Rifat Serdaroğlu : AKLI FİKRİ İŞ BAĞLAMADA!
6 Nis, 2016
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin 12. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kızılay Genel Kurulunda konuşuyor ve kelimesi kelimesine şunları söylüyor;
"Biz çözüm süreci dedik. Bunlar ALDATTILAR ve her NUMARAYI yaptılar. Bunların hiçbir sözüne inanılmaz. Artık geçti. Şimdi İŞİ bitireceğiz. Her şeyi BAĞLAYACAĞIZ ve Allah'ın izniyle huzur ve refah ÜLKESİ bir GÜNEYDOĞU'YU ortaya koyacağız!"
"Anayasa Mahkememiz kendi varlığına İHANET edercesine anayasaya aykırı karar verebiliyor. Bu böyle olmaz. Türkiye şu anda terör örgütleriyle en yoğun mücadeleyi veren ülkedir. İşte Washington'un yarım saat mesafesinde Türk-Amerikan medeniyet Merkezinin açılışını yaptık. Muhteşem bir eser inşa edildi!"
"Azeri gazeteci kızımız önümüzü kesti. Azeri gardaşlarımız şehit oldu, ne dersiniz Cumhurbaşkanım dedi. Ben anlattıkça duygulandı ağladı.
Yanımda Diyanet İşleri Başkanı vardı. Şimdi bir Azeri gazeteci kızımıza bakıyorsun, bir de bizimkilere bakıyorsun. Fark bu!"
Bu konuşmanın tamamını iki uzman kişiye okuttum;
-Halen devlette simültane (anında) tercüme yapan bir arkadaşıma ve
-Diplomasında "Sağlık Bakanı" olarak imzam olan, Sinir ve Beyin Cerrahı bir Profesör dostuma!
Anında tercüme yapan arkadaşım, şunları söyledi;
Sayın Erdoğan'ın irticalen yaptığı konuşmalarda hepimiz çok zorlanıyoruz. Çünkü bizler, küfür-kabadayı lisanı- Kahvehane konuşmalarını bilmiyoruz.
Örneğin, "Biz işi bitirip, bağlayacağız! Numara yapıyorlar! Yesinler senin gazeteciliğini! Lagara lugara yapma ulan" dendiğinde, anamızdan emdiğimiz süt, inanın burnumuzdan geliyor.
Tercüme edemeyince bizler de başka şeyler söylemek zorunda kalıyoruz…
Profesör dostum ise çok ilginç şeyler söyledi;
Konuşmanın tamamını okuduğumuzda, kişinin çok karmaşık bir ruh hali taşıdığını net olarak görüyoruz. Korku, özellikle gelecek korkusu ciddi şekilde etkili. İfade bozuklukları var ki, bu çok önemli bir problem. En önemlisi bir konu üzerinde konuşurken, cümleyi nasıl bağlayacağını ve bir sonra ne söyleyeceğini unutuyor, sıklıkla da söylememesi gerekenleri ağzından kaçırıyor!
Güneydoğu bölgemizi ayrı bir ülke olarak tanımlaması ise kafasının içindeki gerçek düşüncesidir. Bu, Manik Depresif Bozukluğun başlangıcıdır ki, bir klinikte tedavi edilmezse, hasta tamamen içine kapanır, yemeden içmeden "zehirlenme korkusu" gerekçesiyle kesilir ve intihara kadar gider.
Bu ruh halindeki kişilerin kesinlikle yapamayacağı işler şunlardır;
Savcılık- Yargıçlık-Avukatlık-Otobüs ve Kamyon Şoförlüğü- Kasaplık- Güvenlik Görevlisi yani Polis ve Asker- Gemi ve Yat Kaptanlığı- Dalgıçlık…
Değerli Okurlar;
Kimsenin kültür durumu, eğitimi, konuşma tarzı, hastalığı bizi hiç ilgilendirmez. Kim nasıl ve ne şekil isterse öyle konuşsun, ister tedavi olsun isterse olmasın.
Bu onun problemidir. Fakat kişi, bizlerin kaderini doğrudan etkileyecek bir görevde bulunuyorsa o zaman ilgilendirir, hem de çok ilgilendirir.
Cumhur'un Başı'nın konuşmalarını kişinin kimliğini unutup, gözleriniz kapalı olarak dinlerseniz, ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız!
Bu konuşulanların akıl işi olmadığını ve Türk Milletinin iyiliğine, güzelliğine olmadığı net olarak ortaya çıkar.
Cumhur'un Başı'nın epilepsi ve hipoglisemi hastası olduğunu hepimiz biliyoruz. Zaten itiraz eden de yok! Onun her hangi bir rahatsızlığı Türk Devletini ve Türk Milletini yakından ilgilendirir.
Başımıza daha büyük dertler açmadan, bu sağlık kontrollerinin derhal yapılması gerekir. Bu kontrole sadece iş bağlayanları değil, önlerinden kamyon-kamyon bombalar, ağır silahlar geçerken, mahallelerde kilometrelerce barikat ve tünel yapılırken, trene bakar gibi seyreden tüm devlet görevlilerini katmak gerekir. Kontrol sonucu aklı başında çıkanları ise "Vatana İhanetten" yargılamak, diğerlerini ise önce tedavi ettirmek ve sonra yargılatmak aziz şehitlerimize, gazilerimize olan vefanın ve borcun gereğidir…
Sağlık ve başarı dileklerimle 06 Nisan 2016
İLK KURŞUN
a45UyF587661-160406113350 Oraj Poyraz cimcime@neomailbox.net
2016/04/06 12:00 1 39 1923atamizindeyiz@googlegroups.com
Iyi olmak istiyorsan, kotu olduguna inan.
Epiktetos
Anadolu daki Milliyetci hareketi yok etmek, millet icin var olma meselesidir... O alcaklara karsi cikanlar, Islama, halifeye, padisahimiza unutulmaz hizmette bulunmus olacaklardir.
Yazar Refi Cevat Ulunay - 04.04.1920
Dusmanca ithamda bulunanlarin surdurdukleri buyuk mubalagalar disinda Ermenilerin tehciri meselesi aslinda suna inhisar etmektedir:
Rus ordusu 1915 de bize karsi buyuk taarruzunu baslattigi bir sirada o zaman Carligin hizmetinde bulunan Tasnak Ermeni komitesi, askeri birliklerimizin gerisinde bulunan Ermeni ahalisini isyan ettirmisti.
Dusmanin sayi ve malzeme ustunlugu karsisinda cekilmeye mecbur kaldigimiz icin kendimizi daima iki ates arasinda kalmis gibi goruyorduk.
Ikmal ve yarali konvoylarimiz acimasiz sekilde katlediliyor, gerimizdeki kopruler ve yollar tahrip ediliyor ve Turk koylerinde teror hukum surduruluyordu.
Bu cinayetleri isleyen ve saflarina eli silah tutabilen butun Ermenileri katan ceteler, silah cephane ve iase ikmallerini, bazi buyuk devletlerin daha sulh zamanindan beri kendilerine kapitulasyonlarin bahsettigi dokunulmazliklardan bilistifade ve bu maksada matuf olarak buyuk stoklar husule getirmeye muvaffak olduklari Ermeni koylerinden yapiyorlardi.
Ingiltere nin sulh zamaninda ve harp sahasindan uzak olarak Irlanda ya reva gordugu muameleye hemen hemen kayitsiz bir sekilde bakan dunya efkari, Ermeni ahalinin tehciri hususunda almaya mecbur kaldigimiz karar icin bize karsi hakli bir ithamda bulunamaz.
Bize karsi yapilmis olan iftiralarin aksine, tehcir edilmis olanlar hayattadir ve bunlardan ekserisi sayet Itilaf Devletleri bizi tekrar harb etmeye zorlamasa idi evlerine donmus olurlardi.
Brest-Littowsk Muahedesinin akdini muteakip Ruslarin Sark vilayetlerimizi tahliyeye basladiklari sirada Ermeni cetelerinin yapmis olduklari katliam ve tahribat kafi derecede herkesin malumudur.
Sivas ta benle gorusmus olan, bilahare bu bolgeleri ziyaret eden ve buralarda Ermeni cetelerinin davranislari hususunda mufassal musahadelerde bulunarak daha sonra kendisine bu konuda anlatmis oldugum seylerin dogru oldugunu bana yazmis bulunan Amerikan Generali Harbord Amerikan Umumi ekfarinin kendisinden faydali bilgi temin edebilecegi bir sahidimizdir.
Tasnaklar daha sonra da Kars ve Olti bolgelerinde Alexandropol (Gumru) Antlasmasinin akdine kadar cinayetlerine devam etmislerdir.
Milyonlarca Turk u binlerce Ermeni nin hakimiyetine terketmeye kalkisan Wilson projesi sadece gulunctur.
(26 Subat 1921)
K.ATATURK
| Grup eposta komutlari ve adresleri | : | |
| Gruba mesaj gondermek icin | : | ozgur_gundem@yahoogroups.com |
| Gruba uye olmak icin | : | ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com |
| Gruptan ayrilmak icin | : | ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com |
| Grup kurucusuna yazmak icin | : | ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com |
| Grup Sayfamiz | : | http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ |
| Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz | : | http://orajpoyraz.blogspot.com/ |

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder