9 Temmuz 2014 Çarşamba

"HEM ÇALACAKLAR, HEM GÖREVLİLERE SALDIRACAKLAR"

Nihayet bir itiraz kamuoyu önünde dillendirilmiş oldu.

Bu ülkenin için düştüğü durumların en temel sebebi, belki de yüzyıldır,
halk dalkavukluğu, bazen nezaket, bazen çarpık bir sosyal yardım anlayışı sebebiyle,
cahilin cehaletinin yüzüne vurulmaması,
hırsızın hırsızlığının yüzüne vurulmaması,
ahlaksızın ahlaksızlığının yüzüne vurulmaması nedeniyle,
cehaletin, hırsızlığın, ahlaksızlığın artık bir fazilet olarak kabul edilmesiyle sonuçlanmıştır.

Evet, önceden aydınların merhamet ettiği fukara şimdi gecekondu kurduğu arazide yükselttiği palazadan bakarak bize hayat dersi veriyor.
Eskiden, hal komisyoncuları, kabzımallar ve manavları halka hedef gösterip,
semt pazarlarında üreticiden tüketiciye doğrudan satış yapılacağını ilan eden,
bunu da sosyal adalet sananlar da aynı şekilde yeni yetme görgüsüz ve ahlaksız zenginden hayat dersi alıyor.

Bu ülkede iyi niyetle başlamış her şey sonunda dejenere olmuştur.
Kalabalıkların her türlü ahlaksızlığının sosyal adaleti sağlamak adına anlayışla karşılaması bozmuştur kamu ahlakını(O.P.).
Gecekondulaşma, işporta, semt pazarı, arazi işgali, kaçakçılık, kaldırım, otopark mafyası gibi her türlü mafyöz iş sonunda haksız ama yasal gelir kaynağı haline dönüşmüştür.

Artık varoşlarda oturanlar, evlatlarının çalmasını, kentliye yaptığı her şeyi doğal, bunun engellenmesini ise anormal bir iş kabul ediyorlar.
Varoşlarda anneler evlatlarının aşağı kentte kızlara pandik atmasını gayet doğal karşılıyor.
İşler ters giderde, yolun sonu adliyeye düşerse oğlunun aslında ne ahlaklı, ne faziletli olduğunu, ama kentli orospunun oğlunu tahrik ettiğini, aldattığını, kışkırtığını söylüyor.
Aslında varoşlar aşağı kente bir şeylere sahip olanların her türlü kazancını ve varlığın haksız görüyor, bunun alanları da anlaşıyla karşılıyor.
Voroşlarda toplanan yankesiciler, gaspçılar, düzenli olarak aşağı mahalleye akınlar düzenliyor.
Sistematik araba hırsızlığı çeteleriyle lüks arabalar çalınıyor, parçalanıyor.
Bu bir meslek.

Sınırlarda kaçakçılık yapan köylüler jandarmayla çatıştığında ölen kalan olursa, halk hükümet binalarına saldıracak kadar özgür.
Eroin kaçakçısı, zanlı akrabasını almak için polis karakolunu basmakta bir an bile tereddüt etmiyor.
Metropollerin sokalarında Güneydoğu Anadolu kökenli ağalar, beyler harç topluyor, kurşun sıkıyor.
Zaten varoşlarda oturan B gurubu seyirci kitlesine hitap eden TV dizileri de ağaları, beyleri, mafyayı, şiddeti, kadının aşağılanmasını yüceltip duruyor.
Çünkü artık para, piyasa, çoğunluk bu kitlede.

Eskiden Çoban Sülü köylüyü aldatmak için köylü gibi şive yapardı, çobanlığını öne sürerdi.
RT. Erdoğan da varoşlardaki seçmenleri aldatmak için Kasımpaşalı, dindar hatta mürteci taklidi yapıyor.
Eski şimdi varoşluya dönüşmüş.
Liderler de kandırılacak hedef kitleye göre yeni pozisyonlarını almışlar.
Şekil biraz farklı ancak sistem aynı sistem.  :)

Bir tür yamyam toplum işte.
Hasta olan, yaşlanan, altta kalan yenilecek.
Bütün yaygara sıra sana gelince çıkıyor.
Ona da kulak veren yok zaten.
Sıran gelmiş işte, yapacak bir şey yok.

Evet, bu toplum çok kanlı olaylara gebe.
Siyasi sistemde görülen kilitlenme çok bariz.
Üç seçim dönemi, bir sürü yerel seçim, referandum falan.
Halkın ciddi bir bölümü kindar, dindar söyleminden rahatsız falan değil, tam tersine mutlu, mesut.
Yine halkın ciddi sayılacak bir bölümü NeoOsmanlı laflarından etkilenmiş, fütuhata çıkacak liderinin tercihlerinin ardında duruyor.
Lider halkı gazlıyor, halk lideri gazlıyor.
Bence bu işin b_ku çıkar.
Elbette birkaç ayın işi değil, birkaç yılın işidir.
Ama emin olun büyük sıkıntılar olur.
Ne olur, nasıl olur?
Irak, Suriye, Libya olur.

Olduğunda suların yükselip alçalması gibi.
Bazen sular yükselir balıklar karıncaları yer.
Bazen sular kurur, karıncalar balıkları yer.
Alevi, sünni, Kürt, Türk, Arap ve daha başka kimler varsa.
Herkes birbirin yer, yer, yer.
Sonra intikam yeminleri edilir.
Bu seferde ard arda intikamlar alınır, intikamların intikamları alınır.
Bu böyle gider.

Halkın sanatı ölüm, şiir savaş, kan ve göz yaşı olur.
Gençlerin dövüşmediği, seviştiği günleri romantik bir anı olarak hatırlarız.
Bence kaçan kurtulur artık.
İşin çivisi çıkmıştır.

Ülke Cumhurbaşkanlığı seçiminde bir aday açmazına sokulmuştur.
Yerli siyasi aktörler alet olmuştur.
Bu işi tasarlayanlar ise Amerikalı oligarklar.
Bu çıkmaz bile tek başına önemli bir işarettir.

Rejimin kendi sorunlarını kendi dinamikleriyle çözme yeteneğinin kalmadığını anlıyoruz.
Dahası bu topraklarda hiçbir işin yabancı müdahaleler nedeniyle yolunda gitmeyeceğini de anlıyoruz.
Aynı zamanda, halkı bölen fay hatlarında oluşan ve zorlanan gerilimin her yerden mutlaka patlayacağını anlıyoruz.

Hayırlı olsun, inşallah, hamdolsun!...
Bakalım, görelim Allah size neyi layık görmüş...
Balı börek, kaymaklı ekmek kadayıfı olmadığı kesin.


Oraj POYRAZ
L2fSIJNoA0xfSNxA


8.Temmuz.
2014-BASIN BÜLTENİ

ÇEVRE VE TÜKETİCİ HAKLARINI KORUMA DERNEĞİ (ÇETKODER) GENEL MERKEZİ

Kısa adı ÇETKODER olan Çevre Ve Tüketici Haklarını Koruma Derneği Genel Başkanı Mustafa Göktaş, doğu ve Güneydoğuda Dedaş ekiplerine ve jandarmaya karşı yapılan saldırılara sert çıktı.

"HEM ÇALACAKLAR, HEM GÖREVLİLERE SALDIRACAKLAR"

Yıllardır elektrik de haksız bir şekilde ödediğimiz KK bedeli (Kayıp kaçak) dedikleri bedel işte bu saldıranların yüzünden.

Kayıp kaçağın yüzde 80-90'ı bu bölgede.
Onlar kayıt dışı kullanacaklar, elektriği çalacaklar, bunların kullandığının bedelini bizden kayıp kaçak diye alacaklar.
Böyle bir mantık olmaz.

Böyle bir anlayış da olmaz.

Biz yıllarca seslendik.
Bu soyguna dur deyin dedik elektrikdeki KK bedeli denilen iş namuslu insanlarından bu çalanların parasını tahsil etmekten başka bir şey değildi.

Şimdi devlet bunun farkına vardı.
İşi özelleştirdi.

Özel sektör malını çaldırmak istemiyor.

Devletin elinde iken birileri buna müsaade ediyordu, görmezden geliyordu.

Mesele burada.
Onlarda kolaya alışmış, bu rahatlığı bırakmak istemiyorlar.

Uyuma Türkiye hakkına, hukukuna sahip çık.

DEDAŞ ekiplerine saldıranlar, araçlarını yıkan yakanlar, iş yerini yakanlar, normal senin benim gibi vatandaş değil.

Haksız ve usulsüz elektrik kullanan, elektriği ödemeyip, senin benim sırtımdan geçinenler…

Enerji Bakanı bu husus da doğru söylüyor.
Bunlar elektriği kaçak kullanıyor, abonesiz kullanıyor, bir nevi çalıyor.
Bunların çaldığının parasını biz ödüyoruz.

Artık yeter!

Türkiye uyan!

Bu haksızlığın karşısında dur!

Elektrikten KK bedeli (Kayıp kaçak) kalksın diyorsak, çalınan, kaçak kullanılan, abonesiz kullanılan elektrik ile mücadele etmek tüm tüketicilerin ortak hareket etmesi gereken husustur.

Bu hususta devlet görevlilerine, güvenlik güçlerine sahip çıkmak her tüketicinin görevidir.

Burada o eylemciler haksızdır.
Olayı çarpıtmaktadırlar.
Elektrik kesintisi bahane, beleş kullanmak şahene anlayışı bunu yaptırmaktadır.
8.7.2014

MUSTAFA GÖKTAŞ

ÇEVRE VE TÜKETİCİ HAKLARINI KORUMA DERNEĞİ (ÇETKODER)

GENEL BAŞKANI


a45UyF587661-140709100212-03
^^^^^ - vvvvv

 
--
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -

- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -

DELIKLI SIIR
. . . . . .
Cep delik cepken delik
Yen delik kaftan delik
Don delik mintan delikKevgir misin be kardeslik?

Orhan Veli KANIK
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Kurmus oldugum gruba uye olun
Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur:
Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com
Ayrilmak isterseniz de :
Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup Sayfamız :
http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.
http://orajpoyraz.blogspot.com/


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder