3 Nisan 2013 Çarşamba

15-Okullarda mescit dönemi !

Millet şerita, mürtecilik nasıl bir şeydir bilmiyor, anlamıyor.
Zannediliyor ki, boynuzlu, kuyruklu bir canavar şeklinde.
Bekliyorlar böyle bir canavar ortaya çıksın diye.
Yok öyle bir şey.
Şeriat, siyasi islam işte böyle bir şeydir.
Böyle başlar, böyle gelişir, böyle devam eder.

Totaliterizm, çağdışı, ilkellik falan bir sürü teknik laflar ediyoruz, halkın kafası basmıyor.
Her şeyden önce zorlar.
Çocuğunuzu namaz kılmaya zorlar, inanmadığınız, kabul etmediğiniz şeyleri öğrenmeye zorlar, çocuk masallarından imtihan eder.
Sizin dininiz başkaymış, mezhebiniz başkaymış, inanmıyor, kabul etmiyor muşsunuz hiç önemi yok.
Mahalle baskısı en nazik zorlama şekli, daha bunun sopalarla, benzin bidonlarıyla, bıçaklar, nacaklarla teçhiz edilmiş şekilleri de var.
Ben zaten müslümanım deseniz de para etmez.
O zaman da müslümanlığınızı isbata zorlar.
Daha da olmazsa yeteri kadar, doğru, nizami müslüman mısınız onu imtihan eder, denetler.
İkincisi tek tip, yeknesak yapar, farklı olanları yok ederler.
Zorlar, ezer, tek tip hale sokar, standartları vardır.
Üçüncüsü ilkeldir, tarihten kopar gelir, ileriye değil geriye bakar.
Daha kötüsü sizi Arap kimliğine zorlar, Arap kültürünü empoze eder, hem de 630 yılını Arap örf ve adetlerine zorlar.
Giyiminizi, yemenizi , içmenizi, sevişmenizi, yatmanızı, kalkmanızı, gündelik yaşamınızı 1000 yılında ortaya çıkmış imamların tasarrufuna bırakır.
İradenizi ezer, yok eder.
Kimliğinizi yok eder, bir sürünün parçası olmak zorunda kalırsınız.
Dördüncüsü, şiddet içerir, kan döker, can alır, kafa, kol keser, canlı canlı adam yakar.
Anlatma, ikna etme, inandırma yöntemleri şiddete dayalıdır.
Pogromları, yani katliamları vardır.
Mahalleleri palalarla basarlar, kafa keserler, kol keserler.
Daha kötüsü bütün bunları Allah rızası için yaparlar.
Kafa keserken Allahın büyüklüğünü bilirler, anlarlar.
Böyledir işte.
Bir de işbirlikçidir, milleti kabul etmez, millet aleyhine işgalciyle, sömürgeciyle işbirliği yapar.
Arap Baharı yaşanan memleketlere bakın, hepsinde yaşanan şey budur.
Bir de sahtekardır, iki yüzlüdür.
Vatandaşına taş devrini dayatır, yönetici oligarklara ise çağdaş yaşamın imkanlarını sınırsız sunar.
Diktatörleri romantik bir şekilde tarihteki emirler, şeyhler, şahlar, krallar gibi sunar.

Böyle değildir, hayır iyidi, güzeldir, barışçıdır diyenler çıkabilir.
Onlara Afganistan, Suudi Arabistan, Cezayir, Mısır, Irak, Suriye'den bol bol örnekler verebilirim.

Oraj POYRAZ

CHP'li Seçer, okullara mescit genelgesini sordu.

CHP Mersin Milletvekili Vahap Seçer, Mersin'in merkez Akdeniz İlçe Milli Eğitim Müdürü Cevdet Arslan'ın imzasıyla ilçedeki tüm okullara gönderilen, ibadet için yer belirlenmesinin istendiği genelgeyi TBMM gündemine taşıdı.

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'nın yanıtlaması istemiyle soru önergesi veren Seçer, bu tür uygulamaların eğitimde onarılamaz yaralar açtığını savundu.
Seçer, şunları söyledi:

"Milli Eğitim'in artık elle tutulacak bir yanı kalmadı.
Çocuklarımızın geleceğini belirleyen eğitim sisteminin laik ve bilimsel olmasının yanı sıra daha eşitlikçi, daha çağdaş bir eğitim sistemine doğru ilerlemesi gerekirken, AKP iktidarında eğitim tam anlamıyla bir yıkıma uğratıldı.
Bu uygulama kabul edilebilir bir uygulama değildir.
Yöneticileri bu uygulamalara zorlamak AKP'nin dindar ve kindar gençlik yetiştirme arzusundan kaynaklanmaktadır.
Biz elbette kimsenin inancına ya da ibadetine saygısızlık etmeyiz, etmek de istemeyiz.
Her yurttaşımızın dini inancı ve itikadı tamamen kendisini ilgilendiren konudur.
Ancak, biz eğitimin dinselleştirilerek, dini motifler ile işlenerek gericileştirilmesine yönelik çabalara karşı çıkıyoruz."

HER OKUL MEDRESE Mİ OLACAK?

Seçer, soru önergesinde Bakan Avcı'nın yanıtlaması talebiyle şu soruları yöneltti:

"Sözü edilen genelge, insan merkezli ve laik eğitim anlayışından uzakta olan 4+4+4 eğitim sistemin bir sonucu mudur?
Bu eğitim sistemiyle okulların her birinin medreseye dönüştürülmesi, her okula bir imamın atanması hükümetinizin gündeminde midir?
Özelde Mersin'de genelde ise Türkiye'deki kaç ilköğretim okulunda, kaç lisede 'Uygun alan' ayrılmış ve kaç 'ibadet yeri' bulunmaktadır?
Son bir yılda açılan yerlerin sayısı kaçtır?
Sözü edilen ibadet yerlerinin dinlere göre dağılımı nedir?
Türkiye'de diğer semavi dinlerin yanı sıra Alevi inanç grubuna bağlı yurttaşlarımızın olduğu bilinen bir gerçektir.

Bütün bunlar dikkate alındığında, farklı semavi dinlere mensup kişilerin dini ritüeline uygun olarak okullarda Havra, Kilise, Cemevi'nin de açılması düşünülmekte midir?
Avrupa ülkelerinde uygulama nasıldır?
Her dinin ibadet saati ve günü değişiktir.
Örneğin namaz ibadetinin saatinin mevsimsel olarak değiştiği de dikkate alındığında, ders saatleri ibadet saatine göre mi ayarlanacaktır?
Kimi okullarda sınıf mevcudun 70′in üzerine çıktığı, laboratuarların ve kütüphanelerin bulunmadığı bir ortamda, sözü edilen ibadethaneler, öğrenci ve personel arasında 'ibadet yapanlar/yapmayanlar' olarak bir bölünmüşlüğü yaratması kaçınılmaz görünmektedir.
Bu süreç, yeni bir fişleme sürecini başlatmayacak mıdır?"

(DHA)

SÖZCÜ

a45UyF587661-201303281625-15
^^^^^ - vvvvv

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder