| Sevgili Fazıl Say, Lüften, rica ediyorum, istirham ediyorum. Siz bu ülkeden gidin, Paris'e, New York'a, Tokyo'ya nereye isterseniz yerleşin. Gittiğiniz yerde özgürce konuşun, yazın, çizin. Türkçe yazın, Türkçe konuşun, milli laflar edin. Acıklı ve zavallı bir durum ama bir Türk'ün dünyada en özgür olacağı yer artık Türkiye değil. Burası evet başların ayak, ayakların baş olduğu bir ülke. Cehaletin gurur verdiği, ilkelliğin prim yaptığı bir ülke. Sana ve senin gibilerine yer yok. Bu ülke tıpkı Afganistan gibi, Pakistan gibi dünya denilen mahallenin en kenar, en çukur, en dip mahallesi olmaya namzet. Sen git, kendini kurtar, burada ne kendine, ne insanlığa faydan olmuyor. Yurt dışında hiç değilse insanlığa faydan olur. Diyar diyar gezersin, yepyeni besteler yaparsın, ara ara turnelerinde Türkiye'ye turist olarak gelirsin. Biz de bastırırız parayı DVD'lerini alırız. Belki bir konser verir mi diye gözüne bakarız. Hiç değilse saygı görürsün, itibar sahibi olursun. Burada kalırsan, bu ilkel güruh seni gagalayıp duracak, artık rahat huzur yüzü yok sana. Sana bu ülkede yaşamak haram, git kendini kurtar. İşte faşizm budur, başka yerde aramanıza gerek yok. Dünyaca ünlü bir piyanist nasıl da zavallı bir konuma itiliyor. Bu gün elini bu kadar rahat hisseden faşistler, basit insanlara neler yapmazlar. Islamofaşist. Sanırım bu lafı ilk olarak batı ülkelerinden bir politikacı söylemişti. Kulağıma ters gelmişti. Şimdi düşündükçe bu kavramın yaşadıklarımızı en iyi şekilde izah eden kelimelerden birisi olduğunu düşünüyorum. Artık bu ülkede konuşmak tehlikeli, hayatınız, aileniz, çocuklarınız, servetiniz, işiniz her şeyiniz tehlikede. Dünyaca ünlü olmak, büyük işler başarmış olmak bile korumuyor. İlkellik, ucuzluk, basitlik, mürtecilik artık hedef seçmiyor. Bakın bir insan olarak hayatta hiçbirşey başarmamış insanlar cemaat ilişkileri sayesinde nasıl da güç kazanmış. Boşuna aramayın, faşizm budur. Saygılar. Oraj POYRAZ |
"Bir piyanist hapis yatamaz"
Dünyaca ünlü piyanist Fazıl Say, Facebook sayfasında bir mesaj yayınlayarak, "Bir piyanist hapis yatamaz, hayatı biter" dedi.
Say, 8 Aralık'ta yaptığı açıklamada hakkında açılan soruşturmaları hatırlattı:
"Hakkımda 2'nci bir soruşturma daha açıldı. 'Saçma sapan mahkeme' dediğim için 3 yıl. 'İt-kopuk' dediğim için 2 yıl. Toplam 5 yıl. Hakkımda açılan ilk dava ise Şubat'ta devam edecek. 'Dini değerleri aşağılamak' (!) suçu. Onunla beraber 6,5 yıl. Yıllardır internette yüzbinlerce kişi tarafından paylaşılan herkesçe bilinen, Hayyam’ın bir dörtlüğünü internette 'retweet' ettiğim için açılmıştı bu dava."
KIZIMI ALIP GİDEBİLİRİM
"Ne yapacağımı pek bilmiyorum" diyen Fazıl Say, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bir piyanist hapis yatamaz. Hayatı biter. Daha iyisi gitmektir. 12 yaşımdaki kızımı bırakıp gitmenin ise planını henüz yapmadım. Ama yapabilirim. Ya da onu da beraberimde götürmeyi düşünebilirim. Daha fazla cezalandırılmak isteniyorum. Bu faşizme karşı susmam isteniyor ve sanırım bunu da her tür manipülasyon eşliğinde başarırlar. Ama başardıkları ne olacak? Yıkmak mı? Yaratmak varken yıkmak mı? Buyrun… Alkışlayın onları. Alkışlayın."
| Kendinize olan saygimizi eger biz vermezsek kimse elimizden alamaz. Ghandi Oraj POYRAZ | Kurmusoldugum gruba uye olun Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur: Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com Ayrilmak isterseniz de: Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com Arzuederseniz bloguma da goz atabilirsiniz. http://orajpoyraz.blogspot.com/ | Ben,ManeviMiras olarak, Hicbir Ayet, hicbir Dogma, Hicbir Donmus ve kaliplasmis Kural birakmiyorum. Benim Manevi Mirasim Bilim ve Akildir... K.Ataturk |
| Mubarek vatan ve milleti parcalanmak tehlikesinden kurtarmak ve Yunan ve Ermeni emellerine kurban etmemek icin acilan milli mucadele ugrunda milletle beraber serbest surette calismaya resmi ve askeri sifatim artik mani olmaya basladi. Bu mukaddes gaye icin milletle beraber nihayete kadar calismaya mukaddesatim adina soz vermis oldugum icin pek asigi bulundugum yuce askerlik meslegine bugun veda ve istifa ettim. (8 Temmuz 1919) K. ATATURK |
| Amac Ankara hukumetine karsi, Yunanistan'in yardimiyla, Sultan'in ve Yunanistan'in himayesi altinda bir Bati Anadolu devletinin kurulmasidir... Kemalist kuvvetler bastirilacak; butun Anadolu Mustafa Kemal'in elinden kurtarilacak. Bunun icin kurulacak gonullu Anadolu ordusunun talim ve silahlarindan Yunan baskomutani sorumlu olacak, bir miktar yunan subayinin bu orduya katilmasi saglanacak... Yunanistan, masraflarini karsilamak uzere cemiyete 100.000 Lira verecek. Anadolu Cemiyeti'nin Istanbul'daki Yunan Baskomlserligine onerisi - 9.12.1921 (Anadolu Cemiyeti Vahdettinci bir orgut olup o asamada Seyhulislam Mustafa Sabri baskanligi altinda idi) |
| "Tanri kotulukten ve acidan korumak istiyor mu? Fakat bunu yapmaya gucu mu yok? Eger yoksa, O gucsuz, ya da kesinlikle her seye gucu yeten degildir. Her seye gucu yeten fakat istemeyen mi? Eger oyle ise , O kotudur, ya da kesinlikle tum iyilik degildir. O, ne gucu yetiyor, ne de istemiyor mu? O zaman. O'nu Tanri diye cagirmak sacma olur. O, hem gucu yetiyor hem de istiyor mu? O zaman kotuluk nereden geliyor?" (Istencin Ozgur Secimi Uzerine. Giris.) EPICURE |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder