Armağan KULOĞLU : Orduya kumpas, Gezicilere gaz, bölücülere iltimas
07.06.2014 00:00
Kabul edilmesi mümkün olmayan, ancak dikkatler dağıtılarak, başka yönlere çekilerek, çeşitli yöntemlerle göz boyanarak toplumun önemli bir bölümüne kabul ettirilen, birbiriyle tezat üç önemli olayla karşı karşıya bulunmaktayız.
Birincisi, Türk Silahlı Kuvvetleri üzerinde oynanmış ve bunun bir kumpas olduğu, oynayanlara destek veren yönetim tarafından da açıklanmıştır.
Bu tuzağın, olmayan darbe ihtimalini önlemek ve var olduğu iddia edilen askeri vesayeti ortadan kaldırmak amacıyla planlandığı anlaşılmıştır.
Bu planı, paralel yapı olarak nitelendirilen sistemin, hukuku zedeleyip yargının ve emniyetin bir kısmını kullanarak uyguladığı da artık açık olarak bilinmektedir.
Düzmece dijital delillerle, yalancı gizli tanıklarla, kasıtlı yorumlarla Ergenekon, Balyoz, Casusluk, Poyrazköy, Suikast gibi bir seri davalarla TSK'nın emekli ve muvazzaf personeli haksız ve asılsız suçlamalarla karşı karşıya bırakılmış ve mahkûm edilmiştir.
Suçlanan personele bakıldığında bunların önemli bir kısmının geçmişte çok başarılı olduğu ve vatan savunmasında cesaretle ve fedakârlıkla hizmet ettiği dikkat çekmektedir.
Bu davalarla TSK'nın etkisizleştirilmesinin ve ona bir şekilde gözdağı verilmesinin, istikbal vadeden birçok personelin bu davaların içine alınmasıyla da, TSK'nın geleceğinin de maksatlı olarak şekillendirilmesinin amaçlandığı değerlendirilmektedir.
***
İkincisi "Gezi Olayları" konusudur.
Bu konu Taksim'deki Gezi Parkı'ndaki ağaçların kesilmesini, ideolojik olduğu düşünülen Topçu Kışlası'nın yapımını ve çevre görüntüsünün bozulmasını engellemek için yapılan bir protestodur.
Ancak bu protesto, iktidar tarafından kendisine karşı bir tehdit ve direniş olarak görülmüş, bu nedenle müdahale edilmiş, müdahalenin şekli de olayları amacından uzaklaştırmıştır.
Bundan sonra eylemler, siyasi bir bütünlük göstermeyen ve ortak bir amaç için bir araya gelenler tarafından,yaşam tarzına müdahaleyi ve otoriterleşmeyi protesto etmek, demokratik ve anayasal haklara sahip çıkmak ve iktidarı uygulamalarından dolayı uyarmak için gerçekleştirilmeye başlanmıştır.
Bu eylemlere karşı gösterilen sertlikler, inatlaşma ve alınan olağanüstü güvenlik tedbirleri, bir noktada düşmanca bir davranış olarak nitelendirilmeye ve yorumlanmaya başlamıştır.
TOMA ve biber gazının, ölçüsüzce ve toplumun önemli bir kesiminin tepkisini çekecek, hatta isyan ettirecek düzeyde kullanıldığı görülmüştür.
İktidarın söylem ve davranışları, toplumda var olan kutuplaştırmayı gittikçe artırmıştır.
***
Üçüncüsü de bölücülerin engel ve sınır tanımayarak yaptığı eylemler ve söylemlerdir.
Çözüm süreci adı altında yönetimin aşırı derecede gösterdiği müsamaha gittikçe yadırganmaktadır.
PKK bölgede devlet otoritesini hiçe saymaktadır.
Güvenlik güçlerinin ya müdahale etmediği, ya da eskisi gibi sonuç alıcı tarzda bir mücadele içine girmediği, esasen yönetim tarafından bilinçli olarak sokulmadığı kıymetlendirilmektedir.
Çözüm sürecinin, bölücülerin tümünün isteklerinin karşılanması, ancak bunun milletin hazmedebilmesi için zamana yayılması olduğu hususunda bir kanaat oluşmuş durumdadır.
***
Ege ve Doğu Akdeniz'deki hukukumuz ve menfaatlerimiz yok olmaktadır.
Irak, Suriye, İsrail ve Mısır'la ilişkiler bozulmuştur.
Yanlış uygulamalar, telafisi mümkün olamayacak sonuçlar yaratabilecektir.
Ülkede kutuplaşma tehlikeli boyutlara ulaşmıştır.
Bölücülere karşı gereken tepki ve mücadele verilememektedir.
Yapılan yanlışlıklar ve karşı karşıya bulunulan tehditlere ilişkin teklif ve tavsiyelerde bulunabilecek, bunları dile getirebilecek, başta TSK olmak üzere, anayasal kurumların çeşitli yöntemlerle pasifleştirildiği, her türlü muhalefetin de yok edilmeye çalışıldığı değerlendirilmektedir.
TSK'ya kumpas kurulması, gezicilere acımasızca gazla müdahale edilmesi, bölücülere gösterilen müsamahanın vatanseverlere gösterilmemesi dikkatlerden kaçmamaktadır.
Gezi'nin yıl dönümünde Taksim'e çıkmayı önlemek için 25.000 polis ve 50 TOMA görevlendirilmesi tepki çekmiş, bu kararlılığın asıl bölücülere karşı gösterilmesi gerektiği çeşitli platformlarda dile getirilmiştir.
Tedbirlerin iktidarı değil, devleti korumaya yönelik olması gerekir.
Hatırlatılır.
a45UyF587661-201307301451-undefined
Baskalarinin ayiplariyla mesgul olan, hayat boyu ayip yapar...
Anonim Nasihat
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Din gerçek sefaletin ifadesi, gerçek sefalete karşı protesto, ezilen yaratıkların iç geçirmesi, kalpsiz bir dünyanın duygusu, ruhsuz koşulların ruhu…
İnsanların afyonudur.
Karl Marx
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Din %99'u şekerli kurabiye ve %1'i öldürücü arsenik olan fare zehiri gibidir.
Din'in %99'u gerçekler ve iyi mesajlardır ama geriye kalan %1 sizi öldürebilir.
Anonim.
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Cevapları diz çökerek, ve gözleri kapalı arayanlardan daha cahil ve işe yaramaz insanlar yoktur.
Din, sıradan insanlar tarafından doğru, zeki insanlar tarafından sahte, liderler tarafından kullanışlı kabul edilir.
Seneca
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Din,insanlığın asaletine edilmiş bir küfürdür.
O olsun ya da olmasın,hayatınızda iyi şeyler yapan iyi insanlar ve kötü şeyler yapan kötü insanlar her zaman olacak.
Ama iyi insanların kötü şeyler yapması için din gerekiyor....
STEVEN WEINBERG
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Evrenin sırlarının kabul edilebilir bir açıklamasının olmaması, bir tane uydurmamızı gerektirmez.
J.Benbasset
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Tanrı adına işlenen cinayetlerin sayısı, şeytan adına işlenenlerden çok fazladır.
Erica Jong
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Marx hatalıydı.
Din insanlığın afyonu değildir.
Afyon;uyuşturucu, hissizleştirici,sıkıcı şeyleri akla getiriyor.
Ama din,sıklıkla korkunun afrodizyağı,gaddarlığın anfetamini olmuştur.
En iyi olduğu durumda ruhları ayağa kaldırmış,çan kuleleri dikmiştir.
En kötü olduğu durumdaysa bütün uygarlıkları mezarlığa çevirmiştir.
PHILLIP ADAMS
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Dünyada iki çeşit insan var:
Aklı olan ve dini olmayanlar, dini olan ve aklı olmayanlar.
Abu'l-AlaAl-Ma'arri
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
İnsan en acımasız hayvandır.
Trajedilerde, boğa güreşlerinde ve haça germelerde şu güne kadar kendisini en iyi hisseden oydu ve kendisi için cehennemi icat ettiğinde, sıkı durun, bu aslında en iyi cennetiydi.
. - o - .
İnsanı yaratmak mı Tanrının büyük hatası;
tanrıyı yaratmak mı insanın büyük hatası?
. - o - .
Her dakika övülmek isteyen bir Tanrıya inanamam.
. - o - .
Ruhunda sukunete kavuşmak ve mutlu olmak isteyen insanlar inanmalı ve iman etmelidirler.
Ama hakikatın peşindeki insanlar iç huzurundan feragat etmeli ve yaşamlarını bu sorgulamaya adamak;
kendisi ve hayatla yüzyüze gelmekten korkmamak zorundadır.
Friedrich Nietzs
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
İman dolu bir insan, basitçe net ve gerçekçi düşünme yeteneğine kaybetmiş (veya hiç sahip olmamış) kişidir.
Sadece aptal değildir;
aslında hastadır.
Daha da kötüsü tedavi edilemez
Henry Mencken
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Bütün dinlerin virüslerin salgınına çok benzer bir akıl hastalığı olduğunu düşünüyorum.
Din mükemmel bir kültürel yapı.
Ama bu onu gerçek yapmıyor ve beni gerçek ilgilendiriyor.
Çiçek virüsü mükemmel bir virüs.
İşini çok güzel yapıyor.
Ama bu onun iyi olduğu, ve yok olmasını istemediğim anlamına gelmiyor
Richard Dawkins
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Din hiçbir işe yaramaz;
gece yarısı karanlık bir mahzende orada olmayan siyah kediyi aramaktır.
Robert Heinlein
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Din bir saçmalık.
Thomas Edison
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Bilim adamlarının kesinliği yok ama delilleri var.
Yaratılışçıların delilleri yok ama kesinliği var.
Ashley Montagu
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Yaratılışçılar, bir teoriyi, bütün gece sarhoş olduktan sonra hayal ettiğin bir şeymiş zannediyorlar.
Isaac Asimov
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Mantığı, analitik felsefeyi, matematiği ve bilimi sizi yoldan çıkarmak için Şeytan icat etti.
Fazla rasyonel olmadan tövbe edin!
Tanrı dinozor fosillerini (ve evrim için var olan tüm genetik ve antropolojik delilleri) sizi kandırıp, onun var olmadığına inandırmak ve böylece sizi sonsuz cehennemle cezalandırmak için yarattı.
ÇOK GEÇ OLMADAN TÖVBE EDİN!
Akıllı bir kişi..
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Hayvanların dinin ve büyünün böyle absürd ve genellikle korkunç aptallıklarını yaptıklarını asla göremezsiniz.
Sadece insan böyle mantıksızca davranır.
Bu onun zeki, ama yeterince zeki olmaması yüzünden ödemesi gereken bedeldir.
Aldous Huxley
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Eğer Tanrı gerçekten yoksa, onu yaratmamız gerekir.
Sizi saçmalıklara inandırabilenler, size katliam yaptırabilirler.
Voltaire
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Eğer Tanrı gerçekten varsa, onu yok etmemiz gerekir.
Mikhail Bakhunin
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Din şu an kadınların ilerlemesi önündeki ilk engel.
Din insanları geriye götürüyor, bilime ve gelişmeye karşı çıkıyor.
Din insanları doğa üstü güçlerin korkusuyla yutuyor.
İnsanların mutluluğuna engel oluyor ve tercihlerini yaşamalarına asla izin vermiyor.
Teslime Nesrin
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Din ...
temel olarak korkuya dayanır … bilinmeye karşı duyulan korku, yenilgi korkusu, ölüm korkusu.
Korku her acımasızlığın anasıdır ve o yüzden acımasızlık ve dinin el ele gitmesine şaşılmamalı.
Benim din hakkındaki görüşüm Lucretius'la aynı.
Onu korkudan doğan bir hastalık ve insan ırkına büyük bir mutsuzluk kaynağı olarak görüyorum.
Bertrand Russell
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Din ve milliyetçilik, bunların yanında gelenekler ve ne kadar saçma olursa olsun herhangi bir inanç,
sadece bireyi diğer insanlara bağlar ve bütün insanların en çok korktuğu şeyden kaçıştır:
yalnızlıktan.
Erich Fromm
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Kuzey Afrika'daki zenci bir kadının resmiydi.
Korkunç bir kuraklık yaşıyorlardı.
Ve ölü bebeğini kucağında tutup olabilecek en üzgün ifadeyle gökyüzüne bakıyordu.
Resme baktım ve düşündüm:
"Bu kadının tek ihtiyacı olan şey yağmurken merhametli ya da sevgi dolu bir tanrıya inanabilmek mümkün mü?"
Charles Templeton
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Kurmus oldugum gruba uye olun Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur: Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com | Ayrilmak isterseniz de : Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com | Grup Sayfamız : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ | Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz. http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder