25 Şubat 2016 Perşembe

AK PARTİ VE TAYYİP YOKKEN FAKR-U ZARURET İÇİNDEYDİK /// ŞİMDİ ÇOK ŞÜKÜR HERŞEYİMİZ VAR :)))

 


AK PARTİ VE TAYYİP YOKKEN FAKR-U ZARURET İÇİNDEYDİK /// ŞİMDİ ÇOK ŞÜKÜR HERŞEYİMİZ VAR :)))

Yol yoktu, duble yol hiç yoktu.

AKP öncesini bilmeyen bilmez, biz 90'lı yıllarda yazın Antalya'ya falan eşek sırtında giderdik. bir defa İzmir'e at arabalarına otostop yaparak gitmiştik, yol yoktu ya, ah gençlik!

Bursa-İstanbul arasında kayıklar çalışırdı, gidiş geliş 1 gün sürerdi.

Ankara'ya trenle gitmek için vagonda kömür çuvallarının yanında yatar, lokomotif kazanına kömür atmak için yolcular olarak sıraya girerdik. elektrikli tren de yoktu çünkü, bunlar yaptı hep.

Türkiye'de 3 tane üniversite vardı. İstanbul, İzmir ve Ankara'da. sonra'da bir tane Bursa'da açıldı sanırım. her sene sınavla 300-400 kişi girebilirdi üniversiteye, öyle herkes giremezdi. sonra AKP geldi, her şehirde her kasabada adeta harvard, mit, Oxford, Stanford kalitesinde üniversiteler açıldı. artık hiç kimse "Oxford vardı da biz mi okumadık" diyemezdi, vardı çünkü.

Bir Artuklu olsun, Ahi Evran olsun, Bezmialem üniversitesi olsun, hepsi adeta birer Cambridge kalitesinde eğitim vermeye başladı. bütün dünya Türkiye'yi bu nedenle hayranlıkla izliyor.

Sonra yerli otomobil yoktu mesela, yabancıların bize kakaladığı otomobilleri montaj fabrikalarında üretip yerliaraca biniyormuş gibi hissediyorduk. sonra AKP geldi, Türkiye'nin ilk yerli otomobili olan imza'yı üreten değerli iş adamı fadıl akgündüz'ü milletvekili yaparak dürüstlüğe, girişimciliğe verdiği değeri gösterdi.

Şimdi baktığınızda yerli otomobil üretimi son sürat devam ediyor, prototip demek işin %80'i demektir. yakında herkes uygun fiyata, son teknoloji yerli otomobile binecek. alman otomobil sanayii telaşta, bu teknoloji ile nasıl mücadele edeceğini bilemiyor adamlar. zaten Angela Merkel'in türklere karşı tavrı bu yüzen hep. Türkiye üretimi arttırdıkça alman otomotiv endüstrisi krize saplanıyor.

Ondan sonra, Türkiye'de havaalanı yoktu, yine bunlar yaptı. koskoca İstanbul'da 2 tane havaalanı vardı inanabiliyor musunuz? koskoca İstanbul'da 2 havaalanı ve sadece 2 tane boğaz köprüsü! AKP'den sonra bunların sayısı epeyce arttı. İstanbul'a pek gitmediğim için sayısını bilmiyorum ama şimdi bir sürü var. sırf İstanbul'a yapılan havaalanları için bizim memleketteki ilçe belediye başkanlığı seçiminde AKP'ye oy verdim ben. oraya yapılan hizmet buraya da gelir elbet.

İstanbul'u bilen yoktu. millet uçuşta aktarma yapmak için Frankfurt'u kullanırdı, şimdi tüm aktarmalar İstanbul'da yapılıyor. zaten ha Frankfurt ha İstanbul, yakın şehirler olduğundan tüm havayolu şirketleri aktarma güzergahlarını İstanbul'a kaydırmış. hepsi yeni havaalanının açılmasını bekliyormuş.

Doğru düzgün cep telefonu yoktu be! tuşlu muşlu telefonları, hep eskilerini bize kakalardı Avrupalı. Avrupalının, Amerikalının elinden düşürmediği kaydıraklı ekrana sahip telefonlar da hep AKP zamanında geldi. eskiden arama geldiğinde tuşa basıp cevaplarken şimdi parmakla kaydırıp açıyoruz. akıllı telefon diye boşuna dememişler, parmak hareketinden telefonu açmak istediğini anlıyor. hayatımız değişti resmen!

Dış politikamız rezil haldeydi. o zamanlar bize efelenen İsrail, Rusya, Almanya falan şimdi dizimizin dibinden gitmiyor. her gün reisimizden randevu istiyorlar akıl danışmak için ama reisin programı yoğun olduğu için 6 ay sonrasına sıra veriyor.

Koskoca cumhurbaşkanının sarayı yoktu. önceki cumhurbaşkanları Ankara'da apartman dairesinde yaşıyor, konuklarını 120 m2'lik ufacık dairesinde kabul ediyordu. ayıp be! ahmet Necdet Sezer'in eşi mesela gelen konuklara davul fırında açma, börek hazırlar ikram ederdi. Süleyman Demirel'in eşi Nazmiye hanım gelen yüzlerce konuğa limonata hazırlamaktan akli dengesini yitirdi. apartmana gelen Zimbabve heyetini kol saati satıcı sanan kapıcı ihsan efendi hepsini sopayla kovalamıştı da siyasi bir krizin kıyısından dönmüştük. şimdi koskoca saray var, 1030 odalı. her gün her bir odasında ayrı görüşme, ayrı siyasi temas, ayrı antlaşma yapılıyor. yetmiyormuş 1030 oda, bir o kadar daha lazımmış.

AKP öncesinde vesayet vardı, paralel devlet vardı. AKP geldi önce vesayetçi subayları içeri aldı ama sonra yanlışlık olmuş, kandırmışlar bunları. subayları saldı, asıl paralel yapıya yöneldi. zaten aslında reis bu Fethullah Gülen'i hiç sevmezmiş eskiden beri de, yumuşak huylu bir devlet adamı olduğundan ses de etmezmiş. ama içten içe hep kandırmışlar reisi, iyi niyetini kullanıp odasını falan dinlemişler. bir de montaj yaptırmışlar Amerika'da. allah'tan millet akıllı da yemedi bu yalanları, büyük resmi gördü, oyunu bozdu.

Yine AKP öncesinde hiç kimsenin evi yoktu. biz mesela çadırda yaşardık, yazın yaylak, kışın kışlak. bizim komşular vardı yine, onlar yerleşik hayata geçmişti, derme çatma bir evleri vardı. bugün sor bakalım nerede yaşıyorlar? halkalı çöplüğünün oradaki tokilerin 28. katında enfes manzaralı bir evleri var. devlet bunların derme çatma evin bulunduğu 500 m2 araziye karşılık 80 m2'lik o müthiş evi verdi bunlara. hem de aradaki fark 20 yıl geri ödemeli, düşük faizle, kira öder gibi. en azından para devlete gidiyor, onun bunun cebine girmiyor.

Okul yoktu okul. mahalle mektebinde eğitim gördük biz. sıktı efendi sopasını çıkardı mı hepimiz saklanır, pısar kalırdık. o kadar kalabalıktı ki sınıflar, hocalar aynı isimde iki kişi karışmasın diye takma isim kullanırdı. bana matematik hocam recep derdi mesela, kendi adı da recep'miş karışmasın diye. şimdi her köşede özel okul, kolej, eğitim kalitesi zirve yapmış, imkanlar harika. bizim mahalle mektebi bile mektebim koleji olmuş. herkesin özel okula gönderecek maddi imkanı da var ne de olsa. şu anki çocuklar çok şanslı, veliler daha da şanslı.

AVM yoktu memlekette. alışveriş yapmak için yurt dışından gemilerin gelmesini, mal indirmesini beklerdik. pantolon yoktu, ayakkabı yoktu, eritme peynir, şokella yoktu. tüpü, sigarayı sıraya girip alırdık. ekmek karneyle dağıtılırdı.

Cami yoktu, ibadet edemezdik. bütün camiler ahıra, depoya döndürülmüştü. bizim mahalledeki merkez camii mesela, sera yapılmıştı. devlet orda sihirli mantar yetiştirirdi.

Şimdi bu yazdıklarıma itiraz edenler olacaktır. bunların hepsi geri kafalı, devletçi, halk düşmanı, elitist, faiz lobisi mensubu tiplerdir. aralarından vatan haini ve çok afedersiniz ermeni olanlar bile çıkabilir. gider ayak ermeni mermeni, kötü söz söylettiniz bana…


https://stratejisite.wordpress.com/2016/02/23/mizah-ak-parti-ve-tayyip-yokken-fakr-u-zaruret-icindeydik-simdi-cok-sukur-herseyimiz-var/


a45UyF587661-160225140059 Oraj Poyraz At Neomailbox cimcime@neomailbox.net
2016/02/25  19:00 1  39  undefined undefined AmerikadakiAyYildiz@yahoogroups.com

Moderatör arkadaşlara seslenmek istiyorum.
İlettiğim epostaların grup konseptine ve ilkelerine aykırı olduğunu düşünen var ise beni ikaz etsin.
Kullanmakta olduğum eposta listesini henüz güncelledim.
Olabildiğince dikkat etmeye çalıştım.
Ancak, hatalar olabilir, epostalarım rahatsızlık sebebi olabilir.
Bunun için şimdiden özür diler, sıkıntı var ise geri dönüşler beklerim.

Selamlar.

Oraj POYRAZ(cimcime@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc / oraj_poyraz@alpinaasia.com )

 

Yirmi yasindaki bir insan, dunyayi degistirmek ister .
Yetmis yasina gelince , yine dunyayi degistirmek ister, ama yapamayacagini bilir.

Clarence s.darrow

En am-108 Allah tan baska dua ettikleri seylere sovmeyin ki, onlar da bilgisizlikte asiriya gidip Allah a sovmesinler...

Tevbe-28 Ey inananlar Allah a es kosanlar mutlaka pisliklerdir...

Iman dolu bir insan, basitce net ve gercekci dusunme yetenegine kaybetmis (veya hic sahip olmamis) kisidir.
Sadece aptal degildir;
aslinda hastadir.
Daha da kotusu tedavi edilemez

Henry Mencken


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder