5 Nisan 2016 Salı

DİYANETİN EĞİTİME MÜDAHALESİNE PROTESTO

 


DİYANETİN EĞİTİME MÜDAHALESİNE PROTESTO

DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞININ EĞİTİME MÜDAHALESİ TEVHİD-İ TEDRİSATA VE LAİKLİĞE AYKIRIDIR.

DİYANET ÖNÜNDE PROTESTO

41 demokratik kitle örgütünden oluşan "Laikliğe Çağrı Birlikteliği, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın, eğitim sistemimize müdahalelerini ve medreselere yasal statü kazandırılması girişimlerini Diyanet İşleri Başkanlığı önünde protesto etti.

"Laik, bilimsel, çağdaş, demokratik eğitim", "Diyanet elini eğitimden çek", "Medrese değil, laik eğitim" sloganları eşliğinde Diyanet İşleri Başkanlığı önünde toplanan grup Diyanet İşleri Başkanlığı önünde basın açıklaması yaptı.

Laikliğe Çağrı Birlikteliği adına basın açıklamasını Eğitim İş Genel Başkanı Veli Demir okudu.

BASIN AÇIKLAMASI

Eğitimin, "tek din, tek mezhep" anlayışı doğrultusunda dini kurallara göre biçimlendirilmesi uygulamalarına ne yazık ki her gün bir yenisi eklenmektedir. Bu doğrultuda eğitime müdahaleleriyle sürekli gündemde olan Diyanet İşleri Başkanlığı'nın medreselere yasallık kazandırılması için girişimlerde bulunduğu bizzat kurumun başkanı Mehmet Görmez tarafından açıklanmıştır.

Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki medreselerin sorunlarının giderilmesi için kurulan Medrese Alimleri Vakfı'nın bu proje üzerinde çalıştığı, bölgede seminerler ve konferanslar düzenlediği, bölge ziyaretlerinden birinde Başbakan Ahmet Davutoğlu'na bir rapor sundukları basına yansımıştır. Proje, medreselere yasal statü kazandırılması, üniversitelerle denkliklerinin sağlanması, medrese mezunlarının pedagojik formasyon almasını ve müderrislerin bölgede barış gücü görevi üstlenmelerini içermektedir.

Bütün bunlar, temel ilkesi laiklik olan eğitim sistemimizin, devlet eliyle tekrar çok başlı hale getirilerek, medrese-mektep ikilemine sokulması çabasıdır. Görülüyor ki, Milli Eğitim Bakanlığı ve okullarımız, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın hizmetinde olması gereken kurumlar olarak değerlendirilmektedir. Milli Eğitim Bakanlığı ile Diyanet İşleri Başkanlığı arasında imzalanan "Eğitimde İşbirliği Protokolü" eğitimde dini dayatmanın ve gericiliğin zeminini oluşturmak üzere gerçekleştirilen bir hamledir.

AKP iktidarı döneminde eğitim, siyasal iktidarın egemen ideolojisinin önemli bir müdahale aracı haline getirilerek en fazla yıpratılan alan olmuştur. Kindar-dindar nesil projesini her türlü hukuki, vicdani ve etik kuralı ayaklar altına alarak yaşama geçirmeye çalışan siyasal iktidar, laikliğin ve aydınlanmanın temeli olan eğitimi, kendi ideolojik amaçları doğrultusunda biçimlendirmeye çalışmaktadır. Milli Eğitim Bakanlığı laik ve çağdaş eğitimden uzaklaşmış, adeta Diyanet İşleri Başkanlığı'nın güdümüne girmiştir.

Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bu girişimi, öteden beri Anayasa'nın 174. Maddesi ile koruma altına alınan, aralarında Tevhid-i Tedrisat Yasası'nın da bulunduğu "Devrim Kanunları"nı Anayasa'dan çıkarmayı amaçlayan AKP'nin, bu amacını gerçekleştirmesine olanak sağlayacaktır. Böylece zaten fiilen uygulanan medrese-mektep ikilemi tekrar yaratılarak öğretim birliği tamamen ortadan kaldırılacaktır.

Diyanet İşleri Başkanlığı'nın terörü de bahane ederek hatta bu kurumlara barış gücü misyonu da yükleyerek medreseleri tekrar eğitimin gündemine taşımaya çalışması Cumhuriyet'e ve onun kazanımlarını ortadan kaldırmak üzere kurucu iradeye indirilecek bir darbe olacaktır.

Diyanet İşleri Başkanlığı'nın kuruluş amacından uzaklaşarak eğitimin laik yapısını ortadan kaldırmaya, eğitimin dini esaslara göre şekillendirilmesini sağlamaya yönelik girişimleri AKP iktidarının özellikle son döneminde yoğunlaşmıştır. Siyasi iktidarın, 4+4+4 dayatması ile "dindar ve kindar nesil yaratma" hedefi doğrultusunda Milli Eğitim Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı el ele vermiş, tüm okullarımız adeta imam-hatip okullarına dönüştürülmüştür.

Cami imamlarına liselerde yaşam koçluğu görevi verilmesi, dini içerikli seçmeli derslerin seçilmesinin öneminin vaaz ve hutbelerde işlenmesi, 4- 6 yaş grubundaki çocuklara yönelik olarak hazırlanan Kur'an Kursları Okul Öncesi Din Eğitimi Projesi, ilkokul çocuklarının 4 gün okulda 1 gün camide eğitim almasına yönelik proje gibi uygulamalarla eğitim sistemimiz adım adım Diyanet İşleri Başkanlığı'nın kontrolüne bırakılmaktadır.

Diyanet İşleri Başkanlığı, Tevhid-i Tedrisat başta olmak üzere Cumhuriyet değerlerine ve kazanımlarına açıkça meydan okuyarak suç işlemektedir.

Laikliğe Çağrı Birlikteliği olarak; Milli eğitim sistemimizin temelini oluşturan Tevhid-i Tedrisat Yasası'nı, Cumhuriyet'in temel kazanımlarını ve değerlerini Atatürk ilke ve devrimlerini, Anayasa'nın değişmez hükümlerini, eğitim sisteminden dışlamaya çalışan dayatmalara izin vermeyeceğimizi belirtiyor, bu tür girişimler karşısında tüm duyarlı kesimleri tavır almaya ve birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz."

 
a45UyF587661-160405095748 Oraj Poyraz At Openmail oraj.poyraz@openmail.cc
2016/04/05  10:00 1  39  1923atamizindeyiz@googlegroups.com


 

Sizi tanimiyorum!
Sizin yasalarinizi, nizaminizi, kuvvete dayanan yetkinizi tanimiyorum!
Bu yuzden asin beni.(1870-1887)

Louis Lingg

Risale-i Nur, Kur an in bir aynasidir.
Bir mucize durumundadir

Said-i Kurdi

Degisen Dil ve Insan

Kitabimi az insanlar ve az yillar icin yaziyorum. Uzun omurlu olabilmesi icin daha saglam bir dille yazilmasi gerekirdi. Bizim dilimizin bugune kadarki surekli degismelerine bakilinca, elli yil sonra simdiki halinde kalacagini kim umabilir? Her gun elimizden kayip gidiyor benim yasadigim yillar icinde yari yariya degisti. Simdi artik olgunlasti diyoruz; her cag kendi dili icin oyle der. Hep boyle kacip degistigi surece ben dilimizin bugunku halinde kalmasini ozlemem. Dyi ve yararli yazilar onu kendilerine baglayabilirse baglar, gorecegi ragbet de devletimizin kaderine gore degisir. Onun icin kitabima hic cekinmeden kisisel bircok yazilar koyuyorum. Bunlar bugun yasayan insanlarin isine yaramakla kalir ve orta anlayistan ote ozel bilgileri olan kimi insanlari ilgilendirir. Gordugum bircoklari gibi benim ardimdan da olur olmaz sozler edilmesini istemiyorum dogrusu: Soyle dusunurdu, boyle yasardi; sunu ister, bunu istemezdi; olurken konussa buna sunu der, suna bunu verirdi; onu benden iyi taniyan yoktu, gibi. Kitabimda edep kurallarinin izin verdigi olcude egilimlerimi, sevgilerimi az cok belirtiyorum; bilmek isteyene sozlu olarak daha da serbestce ve ictenlikle acikliyorum duyup dusunduklerimi. Ama bakmasini bilen bu anilarimda her seyi soyledigimi, gosterdigimi gorur. Gorenlere kisacik gostermeler yeter Ust tarafini kendin bulabilirsin. Istenecek, aranip bulunacak hicbir sey birakmiyorum kendimden. Sozum edilecekse, dogru durust, gercege uygun edilmesini istiyorum. Ovmek icin de olsa beni oldugumdan baska turlu gostermek isteyeni yalanlamak icin obur dunyadan seve seve kalkar gelirim. Yasayanlardan bile olmadiklari gibi soz edildigini gormekteyim. Yitirdigim bir dostumu (La Boetie) var gucumle desteklemeseydim, bin bir turlu suret biceceklerdi ona.

Michel de Montaigne : Denemeler


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder