Yazıdaki hataları da belirteyim. İlk olarak meşhur Rochefeller ailesi yahudi değil, püriten hristiyandır. Amerika'da ve dünyadaki Aşkezanz Yahudi ailelerle rekabet eden WASP ailelerin lideridir. Dolayısıyla bu ailenin işlerini, siyonizmle bağdaştırmak doğru değil. Mobil şirketinin Yahudi emelleriyle bir alakası olamaz. Yazıda bahsi geçen şirketlerden Royal-Dutch şirketi ise Masonluk ve siyonizmle bağlantılıdır. Şirket Royal ön ekini İngiliz Kraliyet ailesinin de hissedar olmasından dolayı alır. Diğer ortak ise Rothchilds ailesidir. Ayrıca ülkemiz ana karasında petrol, doğalgaz olduğunu düşünmüyorum. Çünkü ülkemiz çevremizde petrol bulunan Azerbaycan, Romanya, Arap plakasından yer alan ülkelerden farlı bir jeolojik süreç sonuçunda ortaya çıkmıştır. Anadolu Arap ve Avrasya kıta plaklarından çok daha sonra, özellikle Arap kıta plağının Avrasya kıtasına çarpması sonucu çok daha geç dönemlerde oluşmuştur. Dolayısıyla Anadolu oluşma zamanı ve şekli nedeniyle petrol oluşumuna neden olan dönemlerden çok daha sonra oluşmuştur. Ve zaten ülkemizde petrol çıkan bölgelerde Arap plakasının ülkemize sokulan kısımları üzerindedir. Ülkemizde hidrokarbon olarak en çok kömür bulunması olasıdır. Ülkemizde zengin ve verimli petrol olduğu ve bu kaynakların gizlenerek saklandığı bana göre kent efsanesidir. |
MASONLAR TÜRKİYE'DEKİ PETROLÜ KİME SAKLIYOR?!
Hakan Yılmaz Çebi
Güneydoğu'da arama yapanlar arasında en büyük iki petrol şirketi "MOBİL" ve "SHELL" di.Netpano.com sitesi için farklı bir araştırma hazırladık. Bakın bu ortaklıklar nelerdir. Shell Petrol şirketi uluslararsı sahada Hollanda-İngiliz ortaklığı etiketi kullanır. Royal-Dutek Shell'e bağlıdır. Sahibi Markus Samuel isimli bir Yahudi'dir. Diğer petrol arayıcısı şirket "MOBİL" ise bilindiği gibi Yahudi Trilyoner ROCKEFELLER'ın bir çok Petrol şirketinden biridir.
Türkiye'de Petrol aramaya başlandığı 1956 yılından 1968 yılına kadar MOBİL'in Türkiye'deki Genel Müdürü NECDET EGERAN'dı. Necdet Egeran 1954 'te yabancı şirketlerin Türkiye'de petrol aramasına izin veren Petrol Kanunu'nun kabul edilmesinde en büyük çabayı sarf edenlerden birisi. Aynı zamanda MTA'nın ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü'nün kurucularından. Daha sonra emekli olup 56'da Mobil'in başına geçer. Mobil'in petrol bulduğu kuyuları beton dökerek toprak üzerine çıkmasını engellediği söylentilerinin yaygın olduğu tarihte Mobil'in tek söz sahibi idarecisiydi. ... Dönemin ETİBANK GENEL MÜDÜRÜ BURHAN ULUTAN da o tarihlerde çalkalanan rivayetleri doğruluyor. Kendisiyle görüşmemiz sırasında yaptığı açıklamada Ulutan şunları söyledi:
" 1965'LERİN BAŞINDA MOBİL OİL'İN BAŞINDA EGERAN İSİMLİ BİRİSİ VAR. BU ARADA PETROL BULUNAN KUYULAR DA KAPATILMIŞ..."
O dönem en gündemdeki şahıslarından Necdet Egeran'ın başka büyük bir özelliği daha var. Bu özelliğini TÜRKİYE'DEKİ MASONLARIN kendi aralarında yayınladıkları "ŞAKÜL GİBİ" isimli mason dergisinden öğreniyoruz.
ENVER NECDET EGERAN'IN KİMLİĞİ
"24 Ekim tarihinde DOĞUŞ LOCASI'nde tekris edildi. (42 YAŞINDA).. Mayıs 1950'de KALFA, Ekim 1950'de ÜSTAD oldu.... Necdet Egeran bilgi Locası'nın 25 kurucu üyesi arasındadır... 1955 yılında da ÜSTAD-I MUHTEREM oldu... Egeran 1958'de Türkiye Büyük Locası'na GENEL SEKRETER seçildi. ... Locası tarafından İskoçya Büyük Locasına Fahri Büyük 2. Nazırı unvanı verildi... 1964 yılında 1. BÜYÜK LOCASI'nı temsilen New York Büyük Locası'nın toplantısına davet edildi. .. Necdet Egeran 2 Mayıs 1965'te PEK SAYIN ÜSTAD seçildi. 58 yaşında 16. Masonik yılında TÜRK MASONLUĞUNUN EN GENÇ BÜYÜK ÜSTADI OLDU..." (Şakül Gibi Dergisi)
Görüldüğü gibi necdet Egeran Amerika'dan ısmarla gelen Cevat Eyüp Taşman gibi yabancı petrol şirketlerin türlü entrikalar çevirdiği bir dönemde Türkiye'nin en aktif olma masonu özelliğini de taşıyor. Aynı tarihlerde petrol çıkan kuyuları betonlayan MOBİL'in Genel Müdürü olması ÇOOOK İLGİNÇ RASLANTI olsa gerek!!!
Türkiye'nin yıllardır petrol yönünden dışarıya bağımlı kalması ve belki de Ortadoğu'nun sayılı petrol üreticisi ülkelerinden biri olma şansını kaybetmesi ile TÜRKİYE'DEKİ MASONLUK , SİYONİZM davasına pek önemli katkılarda bulunmuş ve neticide hipnozlu milletvekillerinin uyuduğu bir anda YENİ PETROL YASASI MECLİS' TEN TAYYİ MEKAN yaparak geçmiştir NETEKİM!...
BİR DÖNEM TÜRK PETROL REZERVLERİNİ KONTROL EDEN MASONLARIN LİSTESİ
SELİM SOYDANBAY.: MOBİL MÜDÜRÜ, DEV LOCASI
KAZIM AKYEL: TÜRKİYE PETROLLERİ GENEL MÜDÜR MUAVİNİ, UYANIŞ LOCASI
İBRAHİM ENVER ALTINLI.: MTA ENSTİTÜSÜ UZMAN, KÜLTÜR LOCASI
İHSAN RUHİ BERENT.: MTA GENEL MÜDÜRÜ, UYANIŞ LOCASI
OSMAN ŞEVKİ FİGEN: MOBİL OİL MARMARA BÖLGESİ MÜDÜRÜ, MUSAVVAF LOCASI
MİTHAT GÜLDÜ.: ETİBANK BAŞKONTROLÜ, İDEAL LOCASI
İHSAN MİZANOĞLU.: PETROL OFİSİ MÜDÜRÜ, İNANIŞ LOCASI
RAUF ROZENTAL.: SOCANİ VAKUM PETROL ŞİRKETİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ.: KÜLTÜR LOCASI
BAHRİ ERGENE, MOBİL.: FAZİLET LOCASI
BESİM TAN, MOBİL MÜDÜRÜ.: SEVGİ LOCASI
İBRAHİM DERİNER.: ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI ESKİ MÜSTEŞARI, BİLGİ LOCASI
İHSAN KAYIN.: PETROL OFİSİ MÜDÜRÜ, İNANIŞ LOCASI
NİMET DANABAŞ.: MADEN KREDİ BANKASI MÜDÜRÜ, KÜLTÜR LOCASI
SÜHA TUĞRUL AKSOY.: ETİBANK ALIM SATIM ŞUBE MÜDÜRÜ, ÜLKÜ LOCASI
OSMAN BİLEN.: TPAO PERSONEL MÜDÜRÜ, UYANIŞ LOCASI
LÜTFİ ERSİN ÜÇER.: SHELL CO. PLANLAMA MÜDÜRÜ, ÖZLEM LOCASI
SABİH BÜYÜKARIKAN.: ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI MÜŞAVİRİ, UYANIŞ LOCASI
TURHAN KUT.:ETİBANK GENEL MÜDÜR MUAVİNİ, UYANIŞ LOCASI
SABRİ CEREN.: TPAO PAZARLAMA MUHASEBE MÜD., UYANIŞ LOCASI
ZİYA AYTINBAŞ.: TÜRKİYE PETROLLERİ A.O GENEL MÜDÜR MUAVİNİ, UYANIŞ LOCASI
ABDÜLKADİR ASNA.: MTA ENSTİTÜSÜ TTL ŞUBESİ MÜDÜRÜ, UYANIŞ LOCASI
RIFAT AYAYDIN.: TÜRKİYE PETROLLARİ A,Ş., UYANIŞ LOCASI
OSMAN ALİ BERKMAN.: MOBİL MÜDÜRÜ, ANKARA UYANIŞ LOCASI
MEHMET RIZA AKASLAN.:TPAO MALİ İŞLER GRUP BAŞKANI, UYANIŞ LOCASI
ATİLLA AYKOL.: MADEN JEOLOJİ MÜHENDİSİ, DEV LOCASI
AHMET BARAY.: ETİBANK GENEL MD. MUAVİNİ, UYANIŞ LOCASI
ZEKAİ BOYER.: TPAO PERSONEL MD. ANKARA UYANIŞ LOCASI
BELGİN ERKAN.: TPAO GENEL MD. İKMAL GRUP BAŞKANI, GÖKKUŞAĞI LOCASI
CENGİZ ERDAL .: PETROL OFİSİ A,Ş. GENEL MD. YARDIMCISI, GÖKKUŞAĞI LOCASI
YALÇIN İLTER .: MOBİL OİL BÖLGE MD. MATRİKÜL N: 1320
Yukarıda da görüldüğü gibi madenlerimiz yıllarca Siyonistlerin "ÇİFTLİKLERİMİZ" dedikleri mason localarına kayıtlı "kişilere" bırakılmış! Üstelik bunların pek çoğu TÜRKİYE'NİN AZAMİ DERECEDE MİLLİ DUYARLILIK GÖSTERMESİ GEREKEN TÜRKİYE PETROLLERİ ANANONİM ORTAKLIĞI çalışanları olması GAFLET ÜLKESİ olmamızı göstermiyor mu?!
(.:) MASONLARIN KENDİ ARALARINDA KULLANDIĞI ÖZEL İŞARETLERDEN BİRİDİR!
Retog Şirketi'nin Hazırladığı Türkiye'deki Petrol Dosyası:
''En Zengin Yataklar Türkiye Kürdistanı'nda''
Türkiye sınırlan içindeki petrole ilişkin oyunların yoğunluğu çok zaman kamuoyunda "Türkiye'de petrol var ama ortaya çıkarılmıyor" tartışmalarına yol açıyor. Yıllardan beri bu konuda medya kuruluşlarında birçok haber dönem dönem yer alır. Ne hikmetse bulunan petrol sahalarını hiçbir gazeteci veya medya kurumu yerinde görmez, tesbit etmez veya edemez. Bu konuyu ciddiyetle ele almış hiçbir haber programı veya gündem haber bulamazsınız. Şahsıma da yapıldığı gibi, teşebbüs eden birçok gazeteciyi de işinden ederler. Yapacağınız çalışmayı hem kursağınıza gömerler hem de yayınlayacak bir yer bulamazsınız. Diğer taraftan Türk halkı bu iri gazete ve televizyonlarda yayınlanan magazin programlarına ilgisini günbegün gösterirken, niye kendilerine bu tarz konuların işlendiği programların gösterilmediğini bir türlü sormaz!..
Neyse konumuza dönelim ve 27 Şubat 1992 tarihli Güneş Gazetesi'nin birinci sayfasında yayımlanan hayli ilginç rapora bakalım. "En verimli yatakların 'Türkiye Kürdistanı'nda olduğunu ileri sürdülerÇ ''Amerikalı Ceyarlar Güneydoğu'da" başlıklı haberde bakın hangi cümleler yer alıyor:
Güneydoğu Anadolu'yu ve Bitlis, Van, Adıyaman, Tunceli illerini "Türkiye Kürdistanı" olarak değerlendiren bir ABD şirketi, ülkemizin yeraltı zenginlikleri konusunda ilginç iddialarda bulundu. Amerikalı petrol şirketi RETOG, Türkiye, Suriye, Irak sınır bölgesinin petrol ve gaz rezervlerinin raporunu yayınladı. Rezerv açısından çok zengin olduğu bildirilen bu bölge, raporda Kürdistan (!) ( DİKKAT EDİNİZ lütfen Yıl 1992- HYÇEBİ) olarak nitelendirildi.
"14900 Landmark Blyd. Sütte 370 Dallas, Texas 75240 USA adresindeki Retog" şirketince hazırlanıp satışa sunulan raporda, Türkiye'nin çok şaşırtıcı bir coğrafî konumu olduğu kaydedildi. Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin, Ortadoğu petrol bölgelerinin kuzeydeki uzantısı olduğu belirtilen raporda, şu anki faal petrol sahalarının az miktarda petrol rezervlerine sahip olduğu vurgulandı.
Raporda öne sürülen görüşlerin aşırı derece detaylı olması dikkat çekti. Dört ciltten oluşan rapor, bölgedeki 517 petrol kuyusunun tüm kayıtlarını kapsıyor. Ayrıca bölgenin tüm jeokimya ve termal özellikleri ve tarımsal etkinliklerini gösteren haritalar da raporda bulunuyor. Raporda yalnızca Ortadoğu'nun Güney bölgelerinin petrol bakımından zengin olduğu görüşünün aksine, içinde Türkiye'nin Güneydoğu bölgesi topraklarının da bulunduğu kuzey bölgelerinin petrol bakımından zengin olduğu belirtildi. Ayrıca bu bölgede daha önce ayrıntılı bir araştırma yapılmadığı kaydedildi.
45 bin ABD doları fiyatla satışa çıkarılan raporda, Türkiye Kürdistanıolarak adlandırılan yöredeki, işlenmeyen petrol sahalarının rezervlerinin büyüklüğü övülüyor. Bakir bölge olarak adlandırılan işlenmeyen sahaların Irak ve Türkiye'de işlenen petrol sahalarından daha verimli olduğu iddia ediliyor.
Retog şirketinin yeraltı ve petrol araştırma fırsatları, Türkiye / Kürdistan adlı raporunda, 500 bin ölçekli harita, kuyular, büyük petrol ve gaz sahalan, 52 ayrıntılı kuyu jurnali, 517 kuyu bilgi kayıtlan, yerüstü coğrafî bilgiler, Bouger yerçekimi bilgileri, Türkiye-Suriye ve Irak'ın sismik derinlik haritaları ile bu ülkelerde çalışan petrol sahalarının ayrıntılı haritaları bulunuyor. Raporda aynca Türkiye'nin siyasî yapısıyla bunun komşu ülkelerle kıyaslamalan da detaylanyla anlatılıyor."
Yıl 1992: "Türkiye Kürdistan"ı Dillerde
Retog şirketinin vermiş olduğu bizim için azami öneme sahip bilgilerin yanında özellikle bu raporda yer alan Türkiye Kürdistanı cümlesine dikkatlerinizi çekmek isterim. İsrail Siyonizminin ABD'ye yaptırdığı Irak işgali sonucu bu niyet her geçen gün gerçekleşmek üzere. Oysa 1990 yılında çıkan Masonluk ve Kapitalizm adlı eserin ilk baskısında "özel bölümde" bu konuya dikkat çekilmiş, "Yukanda bahsettiğimiz gerek zengin petrol yatakları, gerekse GAP projesi gibi dev bir projenin yer aldığı topraklarda kurulacak bir Kürt devleti, İsrail için yutulacak lokma değildir. Kurulması tasarlanan bu devletin zayıf, askerî güçten yoksun, ekonomik açıdan himayeye muhtaç bir devlet olacağını tahmin etmek hiç de güç değil. Plânın ikinci aşamasında, Ortadoğu'nun tek söz sahibi ülkesi haline gelecek İsrail için, bu Kürt devletini kontrol ve himayesine almak gayet kolay olacaktır. Kürdistan'ın İsrail'in bir eyaleti olmasıyla gelişecek bu aşama, İsrail'in Güneydoğu Anadolu sınırlan içine alıp vadedilmiş topraklara kavuşmasıyla sona erecektir. Rapor, şöyle devam ediyor; "Olay bu yönden değerlendirilince, Time Dergisi'nde çizilen Kürdistan haritasının Güneydoğu Anadolu'nun uzaydan çekilen petrol haritasıyla üst üste çakışmasının bir tesadüf eseri olmadığı açıkça anlaşılır. Dergide yayınlanan Kürdistan haritasının sınırları Gaziantep'ten başlıyor. Kuzey Irak'tan Halepçe'ye kadar uzanıyor. Türkiye'nin zengin petrol yatakları Diyarbakır, Adıyaman, Nusaybin ve Batman arasında tüm Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ni içine alan bir yay çiziyor."
Diğer taraftan uzaydan çekilen petrol yataklarının haritası üzerine Kürt sorununu bahane ederek ABD'nin bölgeye yerleşmesi de çok dikkat çekici bir olay. Körfez krizi ve şimdi de Irak savaşı derken bölgede "insanî yardım ve güvenlik kampları" adı altında büyük bir oyun oynanıyor.
Türkiyede Masonluk Tarihi
Her ne kadar Türkiye´de Masonluğun ve ilk Masonların 1720´li yıllardan bu yana var olduğu bilinse de, daha ziyade dış obediyanslara bağlı ve Osmanlı topraklarındaki yabancıların etkinliğinde sürdürülen bu çalışmalar, 18. yüzyılın ortalarından itibaren Türkleri de içine almaya başlamıştır. Bilinen ve kayıtları günümüze ulaşan ilk Türk Masonlar, bu yüzyılın ortalarında topluluğa kabul edilmiş olan İbrahim Müteferrika ve Yirmisekiz Çelebizade Sait Çelebi´dir.
1861 yılına kadar, daha ziyade İngiltere, Fransa ve İtalya milli obediyanslarına bağlı localarda çalışmalarını sürdüren Türk Masonluğu, bu yıl içerisinde Mısır asıllı Osmanlı Prensi Abdülhalim Paşa´nın önderliğinde Osmanlı Yüksek Şurası´nı, o zamanki ismi ile Makbul İskoç Riti Şura-ı Ali-i Osmani´yi kurar. Bu resmi cemiyeti ilk tanıyan dış obediyans ise 1869 yılında ABD Güney Jüridiksiyonu olur ve böylece Milli bir hüviyet kazanmış olan Türk Masonluğu, dış obediyanslarca da tanınmaya başlamış ve ABD´yi diğer bazı obediyanslar takip etmiştir.
Dönemin Osmanlı Yüksek Şurası´nın yanısıra yabancı obediyanslara bağlı olarak Osmanlı
Dünya düzenli Masonluğunu temsil eden, ve bir yerde Hür Masonluğu (Fikri Masonluk, Spekülatif Masonluk) babası sayılan İngiltere Birleşik Büyük Locası´nın Türkiye Büyük Locası´nı kabul etmesi ise ancak 1970 yılında, 1909 yılında Mısır´da kurulmuş bulunan ve Resne Locası´nın düzenli köklerine bağlanarak gerçekleşir. Ondan önce İskoçya Büyük Locası tarafından 1965 yılında, aynı gerekçe ile kabul edilerek konsekre edilen Türkiye Büyük Locası bu yıldan itibaren dünya düzenli Masonluğunca kabul edilerek ritüelleri, kıyafetleri, mabetleri geleneksel Masonluğa göre yeniden tanzim edilerek muntazam bir hal alır ve bu düzenli Büyük Locaya Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası adı verilerek kuruluş tarihi 1909 olarak tasdik edilir.
Türkiye´de Masonlar
Bugün, İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Adana, Eskişehir, Denizli, Bodrum, Marmaris, Kuşadası, Antalya, Çeşme, Fethiye´de 200´ün üzerinde Locasında çalışan 14.000 üyesi ile Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası, Türk Masonluğunun dünyadaki temsilcisidir. Yıllık %3 oranındaki üye artışı ile de dünyanın en hızlı büyüme oranına sahip obediyanslarından birisidir. Çalışmalarında din ve siyaset tartışmaları haricinde tüm konuşmaların özgürce yapıldığı ve analitik felsefi çalışmalar üzerine yoğunlaşan Localarında, ülke meseleleri söz konusu iken laiklik, Atatürkçülük ve ilericilik düşüncelerinden asla taviz verilmez ve bu ilkelere riayet etmeyen bir kimse herhangi bir Locanın üyesi olamaz. Bunun yanısıra, 21 yaşını doldurmamış, Tanrı inancına sahip olmayan ve hür bir erkek olmayan kimseler de aralarına kabul edilmezler. Bu niteliklerden herhangi birisini kaybeden üye, üyelikten çıkartılır.
Türkiye Büyük Locası, Masonluğun üç derecesinde (Çırak, Kalfa, Üstat) çalışır. 4 ile 33 arasındaki yüksek derecelere devam edip etmemek üyelerin kendi insiyatiflerindedir. Bu dereceleri yöneten Türkiye Yüksek Şurası´nın ise Büyük Loca ile herhangi bir organik bağı yoktur, aralarında sadece iyi niyet antlaşması vardır. Yüksek Şura´nın çalışmalarına katılabilmek için bir Masonun, kendi Locasında Üstat derecesine haiz olması ve Locasında düzenli ve iyi durumda olması gerekir. Kendi Locasındaki düzenini kaybeden bir üye, otomatik olarak yüksek derecelerde çalışma ve devam hakkını da kaybeder.
Her yıl bir kere yapılan beyaz gecelerde Mason eşleri, kızları, anneleri ve kızkardeşleri Mabetlere alınır ve onlara Masonik hikayeler anlatılır. Bu özel gecelerde Masonik çalışma yapılmaz ve herhangi bir ritüel gerçekleştirilmez.
Türkiye Büyük Locası´nın yıllardan beri üyeliğe giriş yaş ortalaması 40 civarında seyretmektedir. Her ne kadar Mason babanın çocuklarının 19 yaşında, olmayanların 21 yaşında derneğe üye olabilecekleri tüzükte yazılıysa da, bu pek görülen bir uygulama değildir. Yaklaşık 25 yaşından önce bir haricinin, babası Mason olsun veya olmasın, önerildiği nadiren görülür.
Masonluğa kabul edilen ve düzenli bir Locada usülüne uygun olarak yapılan düzenli bir tören ile üyeliğe kabul edilen üye Çırak ünvanını kazanır. Kabul töreninin ardından en az 12 ay geçmeden Kalfalığa yükselinmez. Bu 12 ay içerisinde Çırak Mason, kendisine verilen en az üç ayrı Masonik ödevi başarıyla tamamlamalı ve Kalfalığa layık olduğunu, farklı zamanlarda verdiği bu tezler ile ispatlamalıdır.
Kalfa olduktan sonra da en az 12 ay geçmeden Üstatlığa yükselinmez. Üstat olabilmek için de Çıraklık dönemindekine benzer Masonik çalışmalar, bu sefer Kalfa gözüyle yapılır ve verilen tezler sonrasında Üstat olunabilir.
Deniz Harp Okulu eski Komutanı E. Tuğamiral Türker Ertürk'ün yeni yazısı
http://www.ilk-kursun.com/haber/128905
İyi çalışmalar saygı ve sevgiler
Murat Binzet
Sayın "TÜRKiYE-HABER-GRUBU" grubu üyesi.
grubumuzla ilgili şikayetleriniz ve tavsiyeleriniz grup yönetimine " erzincanli.0024@gmail.com " adresimize bildirin saygılarımızla
---
Bu e-postayı Google Grupları'ndaki "TÜRKiYE-HABER-GRUBU" adlı gruba abone olduğunuz için aldınız.
Bu gruba kayıt göndermek için turkiye-haber-grubu@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Bu grubu http://groups.google.com/group/turkiye-haber-grubu?hl=tr adresinde ziyaret edebilirsiniz.
Daha fazla seçenek için, https://groups.google.com/groups/opt_out adresiniz ziyaret edin.
-- Acinmaktansa kiskanilmak dana iyidir. Heredot .--------------------------------------------------------------. | | | DİNLEYİN, DUYDUĞUNUZ ÇAKALLARIN ULUMASIDIR. | | SAFLARI SIKLAŞTIRIN ÇOCUKLAR, | | BU KAVGA FAŞİZME KARŞI, BU KAVGA HÜRRİYET KAVGASIDIR…" | | | | (Nazım Hikmet) | | | .--------------------------------------------------------------. . . . . . . . . . . . . . . . . . . .--------------------------------------------------------------. | | | Ben,Manevi Miras olarak, | | Hicbir Ayet, hicbir Dogma, | | Hicbir Donmus ve kaliplasmis Kural birakmiyorum. | | Benim Manevi Mirasim Bilim ve Akildir... | | | | K.Ataturk | | | .--------------------------------------------------------------. . . . . . . . . . . . . . . . . . . Devlet ve milletimizin parcalanmasi ve Ermeni ve Yunan esaretine dusulmesi soz konusudur. Alti yuz elli sene efendilik eden bir milletin kole mevkiine dusmesi kolay bir hadise degildir. (6 Temmuz 1919) K. ATATURK .--------------------------------------------------------------. | | | Kurmus oldugum gruba uye olun | | Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur: | | Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com | | | | Ayrilmak isterseniz de: | | Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com | | | | Arzuederseniz bloguma da goz atabilirsiniz. | | http://orajpoyraz.blogspot.com/ | | | .--------------------------------------------------------------. İZİNDEYİZ? Atam, hâlâ yaşıyorsak edepsizlik sayesinde! Altı oku soruyorsan, politika dehlizinde! Yobazlarla gericiler, onlar bizden daha zinde! Halkçılık, devletçilik: Anlatamam, çok hazin de... Çoktan beri sahteciler, ağır çeker her vezinde! Tek umut var, o da yalnız, Amerikan dövizinde! Sorma Ata'm, halimizi, hal mi kadı anlatacak... Yata yata çok yorulduk, tatil yaptık, izindeyiz! Hocamız var, hacımız var, uçan kuşa borcumuz var, Geçeceğiz Avrupa'yı ama şimdi izindeyiz! "Türk milleti çalışkandır". Biz de senin tezindeyiz, Dinlenmekten çok yorulduk da, onun için izindeyiz! İlerledik Ata'm öyle, şimdi görsen tanımazsın, Arasan da bulamazsın, Amerikan tarzındayız, Bugün değil, bu yıl değil, çoktan beri izindeyiz! Hani, "Türk, övün, çalış, güven" demiştin ya... Biz ilkinde takılıp kaldık, çalışmaya zaman kalmadı. Her sabah güne başlarken, "Türk'üm, doğruyum, çalışkanım" Diye bağıran, geri ve tembel nesiller yetiştirdik. O gün yazdıklarını, bugün ağza alamayacak haldeyiz. Seni aşmaktan vazgeçtik, sana ulaşamıyoruz Ata'm. Şu "izindekiler"in listesini bir görsen inanamazsın Ata'm; Kendini tanıyamazsın. Bağışla bizi... İzindeyiz Ata'm...!" Aziz NESİN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder