu aldı. Bunlardan bazıları da kendilerini cemaat mensubu olarak tanıttı. Akgün'ün aktardığına göre cemaat mensubu olduğunu söyleyen bir kişi "Allah nurunu tamamlayacak. Sizin gibi kafirler de helak olacak. Hepinizi helak edeceğiz" derken başka bir kişi Akgün'ü yine kafir olmakla suçladı ve "Sizi tanıyoruz, CHP'ye hizmet ediyorsunuz" diyerek hakaretler yağdırdı. Başka bir tehdit de Arapça yapıldı.
Gizli kapaklı bir ihale dahaGizli kapaklı bir ihale daha
Enes Kara'nın arkadaşları, Fırat Üniversitesi Tıp fakültesi öğrencileri de okul önünde bir açıklama yapmıştı. Bu açıklama sırasında özel güvenlik görevlileri, Enes Kara için okul önüne karanfil bırakılmasına bile müdahale etmek istedi fakat öğrencilerin ısrarıyla konu tatlıya bağlandı.
EYLEME KATILANLARA DA TEHDİT
Eyleme katılan öğrencilerin aktardığına göre açıklama sonrası bazı sivil kişiler, açıklamayı okuyan ve eyleme katılan öğrencilerin yanına gelerek onları cemaatten bahsetmemeleri, siyaseti karıştırmamaları konusunda tehdit ettiler. Eylem sonrası bu kişilerle gazeteciler arasında da bir tartışma yaşandı, polis olaya müdahale etmedi.
Gazetecisiyle, öğrencisiyle, bölgede oturanıyla Elazığ'da olayın yaşandığı bölge ve üniversiteye sessizlik hakim. Şu ana kadar ilin siyasi parti temsilcilerinden ve üniversiteden bir açıklama yapılmış değil.
=======================
BİR VELET ÖLDÜ DİYE CEMAATLERİ Mİ KAPATACAĞIZ?
Türkiye Enes Kara'nın intiharının ardından derin bir yas yaşarken, Büyük Birlik Partili (BBP) Ahmet Namık Akdoğan, 'Bir velet öldü diye cemaatleri mi kapatacağız' dedi.
Bir velet öldü diye cemaatleri mi kapatacağız?
13 Ocak 2022
Cemaat evinde ailesinin baskısıyla kalan ve girdiği bunalım sonucunda intihar eden tıp öğrencisi Enes Kara'nın intiharıyla Türkiye cemaat yurtlarını tartışıyor.
Konuyla ilgili olarak BBP Partisi MKYK üyesi Ahmet Namık Akdoğan'ın açıklamaları ise tepki çekti.
Eskişehir'de "Çalışan Gazeteciler Günü" dolayısıyla yerel basın mensuplarıyla bir araya gelen MKYK üyesi Ahmet Namuk Akdoğan, Enes Kara'nın vefatıyla ilgili olarak "Bir velet öldü diye cemaatleri mi kapatacağız" ifadelerini kullandı.
Akdoğan'ın konuşmasında şu ifadeler yer aldı:
Bir velet öldü diye cemaatleri mi kapatacağız? Bir ayyaş öldü diye meyhaneleri mi kapatacağız. O zaman ÇYDD, Lions Kulübü gibi yerlerde kapatılsın.
Toplantıya katılanları şoke eden açıklamalar sonrasında gözlerin çevrildiği Akdoğan, Twitter hesabından latife yaptığını savundu.
Gizli kapaklı bir ihale dahaGizli kapaklı bir ihale daha
Akdoğan şu paylaşımı yaptı:
Kardeşim ben bunun latife olduğunu orada bulunan 13 gazeteci arkadaşın huzurunda söyledim ondan sonrada evladımızın intiharına üzüldüğümü kendine uygun olmayan bir yurtta kalmaması gerektiğini ifade ettim. Etmedim mi?
Olayın ortaya çıkmasından sonra, Akdoğan'ın yerel gazeteci Merve Demir, Nevin Bulut Atak ile sosyal medya üzerindeki diyaloğu şöyle:
https://www.gunlukbakis.com/bir-velet-oldu-diye/
=======================
YENİ AKİT ENES KARA PAYLAŞIMI YAPAN TARKAN'I HEDEF ALDI: ETEKLİ KOKAİNMANA BAK HELE
Yeni Akit, Tarkan'ın cemaat yurdunda gördüğü baskılara dayanamayarak intihar eden tıp öğrencisi Enes Kara ile ilgili paylaşımını 'Etekli kokainman' başlıklı haberiyle tepki gösterdi. Yeni Akit'in haberine sosyal medyada tepki yağdı.
13 Ocak 2022
Yeni Akit Enes Kara paylaşımı yapan Tarkan'ı hedef aldı: Etekli kokainmana bak hele
Henüz 19 yaşındaki Elazığ Üniversitesi Tıp Fakültesi 3.sınıf öğrencisi Enes Kara, ailesinin baskısıyla kaldığı cemaat evinde yaşadıklarını anlattığı bir video çekip, not bırakarak yaşamına son verdi. Enes Kara'nın ölümü Türkiye'nin gündemine oturdu. Ünlü sanatçı Tarkan da bir paylaşımda bulunarak çocukların özgür ruhlar olduğunu söyleyerek anne ve babalara seslendi.
TARKAN PAYLAŞIMI ŞÖYLE:
"Enes Kara'nın intihara sürüklenip hayatına son vermesine ne kadar üzüldüğümü anlatamam.
Ne yazık ki Enes Kara'nın durumunda olup korku içinde, baskı altında yaşayan, yaşam sevincini ve umudunu kaybetmiş, çaresiz binlerce genç var ülkemizde.
Ey analar babalar! İş işten geçmeden çocuklarınızın duygu ve düşüncelerine hassasiyetle, sevgiyle kulak verin, koşulsuzca yanlarında olun. Özgür iradelerine, istek ve seçimlerine saygı duyun. Önceliğimiz onların mutluluğu olmalıdır.
Yaşadıkları hayat onların hayatıdır. Çocuklarınız ne sizin malınızdır ne de size aittir. Onlar, biz anne babalar vesilesiyle dünyaya gelmiş özgür ruhlardır. Çocuklarınızın ışığını söndürmek yerine bırakın o ışıkla aydınlatsınlar yüreklerimizi. Unutmayınız ki asli görevimiz çocuklarımızı korumak, kollamaktır. Bağnaz ve yobaz zihniyetlerin sömürülerine hizmet ettirmek değildir."
YENİ AKİT'TEN 'ETEKLİ KOKAİNMAN' BAŞLIKLI HABER
Yeni Akit, Tarkan'ın intihar eden Enes Kara'nın ardından duyduğu üzüntü ve ailelere verdiği mesajı 'Etekli Kokainman' başlığı ile haberleştirdi. Tarkan'ı hedef alan Yeni Akit, Enes Kara'ya 'ateist' dedi. Sosyal medyada Akit'e tepkiler yağdı.
'TÜRK MİLLETİNİN EVLATLARI İÇİN TAVSİYE VERME HADSİZLİĞİ GÖSTEREN TARKAN...'
Tarkan için 'Kapitalist ve emperyalist zihniyet'in sözcüsü olmakla bilinen ve Türk milletinin evlatları için tavsiye verme hadsizliğini gösteren Tarkan, İslam'ı ve İslami faaliyetleri hedef aldı. Etekli paylaşımı ve kokain itirafıyla halen hafızlardaki yerini korurken, aklı sıra mütedeyyin ailelerin çocuklarının Enes Kara gibi ateist çevrelerin kucağına itilmesini isteyen Tarkan, anne babalara "Çocuklarınızın inancına karışmayın', "Özgür iradelerine, istek ve seçimlerine saygı duyun" gibi ikiyüzlü mesajlar verdi. Peki, özgürlük kisvesi altında "çocuklarınıza yol göstermeyin" çağrısında bulunan ve Diyarbakır annelerini bile görmezden gelen Tarkan, bu tavsiyeyi verebilecek nitelikte mi?" ifadelerini kullandı.
'ENES KARA ÜZERİNDEN İSLAM'I HEDEF ALDI'
Tarkan için "Tevetoğlu ailesinin utancı" diyen Yeni Akit, ilgili haberinde 'Mega yandaş' Tarkan da saldırılara katılarak, ateist arkadaşları tarafından İslamiyet'ten uzaklaştırılıp manevi boşluğa itilen ve intihar eden Enes Kara üzerinden İslam'ı ve İslami faaliyetleri hedef aldı" ifadeleriyle ünlü şarkıcıyı 'İslam karşıtı' olmakla eleştirdi.
Tarkan'ın geçtiğimiz haftalarda kızı Liya ile oyun oynarken tütü etek giydiği fotoğrafı paylaşmasına da değinen Yeni Akit "LGBT renklerinin bulunduğu bir tişört giyen Tarkan'ın paylaşımı "eşcinselliği ve toplumsal cinsiyet projesini meşrulaştırma" mesajı olarak yorumlanmıştı" ifadelerini kullandı.
=======================YENİ AKİT YAZARLARI ENES KARA'NIN ÖLÜMÜNÜ 'ATEİZME' VE EĞİTİM SİSTEMİNE BAĞLADI
Yeni Akit gazetesinin eğitimci yazarı Ali Erkan Kavaklı, ailesinin zoruyla kaldığı cemaat yurdundaki baskılar ve gelecek kaygısı nedeniyle yaşamına son veren Enes Kara'nın intiharını 'ateizme' bağladı. Yeni Akit yazarı Ali Karahasanoğlu da, Kara'nın 'fakültedeki yozlaşan eğitim sisteminin oluşturduğu boşluk ile' ölümü seçtiğini yazdı. Ayrıca, Enes'in cemaat sayesinde Diş Hekimliği Fakültesi'ni kazandığını iddia etti.
13 Ocak 2022
19 yaşındaki tıp fakültesi öğrencisi Enes Kara, yaşamına son vermeden önce çektiği videoda baskılardan yıldığını ve özgürlüğünü kaybettiği için artık yaşamak istemediğini söyledi. Kara'nın videosu, Türkiye'de cemaat ve tarikatlar sorununu yeniden gün yüzüne çıkardı.
İNTİHARI ATEİZME BAĞLADI
İktidara yakın Yeni Akit gazetesinin yazarlarından Ali Erkan Kavaklı ise Kara'nın intiharını "ateizm"e bağladı. Kavaklı "Tıp fakültesi öğrencisi nasıl ateist oldu? Ateist çıkmazlara saplanmasında Milli Eğitim Bakanlığı'nın ateist bakış açısı ile yazdırdığı fen bilgisi kitaplarının etkisi oldu mu? Enes, ateist öğretmen ve öğretim üyeleri ile karşılaştı mı? Ailesi inançlı olduğuna göre Enes'i ateizm bataklığına kim sürükledi?" sorularını sordu.
Cemaat yurdunun sorumlu tutulmasını eleştiren Kavaklı, Enes Karan'ın neden inancını yitirdiğinin araştırılmadığını yazdı.
İnançsızlığın insanları intihara sürüklediğini öne süren Kavaklı, Türkiye ve Avrupa'daki intihar oranlarını paylaşarak "Milli Eğitim Bakanlığı, gençleri ateizme ve intihara götüren fen bilimleri müfredat ve kitaplarını sorgulamalı ve düzeltmeli. Bir tek gencimizi bile dinsizlere kurban vermemeliyiz" diye yazdı.
KARAHASANOĞLU: CEMAATİN İMKANLARIYLA FAKÜLTEYİ KAZANDI
Yeni Akit gazetesinin yazarı Ali Karahasanoğlu da bugünkü yazısında Enes Kara'yla ilgili "Enes ve Dilara.. İkisini de tartışabiliyor muyuz?" başlıklı bir yazı kaleme aldı.
Enes Kara'nın Diş Hekimliği Fakültesi'ni kazanmak için, babası Mehmet Kara'nın da bağlı olduğu 'Nur cemaatinin' imkanlarından faydalandığını ima eden Karahasanoğlu, "Anne babasının bağlı olduğu dini grubun imkanları ile çalışıp, Diş Hekimliği Fakültesi'ni kazandı.." ifadelerini kullandı.
Karahasanoğlu Enes'in intiharını okuduğu fakültedeki 'yozlaşmış' eğitime bağlayarak, "Fakültedeki yozlaşan eğitim sisteminin oluşturduğu boşluk ile.. Ölümü seçmiş ve hayatına son verdi.." diye yazdı.
=======================
YENİ AKİT TARKAN'I BÖYLE HEDEF GÖSTERDİ. ENES KARA PAYLAŞIMI İLE GÜNDEM OLMUŞTU
Yeni Akit Gazetesi, Enes Kara'nın intiharının ardından bir mesaj yayınlayan Tarkan'ı hedef aldı.
13 Ocak 2022 Perşembe - 19:19
Yeni Akit Tarkan'ı böyle hedef gösterdi. Enes Kara paylaşımı ile gündem olmuştu
Şarkıcı Tarkan, bir cemaate ait bir yurtta yaşarken gördüğü baskılar sebebiyle intihar eden 20 yaşındaki Enes Kara'nın ölümünün ardından bir paylaşım yaparak üzgünlüğünü ifade etmişti.
Tarkan yapmış olduğu paylaşımında, "Unutmayınız ki asli görevimiz çocuklarımızı korumak ve kollamaktır. Bağnaz ve yobaz zihniyetlerin sömürülerine hizmet ettirmek değildir" şeklinde konuştu.
Tarkan'ın yapmış olduğu paylaşım kısa sürede büyük beğeni topladı.
YENİ AKİT HEDEF GÖSTERDİ
Yeni Akit gazetesi ise Tarkan'ı hedef alarak, "Tevetoğlu ailesinin utancı 'mega yandaş' Tarkan da saldırılara katılarak, ateist arkadaşları tarafından İslamiyet'ten uzaklaştırılıp manevi boşluğa itilen ve intihar eden Enes Kara üzerinden İslam'ı ve İslami faaliyetleri hedef aldı" şeklinde yazdı.
Aynı zamanda gazete, Tarkan için şu ifadeleri kullandı:
"İslam'a yönelik alçakça ifadeler kullanan ve 'bağnaz ve yobaz zihniyet' ifadesinde bulunan Tarkan Tevetoğlu, eşcinsel sembollü tişört ve etek."
===============
- - - - - - - - - - - - - - - -
Meşrutiyet için (Meşrutiyet adalet ve şeriattır) diyor. İleride cumhuriyete övecek. Abdulhamid Han hazretleri için (Peygambere uymayıp zulmeden, padişah da olsa hayduttur) diyor.(Divan-ı Harbi-yi Örfî s.15)
~Said Nursi 'den zırvalar.~
- - - - - - - - - - - - - - - -
"Dünyada sadece sevinç olsaydı cesaretli ve sabırlı olmayı asla öğrenemezdik."
~Helen Keller~
- - - - - - - - - - - - - - - -
TUTSAM ELLERINDEN AGLARSIN
. . . . . .
Tutsam ellerinden aglarsin.
Benek benek buyur karanligim.
Nokta nokta korkutur seni.
Tutsam ellerinden ; aglarsin
Toprak kokar avuclarim , kan kokar.
Ben hoyrat gecelerde boy atmis fidan,
Boz bulanik sularda yikanmis , arinmisim.
Geceleri cok yakinim yildizlara,
Isiga cikinca bir karisim.
Tutsam ellerinden aglarsin.
Dogdugum koyu bir bilsen.
Gece gecemden buyuk,
Acisi acimdan derin.
Tutsam ellerinden , usur ellerin
~Cahit Sitki TARANCI~
- - - - - - - - - - - - - - - -
Gunesini kaybettiysen sakin gozlerini kapama, yoksa yildizlarini da kaybedersin.
~Anonim~
- - - - - - - - - - - - - - - -
Türkiye halkı kravat takar lüks otomobillerde dolaşır bikinili hatunları sosyetik plajları doldurur veya şehirlerini şekilsiz gökdelenlerle doldurup oraları yaşanmaz hale getirir ama tüm bu halk zenginiyle fakiriyle şehirlisiyle köylüsüyle zır cahildir.
Kendi tarihinden habersizdir.
Aslında ne dilini ne dinini bilir ne geleneklerini tanır ne de toplumsal değerlerinin evriminden haberdardır.
Muhteşem Yüzyıl diye televizyonlarda alkışladığı dönemde devletinde Amerika'dan gelen gümüşün ilk enflâsyonu başlattığını bilmez (çünkü Avrupalı dünyayı keşfederken muhteşem [) yüzyılda Anadolu'da medrese o kadar ayağa düşmüştür ki öğrenci haydutluğa başlamıştır (buna softa şekâveti denir).
Avrupa'da ilk yenilgimizi Muhteşem ( 1529) Hint Okyanusuna her çıkışımızda mini mini Portekiz'den sopayı yiyip Kızıldeniz'e veya Basra Körfezi'ne tıkılışımız da bu büyük () bir amiralimiz yürüyerek üç senede Hindistan'dan Edirne'ye gelmiş ve meşhur bir kitap (Mirât-ül Memâlik) yazmıştı.
El alemin dünyayı öğrendiği bu dönemde Seydî Ali Reis gazel söyleyip eğlence partilerini anlatmaktan başka tek bir detaylı coğrafya bilgisi toplamayı gerekli bulmamıştı.
Büyük ( Bu ve benzeri rezillikleri yalanlarla bezeyip yücelten buna karşılık bize bütün dünyada saygınlık kazandıran aklımızı kullanıp onurlu insanlar olmamızı sağlayan Atatürk'ü aşağılayan âlim pozlu ukala tavırlı zır cahilleri her gün halkın karşısına diken televizyon kanallarından ve gazetelerden gına geldi.
Yükselen ahlaksızlık grafiğimiz kimin eseridir sanıyorsunuz? Cehalet tüm fenalıkların anasıdır.
Biz de o anayı besleyip duruyor onun tosuncuklarına oylar veriyoruz.
Artık yeter Memleketimde her elimi attığım yerde cehalet çirkefine bulaşmaktan bıktım.
~Ali Mehmet Celâl Şengör (d.24 Mart 1955 İstanbul Türkiye) Türk jeolog.~
- - - - - - - - - - - - - - - -
BIR BAYRAM YEMEGINDE
. . . . . .
Korkarim felekte bir gun
Bir bayram yemeginde.
Anam, babam gibi kardeslerimde,
En guzel dalginliginda omrun.
Beni gurbette sanip
Keske gelseydi bu bayram
Diyecekler.
Ve birdenbire yurekler,
Ayni aciyla yanip
Hepsinin gozleri yasaracak.
Oldugumu hatirlayarak.
~Cahit Sitki TARANCI~
- - - - - - - - - - - - - - - -
SAYIKLAYAN AGAC
. . . . . .
Guzu duymiyagorsun agac,
Artik her gunu bir iskence;
Bir hayale dalar her gece,
Basinda gok urperen bir tac.
Goz kirparken ona yildizlar,
Baharinda sanip kendini
Cagirir eski bulbullerini
Agac piril piril sayiklar.
~Cahit Sitki TARANCI~
- - - - - - - - - - - - - - - -
Herhangi bir bilgide sayilar cok dogru gozukuyorsa bosuna kontrol etmeyin, yanlistirlar.
~Murphy Kanunlari~
- - - - - - - - - - - - - - - -
Aut disce aut discede.
* * *
Ya ogren, ya terket.
~Latin Atasozu~
- - - - - - - - - - - - -
a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -
Grup eposta komutlari ve adresleri | : | |
Gruba mesaj gondermek icin | : | ozgur-gundem@googlegroups.com |
Gruba uye olmak icin | : | ozgur-gundem+subscribe@googlegroups.com |
Grup kurucusuna yazmak icin | : | 0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc |
Grup Sayfamiz | : | https://groups.google.com/g/ozgur-gundem/ |
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz | : | http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
Özgürlük adam, henüz yeni kurdum. Siyasi iktidarın sürekli yasakladığı, polisiye önlemler ile gizlemeye çalıştığı şeyleri burada biriktireceğim. Videolar, resimler, makaleler falan. | : | http://insulaelibertatis.com/ |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder