3 Temmuz 2024 Çarşamba

YÜZ YIL SONRA YENİDEN ASKER KAÇAĞI YUVASI MEDRESELER Mİ?

YÜZ YIL SONRA YENİDEN ASKER KAÇAĞI YUVASI MEDRESELER Mİ?

Geçtiğimiz hafta, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kabul edilen DİYANET AKADEMİSİ YASASI toplumda infial yaratmış, Meclis'ten geçişi sırasında hiç "RED" oyu çıkmamış olması ise, büyük şaşkınlık ve üzüntü ile karşılanmıştır.

Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun ile Devlet Memurları Kanununda ve 375 Sayılı KHK'da değişiklik yapılmasına dair bu yasa ile, Diyanet İşleri Başkanlığı Eğitim Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nce yürütülen bazı faaliyetler kurulacak DİYANET AKADEMİSİ bünyesinde yapılacaktır.

Yasaya göre; dini yüksek ihtisas, dini ihtisas ve eğitim merkezlerinden oluşacak DİYANET AKADEMİSİ, başkanlığın görev alanıyla ilgili araştırma, yayın, konferans, panel, seminer, sempozyum ve benzeri dini, ilmi, sosyal, kültürel etkinlikler, kurs ve sertifika programları düzenleyecek, başkan tarafından verilen diğer görevleri yerine getirecek ve doğrudan başkana bağlı olacaktır.

DİYANET AKADEMİSİ; Milli Eğitim Bakanlığı, Yükseköğretim Kurulu, üniversiteler, lisans düzeyinde dini eğitim veren yükseköğretim kurumları ve müftülükler ile görevinin gerektirdiği diğer ulusal ve uluslararası kurum, kuruluş ve kurullarla iş birliği ve ortak çalışma yapabilecek, mesleki ve bilimsel ilişkiler kurabilecek, araştırmalarda bulunabilecek, eğitim programları uygulayabilecek, danışma kurulları ve komisyonlar oluşturabilecektir.

ASKERLİKTEN MUAF OLACAKLAR

Kurulacak DİYANET AKADEMİSİ'ni geniş yetkilerle donatan, Milli Eğitim Sistemi dışında ayrı bir eğitim-öğretim kurumu oluşturan, Anayasanın 174. maddesi ile korunan ve halen yürürlükte olan Tevhid-i Tedrisat ( Eğitim Birliği ) Yasası'nı yok sayan, aynı zamanda akademide eğitim görecek erkek öğrencilerin "ALACAKLARI EĞİTİMİN KESİNTİYE UĞRAMAMASI" gerekçesiyle askerlikten muaf sayılmalarını da öngörerek adeta yeni bir MEDRESE yaratan bu yasanın Anayasaya aykırı olduğu açıktır.

ATATÜRK'ÜN YÜZ YIL ÖNCEKİ BÜYÜK TEPKİSİ

Ulusal Kurtuluş Savaşımız devam ederken, Büyük Taarruz öncesi Gazi Mustafa Kemal Paşa, 1-4 Nisan 1922 tarihleri arasında; Konya ve ilçelerinde bir dizi ziyaret ve denetlemelerde bulundu. Bu kapsamda Konya'daki iki medrese de ziyaret edildi. Medrese öğrencilerinin hiçbir bilgiye sahip olmadıklarının görülmesi ve bu öğrencilerin askere alınmamasının

iletilmesi üzerine Başkomutan hiddetlenerek, "SAVAŞ SONA ERİNCE BUNLARLA DAHA CİDDİ KONUŞACAĞIM, MALî DAYANAKLARINDAN, VAKIFLARINDAN YOKSUN EDECEĞİM. BU VAKIFLAR MOLLALARIN YAŞAMA KAYNAKLARIDIR." dedikten sonra, Anadolu'nun her yerine yayılmış medreselerin çokluğuna, dinç, sağlam delikanlıları askerden kaçıran binlerce medrese bulunduğuna ve bu asker kaçaklarının sayısının bir kolordu büyüklüğünde olduğuna dikkat çekerek "MİLLET KAN İÇİNDE YÜZERKEN, HALKIN EN İYİ YETİŞMİŞ EVLATLARI CEPHEDE DÖVÜŞÜR, VATAN İÇİN CANLARINI FEDA EDERKEN, SİZ BURADA GENÇ, SAPASAĞLAM DELİKANLILARI BESİYE ÇEKMİŞSİNİZ. BU ASALAKLARIN ASKERE ALINMALARI İÇİN HEMEN YARIN EMİR VERECEĞİM!" sözleriyle tepkisini gösterdi.

Bu acı gerçeğin Atatürk tarafından dile getirilmesinden yüz yıl sonra, AKADEMİ adı altında MEDRESELERİN yeniden canlandırılmak ve öğrencilerinin askerlikten muaf tutulmak istenmesi, Atatürk ve Cumhuriyetle açık bir hesaplaşma, bir rövanş alma çabası olarak yorumlanmaktadır.

Yasa Gazi Meclisimiz'de kabul edilirken tek bir "HAYIR" oyu çıkmaması ise, ibret verici bir olay olarak kayda girmiş, çok büyük çoğunluğuyla Atatürk'e ve Laik Cumhuriyet'e gönülden bağlı aziz milletimizi derinden üzmüş, ciddi tepkisini çekmiştir.

Yasa; bir AKP Milletvekilinin Cumhuriyetimiz için "90 YILLIK REKLAM ARASI'NI KAPATIYORUZ", bir AKP MKYK üyesinin "YENİ BİR DEVLET KURUYORUZ", bir AKP Genel Başkan Yardımcısının 1 yıl önceki "BUGÜNE KADAR YAPTIĞIMIZ HER ŞEY ASLINDA HAZIRLIKTI. HAZIRLIKLARIMIZI TAMAMLAMAMIZ 19 YIL SÜRDÜ VE ASIL ŞİMDİ BAŞLIYORUZ", bir AKP Belediye Başkanının "2023 SEÇİMLERİ 100 YILIN HESAPLAŞMASI OLACAK" sözleri, dönemin Cumhurbaşkanlığı Danışmanı SADAT başkanınca düzenlenen "İSLAM DEVLETİ VE İSLAM ANAYASASI SEMPOZYUMU"nda söylenenler ve Ayasofya açılışında ya da hafızlık icazet törenlerinde, hem de devlet erkânının önünde elde kılıçla yahut minberde Atatürk'e edilen hakaretler, okullarımızda çocuklarımızı harem selamlık düzende oturtmak isteyen çağ dışı zihniyetler ve benzeri sayısız söylem ve eylemle birlikte düşünüldüğünde, "ASIL ŞİMDİ BAŞLIYORUZ" sözleriyle neyin amaçlandığı sorusu yanıtını beklemektedir.

Unutulmamalıdır; LAİKLİK ulusumuzu bir arada tutan temel ilke ve demokrasinin

olmazsa olmazı, ATATÜRK ve Üniter Ulus Devletimiz'in Kuruluş Ayarları da değeri her geçen gün daha iyi anlaşılması gereken, uygar dünyanın onurlu ve saygın bir ülkesi olmamızı sağlayan, hepimizin altında güvenle yaşadığı CUMHURİYET KUBBEMİZ'İN KİLİT TAŞLARI'dır, asla oynanmamalıdır.

ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ GENEL MERKEZİ


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder