26 Nisan 2016 Salı

Goltz Paşa zaferi görmeden şehit oldu.

 


Goltz Paşa zaferi görmeden şehit oldu.

JÖN TÜRKLERİN HOCASIYDI
MODERN ORDUNUN TEMELİNİ ATTI
TİFÜSTEN ÖLDÜ
HALİL KUT PAŞA'NIN SÖZLERİ
VASİYETİ
EN ÇOK ESERİ OLAN ASKER
'ASKERLİĞİ ALMAN HOCALARDAN ÖĞRENDİK'

"Türk ordusunun modernleşmesinin temellerini o attı. 1883 yılında geldiği Türkiye'yi ikinci vatanı bildi."

Goltz Paşa zaferi görmeden şehit oldu.

24 Nisan 2016 Pazar 12:05 Ercan Dolapçı ercandolapci@hotmail.com

Von der Goltz Paşa... Türk ordusunun modernleşmesinin temellerini o attı. 1883 yılında geldiği Türkiye'yi ikinci vatanı bildi. 1916 yılında Bağdat yakınlarında İngilizlere karşı elde ettiğimiz Kutülamare Zaferi'ni göremeden 19 Nisan 1916 günü tifüsten hayatını kaybetti. Zafer yolunda şehit oldu aslında. Büyük kuşatma onun komutanlığında yapılmış ve İngilizleri teslime zorlamıştı. 29 Nisan günü gerçekleşen zaferde, aralarında General Townsend'in de bulunduğu tümenin 476 subayı ve 12 bin 828 eri teslim oldu.

JÖN TÜRKLERİN HOCASIYDI

Sultan Abdülhamid dönemindeki perişan orduyu modernize etmek amacıyla bir grup Alman subayıyla 1883 ilkbaharında yarbay rütbesiyle İstanbul'a gelen Colmer von der Goltz, 1843 yılında Doğu Prusya'da dünyaya geldi. Başarılı bir eğitmen subaydı. Kolları sıvadı. Planlar hazırladı. Teşkilatlar kurdu. Ancak çoğu da Sultan Abdülhamid'in 'sümenaltı'na uğradı. Buna rağmen yılmadı. Jön Türkler'in çok sevdiği aydın fikirli bir hocaydı. Devrimci kuşak genç subayların yetişmesinin yolunu açtı ve onlarla çok iyi anlaştı. 1896 yılına kadar 13 yıl aralıksız görev yaptı. Sonra bir daha geldi. Son derece zeki, zinde ve çalışkan bir insandı. Canlandırıcı, öğretici ve şevklendirici bir komutandı.

MODERN ORDUNUN TEMELİNİ ATTI

Onun yetiştirdiği ordunun ilk başarısı 1897 Türk-Yunan Savaşı'ydı. Sultan Abdülhamid durdurmasa Yunanı denize dökecektik. Buna rağmen Yunan ordusunu mağlup ettik. 1908 Meşrutiyet Devrimi'nden sonra tekrar geldi. Enver Paşa'yla birlikte büyük yeniliğe imza attı. Türk ordusu tepeden tırnağa yenilendi. Cihan Harbi'nde İngilizlere kök söktüren orduyu da o kurdu. Modern askerliği bilmeyen 10 binin üzerinde subay emekli edildi. Genç kurmayların önü açıldı.

TİFÜSTEN ÖLDÜ

Goltz Paşa, Almanlarla müttefik olduktan sonra 28 Kasım 1914'te İstanbul'a atandı. Mareşal rütbesiyle Ordu Kurmay Başkan Yardımcısı oldu. Çanakkale Harbi sırasında Çanakkale Boğazı'na giderek harp durumunu inceledi ve bu savunma şekliyle başarılı olunacağını saptadı. 5 Ekim 1915 günü de 6. Ordu komutanı olarak Irak Cephesi'nde İngilizlere karşı görev yapmaya başladı. Çanakkale'de ağır yenilgi alan İngilizler, bütün güçleriyle bu cepheye yükleniyorlardı. Türk ordusu yine beklenmedik direniş gösterdi. Bağdat'a doğru ilerleyen İngiliz birliklerini Sabis ve Kutülamare bölgesinde sıkıştırarak kuşatma altına aldı. 4 ay 23 gün süren kuşatmayı yaramayan İngiliz ordusu, teslim olmak zorunda kaldı. Goltz Paşa, tifüse yakalanmıştı. Ateşler içindeydi ve son ana kadar birliğinin hep başında oldu. Ağırlaşınca 9 Nisan günü komutayı Halil Kut Paşa devraldı. 19 Nisan 1916 günü 73 yaşında gözlerini hayata yumdu. Kısmen en ileri hatta olmak üzere 23 şiddetli muharebeye katıldı. Bir kez yanağından kurşun sıyırmasıyla yaralandı.

HALİL KUT PAŞA'NIN SÖZLERİ

Irak Cephesi Komutanı Halil Kut Paşa onu şöyle anlatır: "Mareşal kendi askerlik hayatının yarısını bizim ordumuzun tekamülü hususuna hasretmiştir. Kıtalarımız tarafından onun idaresi altında elde edilen şanlı muzafferiyetler kendi mesasinin semeresini görmesi nasip olduğu bir anda kendi öz vatanı gibi sevdiği bu memlekette habis bir hastalık onu elimizden aldı. Cephede onun mukaddes ruhunu şadedecek zaferler tesit edildiği sırada Mareşal hayata gözlerini kapadı." (Goltz Paşa'nın Hatırası ve Hal Tercümesi, Çeviren: E. General Pertev Demirhan, KKK Askeri Basımevi, İstanbul, 1953, s.35.)

VASİYETİ

Vasiyet olarak "Beni Türk ve Alman bayrağıyla toprağa verin" dedi. Öyle de yaptılar. Düşman ellerine bırakılmadı. İstanbul Tarabya'daki Alman Mezarlığına getirilerek toprağa verildi... Mezar taşının başında ise Ay Yıldızlı arma dostluğun nişanesi olarak parlıyor... Genelkurmay Başkanlığı tarafından da her yıl anılır...

19 Nisan 1915 günü 1'inci Ordu Komutanlığı'na atanan Goltz Paşa, günlük hatıratına şunları yazar: "Kendi vatanımın benden ısrarla esirgediğini sonunda bana yabancı bir memleket verdi... Bunun için bu memlekete ebediyyen minnettar kalacağım" (Hal Tercümesi, s.33.) Ayrıca "Dünyanın en mert milleti ve en iyi askeri Türklerdir" diyordu. (age., s.6.)

EN ÇOK ESERİ OLAN ASKER

Bakmayın "Almanlar Türk Ordusu'nu yönetiyordu" sözlerine. O başkaydı. Bizdendi... Mükemmel Türkçesi vardı. Zorunlu askerliği ilk savunanlardandı. Balkan yenilgisi üzerine yazdığı eseri okusanız, Türk subayı sanırsınız. Askerlik sanatı, Plevne ve Balkan Harbi üzerine yazdığı eserler Harp Akademileri tarafından yayımlandı.

'ASKERLİĞİ ALMAN HOCALARDAN ÖĞRENDİK'

İsmet Paşa, Alman hocalar hakkında anılarında "Biz askerliği Alman hocalardan öğrendik. Fakat iyi öğrendik. Bunu ispat da ettik" der. (İsmet İnönü, Cumhuriyet'in İlk Yılları, C.1, Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş., İstanbul, 1998, s.102.)

 
a45UyF587661-160425204913 Oraj Poyraz cimcime@neomailbox.net
2016/04/26  10:00 1  39  1923atamizindeyiz@googlegroups.com


 


Carpe diem
Ani yasa, gunu yakala

Latin Atasozu

Risale-i Nur a karsi cikilamaz (itiraz) .
yapilacak her itiraz en ulu kisilerden , Kutbu l Azam dan da gelse aldirirs edilmemeli...

Risale-i Nur un Hizmet Risalesi bolumunde.
Islam inanclarinda Kuran bildirilerine karsi cikilamaz, Kuran elestirilemez, Kuran konusunda gundeme gelebilecek bir itiraz kesinlikle suctur.
Islam dunyasinda peygambere Kutbu l Azam denir.
Bu cercevede Risale-i Nur un Kuran ile eslestirildigi gayet aciktir.
Bu tutum islam dinine gore buyuk suctur.
Oysa Risale-i Nur yazari buna aldiris etmez..!!

EINSTEIN ve MUSEVILIK
Yahudi kokenli olan Einstein Musevi olmadigini acikca beyan etmisti.
Filozof Eric Gutkind in goruslerine yanit verdigi mektubunda Yahudilerin Tanri tarafindan secilmis bir kavim oldugu seklindeki inanci gecersiz bulan Einstein, Bence Musevilik de tipki oteki dinler gibi en cocukca hurafelerin yeniden canlandirilmasindan baska bir sey degil.
Mensubu olmaktan memnuniyet duydugum ve zihnen bana cekici gelen Yahudiler de oteki insanlardan farkli ozelliklere ve meziyetlere sahip degil
diyor.

Kaynak: Albert Einstein in a letter to Beatrice Frohlich, December 17, 1952; Einstein Archive 59-797; from Alice Calaprice, ed., The Expanded Quotable Einstein, Princeton, New Jersey: Princeton University Press, 2000, p.217.


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder