| Bakanlığa göre ha mutfak tüpü ha Eu-152. Anladıysam Arap olayım. |
Şaka değil,
İzmir Gaziemir'de 80 - 100 bin ton nükleer çubuk karışımlı cüruf toprağın altında gömülü.
Bir çeşit Çernobil.
Ulusal basında yine tık yok.
Denilene göre Eu197 izotopu yani Avrupyum denilen, lantanit bir metal.
Doğal izotopları gümüşe benzer, radyoaktif olmayan, eser elementler grubundan bir element.
Ancak Eu152 izotopu, tamamıyla sentetik, doğal olmayan bir izotop, yani bir nükleer santralde işlenerek elde edilmiş özel bir ürün.
Doğal olarak yarılanması için en az yüzyıl geçmesi gerektiği bildiriliyor.
Gömülürken hiçbir özel tedbir alınmamış.
Kent artığı gibi vahşi gömme yöntemiyle gömülmüş.
Saygılar.
Oraj POYRAZ.
Erdal İZGİ - İZMİR YOKSA TEKİRDAĞ, MUŞ VAR
Meğer yıllarca fark etmemişiz.
Bilerek, bilmeyerek atlamışız.
Ne zaman toprak yanmaya başladı.
Herkes seferber oldu.
İzmir'in Gaziemir ilçesinde, şehrin göbeğinde terk edilen kurşun fabrikası arazisinde bir şeyler yapıldı.
Ama ne olduğu anlaşılamadı.
Astronota benzeyen beyaz elbiseli adamlar ellerinde cihazlarla geldiler, dolaştılar, gittiler!
*
Türkiye Atom Enerjisi Kurumu, arazinin 2007'den beri incelendiğini bildirdi.
Resmi açıklamasına göre her şeyi yapmışlar.
Ölçmüşler, analiz yapmışlar, ilgili-yetkili herkesi uyarmışlar.
2012'ye kadar kimseyi uyandıramamışlar.
Radyasyon söylentisi yayılınca, olaya el atmak durumunda kalmışlar.
TAEK'in son açıklaması:
" Kurumumuz fabrikanın lisansı, denetimi ve yaptırımına tabii değildir… İçinde bulunan malzemelerin ithali, ihracı ve ticareti de bizim görev ve yetkimizde değildir"
Yani, hiçbir şekilde top bizde değil!
*
Peki kimde?
Sözde bakanlık, büyük-küçük belediyeler, kaymakamlık, çevre müdürlüğü uyarılmış.
Radyoaktif madde içeren binlerce ton madde var, önlem alınız denilmiş.
Buna rağmen miras kavgasının dağıttığı eski teknolojiyle çalışan fabrika kendi haline bırakılmış.
Bir tespite göre 80 bin ton, bir iddiaya göre 100 bin ton nükleer çubuk karışımlı cüruf toprağın altında.
Maddelerin cinsi Eu152 izotopu.
Nükleer denizaltılarda kullanılırmış.
Kanserojen madde içerirmiş.
Böyle tablonun üzerinde yandaki okulun çocukları top oynuyor.
Bölge sakinleri, yol kestirme olsun diye tel örgüleri yırtık, keskin koku saçan malzemenin üzerinden yürüyor.
*
Olayın ucunu kim, nasıl, nereden tutacak meçhul.
İlginçtir.
Bu kadar kıyamet gürültüsü koparıldı, kimse sesini çıkarmadı.
Lafımız; öncelikle İzmir'in değerli milletvekillerine.
*
İktidar, muhalefet partisinden hiçbir İzmirli vekil dâhil olmadı.
Memleket yerinden oynadı.
İzmir yerine iki uç noktadan ses geldi.
Biri Tekirdağ, diğeri Muş'tan.
CHP Tekirdağ Milletvekili Emre Köprülü TBMM çevre komisyonuna dilekçe verdi:
" Bölgeye gidilsin, araştırma yapılsın".
Baktı ses gelmedi, meclis başkanlığına bu kez önergeyi çaktı.
" Acilen araştırma komisyonu kurulsun"
*
BDP'nin Muş milletvekili Demir Çelik bile İzmir'in derdine düştü.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı'nın yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi.
"Fabrikaya neden işlem yapılmıyor? Toprağa gömülü maddeleri ülkeye kim, hangi yollarla getirdi? Soruşturma niçin başlatılmadı? Açıktaki fabrika çevresini karantina altına almayı düşünüyor musunuz?"
Çoğulcu demokrasi iyi ki var.
İzmir susarsa, Tekirdağ, Muş'tan ses geliyor!
*
Atom Enerjisi Kurumu'nun sitesini açın.
Olayla ilgili sayfalar dolusu detay yazılmış.
Sonuçta, " Radyoaktif madde var ama yok" denilmiş.
Dünyaca ünlü Nükleer Bilimci Prof.Dr Tolga Yayman'ın buna yorumu:
" Tam anlamıyla cahil bir beyan"
*
Yağmur bitmiyor, sel-seylâp yerin altını üstüne getiriyor.
Fabrika zehiriyle yerinde duruyor.
İzmir'in hedefi; EXPO 2020
Ana teması; Herkes İçin Sağlık!
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Yasayanlar icin umut her zaman vardir.
Umutsuzluk oluler icindir.
Theokritos
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Rum ve Ermeni komitacilariyla, bunlarin ileri gelenleri, devamli sekilde temasta bulunduklari Ingiliz subaylari ile bazi Amerikan memurlarindan cok yuz buluyorlar.
(5 Haziran 1919)
K. ATATURK
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Anadolu'daki Milliyetci hareketi yok etmek, millet icin var olma meselesidir... O alcaklara karsi cikanlar, Islama, halifeye, padisahimiza unutulmaz hizmette bulunmus olacaklardir.
Yazar Refi Cevat Ulunay - 04.04.1920
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
"Tanri kotulukten ve acidan korumak istiyor mu?
Fakat bunu yapmaya gucu mu yok?
Eger yoksa, O gucsuz, ya da kesinlikle her seye gucu yeten degildir.
Her seye gucu yeten fakat istemeyen mi?
Eger oyle ise , O kotudur, ya da kesinlikle tum iyilik degildir.
O, ne gucu yetiyor, ne de istemiyor mu?
O zaman. O'nu Tanri diye cagirmak sacma olur.
O, hem gucu yetiyor hem de istiyor mu?
O zaman kotuluk nereden geliyor?"
(Istencin Ozgur Secimi Uzerine. Giris.)
EPICURE
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Kurmusoldugum gruba uye olun
Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur:
Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com
Ayrilmak isterseniz de:
Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Arzuederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.
http://orajpoyraz.blogspot.com/
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Ben,ManeviMiras olarak,
Hicbir Ayet, hicbir Dogma,
Hicbir Donmus ve kaliplasmis Kural birakmiyorum.
Benim Manevi Mirasim Bilim ve Akildir...
K.Ataturk
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder