Benim zaman içerisinde guruplarda yayınlamış olduğum epostalardan bir demet bulacaksınız
23 Haziran 2014 Pazartesi
Re: {Can Dostum} Cüneyt Ülsever : Tüm değerlerini yitiren Türkiye ( I ) İslamcı cephe!Cüneyt Ülsevercuneyt.ulsever@yurtgazetesi.com.tr22 Haziran 2014, 12:04 Paylaş Bugün, Salı günü ve Perşembe günü üç bölümlük bir dizi yazısı yayınlayacağım. Amacım, Türkiye'nin bütün katmanlarında yaşanan değer kaybı erozyonunu işlemek! Her ülkede siyasetin yönlendirdiği değerler ve hedefler Türkiye'de fena halde irtifa kaybediyor. Giderek tasavvur ettiğimiz, hayalini kurduğumuz bir Türkiye kalmıyor. Kimse artık gönül verdiği, oy verdiği, takip ettiği siyasi partinin/görüşün samimiyetine inanmıyor. Yine herkes benimsediği partiye oy veriyor ama onun umdelerine inanmıyor. Zira artık ortada umde falan kalmadı. Bugün AKP ve Cemaat'in değerlerini, dolayısı ile kimliğini, ufkunu nasıl kaybettiğini irdeleyeceğim. Salı günü sosyal-demokrat/sosyalist ve liberal-demokratların hal-i pür melali üzerinde duracağım. Perşembe günü Kürt(çü)leri analiz
İslamiyet bir ütopyadır. Tıpkı diğer ütopyalar gibi sanaldır. Kimse başkasının islamını beğenmez. Evrensel bir tanımı yoktur. Ve kim nasıl tanımlarsa tanımlasın, aslında islam bir şekilde anlaşılmış ve yaşanmıştır. O tarihte ve günümüzde islami yaşantı içinde olduğunu düşünen, zanneden ve iddia milyarlarca insanın islamıdır.
Dolayısıyla islamın gerçek ya da doğrusunu aramaya hiç gerek yok. Müslümanlık günümüz dünyasında ne görüyorsanız o'dur. Gerisi laf salatasıdır.
2014 yılı itibariyle doğrudan askeri işgal altında, ya da idari, askeri, ekonomik vesayet altında olmayan tek bir Müslüman toplum yoktur. (O.P.) Bu da politik bir din olarak islamın net sonucudur. Komünizmin başarısız bir ideoloji olduğunu anlamak için dört ülke ve yetmiş yıl yetmiştir. İslamiyetin bir politik, ekonomik model olma yeteneğini anlamak için geçen yüzlerce yıl ve yüzlerce ülke fazlasıyla yeterlidir. İslamiyet başarısız bir politik, ekonomik modeldir. Bu kesin.
Peki bir din olarak başarılı olduğunu söylemek mümkün müdür? Kesinlikle, vallahi de, tallahi de başarısızdır. Gerçekten, doğanın temellerinden, insanı doğasından uzaktır. Bir ahlak yaratma ve üretme anlamında insanlığa sadece ilkellik, kan ve gözyaşı vermiştir. Neresinden bakarsanız, bakın, nasıl yorumlarsanız yorumlayın en azından üçyüz yıl önce tarihe karışmalıydı.
Bu nedenle islami cephenin değerlerini yitirmesi diye birşey yoktur. Çünkü zaten öyle bir değerler öbeği yoktur. Yüzlerce yıldır bu böyledir.
Sizlere anlatılanlar, sizin hayal ettikleriniz ise dediğim gibi hayaldir. Tarihi belgeler kesinlikle desteklemez.
Oraj POYRAZ L2fSIJNoA0xfSNxA
On 22.06.2014 16:25, Yıldırım Alkan wrote:
Tüm değerlerini yitiren Türkiye ( I ) İslamcı cephe!
Bugün, Salı günü ve Perşembe günü üç bölümlük bir dizi yazısı yayınlayacağım. Amacım, Türkiye'nin bütün katmanlarında yaşanan değer kaybı erozyonunu işlemek! Her ülkede siyasetin yönlendirdiği değerler ve hedefler Türkiye'de fena halde irtifa kaybediyor. Giderek tasavvur ettiğimiz, hayalini kurduğumuz bir Türkiye kalmıyor. Kimse artık gönül verdiği, oy verdiği, takip ettiği siyasi partinin/görüşün samimiyetine inanmıyor. Yine herkes benimsediği partiye oy veriyor ama onun umdelerine inanmıyor. Zira artık ortada umde falan kalmadı.
Bugün AKP ve Cemaat'in değerlerini, dolayısı ile kimliğini, ufkunu nasıl kaybettiğini irdeleyeceğim.
Salı günü sosyal-demokrat/sosyalist ve liberal-demokratların hal-i pür melali üzerinde duracağım.
Perşembe günü Kürt(çü)leri analiz etmeye çalışacağım.
***
AKP hâlâ Türkiye'nin sosyolojisini en iyi okuyan parti ama İslam'ın değerlerine en fazla ihanet eden parti de AKP!
Milletin kendisine en yakın (iç-grup) bulduğu ve fakir/fukaranın en fazla hizmet aldığı parti algılaması devam ediyor ama AKP bu kesimin dünyayı algılama/yorumlama/yaşama rehberine çok ama çok büyük darbeler indirdi.
Bir sürü saha araştırması gösteriyor ki 1995-2002 yılları arasında AKP'nin bayrağını yükselten en önemli faktörlerden birisi yolsuzluklara gark olmuş ANAP, DYP iktidarları karşısında milletin "Müslüman (inanan) adam çalmaz" inancı idi.
Kapatıldıkça bir diğeri açılan ve Milli Nizam Partisi, Milli Selamet Partisi, Refah Partisi, Fazilet Partisi, Saadet Partisi dizilimi ile ifade edilen Milli Görüş: i)İslami değerleri ayağa kaldırmak, ii) eski güzel günlere geri dönmek, iii) Batı emperyalizmine karşı çıkmak umdeleri ile ayakta duruyordu.
Bunun için Hakça bir Düzen kurulması gerekiyordu. Hakça Düzeni de ancak namuslu Müslümanlar kurabilirdi.
AKP "Hakça Düzeni" tam kuruyordu ki RTE'nin ustalık döneminde AKP İslam'ın en büyük umdelerinden birisi olan "başkasının malında/ırzında gözü olmamak" ilkesini ayaklar altına aldı. Dinimizin açıkça dışladığı ve günah saydığı hırsızlık/yolsuzluk türü kavramlar AKP ile birlikte anılır oldu.
Artık milletin %70'inin 17 Aralık rezaletine inandığını biliyoruz.
AKP'ye oy verenler sadece ve sadece çıkarları için veriyorlar. AKP'nin değerleri/umdeleri kavramlar tükendi. Kimse AKP'nin ilkelerine sadık kaldığına inanmıyor.
***
Cemaat benim gözümde muhafazakârlığın en çağdaş yüzünü ifade ediyordu. Said-i Nursi'den devir aldığı gelenek ile müspet bilimlerin teorilerini/denklemlerini/kanunlarını da ayet seviyesinde görüyorlardı. Bunun için Kuran kadar müspet bilimleri de önemsiyorlardı. Müspet bilimlere aşina duruş "öteki olanı" de anlamasını sağlıyor, "dinler arası diyalog" dünyayı barışa açıyordu.
Cemaat askeri cunta (28 Şubat) döneminde çok büyük eziyet gördü. AKP iktidar olunca da askeri vesayete son vermek adına AKP ile ittifak yaptı. Askeri vesayet bitince tüm vesayetler sona erecek, millet kendi kendisini yönetecekti!
Cemaat'in yetiştirdiği kadrolar AKP iktidarı sırasında özellikle adalet ve güvenlik alanlarında önemli mevkiler elde etti. Zira AKP'nin yüksek bürokrasiyi taşıyacak kadroları yoktu. Askeri vesayeti bitirme işi Cemaat'e verildi. Bu eylem 1 Mart tezkeresi sırasında TSK'nin kendisine "kalleşlik yaptığına inanan" ABD tarafından da desteklendi. Onlar da yeni bir TSK kurmak istediler!
Ancak yağmadı yağmur esmedi rüzgâr!
Heyhat! Kısa sürede anlaşıldı ki, "Yaradılanı Yaradan'dan ötürü seven" hoşgörü dini İslamı kendilerine rehber yapan bazı insan müsveddeleri TSK mensuplarına kötülük yapmak adına dinimizin şiddetle reddettiği her türlü hileyi, desiseyi, sahtekârlığı, düzenbazlığı yapmaktan çekinmiyorlar. Kuran'ın en büyük günah saydığı herzeleri yemekteler.
Amaçları askeri vesayet yerine, kendi sivil vesayetlerini yerleştirmek!
Cemaat'in, müttefiki AKP'ye de kalleşçe kumpas kurduğu (dinlemeler) ortaya çıkınca Türkiye bir ikilem ile karşı karşıya kaldı.
Bir hile başka bir hile ile ortaya çıkarılmaya çalışılıyor!
Yolsuzlukları ortaya dökmek için desise yapmak gerekiyor!
***
Bugün AKP'ye veya Cemaat'e, hatta ikisine birden "bunlar İslam'ın umdelerine sahip çıkıyorlar" diyerek gönül vermiş samimi Müslümanlar şaşkınlar. Siyasette çıkarlarını hâlâ en iyi AKP'nin koruyacağına inanıyorlar ama bütün inandıkları değerler yerle bir olmuş vaziyette.
Müslümanlığın yüce değerlerini bir yanda yolsuzluk, diğer yanda desise perişan etmiş durumda.
Yıllardır Cemaat'e gönül, AKP'ye oy vermiş gerçek Müslüman bir dostum geçenlerde şöyle dedi:
2014 yılının Türkiye'sinde gerçek Müslümanlar AKP'ye oy vermeye devam edebilirler ama kendilerini muazzam bir değerler/umdeler boşluğunda hissediyorlar.
Bir zamanlar dünyada en etkin liderler arasında addedilen Recep Tayyip Erdoğan ve Fethullah Gülen de bütün dünyada itibar kaybetmeye devam ediyor.
-- -- "Cömertlik ve yardım etmede "Akarsu" gibi ol, Şefkat ve merhamette "Güneş" gibi ol, Başkalarının kusurunu örtmede "Gece" gibi ol, Hiddet ve asabiyette "Ölü" gibi ol, Tevazu ve alçakgönüllülükte "Toprak" gibi ol, Hoşgörülülükte "Deniz" gibi ol, Ya olduğun gibi görün, Ya göründüğün gibi ol!" Mevlana Celaleddin-i Rumi
--- Bu iletiyi Google Grupları'ndaki "Can Dostum" grubuna abone olduğunuz için aldınız. Bu grubun aboneliğinden çıkmak ve bu gruptan artık e-posta almamak için candostum+unsubscribe@googlegroups.com adresine e-posta gönderin. Daha fazla seçenek için https://groups.google.com/d/optout adresini ziyaret edin.
-- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - zaryop:jaro - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Ordunun. tipki suyun belirgin bir yapisi olmamasi gibi, belirgin bir formu olmamali. Dusmana onceden ne yapacaginizi anlama firsati vermeden bulundugunuz kosullara uyum gostererek saldirin. Kisaca, dusmanin hareket senaryosu kafanizda, durumun izlenmesi ise gozlerinizdedir.
Cao Cao - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Haa bir de eklerde ilginç hadis ve ayetler var. İmansız ama AKILLI LAFLAR Ikra, Ikra, Ikra.... Aklınızı karıştıracak türden AYETLER Bilginiz, görgünüz artsın. (O.P.) Dengenizi bozacak türden HADISLER Akla takla attıran NURLU LAFLAR - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder