Diyemez. Yuvarlar. "Siz anlayın işte! " emri verir.
Derse ne olur?
Konusu suç olan emir vermiş olur.
TCK, TMK, İç Hizmet Kanunu, Polis Vazife ve Salahiyetleri Kanunu gereğince teröristle, silahlı eşkıya ile, katil ile mücadele etmek, yakalamak, gerektiğinde etkisiz hale getirmek zorunlu görevdir.
Aksine emir verenler ilgili yasaları çiğnemiş olur.
Bu gün 28 Şubat davasındakilerin başına gelen yarın fazlasıyla onun başına gelir.
Direktifi alanlar uygular mı?
5442 İl İdaresi Yasası'na göre illerde güvenliği sağlamak valilerin sorumluluğundadır.
Vali aldığı direktifi açık hale getirerek güvenlik güçlerine aktarmak durumundadır.
Operasyonlara izin vermeyebilir.
Terör örgütü hakkında istihbarat aldığını veya terörist hareket gördüğünü valiye aktararak izin isteyen komutanlık vali izin vermeden operasyon yapamaz.
Ancak, valinin izin vermeyişini belgeler. Bu belge de ilerde 28 Şubat belgesinden beter iş yapar.
Uygularsa, konusu suç teşkil eden emri uygulamaktan suçlu olur.
İyi de bu suç tespitini kim yapar?
Vali yapmaz doğal olarak.
BALYOZ'da, İnternet Andıcı'nda, Ergenekon'da nasıl vatansever(!) subaylar, PKK'li gizli tanıklar çıkmışsa, burada da vatansever subaylar ve TSK'li açık tanıklar çıkar.
Hem de birkaç kişi değil. Binlerce kişi. Subayların, astsubayların, uzmanların, mehmetçiklerin hepsi tanık olur.
Kimse yasalardan kaçamaz. Türk ulusundan da.
Bu gün yasalar uygulanmadan bile bu kadar insan rahatlıkla suçlanıyor, tutuklanıyorsa o gün gelince kim paçasını kurtarabilir?
Özetle PKK çekilmez. PKK ile ve dış güçlerle anlaşanlar ise hiç çekilmez...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder