9 Şubat 2014 Pazar

Varan 3: Kürt isyanlarının bastırılması haklıdır


Varan 3: Kürt isyanlarının bastırılması haklıdır

İşçi Partisi Genel Başkanvekili Hasan Basri Özbey, bugün İstanbul'da düzenlediği basın toplantısında Abdullah Öcalan'ın sorgu görüntülerini basın mensupları aracılığıyla kamuoyu ile paylaştı.

Aydınlık, 9 Şubat 2014

Türkiye'nin gündemine oturan Abdullah Öcalan'ın İmralı'daki sorgu görüntüleri kamuoyunda, PKK ve BDP içinde tartışılmaya devam ediyor.

İşçi Partisi, emekli Albay Hasan Atilla Uğur tarafından sorgulanan Öcalan'ın görüntülerinin 3'üncü bölümünü dün düzenlediği basın toplantısıyla yayımladı.

Öcalan, sorgusunun bu bölümünde emperyalist devletlerin PKK'yı nasıl kullandığını anlatıyor.
Cumhuriyet döneminde gerçekleşen Kürt ayaklanmalarının gerici olduğunu ifade eden Öcalan, bastırılmasının haklı olduğunu belirtiyor.

İşte Öcalan'dan çarpıcı sözler...

* "Bir yığın devlet var...
Bunlar bana göre 93'ten beri Türkiye ile beni dengesiz bir biçimde çalıştıra çalıştıra, birbirimizle vuruştura vuruştura bu noktaya getirdiler....
O eylemler hep Yunan kaynaklıdır.
TİKKO'ya da, bizim bazılarına da yaptırdı, yaptırıyor"

* "Mesela bir Alman mantık yapısına göre yetiştirilen yüzlercesi (PKK'lı) var.
Aynı şekilde İngiliz, Fransız yapısına göre var.
Hepsini de destekliyorlar"

* "Avrupa PKK üzerinde kendi modelini kurmuş.
Ben onlara fazla geliyorum"

* "Batı...

Yıllarca Türkler üzerinde her türlü oyunu oynamıştır...
Dolayısı ile Kürt olayı üzerinde çok kapsamlı duruyorlar.
Attıkları adımlar da küçümsenemez"

* "Biliyorsunuz bu Körfez olayından sonra İngiltere'nin bölgede Kürt olayına şeyi başladı...
Talabani ile rol oynadılar.
Arkalarında İngiltere ve Yunanistan'ın olduğundan hiç şüphe etmemek gerekiyor"

* "Kürt İşbirlikçiliğine karşıyım.
En son günüme kadar istese idim Talabani'nin yanına gidebilirdim.
O beni Amerika'ya, İngiltere'ye götürebilirdi"

'Emperyalizmin aleti olmak'

* "Türkiye üzerine yine çeşitli ittifaklar gelişebilir.
Üzerimizde oynadılar.
90'lardan sonra bu etki daha büyüktü.
Mesela Kani gibi diyelim.
Mesela Rusya'da Mahir Welat gibi.
Tam bir kukla"

* "Tıpkı 20'lerdeki gibi bir durum yaşıyoruz.
Çok daha dikkatli olmak zorundayız.
Türkiyelileşme ile emperyalist merkezlerin aleti olmak arasında korkunç bir gidip gelme var şu anda.
Biz bu aşamada buna çözüm getirmek zorundayız"

* "Biz Atatürk'ü yeniden keşfetmiyoruz.
Bir hakikatı teslim etmek gerekir...
Zor bela Cumhuriyet'i kurdu.
Bu ayaklanmalar da öyle, yani ayaklanmaları Kürde karşı olduğu için değil, İngiliz, İstanbul ve Irak bağlantılı düzenlenen şeyler.
Yani Vahdettin ve Hilafet tekrar getirilmek istenmiştir.
Bastırılmasında özel bir Kürt düşmanlığı yoktur"

* "O tarihlerde başka ayaklanmalar da vardı.
Onların hepsi de saltanatı istiyorlardı...
Cumhuriyet'in kurulduğunu, saltanat ve hilafetin gittiğini gördükten sonra ayaklandılar, bu çok açıktır"

* "Toplumun yapısı dincidir, feodaldir.
Ayaklanmalar olmuş ve elbette bastırılmıştır.
Bastırılması Kürde karşı olduğu için değildir.
Ayaklanmanın nedeni Vahdettin'in saltanatını, hilafetini getirmektedir.
Bunların hepsi saltanatı istiyordu.
Orada özel bir Kürt düşmanlığı yoktur"

* "Türkiye'de demokrasinin bu kadar sancılı olmasının sebebi hep doğu ve güneydoğudaki problemdir.
Bu feodal, aşiretçi, dinci şey kırılırsa o zaman inanılmaz gelişme olacaktır"

* "Cumhuriyet halkın idaresi değil midir?
Ağalar, Şeyhler, tarikatlar demek değildir...
Bir sürü dinci şey vardır.
Elli altmış yıldır bu vardır.
İlişkilerin kaynağı bu ilişkiler yumağı değil midir?"

'Kürt İsyanlarının bastırılması feodalizme karşı mücadele kapsamındadır'

* "Feodalite meselesini küçümsememek gerekir.
Türkiye'deki demokrasiyi zehirleyen de budur.
Feodalitenin ilişkiler yumağıdır.
İşte Hizbullah şimdi bunu esas alarak gelişiyor mu, işte her türlü tarikat böyle gelişiyor mu, yetmiş beş yıldır Türkiye'nin demokratik gelişmesini zehirleyen bu ortam değil mi?"

* "Cumhuriyet'in kendisi demokrasinin tabanıdır.
Cumhuriyet varlığı bir noktada tehlikeye düşünce
otoriter davranmak zorunda kaldı.
Bakın diktatör değil, otoriter
diyorum.
Ortam o zaman karşı devrime yöneliyor, mecburen otoriter Cumhuriyet karakteri öne çıkıyor.
1925'lerde biliyorsunuz hem isyan, hem Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası saltanatı ve hilafeti getirmek istedi.
Büyük tehlike idi"

İşçi Partisi'nden 'görüntüler montaj' diyen BDP milletvekillerine çağrı:

Gelin görüntülerin tamamını verelim

Öcalan'ın 1999 yılındaki İmralı sorgu görüntülerinin 3'üncü bölümünü basın toplantısıyla duyuran İP Genel Başkanvekili Özbey, görüntülerin "montaj" olduğunu iddia eden BDP milletvekillerine de çağrıda bulundu

Abdullah Öcalan'ın 1999 yılındaki İmralı sorgu görüntülerinin 3'üncü bölümünü basın toplantısıyla duyuran İP Genel Başkanvekili Hasan Basri Özbey, görüntülerin "montaj" olduğunu iddia eden BDP milletvekillerine çağrıda bulundu.

Özbey, "Gelin görüntülerin tamamını ham haliyle size verelim.
İzleyin.
Montaj mı değil mi gözlerinizle görün"
dedi.
BDP'li vekilleri bu görüntüleri yayınlamaya çağıran Özbey,
"Biz Genel Başkanımız Doğu Perinçek'in Ergenekon savunmalarını göğüsümüzü gere gere açıkladık.
Yüzbinlerce yoğun disk (CD) yapıp dağıttık"
ifadelerini kullandı.
Özbey'in açıklamasının satır başları şöyle:

'Herkes gerçekleri öğrensin'

"PKK ve Apo gerçeğini ortaya koyan, özellikle Kürdümüzün bileğindeki Amerikan kelepçesini kırıp özgürleştiren bu açıklamalarımıza BDP ve PKK'dan tepkiler gelmiştir.
Görüntülerin montaj olduğu savıyla suç duyurusuna varan bu tepkileri memnuniyetle karşılıyoruz.
BDP yetkililerini ve Abdullah Öcalan'ın avukatlarına çağrıda bulunuyoruz: Gelin görüntülerin tamamını ham haliyle size verelim.
İzleyin.
Montaj mı değil mi gözlerinizle görün.
Genel Başkanınızın görüntülerini siz yayınlayın.
Yayınlayın ki, üyeleriniz, seçmenleriniz ve Kürtlerimiz başta olmak üzere milletimiz gerçekleri doğrudan görsün, öğrensin.

'Görüntüler nereden'

Öcalan'ın İmralı görüntülerinin partimize ulaşmasına ilişkin çeşitli dayanaksız iddialar ortaya atılmakta, yorumlar yapılmaktadır.
İP'ye her yerden bilgi akar.
Doğruluğunu teyit ettiğimiz, halkımızın yararına olan her bilgiyi Milletimizle paylaşırız.
İşçi Partisi hakikat işçisidir.
Gerçeğe sadıktır, gerçekleri halkın bilgisine sunan Partidir.
İşçi Partisi, bu güne her zaman ve her koşulda gerçeği söylemiştir.
Görüntüleri Partimize gönderen Fethullah, MİT, CIA, AKP vb.
değildir.

Görüntüler Partimize Milli kaynaklarımız tarafından ulaştırılmıştır.

'Birleşerek özgürleşiriz, bölünerek köleleşiriz'

İşçi Partisi Merkez Karar Kurulu üyesi E.Albay Hasan Atilla Uğur, Apo'yu birlik çizgisine getirmiştir.
AKP Açılımı Apo'yu yeniden bölücülüğe itti.
1999'da ve takip eden yıllarda İmralı'da İşçi Partisi Merkez Karar Kurulu üyesi Em.Alb.Hasan Atilla Uğur, tarafından sorgulanan Öcalan, karşısındaki Kemalist subayların tutumuna uygun olarak antiemperyalist tavır aldı.
Sorgusunda emperyalist devletlerin ve Yunanistan'ın Kürt sorununu nasıl kullandıklarını anlattı.
Batılıların PKK ile Barzani ve Talabani'den yararlanma çabalarını somut örneklerle ortaya koydu.
Öcalan o yıllardaki durumu, Kurtuluş Savaşındaki duruma benzemektedir"
Kürt milliyetçileri 1920'li yıllarda Türkiyelileşme ile emperyalizm işbirlikçiliği arasında gidip gelmektedir"

Batı Asya birliği

Öcalan'ı bu şekilde konuşturan Türkiye'nin 28 Şubat'la birlikte bölge merkezli dış politikaya yönelmesi ve emperyalist oyunları boşa çıkararak PKK'yı yenmesidir.
Nitekim 2003 yılında ABD'nin Irak'ı işgal etmesiyle birlikte PKK'nın emperyalizm konusundaki değerlendirmeleri değişti.
PKK, Bağdat'ın düşmesinden sonra "
Ortadoğu'da yeni düzenin oluşmasında üzerine düşeni yapmaya hazır olduğunu" ilan etti.
ABD'nin isteklerine uygun olarak Suriye'de PYD'yi, İran'da PJAK'ı kurdu, faaliyete geçirdi.
2003 yazından başlayarak sınır dışına çıkarmış olduğu silahlı güçlerini yeniden Türkiye'ye gönderdi.
2004 yılı ile birlikte silahlı eylemlere tekrar başladı.
Bugün Kürt sorunu, tarihimizde olmadık ağırlıkla ve yakıcılıkla önümüzdedir.
Çünkü emperyalizm boylu boyunca sorunun içindedir.
PKK'nın ABD başta olmak üzere emperyalist devletlerle işbirliği de aynı yoğunlukla artmıştır.
Senede bir kaç sefer yapılan Washington ziyaretleriyle işbirliği geliştirilmektedir.
Çözüm öncelikle Türk-Kürt bütün milletimizin emperyalizme karşı birliğinden geçiyor.
Türkiye'de milli birlik, Batı Asya çapında bütün mazlum milletlerin emperyalizme karşı birliğine en önemli katkıyı sağlayacaktır.

Hasan Atilla Uğur'un sorguladığı Apo, çözümü Şeyh Sait ve Seyit Rıza'da değil, Mustafa Kemal'de görüyordu.
Geçtiğimiz yıllarda PKK'nın (BDP) girişimleri sonucu Diyarbakır'a Şeyh Sait, Tunceli'ye Seyit Rıza heykelleri dikildi.
Şeyh Sait ve Seyit Rıza, Cumhuriyet'e başkaldıran feodal gericiliğin temsilcileridir.
Heykellerinin yeniden dikilmesi, Türkiye'nin yeniden Ortaçağ karanlığına götürülmesinden başka anlama gelmez.
Oysa Abdullah Öcalan 1999 ve sonrasında İmralı'da, Cumhuriyet'in ilk yıllarındaki Kürt isyanlarının gerici olduğunu, isyanları bastıran Cumhuriyet yönetiminin ise haklı olduğunu söylüyordu.
Çünkü o zaman karşısında "
Mustafa Kemal'in askerleri" vardı.
PKK en başından beri bölgedeki feodal çatlakların arasına sızarak kendine hayat alanı yarattı.
Her zaman yerel feodallerle ve eşrafa kol kola oldu.

'PKK hep toprak ağalarının yanında oldu'

PKK'nın tarihinde yoksul ve topraksız köylünün toprak ve özgürlük mücadelesini desteklediğine dair tek bir örnek yoktur.
Tam tersine örneğin 2004 yılından sonra Bismil'de toprak ve özgürlük için mücadele eden Bismil'in yoksul ve topraksız köylüsünün karşısında, toprak ağalarının yanında yer aldılar.
Kürt sorununun çözümü, feodal kalıntıların hayatın her alanından kökten kazınmasıyla yakından ilişkilidir.
İşçi Partisi programı, toprak ağaları köylülere dağıtılmasını öngörmektedir.
Aynı şekilde Güneydoğu'daki mayınlı araziler temizlenerek, diğer hazine toprakları ile birlikte köylüye dağıtılacaktır.
Ağalık, şeyhlik, tefecilik, tarikatlar vb.
gibi Ortaçağ kurum ve ilişkilerinin tasfiyesini, toplumumuzu özgürleştirecek, özgür toplum tek bir millet olma yolunda daha büyük adımlar atacaktır.
Kürt sorunu çözümü açısından böylece, koşullar daha uygun hale gelecektir"

Görüntüler nereden geldi?

Özbey, açıklamasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Rudav TV'den Ferit Demir'in
"Öcalan çizgisini değiştirmemiş olsaydı müzakere edilmesi gerektiğini düşünür müydünüz?" şeklindeki sorusuna Özbey şu yanıtı verdi: "Abdullah Öcalan antiemperyalist çizgide ısrar etseydi PKK kalmazdı.
PKK, etnik kökene, Kürt milliyetçiliği temeline göre kurulmuş bir yapılanmadır.
Antiemperyalizm ise etnik milliyetçiliği, etnik temelde örgütlenmeyi kabul edemez.
İkisi iç içe barınamaz...
Biz müzakereye karşı değiliz.
Müzakereyi neyin adına, ne için yapıyorsunuz önemli olan bu.
Şimdi ABD'nin Türkiyemizi ve bölgemizi bölme planlarının müzakeresi yapılıyor.
Hasan Atilla Uğur komutanlarımızın görüşmelerinde Türkiye'nin birliği, bütünlüğü var.
İP çok yakında milli hükümetini kuracak.
O zaman da Apo'ya gel bakalım, dağıt şu PKK'yı diyeceğiz"

'Görüntüleri paralel devlet mi sızdırdı?'

Özbey, Zaman Gazetesi muhabirinin "Paralel devletin süreci baltalamak için görüntülerin İşçi Partisi'ne servis ettiği ve ikisinin birlik olduğu" iddiasını sorması üzerine şunları söyledi: "Bu görüntüleri bize ne Fethullah Gülen Cemaati, ne MİT, ne CIA, ne de AKP...
Bize bu görüntüler milli kaynaklardan ulaşmıştır.
Bu sorgulamayı yapan Atilla Uğur'u cezaevine atan, 6 yıldır tutsak eden güç Fethullah Gülen cemaatidir.
Abdullah Güllerin, Fethullah Gülenlerin, Tayyip Erdoğanların, Abdullah Öcalanların Türkiyemize karşı emperyalist planlar doğrultusunda olumsuz rollerine sahneyi kapattık.
Bu oyunu bitiriyoruz"

Cumhuriyet ve Sözcü'ye eleştiri

Özbey, Öcalan'ın görüntülerini yayınlamakla aslında kanlı bir kalkışmayı önlediklerini anlattı"Milletin birliğini sağlıyoruz, bölünmesini önlüyoruz" diyen Özbey, Cumhuriyet, Sözcü ve Yurt gazetelerini de Öcalan'ın sözlerine yeteri kadar yer vermedikleri için eleştirdi.
Özbey şunları dile getirdi:
"Cumhuriyet, Sözcü ve Yurt Gazetesi sizin Türkiye'nin birlik bütünlüğü gibi bir derdiniz yok mu?
Haber göstermiyorlar.
CHP'nin çizgisidir bu.
İşte o özerklik çizgisi, Kılıçdaroğlu çizgisi, Yeni CHP çizgisi, Dersim çizgisi...
Yunus Nadi'nin, Nadir Nadi'nin kemiklerini sızlatmayın.
Emin Çölaşan kardeşime sesleniyorum.
Uğur Dündarlara, Rahmi Turanlara...
Böyle mi gazetecilik yapılıyor?"


a45UyF587661-201307301451-{{SN}}

  ^^^^^ - vvvvv

 

zaryop:jaro
Nokta kadar menfaat icin , virgul gibi egilenler, sonunda duz hat olup cignenmeye mahkumdurlar.

La Edri
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Kurmus oldugum gruba uye olun
Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur:
Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com
Ayrilmak isterseniz de :
Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup Sayfamız :
http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.
http://orajpoyraz.blogspot.com/


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder