15 Ocak 2022 Cumartesi

RUHAT MENGİ : CEMAATLER, DEVLET VE TÜRK DÜŞMANI ÇOCUK YETİŞTİRİYOR

Ruhat Mengi de aynı şeyi yapmış.
Bir ilahiyatçının AMA BU GERÇEK İSLAM DEĞİL mesajını iletmiş.
Ulan o gerçek değil, bu değil, şu değil, hangi İslam gerçek.

Kur'andaki İslam diyorlar.
Kur'an okuyunca, hadisleri iplemeyince durum düzelecek sanki.
Sünnet diyorlar, hadisler sanki durumu kurtaracak.
Yahu hepsi de beterin beteri.
Bitmiyor.
Bir türlü bitmiyor.
Otobüs firmaları gibi, Öz İslam, Esas İslam, Has İslam, Es İslam….
Ulan bu ne?

Oraj POYRAZ(0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc )
           L2fSIJNoA0xfSNxA  


RUHAT MENGİ : CEMAATLER, DEVLET VE TÜRK DÜŞMANI ÇOCUK YETİŞTİRİYOR

13 Ocak 2022

İlahiyatçı ve İslam Felsefesi uzmanı Prof. Dr. Şahin Filiz, aileleri böyle uyardı…

Cemaat ve tarikatların üniversitelerde çok etkin olduğunu kaydeden Prof. Dr. Filiz, "Çocuklarımızı din propagandasıyla esir ediyorlar. Oysa ortaya koydukları dinin, İslam diniyle ilgisi yoktur" dedi…

Ailesi tarafından cemaat yurdunda kalmaya zorlanan ama yaşadığı baskılara dayanamayarak intihar eden Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi 3'üncü sınıf öğrencisi Enes Kara'nın sınıf arkadaşları, halka ve ilgililere "Sıra arkadaşımız Enes Kara bir video bırakarak intihar etti. Ülkemizde bu şartlarda yaşayan milyonlarca genç var. Cemaat yurtları derhal kapatılsın, yurtlar gençler için devlet tarafından ücretsiz olarak sağlanmalıdır" diye seslendi. Haksızlar mı? Dünyanın öbür ucundaki ülkelere okul, hastane, cami yaptıran, "12 milyon mülteciye bakıyoruz" diyen devlet neden öğrencilere kendisi yurt açmıyor?

Enes Kara bıraktığı videoda "Beni burada kalmaya zorladılar… Burada hafta sonu bile özgür değilsiniz… Çok kötü bir durum, dayanılmıyor" gibi çaresizliğini anlatan sözler söylemişti ama bence en önemli cümleler sondaydı; "Aileme söyleyemiyorum, korkuyorum. Ne yapacaklarını bilmiyorum. Her şeyi yapma potansiyelleri var." Kaldığı yurdun sahibi olan cemaatten korkusunu dile getirmişti; "Her şeyi yapma potansiyelleri var." Bir genç, bu sözleri söylemek için neler görmüş, yaşamış olabilir? Bu soru ve daha birçoğu… Gençlerimizin geri kalanını kurtarmak için neler yapılması gerektiğini hepimiz ciddi şekilde düşünmek, çözüm üretmek zorundayız. Bu konuyu Akdeniz Üniversitesi'nden İlahiyatçı ve İslam Felsefesi uzmanı Prof. Dr. Sayın Şahin Filiz'le konuştum.

Sayın Filiz, 34 yıllık öğretim üyesisiniz. Cemaat yurtlarında daha önce de ciddi olaylar yaşanmıştı. Tıp Fakültesi öğrencisi Enes Kara'nın kaybına dini baskıların, ailesinin ve cemaat yurdunda yaşadıklarının sebep olduğunu gördük. Bu üzücü olayı ilk duyduğunuzda ne düşündünüz?

Cemaat ve tarikatlar eskiden sadece öğrenciler üzerinde çalışırdı. Şimdi FETÖ örneğinden yola çıkarak elde ettikleri tecrübelerin ışığında, aileleri yola getirmek suretiyle öğrencilere daha çabuk ulaşılabileceğini ve ellerinden kaçırmayacaklarını gördüler. Ailesine giderse zaten ailesi de bizden, yurda giderse yurt da bizden… Üniversite ayağını halletmek için de bazı insanlar buluyorlar, dolayısıyla çocuk bu üçlü arasında mekik dokuyor ve bir çıkış bulamıyor. Cemaatlerin, tarikatların eline geçen çocukların çoğu esaret altında yaşıyor. Enes Kara'nın da bu çıkmaz sokakta çırpınıp çıkamadığını düşündüm. Antalya'da boğazı kesilerek öldürülen üniversite öğrencisi olayının üstüne gidilseydi, nasıl bir bağlantı kurdukları görülebilirdi.

Bu aile çocuğunu zorlamış ve sonuçtan cemaatle birlikte sorumlu. Benzer şartlar altındaki gençlere ne önerirsiniz? Mesela Enes Kara kurtulmak için ne yapabilirdi?

Öğretim üyesiyim. Hemen hemen her görüşten öğrencilerle iç içeyim. Onlara hep şunu söylüyorum "Siz benim veya bir başkasının, hocanız olarak söylediği şeyleri test edin, kontrol edin. Biz de yanlış söyleyebiliriz, yanılabiliriz, eğer yanılmayan birini arıyorsanız, o da yüce yaratıcıdır" diyorum. Onun dışında herkes yanılabilir. O ne demektir; sorgulayıcı, özgür düşünen, kendine güvenen bireyler haline gelmeleri demektir.

Kara, üniversitedeki bazı hocalarıyla görüşebilir, durumunu anlatabilirdi. Aileye şunu söylemek lazım. Çocuğunun okuduğu okulu, bilimi gölgede bırakacak, kendisini bunalıma ve tehlikeye itecek bir zorbalık veya baskıda bulunma hakkına sahip değilsin. Devlet bizden haftada bir kez yurtlara gidip sağlıklı din bilgisiyle, hayatla, felsefeyle, gerçek yaşamla ilgili konuşmamızı isteyebilir. Burnumuzun dibinde, ben yurda konferansa gidemiyorum, çünkü seçiyorlar. "Başkası gelsin, bizden olan hocalar gelsin" diye kendilerinden olanları seçiyorlar.

Prof. Dr. Şahin Filiz'in, İslam Felsefesinin Serüveni, Ahlakın Akli ve İnsani Temeli, İslam Hümanizminin Öncüleri gibi kitapları var.

Ürettikleri uydurma dine karşı deizm de ateizm de çoğalır

İlahiyat Fakültesi öğrencisinin felsefe okumaya başlayınca çevresinde "kafir" ilan edildiğini anlatmıştınız…

Evet, hem de bazı hocalar ve arkadaşları tarafından, bu çok acı bir şey. Cemaat ve tarikatlar sadece kendi kurumlarında değil, hem sivil, hem resmi kurumlarda ve üniversitelerde çok etkinler. Çocuklarımızı olmadık bir din propagandasıyla esir ediyor, baskı altına alıyorlar. "Peki söyleyin, hangi dinden bahsediyorsunuz" diye sorduğunuz zaman muhatap bulamıyorsunuz. Bazı çevreler gençler arasında deizm çoğalıyor diye endişeleniyor. Bence ürettikleri böyle uydurma bir dine karşı deizm de çoğalır, ateizm de çoğalır. Ben diyorum ki, cemaat ve tarikatların ortaya koymuş oldukları din kesinlikle İslam diniyle ilgili değildir, dindarlıkla uzaktan yakından alakası yoktur. Bu gruplardan beslendiğini düşünüp dinini öğrendiğine inanan ve çocuğunu da ona göre yetiştirme amacında olan ailelere sesleniyorum: Eğer çocuklarını maneviyatsız, ilkesiz ve devlet düşmanı, Türk düşmanı yetiştirmek istiyorlarsa cemaatlere göndersinler.

Laikliği dinsizlik gibi anlatarak insanları laik kurumlardan, okullardan uzaklaştırmaya çalışan büyük bir kitle var. Oysa merhum Yaşar Nuri Öztürk "Laiklik Kur'an'da var. Allah 'hiç kimse bir başkasının inancını ölçemez, kullarımın inancına ancak ben karar veririm' demiş ve bu yetkiyi kimseye vermemiş" derdi.

Eğer bir kişi laikliği dindarlığın önünde engel olarak görüyorsa o kişi gerçek anlamda Müslüman değildir, Müslüman görünümlü dincidir. Çünkü insan, sağlıklı bir dindar, erdemli bir insan olacaksa bunu ancak laik bir ülkede ve laik bir toplumda gerçekleştirebilir. Dolayısıyla, laikliği düşman belleyen kişi kim olursa olsun İslam'ı da karşısına almış ve düşman bellemiştir.

LAİKLİK TÜRKİYE'Yİ KORUDU

"Dinci terör örgütleri laik Müslüman olsalardı insan öldürmeyi sevap sayarlar mıydı" diyorsunuz, bunu açar mısınız?

Kesinlikle, hem kendi toplumuna, mümin kardeşlerine, hem de bütün insanlığa yararlı, insanlaşmış bir hale gelirlerdi. Ama insanlaşmanın önündeki en büyük engel laiklik düşmanlığıdır. Cumhuriyet düşmanlığı da Atatürk düşmanlığı da oradan kaynaklanıyor. Türkiye laik bir ülke olmasaydı, yüzlerce tarikat ve cemaat bugüne kadar çok daha büyük zarar vermeyi başarırlardı.

Dolayısıyla ailelere şunu söylüyorum; üniversiteyi kazanan çocuklarınızın uyuşturucuya, kötü arkadaşa karşı, olmadık çevrelere girmemeleri konusunda rehberlik edin ama bilginizin, görgünüzün yetmediği konuda, hele hele din konusunda çocuklarınızı tarikat ve cemaatlerden öğrendiğiniz yalan yanlış şeylerle esaret altına almayın, sonuç kötüdür ve kötü olacaktır.

KUR'AN MÜSLÜMANLIĞINDAN SAPILDIĞI İÇİN BUNLAR YAŞANIYOR

Müslümanlıkta "dinde zorlama" yok, Anayasamız da "Hiç kimse dini ayin ve törenlere katılmaya zorlanamaz" diyor ama cemaatlerin ikisini de umursamadığını ve hiçbir denetimin de olmadığını Enes Kara olayında gördük. Bu çocuklar nasıl kurtulacaklar?

Kur'an Müslümanlığından sapıldığı için bunlar. Mesela, namaz kılmanın gösterişini yapmak münafıklıktır, kafirliktir aslında ama bakıyorsunuz amirine, siyasi çevrelere yaranmak üzere namaz kılma yarışına giren, gösteriş yapan insanlar var. Eğer bunu dindarlık sayıyorlarsa, böyle bir dindarlık yok. Denetim konusuna gelince, önce Diyanet İşleri'nden başlamak lazım. Başkanından Hakkari'deki müezzinine kadar bütün ekibi yeniden düzenlemek gerekiyor. Ondan sonra Diyanet'i -resmi bir kurum olmakla birlikte- halkla iç içe, cemaat ve tarikatlardan daha fazla iç içe hale getirecek adımlar atılmalı. Üçüncü aşamada Diyanet'in sağlıklı dini hamleleri karşısında zayıflayan tarikat ve cemaatleri işlevsiz oldukları için kapatma yoluna gidilebilir.

Diyanet laik bir kurumdur kendini Vatikan gibi görmesin

"Şu anki Diyanet İşleri Başkanlığı, Atatürk'ün kurduğu ve Türk milletini temsil eden bir Diyanet değildir" diyen Prof. Dr. Şahin Filiz, şunları kaydetti:

"Diyanet'in tüm ekibiyle değişmesi gerekiyor, vermiş oldukları fetvalar sadece o kişileri ilgilendirir, Diyanet kurumuna mal edilmesi çok büyük bir suçtur. Hukuki bir suçtur, aslında suç duyurusunda da bulunmak gerekiyor. Bu fetvaları Diyanet'in kurumsal fetvası gibi gösteren yazarları, çizerleri de adaletin değerlendirmesi gerekir. Yani ben şunu söylüyorum; 1- Diyanet İşleri teşkilatı laik bir kurumdur, Vatikan değildir, kendini Vatikan gibi görmesin. 2- Hilafetin akıl danesi de değildir, kendini kurulacak bir hilafete manevi destek sağlayan fetvalarla bunu önceden teşkil etmeye çalışan bir kurum olarak da görmesin. Orada verilen fetvalar veya öne sürülen görüşler 'iyi niyetli olmak ve halkı aydınlatmak' zorundadır. Bunun dışında Diyanet herhangi bir işlemde bulunuyorsa Anayasal olarak suçtur ve dine de en büyük ihanettir."

YARIN: 4-6 yaşın, Diyanet'in açtığı kurslarda Kur'an öğrenmesi mümkün mü?

https://www.sozcu.com.tr/2022/yazarlar/ruhat-mengi/cemaatler-devlet-ve-turk-dusmani-cocuk-yetistiriyor-6884641/

--

- - - - - - - - - - - - - - - -

Sui generis
Kendine ozgu

~Latin Atasozu~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Omnium rerum principia parva sunt
Her seyin kucuk bir baslangici vardir.

~Latin Atasozu~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Ben manevi miras olarak hiçbir ayet, hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum.
Benim manevi mirasım ilim ve akıldır.

~Mustafa Kemal Atatürk~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Bu dunya renkli bir golge gibidir, onun pesine dusersen kacar; sen kacarsan o seni kovalar..

~Kutadgu BILIG~

- - - - - - - - - - - - - - - -

MERKEZ BANKASI

https://www.youtube.com/watch?v=WiZeZpfTsOU


- - - - - - - - - - - - - - - -

USTADAN MANİDAR ŞİİR

Ben 11 yıldır hep çaldım, yine de çalarım;
Hangi çılgın beni yargılayacakmış? Şaşarım Hak hukuk ve adaletten.
"Çalsa da bir bildiği vardır" diyen seçmenim var.

~Türkiye Sevdalısı namlı bir yiğit.~

- - - - - - - - - - - - - - - -

"Erdem bir halkın mutluluğudur."

~Joseph Lathrop~

- - - - - - - - - - - - - - - -

"Özgürlük her şeyi olduğu gibi kabul ettiğimiz andır."

~Karen Maezen Miller~

- - - - - - - - - - - - - - - -

İnsan en acımasız hayvandır.
Trajedilerde, boğa güreşlerinde ve haça germelerde şu güne kadar kendisini en iyi hisseden oydu ve kendisi için cehennemi icat ettiğinde, sıkı durun, bu aslında en iyi cennetiydi.

~Friedrich Nietzsche~
OrajKalip

- - - - - - - - - - - - -
a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -

Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur-gundem@googlegroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur-gundem+subscribe@googlegroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : 0raj.p0yraz@neomailbox.net  /  oraj.poyraz@openmail.cc
Grup Sayfamiz : https://groups.google.com/g/ozgur-gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/
Özgürlük adam, henüz yeni kurdum.

Siyasi iktidarın sürekli yasakladığı, polisiye önlemler ile gizlemeye çalıştığı şeyleri burada biriktireceğim.

Videolar, resimler, makaleler falan.
:
http://insulaelibertatis.com/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder