27 Şubat 2016 Cumartesi

Ahmet Takan: Ankara’da üç poşet içinden çıkan dehşet; C-4

C-4 patlayıcısına dikkat çekmek isterim.
Bu batılı orduların, gizli servislerin kullandığı özel bir plastik patlayıcıdır.
Yeni icat edilen bir de A-4 var.
Bu da batı kökenlidir.
Bunun gram başına patlayıcı gücü çok daha fazladır.
Ve ülkemiz her iki patlayıcıyla hınca hınç doludur.
Gramlar, kilolarca değil, tonlarca.....

Eski Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği ve şimdiki Rusya'nın ise Semptexi vardır.

Doğal olarak bir de fünyeler, patlatıcı düzenekler var.
Bunlar da üreticisine göre iki ana gruptadır.

Bir bomba patladığında patlama yerindeki kimyasal imzayla patlayıcının cinsi net şekilde belirlenir.
Geride kalan fünye parçaları da fünyenin kaynağını anlatır.

Bunlara bakarak terör eyleminin hangi taraftan geldiğini anlamak mümkündür.

Soğuk savaş yıllarından bu yana SSCB kaynaklı fünye ve patlayıcılar çok azalmıştır.
Ancak, batı kaynaklı patlayıcı ve fünyeler ise kat be kat artmıştır.

Bu özel patlayıcı ve fünyelerin usulsüz, rast gele satışı, dağıtımı yapılmaz.
Birilerinin elinde C-4 ve A-4 varsa bilmelisiniz ki, bunu batılı bir devlet bilerek ve isteyerek vermiştir.
Son bir yıl içinde ülkemizde görülen patlamalarda patlayıcıların miktarı ise tonlar mertebesine kadar çıkmıştır.
Oysa gerek C-4 gerekse A-4'ün gramları bile çok etkilidir.

Çok lafın özü, ülkemiz batı kaynaklı bir saldırının açık hedefi olmuştur.
Tonlara varan C-4 patlayıcının ülkemizde bulunması, patlatılmış olması, batılı güçlerin ülkemize niyet bozduğunun açık bir işaretidir.

Şunu tam olarak bilmiyoruz, ülkemize ve bölgemize sokulan C-4 ve A4 patlayıcıları bizzat hangi batılı ülke vermiştir.
Almanlar, İngilizler, İsrail, ABD ya da hepsi birden bu işte işbirliği yapmış olabilir.

Emin olmamız gereken, batılı güçlerin tek tek yine batılı oligarkların ortak planlarından gizlice, münhasıran bir iş yapması düşünülemez.
Doğal olarak kim sorusunun artık bir anlamı kalmamıştır.

Ülkemiz batılı oligarklarla yüzleşmek, dostlarını ve düşmanlarını kendi milli bakışına göre kendisi yeniden tanımlamak zorundadır.

YÜZLEŞMEMİZ KAÇILINMAZDIR.

Oraj POYRAZ(cimcime@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc / oraj_poyraz@alpinaasia.com )
           L2fSIJNoA0xfSNxA     


 

Ahmet Takan: Ankara'da üç poşet içinden çıkan dehşet; C-4

"25.02.2016 Perşembe günü Jandarma İhbar Hattı'na (156) yapılan bir ihbarı değerlendiren İl Jandarma Komutanlığı'na bağlı ekiplerce eski Samsun yolunda, Jandarma arama noktasına 800 metre mesafedeki yan yolda yapılan arama tarama çalışması neticesinde;

  • 1 Adet Bixi

  • 1 Adet Kaleşnikof

  • 2 Adet El Bombası

  • 287 Adet Bixi Mühimmatı

  • 120 Adet Kaleşnikof Mermisi (4 Şarjör içerisinde)

  • 4 Adet Fünye

  • 2 Patlatma Düzeneği

  • 3 Poşet Patlayıcı Madde

olduğu değerlendirilen malzeme, yol kenarına atılı vaziyette bulunmuştur.

Konu ile ilgili incelemelere çok yönlü olarak devam edilmektedir."

Ankara Valiliği'nce yapılan bu açıklamaya önceki gün ve dün medya organlarında rastlamışsınızdır. Bu açıklamaya niye tekrar yer verdik?..

29 şehit verdiğimiz hain saldırının ardından başkentte güvenlik önlemleri olağanüstü artırıldı. Ankara'da önemli noktalara ve kişilere yönelik yoğun PKK tehdidi hâlâ geçmiş değil. Hem jandarma hem de polis birimleri teyakkuz halinde. Terör bataklığı haline gelen Türkiye'nin başkentinin de nasıl bir tehlike içinde olduğunu daha iyi anlatabilmek adına Valilik açıklamasında üstü kapalı geçilen bir ifadenin içini aralayacağım;

"3 poşet patlayıcı…"

Söz konusu yazılı açıklamada yer alan bu poşetlerin içinde ele geçirilen patlayıcı madde C-4'tü. Güvenilir kaynaklardan aldığımız bilgilere göre önemli miktarda ele geçirilen C-4 ile terör örgütü başka bir büyük kanlı eyleme hazırlanıyordu Ankara'da. Teröre, kullanılan silah ve patlayıcı türlerine artık aşina olduğunuzu da var sayarak C-4'ün dehşetini izah etmeye lüzum görmüyorum!.. C-4 poşetlerinin devamı var mı?.. Güvenlik birimleri özellikle Ankara'daki inşaat alanlarını ve metruk mahalleri sıkı bir şekilde gözetim altına aldı.

Genelkurmay karargahlarına yapılan kanlı saldırının ardından başkentte her gün güvenlik zirveleri toplanıyor. Ankara'daki tüm kamera sistemlerindeki görüntüler en ince ayrıntısına kadar tekrar tekrar inceleniyor. Yapılan bu titiz incelemeler sonucunda, terör örgütünün birçok hassas noktada kanlı saldırılar için keşif yaptığı kesinleşti. İlk etapta caydırıcılık maksadıyla polis daha görünür hale getirildi. Jandarma bölgelerindeki tedbir ve operasyonlarda yoğunlaştırıldı. Güvenlik zirvelerinde yapılan değerlendirmeler sonucunda Ankara'daki terör tehdidi öncelik sıralaması yapıldı. Şöyle;

1- TSK; Sadece Genelkurmay ve Kuvvet Komutanlıklarının bulundu bölge değil. Tüm kışlalar ve birlikler.

2- TBMM.

3- Bakanlar, milletvekilleri, vali, bürokratlar ve siyasi parti teşkilatları.

Maddelere biraz daha açıklık getirelim; Güvenlik birimleri yapılan istihbari değerlendirmeler sonucunda TSK servis araçlarına yönelik kanlı PKK eylemlerinin devam edeceği üzerine yoğunlaştı. Bunun içinde alınan tedbirlerde önceye dönüldü. TSK servis araçlarını güzergahları üzerinde polis ekipleri arttırıldı. Kırmızı ışıklarda servislerin beklememesi ve hızlı geçiş sağlanması uygulamasına geri dönüldü. Birlik ve kışlalardaki güvenlik önlemleri en üst düzeye çıkarıldı. Güvenlik kaynağım, 3'üncü maddedeki "parti teşkilatları" ifadesine de dikkat çekti "bu daha önce AKP teşkilatları diye geçiyordu. Şimdi tüm siyasi parti teşkilatları oldu" dedi.

Başkentte şehir içi kontroller artırılırken Genelkurmay'a düzenlenen kanlı saldırıda kullanılan araç ile ilgili "bu kadar kilometre yaparken nasıl fark edilmedi" sorusu ile gündeme gelen Plaka Tanıma Sistemleri de masaya yatırıldı. PTS'lere yoğunlaşılıp kontroller yapılırken teknoloji yenilemesi de gündemde.

Bombalı araç tehlikesi sadece Ankara özelinde değil!.. İstanbul'daki kışlalar ve birliklerde uyarıldı.

Başkent özelinden çıkıp genel haberlerle devam edelim; "Başbakan" Ahmet Davutoğlu ile R. Erdoğan arasında büyük kapışmaya sebep olan Valiler ve Emniyet Müdürleri kararnamesinin kapsamının genişleyeceği ve Mart başında çıkacağı konuşuluyor İçişleri Bakanlığı koridorlarında. Bu kararnameye Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarı'nın değişikliğinin eklendiği de kesinleşmiş.

Güvenlik zirvelerinde yapılan değerlendirmelerden çok önemli bir not;

"Sadece Temmuz ayından bu yana Diyarbakır ilinden terör örgüte PKK'ya katılan kişi sayısı bin 500'ü buldu. Bunların büyük çoğunluğu Kandil'de eğitimden geçirildikten sonra kanlı eylemler için büyükşehirlere dağıtıldı."

Son zirvelerde yaşanan ve perde arkasında kalan sert tartışmalardan edindiğim izlenime göre mini bir yorum yapmama lütfen müsaade edin.

"Aman bir daha Ankara'da kanlı eylem yaşamayalım. Karizmayı bir daha çizdirmeyelim" (!) kafasıyla gidilip, başkentte alınan tedbirlerin yoğunluğu diğer illerimizde düşük tutulursa, çok daha acı günler yaşayabiliriz!..




a45UyF587661-160227103411 Oraj Poyraz At Neomailbox cimcime@neomailbox.net
2016/02/27  11:00 1  39  undefined undefined Milli_Haber@googlegroups.com

Moderatör arkadaşlara seslenmek istiyorum.
İlettiğim epostaların grup konseptine ve ilkelerine aykırı olduğunu düşünen var ise beni ikaz etsin.
Kullanmakta olduğum eposta listesini henüz güncelledim.
Olabildiğince dikkat etmeye çalıştım.
Ancak, hatalar olabilir, epostalarım rahatsızlık sebebi olabilir.
Bunun için şimdiden özür diler, sıkıntı var ise geri dönüşler beklerim.

Selamlar.

Oraj POYRAZ(cimcime@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc / oraj_poyraz@alpinaasia.com )

 

Desipere est juris gentium
Olcusuzluk insanlarin hakkidir.

Latince Atasozleri

Said-i Nursi:
Ben Risale-i Nur u, ovmekle, ondan overek soz etmekle aslinda Kuran i ovmus oluyorum.
Cunku Risale-i Nur, Kuran in en guclu bir tefsiridir.
Hatta ondaki olanlar, Kuran daki olanlardan sizmis, suzulmus seylerdir.
Onun icin Risale-i Nur u hakli olarak ovuyorum
Iste Said-i Nursi ye gore, Said-i Nursi budur.
Boyle bir ulu kisi (!) dir.
Kendisini boyle tanitiyor Said-i Nursi.
Bir insanin, kendisinden boyle soz etmesi, kendisini boyle tanitmasi icin akil ve ruh hastasi veya maksatli olmasi gerekir.
Acaba bu ihtimallerden hangisi dogrudur?
Yoksa ikisi de dogru mudur?

Derleyen: Osman Turkoguz
INANCLARA VE AKLA AYKIRI BIR YAKLASIM, NURCULUK.

Insan en acimasiz hayvandir.
Trajedilerde, boga gureslerinde ve haca germelerde su gune kadar kendisini en iyi hisseden oydu ve kendisi icin cehennemi icat ettiginde, $iki durun, bu aslinda en iyi cennetiydi.

Friedrich Nietzs


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder