15 Ocak 2022 Cumartesi

ANKARA’DA AKIL ALMAZ OLAY: ÖZGE NUR’U CİN ÇIKARMA SEANSINDA ÖLDÜRDÜLER!

"100 KEZ OKLAVA İLE VURDUM"
"KURBAN KESTİĞİMİZ SIRADA RAHATSIZLANDI"
"SIRTI VE KOLLARI SİMSİYAHTI"
SERBEST KALDILAR

Ne diyordu, insanlık ve empati yoksunu bir AKP milletvekili?
Bir velet öldü diye cemaatleri mi kapatacaklarmış.
Oysa bir değil, kaç velet öldü.
Kaç veletin ırzına geçildi.
Her defasında aynı şey söylendi.
BİR KEREDEN BİRŞEY OLMAZ.

Hatta çoğu olayda mağdurlar, mazlumlar suçlandı.
Yine pek çok olayda, mağdurlar ve aileleri ağır tehditler, şantajlar, baskılar ile susturuldu, bezdirildi.
Pek çok olayda işbirliği yapan adliye, yargı, idare ve hükumetin yardımları ile olay ağır sansürcülükle kamu oyundan saklandı, zanlılar kurtarıldı.

Evet, İslamı kendine temel değer kabul edenler SUÇA SAHİP ÇIKMIŞTIR.
Sıkıntı da burada yatıyor zaten.

Tarih uzundur, bitmez, hep devam eder.
Bunlar batılıların tarihteki günahlarını kendi günahlarına gerekçe yapıyorlar.
Tencere dibin kara seninki benden kara diyorlar.
Neymiş, batı medeniyeti kölelik üzerine kuruluymuş.
Neymiş, batı medeniyeti katliamlar, ve sömürü üzerine kuruluymuş.

Önce şunu belirteyim.
İslam medeniyeti köleliği kurumsallaştırmış, içselleştirmiştir.
Daha vahim ve elim olmak üzere, İslam köleliğe geç de olsa bir yasak getirmiş değildir.
İslamın temel kaynaklarında açıkça köleliği yasaklayan, kölecilere yaptırımlar getiren bir kayıt yoktur.
Bu gün bile şeriatın hakim olduğu ülkelerde eğer batılı hükumetlerin baskısı yoksa, hemen köle pazarları kurulmaktadır.
Çünkü kölelik İslam şeriatında yalnızca yasaklanmamış değildir, aynı zamanda tanzim edilmiştir.


İkinci olarak İslam da katliamlar, sömürü, zulüm üzerine büyümüş ve gelişmiştir.
Ancak, İslamı bu konuda en kötü tarafı geçmişle yüzleşilmemiş olmasıdır.
2022 yılı itibariyle bütün İslam ülkelerinde tarihte kalmış katliamlar, zorbalıklar, dayatmacılıklar, zulümler CİHAT, FÜTUHAT olarak aklanmakta, yüceltilmekte ve kutsanmaktadır.
AKP gibi rejimler ise İslam tarihinin günahlarını devam ettirmekte kararlı, istekli ve heveslidir.


İşte batı medeniyeti ile bizim aramızdaki en büyük fark budur.
Batı yüzleşir, özür diler, mümkünse telafi eder, bir daha olmaması için toplumsal, hukuki, ahlaki engeller getirir.
İslam ise kendi içsel açmazları, çıkmazlarını yüceltir, kutsar, savunur, mağdurları aşağılamayı sever.

Çağdaş batılı ülkele halkları, devletleri sömürüyü, zulümü, dayatmacılığı, zorbalığı kendi medeniyetinin bir parçası, temel bir unsuru olarak göstermez.
İşte bu yüzden ABD'de kölelikle özdeşleşmiş tarihsel kişilerin heykelleri tahrip edilmektedir.
Batıda nadir birkaç kişi dışında kimse Haçlı seferlerini kutsamamaktadır.

Oraj POYRAZ(0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc )
           L2fSIJNoA0xfSNxA  


ANKARA'DA AKIL ALMAZ OLAY: ÖZGE NUR'U CİN ÇIKARMA SEANSINDA ÖLDÜRDÜLER!

Ankara Keçiören'de akılalmaz bir olay yaşandı. E.K. isimli sözde hocanın yönlendirmesiyle 'Cin çıkartma seansı' uygulanan ve eşi tarafından sırtına 100 kez oklava ile vurulup, hacamat yapılan 30 yaşındaki Özge Nur T., hayatını kaybetti. Olay sonrası gözaltına alınan şüpheliler serbest kaldı. İşte kan donduran olayın detayları…

13 Ocak 2022

Ankara'nın Keçiören ilçesinde yaşayan 30 yaşındaki bir çocuk annesi Özge Nur T.'nin eşi ve ailesi, yaşadığı psikolojik sorunlar nedeniyle Özge Nur T.'nin içine cin girdiği öne sürdü. Bunun üzerine Özge Nur T.'nin eşinin annesi Z.T., Kayseri'de yaşayan ve kendisini 'hoca' olarak tanıtan E.K.'ya ulaşarak durumu anlattı.

Sözde hoca E.K., kendisine telefon aracılığıyla ulaşan Z.T.'ye, genç kadının sırtına oklava ile 100 defa vurmasını, 23 gün oruç tutmasını söyledi. Bunun üzerine Özge Nur T.'nin eşi S.T., kayınvalidesi Z.T. ve kendi ailesi tarafından sırtına oklavayla vurulduktan sonra 23 gün oruç tutması istendi. Daha sonra tekrar arayan sözde hoca E.K., Özge Nur T.'nin eşinden kurban kesmesini istedi.

Kurban kesimi sırasında fenalaşan Özge Nur Tekin, kaldırıldığı Yenimahalle Onkoloji Hastanesi'nde 8 Mart 2021'de hayatını kaybetti. Olayın ardından ölümün şüpheli bulunması üzerine polis ekipleri durumu savcılığa bildirdi. Ölü muayene tutanağında genç kadının sırt ve kollarında morluklar ile hacamat kesiklerini andıran yaralar tespit edilmesi üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı.

Yürütülen soruşturma kapsamında Özge Nur T.'nin eşi S.T., kayınvalidesi Z.T., babası C.E., annesi H.E., hacamat yapan S.Ö. ile sözde cinci hoca E.K., hakkında 'Kasten yaralama neticesinde ölüme neden olma' suçundan 18 yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırlandı. Hazırlanan iddianame Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.

"100 KEZ OKLAVA İLE VURDUM"

Sabah'tan Dilhan Dumanoğlu'nun haberine göre hazırlanan iddianamedeki ifadesinde genç kadının kocası S.T., eşinin durumunda değişiklikler olduğunu, henüz 8 ay önce evlendiklerini ve yaşanan gariplikleri kendi ailesi ile eşinin ailesine anlattığını söyledi.

S.T, bunun üzerine annesinin Kayseri'de yaşayan ve kendisini 'hoca' olarak tanıtan E.K. ile telefonla iletişime geçtiklerini söyledi. S.T., sözde hocanın eşine cinlerin musallat olduğunu söylediğini ifade ederek, Para istemediğini söyledi. Önce telefondan dua okudu, eşim rahatladı. Ancak bir süre sonra rahatsızlanınca tekrar aradım, 'önce eşine 1 kurban keseceksin' dedi. Sonra sırtına hafif şekilde 100 sefer oklava ile vurmamı ve ardından vücudundaki pis kanın temizlenmesi için hacamat yaptırmamız gerektiğini söyledi. Daha sonra da 23 gün kefaret oruç tutmasını istedi. Ben eşimin sırtına, baldır kısmına oklava ile 100 sefer hafif hafif ancak hissedilebilecek bir şekilde dua okuyarak vurdum. Eşimin ailesi ve benim ailem de odada bulunuyordu. Bu esnada 'Cin çık cin çık' diye hep beraber söyledik. Akabinde S.Ö. adlı kişiyi eve getirip hacamat tedavisi yaptırdım. Hacamat sırasında odada kadınlar vardı. Bu tedavinin ardından eşim rahat bir şekilde uyudu. Ancak ertesi sabah tekrar rahatsızlandı" ifadelerini kullandı.

"KURBAN KESTİĞİMİZ SIRADA RAHATSIZLANDI"

Eşinin rahatsızlanması üzerine E.K.'yı tekrar aradıklarını dile getiren S.T., "Kurban kesersen eşin rahatlar dedi. Biz de kurban kesmek için eşimin annesi H.E, babası C.E., annem Z.T, kardeşim N.T, akrabam M.T. ile eşimi de alarak Yakacık'ta bulunan kurban kesme alanına gittik. Eşim kurban kesmeye giderken oruçluydu. Kurban kestiğimiz sırada eşim rahatsızlandı ve bayıldı. Tekrar aradığım hoca, 'bir kurban daha keserseniz eşin kendine gelir' dedi. Dediğini yaptık ve 2. kurbanı da kestik ancak eşim kendine gelmedi. Bunun üzerine hastaneye götürdük ama hastaneye gittiğimizde öldüğünü söylediler" dedi.

İfadesi alınan sözde hoca E.K ise "Olay günü tanımadığım bir kadın arayarak, gelinini doktora götürdüklerini, herhangi bir rahatsızlığının bulunmadığını, psikolojisi ile ilgili danışmak istediğini söyledi. Kadına, dua etmelerini, tövbe etmelerini, zekat ve adaklarını yerine getirmelerini, fakir doyurmalarını söyledim. Kesinlikle oklava ile vurmalarını, hacamat yaptırmalarını söylemedim. Kendi çapımda dini bilgilerimle insanlara tavsiye veriyorum. Para da almıyorum" diye konuştu.

"SIRTI VE KOLLARI SİMSİYAHTI"

Özge Nur'a hacamat yapan S.Ö., "Bir tanıdığımın ısrarı üzerine hacamat yapmak için daha önce hiç görmediğim bu ailenin evine gittim. Yerde yüzü koyun yatan bir kadın vardı. Hacamat için kıyafetini çıkarttığında kadının sırt ve kollarını simsiyah olduğunu gördüm. Ne olduğunu sorduğum da, 'içini 3 harfliler kaçmış, Kayseri'de bulduğumuz bir hocanın talimatıyla sopa ile vurduk. Bu şekilde içindeki cini öldürmeye çalıştık' dediler. Hacamat yaptıktan sonra kadın biraz rahatladı. Beni de tekrar evime bıraktılar. Ölümüyle ilgili bir şey bilmiyorum" dedi.

SERBEST KALDILAR

6 kişi, işlemlerin ardından adliyeye sevk edildi. Savcılık genç kadının eşi S.T., ve diğer 5 kişiyi tutuklanmaları talebiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk etti. Şüpheliler, adli kontrol tedbiri uygulanarak serbest bırakıldı.

Soruşturmayı tamamlayan savcılık, Özge Nur T.'nin eşi S.T., hakkında 'Eşe karşı kasten yaralama neticesinde ölüme neden olma', 5 kişi hakkında da 'Suça iştirak etme' suçundan 12 yıldan 18 yıla kadar hapis istemiyle iddianame düzenledi. İddianame, Ankara 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilerek dava açıldı.

https://www.aykiri.com.tr/ankara-da-akil-almaz-olay-ozge-nur-u-cin-cikarma-seansinda-oldurduler/18672/

--

- - - - - - - - - - - - - - - -

Milli egemenlik düşmanlığı, üstün bir yeri değeri ve şerefi olan bir milletin her şeyini bir anda yok etmeyi amaçlayan suçtan başka birşey değildir.
( 1923 )

Kemal Atatürk
Yüce Önder.
Bu günleri çok öncelerden bilen adam.

- - - - - - - - - - - - - - - -

Satranç akılla oynanır, ellerle değil

~Renaud ve Kahn ~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Risale-i nur öyle değerli bir kitaptır ki ,kuranın onda yansıyan nurlarına hizmet etmek ,askerlikten ve kutsal savaştan daha üstündür.benim elimde fırsat ve param olsa, Risale ""i nur hizmetinde olan değerli kardeşlerimi askerlikten kurtarmak için; bin lira karşılığında bile olsa bedeli öder ve kurtarırım onları.

Lemalar | On Altıncı Lem´a | 156
Said-i Nursi

- - - - - - - - - - - - - - - -

Bazi kisiler uzun evliligimizin sirlarini sorarlar;.
Biz haftada iki kez restorana gideriz.
Biraz mum isigi, aksam yemegi, hafif muzik ve dans...
O sali gunleri gider, ben cuma..

~Henny Youngman~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Ah Müjgan.........

Çok arada kaldık biz,
Kendimiz olamadık.
Tespih elimize,
Malboro ağzımıza yakışmadı.
Fes kafamızda,
501 kot pantolon kıçımızda
O Amerikalı kızdaki gibi durmadı.
Western filmlerinde
Ezilen kızılderililere ağlayıp,
Mavi ceketlileri tuttuk.
Ne solcu olabildik,
Ne sağcı,
Das kapital, okumak için çok uzundu,
Zaten okumayı hiç sevmedik.
Devrim türkülerinin ezgisini tutturamadık,
Bıyığı aşağı bırakmakla olmadı, Mafyalaştık,
Milliyetimizi araplaştırdık. ..
Dinimizi Arapça okuduk
Ayetleri anlamadık.
Dünyada anlamadığı bir dilde dua eden başka bir millet var mı bilmiyorum.
Hoş millet miyiz?
Onu da bilmiyorum.
Teknoloji çağına yetişemedik,
Bırak matbaayı, Bilgisayarın tuşuna da,
Yirmi yaşımıza da
Aynı gün bastık.
Cep telefonunu kemerlerimize astık,
Kazağı pantolonun içine.
Çok aralarda kaldık biz.
Toprak ağalarını demokrat, Kapitalistleri yatırımcı sandık.
En büyük yalanı söyleyene daha çok inandık,
Camide iken "Uydum hafız olan imama" derken,Her yerde imama uyduk.
Laikliğin ne demek olduğunu,
Bizi okumanın, eğitimin kurtaracağını anlamadık.
Parayı kazanmak kolay sandık
Bankerlere, Jet fadıla,
Çiftlik banklara, En son kriptocuya kaptırdık.
Çok arada kaldık biz.
Kural koyduk, bozduk, Anayasa yaptık, uymadık Üniversiteleri haşat, Liyakatı madara,
Bakara'yı makara ettik.
Nihat Hatipoğlu'nu YÖK'e
Milli güreşçiyi bankaya atadık,
Okul yaptık, eğitim yapmadık,
Yol yaptık çöktü Köprü yaptık geçmedik Yine de parasını ödedik. Devletin elektriğini,
Tekelini, Limanlarını, Barajlarını,
Fabrikalarını, Kaz dağlarını bir güzel sattık.
Devletin malı denizdi,
Dezenfektan satmayan kerizdi.
Zaten ortada kaldıydık,
Bir kanal eksikti arada,
Onun da Projesini hazırladık
Yakında yüzeriz kanalda.
Leblebi tozu vardı bir zamanlar,
pudra şekerine nasıl geçtik?
Hiç anlamadık, Ve Hiç sormadık, Acaba bu hayatı,
Kendimiz mi seçtik?
Ümit etmek güzel,
Beklentisi var herkesin...de
Biz küçükken, Sapanla kuş avlayan arkadaşımıza,
'dur' diyemediysek eğer,
Şimdi o arkadaş Devletin gücünü, Medyanın sözünü, Paranın tadını,
Yandaşın hırsını,
Cahilin gönlünü,
Eline avucuna almışken 'dur' dememizi Kimse beklemesin....
Diyeceğim ama diyemiyorum.
Biri söylemiş işte;
"Muhtaç olduğun kudret
Damarlarındaki, asil kanda mevcuttur " diye..
Bence uyan artık,
Yoksa geç kalacaksın
Kendini kurtaracak kimse arama,
Seni yine,
Sen kurtaracaksın................................

~Anonim, ya da ben sahibini bilmiyorum.~

- - - - - - - - - - - - - - - -

ALLAHA VE BIZE DAIR
. . . . . .
Allah ne kadar buyuktur,
Ekinlere gunes verir cocugum.
Beni mavi sabahlara devreder,
Mavi guller gibi uykum.
Allah ne kadar buyuktur,
Kuslar gonderir dallarimiza.
Karanliklar kalbe doldugu vakit,
Nasibi terk ederiz bir yildiza.
Allah ne kadar buyuktur,
Yol verir gemimize denizler ustunden.
Garip sonsuzluklar duyariz
Sular akarken, bulutlar yururken.
Ve Allah ne kadar buyuktur cocugum,
Sukrolsun ruhumuz simdi.
Nihayetsiz asirlari icinde
Bizi tesaduf ettirdi.

~Fazil Husnu DAGLARCA~

- - - - - - - - - - - - - - - -

SERENAD..
. . . . . .
Yesil pencerenden bir gul at bana
Isiklarla dolsun kalbimin ici.
Geldim iste mevsim gibi kapina,
Gozlerimde bulut, saclarimda cig.
. . . . . .
Acilan bir gulsun sen yaprak yaprak
Ben askimla bahar getirdim sana.
Tozlu yollardan gectigim uzak
iklimden sarkilar getirdim sana.
. . . . . .
Seffaf damlalarla titreyen agir
Goncanin altinda bukulmus her sak;
Senincin dallardan suzulen itir,
Senincin yasemin, karanfil, zambak...
. . . . . .
Bir kus sesi gelir dudaklarindan
Gozlerin gonlumde acar nergisler,
Dusen bin opustur yanaklarindan
Mor akasyalarla urperen seher.
. . . . . .
Pencerenden bir gul attigin zaman
Isiklarla dolacak kalbimin ici..
Geciyorum mevsim gibi kapindan,
Gozlerimde bulut, saclarimda cig.

~Ahmet Muhip DRANAS~

- - - - - - - - - - - - - - - -

GECEN SEY
. . . . . .
Kocaman yildizlar altinda ufacik dunyamiz,
Ve minnacik bir ``hane:
Kokar kir cicekleri gun agarmadan,
Anisiz, uykusuz,
Kokar nane.
Ta oncelerden beri mestolmus herkes,
Bir bakima her sey ``mestane.
Hayal edilir nazli yar yonlerden,
Ask ile kuslar suzulur,
Degisir gokler sahane.
Farkinda degil gonul,
Sanki hepten divane;
Icimizden, disimizdan
Gecer vakit
Zalim, zalimane

~Fazil Husnu DAGLARCA~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Cennet (var) olduğum yerdir.

~Voltaire~
OrajKalip

- - - - - - - - - - - - -
a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -

Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur-gundem@googlegroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur-gundem+subscribe@googlegroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : 0raj.p0yraz@neomailbox.net  /  oraj.poyraz@openmail.cc
Grup Sayfamiz : https://groups.google.com/g/ozgur-gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/
Özgürlük adam, henüz yeni kurdum.

Siyasi iktidarın sürekli yasakladığı, polisiye önlemler ile gizlemeye çalıştığı şeyleri burada biriktireceğim.

Videolar, resimler, makaleler falan.
:
http://insulaelibertatis.com/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder