4 Şubat 2014 Salı

9-Doğu Perinçek : İşte Gladyo tam yol faaliyette


Doğu Perinçek : İşte Gladyo tam yol faaliyette

Aydınlık, 23 Temmuz 2012

O masalı 20 yıldır dinliyorduk.

1990 yılında Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra, Atlantik ülkelerinin Gladyo'yu tasfiye ettiği sürekli söylendi.

İtalya'da çetelere karşı yürütülen soruşturmalar, Türkiye'de "Gladyo operasyonu" diye reklâm edildi.

İtalya'dan gelen savcılar, "Hayır bizim yürüttüğümüz soruşturmalar Gladyo konusunda değildi" deseler de, masal devam etti.

Peki bunlar ne?

Peki El Kaide neyin nesiydi?

Afganistan'da ve arkasından Irak'ta yapılan "örtülü operasyonlar" neydi?

Türkiye'de Tayyip Erdoğan - Abdullah Gül ikilisini hangi gizli el bir dizi tertip ve darbeyle iktidar koltuklarına oturttu?

Ergenekon-Balyoz operasyonlarını hangi örgüt sahneliyor?

En son: Bir yıldır Suriye'de yürütülen iç yıkıcılığı kim tertipliyor ve yürütüyor?

Bush ve Obama'nın Haçlı Seferi Gladyo Seferidir

Atlantik Gladyosu, 1990'dan sonra tasfiye edilmemiş, tam tersine en etkin dönemine girmiştir.

2001 yılında New York'ta İkiz Kuleler'in yıkılmasından sonra ABD Başkanı Bush'un ilan ettiği Haçlı Seferi bir Gladyo seferidir ve bugün Suriye cephesinde devam ediyor.

Gladyo'nun 1990'dan sonra tasfiye edildiğini söyleyenler, ya Gladyo'nun ne olduğunu bilmiyorlar, ya da Gladyo'yu perdelemekle görevliler.

Atlantik ülkelerindeki yeraltı hükümeti

Gladyo, hep "derin devletin" terör faaliyetine indirgenmiştir.

Bu, çok ciddi bir yanlıştır.

Gladyo, Atlantik ülkelerindeki yeraltı hükümetleridir; önce olayı saptayalım.

Bu konuda en aydınlatıcı bilgiyi İtalya'nın eski Cumhurbaşkanı Cossiga vermiştir.

Cossiga, Gladyo'nun başı olduğunu ilan eden ender hükümet adamlarındandır.

Bildiklerini İtalya'da anlattığı gibi, Nur Batur'a da söyledi ve Sabah gazetesinde yayımlandı.
(Sabah, 17-18 Şubat 2009)

Cossiga, kendisiyle birlikte Giscard d'Estaing, Margareth Thatcher, Helmut Kohl ve Helmut Schmidt'in ABD'ye götürülerek eğitildiklerini ve arkasından İtalya, İngiltere, Fransa ve Almanya'da hükümetlerin başlarına getirdiklerini anlattı.

Böylece Avrupa ülkelerinde "demokrasi" denen rejimin, aslında bir Gladyo yönetimi olduğunu bütün açık yürekliliğiyle hikâye etti.

Aynı merkezde yetiştirilmişler

Cossiga, Atlantik ülkelerindeki Gladyo'nun askerlerden oluştuğu görüşünün yaygın olduğunu da vurgular.

Oysa Gladyo'nun çekirdeğinde seçilmiş yöneticilerin bulunduğunu belirtir.

Abdullah Gül'ün ABD'de özel eğitimden geçirildiği kurumun, bir zamanlar Cossiga ve diğerlerini yetiştiren merkez olması herkesin dikkatini çekti ve o merkez internet sitesindeki bilgileri değiştirmek durumunda kaldı.

Suriye'deki terörü yönlendiren ve örgütleyenler

Bir yılı aşan bir süredir Suriye'nin altı üstü karıştırılıyor, bombalar patlıyor, kitlesel kırımlar tezgâhlanıyor.

Bütün bu uygulamaların ABD merkezli tezgâh olduğu gizlenmiyor.

"Suriye muhalifleri" diye takdim edilen terör çetelerini örgütleyen, besleyen, silahlandıran ve eylemleri yönlendiren başta gelen merkezin Türkiye yönetimi olduğunu sağır sultan bile öğrendi.

Bunlar, bütün dünyanın gözleri önünde cereyan ediyor.
Türkiye yönetiminin Suriye'deki terör faaliyetinden sorumlu olduğunu herkes biliyor.
TBMM üyeleri dışında!!!

Şam'daki terörün amacı Çankaya'dan açıklandı

Amaç da gizlenmiyor.

Başta ABD, "Suriye'deki yönetimi değiştireceğiz" iddiasındadır.

Suriye'nin önde gelen yöneticilerinin katledilmesi üzerine Abdullah Gül'ün hemen Suriye'nin meşru yönetimini bir kez daha ve şiddetli vurgularla "gayrimeşru" ilan etmesi, Şam'daki terör eyleminin amacının resmi ağızlardan açıklanması oluyor.

Ortadoğu rejimlerini Gladyo değiştiriyor!

Ancak bu amaç, yeni dile getirilmiş değil.
ABD'nin o zamanki Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, 2001 sonunda Ortadoğu ülkelerinin rejim ve sınırlarını değiştireceklerini açıklamıştı.

Abdullah Gül de 1 Nisan 2002 günü ABD Dışişleri Bakanı Powell ile "2 sayfa 9 maddelik gizli anlaşma" yaptı.

Abdullah Gül, bu anlaşmanın maddelerinin gizli olduğunu itiraf etmekle birlikte, aslında içeriğini bütün çıplaklığıyla ortaya koymuştu:

"Ortadoğu'nun bütün rejimleri değişecek!"

Atlantik sisteminin patronu olan ABD emperyalizmi, 2001 sonunda Haçlı Seferi'ni ilan ediyor ve Büyük Ortadoğu Projesi'ni açıklıyor.

Bu yasadışı programın uygulanması için Atlantik Gladyosunun çeşitli ülkelerdeki şefleriyle gizli hizmet sözleşmeleri bağlanıyor.

Arkasından Irak'ın işgali, Türkiye'nin bölünmesi ve Diyarbakır'ın merkez yapılması, en son Suriye'deki rejimin değiştirilmesi operasyonları yürürlüğe konuyor.

Gladyo tam gaz faaliyettedir.

Bu yeraltı faaliyetinin elemanları da apaçık ortadadır.

İLGİLİ HABER: Türk Gladiosu bağımsız bir konumdaydı

İtalyan Gladiosu'nun başı ve eski Cumhurbaşkanı Francesca Cossiga: Türkiye'deki Gladio Avrupa merkezli yapının uzağındaydı, Türkiye Gladio'nun koordinasyon komitesindeydi ama siyasi komitede yoktu.
Daha bağımsız yapıdaydı…
 

NUR BATUR

Sabah, 17 Şubat 2009

AVRUPA'YA YAYILIYOR

Almanya, Fransa, İtalya, Norveç, Hollanda, Belçika, Yunanistan,Türkiye'den başka bağlantısız Avusturya, İsveç ve İsviçre'dede benzer örgütler kuruldu.

TÜRK GLADİOSU ÖZELDİ

Özel Harekât'ın merkezi bir komutanlığı yoktu.
Bu nedenleTürk Gladiosu'ndan kimseyle görüşmedim.
Ama Türkiye her zaman özel bir konumdaydı.

LAİK DEVLETİ KORUMAK

Elimde kanıt yok ama sanki Türk ordusu Gladio'yu laik devleti korumak için devam ettirmiş gibi görünüyor.
Türkler NATO'yu içişlerine karıştırmadı.

Ergenekon soruşturmasında biz neler yaşıyorsak, İtalyanlar 1990'lı yıllarda Gladio soruşturması sırasında benzer "şok" olayları yaşadılar...

İtalya'da da Jandarma İstihbarat Teşkilatı'nın içinde, Ergenekon'a benzeyen, Gladio adlı gizli bir örgütün varlığı ortaya çıktığı zaman hem İtalya hem de Avrupa sarsıldı.
Ama örgütle ilgili çok ciddi bir iddia ortaya atıldı.
Derin devletin içindeki
Gladio, komünistlerin iktidara gelişini önlemek için İtalya'da siyasi cinayetler mi işlemişti?
İtalyan savcılar, 1970 ve 80'li yıllarda meydana gelen bombalı eylemleri ve faili meçhul cinayetleri yıllarca soruşturdular.
Sağ iktidarlar başlangıçta örgütün varlığını şiddetle reddetti.
Ama Ergenekon soruşturmasında olduğu gibi İtalya'da da telefonlar dinlendi.
Emekli generaller, doktorlar, gazeteciler, gözaltına alındı...
Sorgulandı...
Herkes şaşkındı.
Neler oluyordu?
Polis sonunda, İtalya'da da toprak altına gömülmüş silahlar bulunca, derin devletin büyük sırrını saklamaya çalışan dönemin Başbakanı Gulio Andreotti, örgütün varlığını kabul etmek zorunda kaldı.
Sonunda savcılara askeri arşivlerde inceleme yapma izni verilince de, soruşturma derinleştirildi...
Ergenekon davasına ışık tutabilmek için, Gladio dosyasını mercek altına almaya karar verdim.
İtalyan Gladiosu'nu ünlü savcı Felice Casson'un çökerttiği biliniyor...
Ama kimle konuşsam bana tek bir isim verdi...
O isim, İtalya'nın
eski Cumhurbaşkanı Francesca Cossiga idi...
Cossiga'dan randevu istediğim zaman bana 2 gün randevu vermesi konuşmak istemesinin güçlü bir işaretiydi.
Nitekim de öyle oldu.
Roma'daki evinde toplam 4 saat konuştuk.
Hem Gladio'yu nasıl kurup gizlediklerini ayrıntısıyla anlattı, hem de Ergenekon soruşturmasına ışık tutabilecek açıklamalar yaptı.

* Türkiye, darbe hazırlığı yaptığı iddia edilen Ergenekon soruşturmasına kilitlendi.

Emekli generaller, ünlü gazeteciler, üniversite profesörleri, subaylar tutuklanıyor...
İtalya'da benzer bir olay yaşandı.
Bize İtalya'da da ortaya çıkan derin devleti anlatır mısınız?

Evet derin devlet ya da paralel devlet diyebiliriz...
Her şey 2'nci Dünya Savaşı'nda başladı.
Winston Churcill, Maliye Bakanı'na gizli bir örgüt kurulması talimatını verdi.
Ama bildiğimiz istihbarat servisi değildi.
İngilizlerin Özel Harekât Servisi (SOE: Special Operation Service) Nazilerin içine sızmakla görevlendirildi.
Amerikan OSS (Office for Strategic Service) adı altında kurulan gizli örgüt de istihbarat topluyordu.
İkisinin benzer hedefleri vardı...
İtalya'da da faaliyet gösteriyorlardı.

ÖZEL HAREKÂT'IN GEÇMİŞİ

* Savaştan sonra Özel Harekâtçılar paralel devlete nasıl dönüştü?

Aslında savaş bittiğinde İngiliz Servisi lağvedildi.
Amerika'da da lağvedildi ama 2'nci Dünya Savaşı'ndaki yapı CIA'nın temelini oluşturdu.
Savaş sırasında doğrudan Başkan Roosevelt'le çalışan OSS'nin İrlanda kökenli avukatı CIA'nın da ilk başkanı oldu.
CIA'da bir gelenek vardır.
CIA başkanları örgütün içinden olmazlar.
Mesela George Bush (ilk ABD başkanı) siyasetçiydi...

* Ya Sovyetlerle Soğuk Savaş dönemi?

Soğuk Savaş başlayınca, İngilizler Sovyetler'in Doğu Avrupa'yı işgalinin önlenemeyeceğini, buna karşı gizli bir örgüt kurulmasını teklif ettiler.
Amerikalılarla birlikte (Stay Behind Nets) SBN yani Özel Harekâtçıları kurdular.
Bu yeni örgütler doğrudan orduya değil, istihbarat servislerine bağlıydı.

NATO ŞEMSİYESİNDE...

* Özel Harekâtçılar ne kadar zamandır NATO şemsiyesi altındaydı ?

Şaşıracaksınız ama bu özel teşkilatın NATO'nun askeri kanadıyla ilgisi yoktu.

Kuzey Atlantik Teşkilatı ile ilgiliydi.
NATO askeri bir örgüttür...
Mesela eski Fransa Cumhurbaşkanı De Gaulle NATO'dan ayrıldı.
Ama ittifaktan ayrılmadı.
Özel Harekât Teşkilatı tamamen siyasi kanada bağlıydı…

* Özel Harekâtçılar Ağı (SBN) hangi ülkelerde kuruldu ?

Almanya, Fransa, İtalya, Hollanda, Belçika, Norveç, Yunanistan ve Türkiye'de kuruldu.
Ama bağlantısız olan Avusturya, İsviçre ve İsveç'te benzer örgütler oluşturuldu.
En güçlü olan Almanya'dakiydi.
NATO ülkelerindekilerle bağlantısız ülkelerdeki gizli örgütler sürekli temas halindeydi.

* NATO'nun en uç karakolu olan Türkiye'deki Gladio'nun özel rolü neydi ?

Türkiye'de de Gladio'ya çok benzeyen bir örgüt kuruldu.
Ama Avrupa merkezli yapının biraz uzağındaydı.
Türkiye, Gladio'nun koordinasyon komitesindeydi ama siyasi komitede yoktu.
Yani daha bağımsız bir yapıdaydı.
Türk Gladiosu ancak bir savaş çıkması halinde katılacaktı.
Ama tatbikatlar organize eden komitede de değildi.
Diğer Avrupa ülkeleri birbirlerinin operasyonlarını biliyorlardı ama Türkiye dışarıdaydı.
Örneğin Fransız ve İtalyan Gladiosu gizli tatbikat yaptığı zaman Türkiye katılmıyordu.
Çünkü Türkiye uzakta kalıyordu.

* Türk Gladiosu'nun önde gelenleri kimlerdi ?

SBN'nin Merkezi bir komutanlığı yoktu.

Bu nedenle ben Türk Gladiosu'ndan kimseyle görüşmedim.
Ama şunu söyleyebilirim, Türkiye her zaman özel bir konumdaydı.
Hiçbir zaman Türkler NATO'yu Türkiye'nin içişlerine karıştırmadılar.

* Soğuk Savaş'tan sonra Gladio'nun İtalya'da ve diğer ülkelerde lağvedildiği söylendi.
Türkiye'de devam etti mi?

Elimde kanıt yok ama sanki Türk Ordusu Gladio'yu laik devleti korumak için devam ettirmiş gibi görünüyor.

ÖRGÜTÜ 1954'TE KURDUK

* 45 yıl önce İtalya'da teşkilatı ne zaman ve nasıl kurdunuz?
Nasıl örgütün başına geçtiniz ?

1954 yılında kurduk.
Ben kuruluşundan bir süre sonra Savunma Bakan Yardımcılığı'na atandım ve 5'inci departmandan da sorumlu oldum.
5'inci departman Özel Harekât Teşkilatı idi ve çok gizliydi.
Ordu İstihbarat Teşkilatları, Özel Harekat Teşkilatı'na istihbarat aktarıyorlardı.
Ama Özel Harekâtçılar orduya bilgi vermiyordu sadece hükümete bilgi veriyordu.

* Yani bütün Bakanlar gizli örgütlenmeyi biliyordu.

Hayır bütün Bakanlar bilmiyordu.

Sadece Başbakan, Dışişleri Bakanı, Savunma Bakanı ve İçişleri Bakanı ve İstihbarat Başkanı biliyordu.
Zaten İstihbarat Savunma Bakanı'na bağlıydı.
İçişleri Bakanlığı'na bağlı olan küçük bir istihbarat teşkilatı vardı.
Onlar da Özel Harekâtçıları biliyordu.
Örgütün şemasını kasada saklıyorduk ama ben örgütün başında olduğum için şemada bulunan herkesi tek tek biliyordum.

GİZLİ BELGEYİ İMZALADIM

* Maliye Bakanı'nın bilmemesi çok garip değil mi?
Para akışı Maliye Bakanlığı'ndan geçmiyor muydu?

Maliye Bakanı da bilmiyordu.

Özel Harekât'ın tamamen ayrı bütçesi vardı.

Fonlar istihbarat Teşkilatı'nın bütçesinin içindeydi.
Maliye Bakanlığı, parayı İstihbarat Teşkilatı'na veriyordu.
Ama Gladio'ya verildiğini bilmiyordu.
Bunu sadece Savunma Bakanlığı biliyordu.
Bütçede çok gizli ibaresiyle "Özel teşkilata tahsis edildiği" yer alıyordu.
İstihbarat bütçesindeki hangi fonun Özel Harekât'a verileceğini Savunma Bakanı biliyordu.

* Teşkilatı nasıl öğrendiniz?

Savunma Bakan Yardımcısı olduğum zaman İstihbarat Servisi beni davet etti.

Çok gizli bir brifing verdiler"Size anlatacaklarımız çok gizlidir.
Listesini vereceğimiz kişiler dışında kimseyle konuşamazsınız
"
dediler.
Operasyonlardan sorumlu olmayacağımı söylediler"Sadece siyasi ve idari işlerden sorumlusunuz" dediler"Sadece Cumhurbaşkanı, Başbakan, Başbakanlık Müsteşarı, Dışişleri, Savunma ve İçişleri Bakanları ve İstihbarat Teşkilatı'nın Başkanı ve Jandarma Genel Komutanı dışında kimseyle konuşamazsınız" dediler.
Bunun dışında kimseye hiçbir şey söylemememi istediler.
Ve bir belge imzaladım.

*** 

NUR BATUR : Gladio'nun bir numarası, İtalya'nın kara kutusuydu

Sabah, 17 Şubat 2009

2.Dünya Savaşı sonunda Soğuk Savaş'ın başladığı günlerdi.
Özel bir programla Avrupa'dan 5 genç siyasetçi ABD'ye gitti.
Aralarında tek bir kadın vardı.
O da savaşın galiplerinden olan İngiltere'den Margareth Thatcher'di.
Helmut Schmidt ve Helmut Kohl yenilip ikiye bölünen Almanya'dan geliyorlardı.
Savaşın diğer galibi Fransa'dan Valery Gisgard d'Estaing seçilmişti.
Yenilen İtalya'dan seçilen hukukçu ise Francesca Cossiga'ydı...

50 yıl sürecek Soğuk Savaş döneminde Avrupa'yı yönetecek olan 5 genç lider, ilk kez ABD'nin liderlik programında tanıştılar...

Ve beşi de Soğuk Savaş'ın kaderini çizdiler.

Beşi de Sovyetler Birliği'nin ve Varşova Paktı'nın dağılmasında rol oynayan güçlü liderler oldular...

Cossiga 55 yıl boyunca İtalya'yı yöneten kilit isimlerden ve Soğuk Savaş döneminde İtalya'da komünizme karşı savaşın en güçlü liderlerinden biriydi.

Hıristiyan Demokrat Parti'den parlamentoya girdiği zaman 30 yaşındaydı ve partinin lideri Aldo Moro'ya çok yakındı.

38 yaşında, Savunma Bakan Yardımcısı olduğu zaman Savunma Bakanı'ndan bile daha güçlü sayılıyordu.

Çünkü, sadece Cumhurbaşkanı, Başbakan Savunma Bakanı ve İçişleri Bakanı'nın bildiği askeri istihbaratın içindeki Gizli Özel Harp Dairesi'nin yani Gladio'nun başına getiriliyordu.

Bu gizli görev Cossiga'nın zirveye tırmanışının başlangıcı oldu.
Daha sonraki yıllarda İçişleri Bakanlığı'nı üstlenen Cossiga, Gladio'nun yönetiminde hep önemli rol oynadı...
Avrupa'daki en büyük siyasi cinayetlerden biri olan İtalya Başbakanı Aldo Moro'nun kaçırılıp öldürüldüğü sırada İçişleri Bakanı'ydı...

Ama bu olay Cossiga'nın siyasi hayatının sonu değil, zirveye tırmanışının başlangıcı oldu.
Çünkü, İtalyan siyasi hayatında bir ilki gerçekleştirip istifa edince halkın gözünde bir kahraman oldu ve bir yıl sonra seçimleri kazanıp Başbakanlık koltuğuna oturdu.

Cossiga, İtalya'nın en genç Cumhurbaşkanı olarak tarihe adını yazdırdığı zaman ise 56 yaşındaydı.
Ve tarihin önemli bir dönüm noktasında, yani 45 yıl bütün dünyada saklanan Özel Harpçiler'in yani Gladio'nun ilk dünyaya açıklandığı zaman Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturuyordu.

Cumhurbaşkanlığı'nın ardından tabii senatör olan Cossiga, 55 yıllık siyasi hayatında popülaritesini hiç kaybetmedi.
Ne zaman konuşsa sadece İtalya'da değil Avrupa ve hatta dünyada da büyük tartışmalar yarattı.

Nitekim, geçen yıl, New York'daki İkiz Kuleler'e 11 Eylül 2001'de yapılan intihar saldısını CIA ve MOSSAD'ın planladığını, böylece ABD'nin Irak'ı işgal ettiğini iddia edince büyük gürültü koptu.
Tabii senatör olan 80 yaşındaki Cossiga'yı açık sözlü olduğu için İtalyanlar hep sevdi.

Ona "sıra dışı bir siyasetçi" diye baktılar...

Bütün siyasi hayatı boyunca hep derin devletin içinde olduğu için ona "İtalya'nın kara kutusu" diyenler var.."Cossiga derin devletteki her şeyi bilir" deniliyor..

Cossiga şimdiye kadar bildiklerinin belki de ancak yarısını açıkladı...

4 saat süren söyleşimiz sırasında açıkladıkları bile, "derin dünyaya" ve Türkiye'ye bir pencere açmamızı sağladı...

***

Cossiga: Gladio'nun Parası CIA'dan Geliyordu Ama Asıl Beyin İngilizler!

İtalya'da da Türkiye'deki gibi benzer silahlar toprak altında bulundu.
İtalyan Gladiosu'nun bir numarası Cossiga, "Bunlar, Özel Harekâtçılara, jandarma stoklarından verilen silahlardı" diyor…
İşte şaşırtan benzerlikler…

NUR BATUR

Sabah, 18 Şubat 2009

Özel Harekât'ın gizli karargâhı ya da merkezi nerdeydi?

-Sardunya Adası'ndaydı.
Brifingden sonra beni Özel Harekât'ın karargâhına ve eğitim merkezine götürdüler.
İstihbarata ait bir uçakla Sardunya'ya uçtuk.
Uçak sivil uçak gibiydi.
Resmi olduğu gösterecek hiçbir işaret yoktu...
Havaalanında otomobillerle değil helikopterle esas karargâha uçtuk..
Helikopterin de üzerinde hiçbir işaret yoktu...

* Teşkilatın nasıl bir yapısı vardı ?

- Sürekli bir yapısı vardı.
Savunma Bakanlığı'nın gizli 5'inci dairesinde çalışıyordu.
Yaklaşık 50 kişilik bir askeri personeldi
bu.
Diğer bütün görevliler, kadın ya da erkek tamamen gönüllülerden oluşuyordu.
Bu gönüllüler arasından eski subaylar, rezerv askerler, eski direnişçiler seçildi.
Bunlar seçilirken komünist ya da faşist olmadıklarına bakılıyordu.
Gönüllülerin arasında 3 tane de milletvekili vardı.
Bölgesel yönetimlerden çalışan sade insanlar da vardı...

HÜCRELER KURULDU

* Hücreler mi kuruldu?

-Evet hücreler kuruldu.
Gönüllülere bu hücrelerde görev verildi.
Bu hücreler çatışma bölgelerinde görevliydi...
Çatışma alanları Kuzey Doğu İtalya'nın Varşova Paktı ülkeleriyle sınır bölgesiydi...

* Özel Harekâtçıların görevi neydi?

Sovyetlerin kontrolü altına giren ülkelerde, KGB'nin kontrolü altına giren yerel yöneticiler ele geçirilecekti.
Bu ülkelerde yönetimlere sızmak ilk hedefti.
KGB'nin kontrolündeki yöneticiler etki altına alınacak ve Batı'ya kaçmalarına yardım edilecekti.
Yani hem yönetimlere sızılacak hem de yönetimlerde kopma sağlanacaktı.
(filtretation and ex-filtration) Çok ender durumlarda da sabotajlar düzenlenecekti.

SADE VATANDAŞLAR SEÇİLDİ

* Teşkilata katılanlar nasıl insanlar seçildiler?

Seçilenler önemli ve tanınmış insanlar değildi.
Sade vatandaşlardı.
Çünkü tanınmış siyasiler seçilseydi, Sovyetler hemen tespit edebilir ve tutuklardı.
Doktorlar, banka çalışanları, öğretmenler, alt kademedeki sendikacılar gibi...

* Peki Türkiye dahil 8 NATO ülkesi ve 3 tarafsız ülkedeki Özel Harekâtçıların merkezi neredeydi ?

Merkez Brüksel'deki Shape karargâhıydı...
Ama size şaşıracağınız bir şey söyleyeyim.
NATO Avrupa Müttefik Kuvvetleri'nin ABD'li komutanının Özel Harekât bağını bilmiyordu.

* Amerikalı general bütün Avrupa'daki NATO kuvvetlerinin başı değil mi?

- Öyle ama örgütü Amerikalı general bile bilmiyordu.
Tamamen gizliydi.
Sadece NATO Genel Sekreteri biliyordu.

PARA CIA'DAN GELDİ

* 45 yıl örgütü saklamayı başardık dediniz.

Nasıl başardınız ?

Çünkü bütçede bütün fonlar İstihbarat Servisi'ne verilmiş görünüyordu.
Ama hiçbir zaman Özel Harekât için verildiği belirtilmiyordu.
Amerika'da da CIA'ya bütçe verilir.
Ama CIA bunları nerede harcadığını bildirmez...
Özel Harekât Örgütü sırasında iki istihbarat teşkilatı vardı.
Biri askeri istihbarattı, bu büyüktü...
Diğeri de İçişleri Bakanlığı'nın bünyesindeydi, bu çok küçüktü.

* İtalyan İstihbarat Servisi kaç yıl Savunma Bakanlığı'na bağlı kaldı?

2007'e kadar Savunma Bakanlığı'na bağlıydı…

* Türkiye dahil birçok NATO ülkesinde istihbat teşkilatlarını CIA'nın kurduğu biliniyor.

Fonlar da CIA'dan geliyordu değil mi?

CIA'dan para alırsınız ama bunu açıkça söylemezsiniz.
Ama şunu söyleyeyim bu örgütün esas beyni İngilizlerdi...
Amerikalılar değil...
İtalya'daki Gladio'ya para Amerikalılar'dan geldi.

* Özel Harekâtçılar birbirini tanıyor muydu?

Hayır tanımıyordu.
Sardunya'ya eğitime gittikleri zaman hiçbirisi diğerini tanımıyordu.
Eğitim verenler ordudan bile olsa askeri kıyafetlerle eğitim vermiyorlardı.
Ayrıca nerede eğitildiklerini bile bilmiyorlardı, çünkü pencereleri karartılmış uçaklarla Sardunya'ya getirilip yine aynı uçaklarla geri götürülüyorlardı.
Nerede olduklarını bilmiyorlardı.
Sardunya'daki eğitim merkezinde halen istihbarat servisi elemanları eğitiliyor.

* Tatbikatlar da Sardunya'da mı yapılıyordu?

Evet tatbikatlar sırasında yaşanan tatsız olaylar da oldu.
İçişleri Bakanlığım sırasındaydı.
İngiliz Özel Harekâtçılarıyla Sardunya'da bir gizli bir tatbikat yapılıyordu.
Savaş oyununa göre, Sovyetler Sardunya'yı işgal ediyordu.
İngilizler paraşütlerle iniyor.
Sardunyalı gençler onları görüyor ve paralarını çalmak istiyorlar.
Özel Harekâtçılar sert tepki gösteriyor.
İngiliz Özel Harekâtçılar daha da sert karşılık veriyor ve bir İtalyan genç öldürülüyor.
İtalyan polisi, İngiliz Özel Harekâtçıyı tutukladı.
Olay bana intikal etti.
Derhal bırakın dedim.
İngiliz serbest bırakıldı.

BENİ ALDO MORO SEÇTİ

* Böyle gizli bir örgütün başına sizi kim getirdi?

Aldo Moro seçti.
O sırada Savunma Bakanı Tremeloni'ydi ama böyle bir örgüte karışmak istemedi.
Ben doğrudan Aldo Moro'yla görüşüyordum.
Zaten bu örgütün kurulmasına izin veren de Aldo Moro'ydu...

* Moro bu görev için neden özellikle sizi seçti?

Çünkü Aldo Moro bana çok güveniyordu.
İkimiz de aynı Katolik örgütün içindeydik.
Ona hep Aldo diye hitap ettim...
Çok yakındık...
Beni seçmesinin ikinci nedeni, o sırada Hıristiyan Parti 3 genç siyasetçi seçti.
Biri uluslararası ilişkilerde, diğeri iç güvenlik konularında uzmanlaşacaktı.
Üçüncü siyasetçi de bendim ve benim savunma ve istihbarat alanında uzmanlaşmam istendi.
Üçümüzü de ABD'ye gönderdiler.
ABD'deki genç liderler programına gittim.

* Bu programa katılan ve savaş sonrası Avrupa'sının yapılanmasında rol oynayan ünlü isimler var mı ?

-Evet var...
Margareth Thatcher, Helmut Kohl, Helmut Schmidt, Giscard d'estaing...
Hepimiz çok gençtik...

YARGILANDILAR AMA...

* Gladio'ya dönersek Gladio savcıların büyük çabaları sonucunda ortaya çıkartıldı...
İtalyan Özel Harekâtçıları yargılandı.
Eğer bu kadar masum bir örgütse neden yargılandılar?

Bakın Gladio'nun tek soruşturulduğu ve su yüzüne çıkartıldığı ülke İtalya'dır.
8 ülkeden sadece İtalyan Özel Harekâtçıları yargılandı, ama serbest bırakıldı.
Parlamentoda kurulan komisyonlarda yaptıkları soruşturma sonucunda, Gladio'nun yasal bir örgüt olduğuna ve hiçbir iç siyasi komploya karışmadığına karar verildi.

* Türkiye'de toprak altında silahlar bulundu.
İtalya'da da soruşturma sırasında benzer silahlar toprak altında bulundu.
Silahların kaynağı neydi?

Evet bunlar Özel Harekâtçılara, jandarmanın stoklarından verilen silahlardı...

Ünlü siyasetçi Moro cinayeti hâlâ bir sır

16 MART 1978-Aldo Moro o sabah, evinden çıkıp otomobiline bindiği zaman adeta bir koruma ordusu eşlik ediyordu.
Kısa bir süre sonra Moro'nun içinde bulunduğu otomobil Roma'nın göbeğinde saldırıya uğradı.
Moro'nun korumalarıyla teröristler arasında şiddetli bir çatışma yaşandı.
5 koruması ve şoförü öldüren teröristler iki kez başbakanlık yapan Moro'yu alıp ortadan kayboldular.
Moro'nun kaçırıldığı gün, cebinde İtalyan siyasi tarihi açısından bir dönüm noktası sayılan Bakanlar Kurulu listesi vardı.
Yeni kabinesinde komünistlere de yer veren ünlü siyasetçi, tarihi uzlaşmaya hazırlanıyordu.
O sırada, Andreotti başbakandı.
Cossiga ise İçişleri Bakanı'ydı...
Kızıl Tugaylar, Moro'ya karşılık hapisteki 13 teröristin serbest bırakılmasını istiyordu.
Kızıl Tugaylar, 8 hafta boyunca Moro'yu Roma'da bir yerde rehin tuttular.
Neredeyse her gün Moro'dan ailesine ve polise mektuplar gönderdiler.
Andreotti ve Cossiga, ailesinin, yakınlarının hatta Papa Jean Paul VI'nın ısrarlarına rağmen, Moro'yu kurtarmak için Kızıl Tugaylar'la pazarlık yapmayı reddetti...
İtalyan polisi, 8 hafta boyunca Aldo Moro'nun rehin tutulduğu yeri bulamadı.
55 gün sonra Moro'nun delik deşik olmuş cesedi, Roma'nın göbeğinde, Hırıstiyan Demokrat Parti ve Komünist Parti Genel Merkezleri'nin arasındaki bir sokağa park edilmiş kırmızı bir Renault'nun bagajında bulundu.

İDDİALAR KANITLANAMADI

Ölüm haberi duyuluncu, otomobilin çevresinde binlerce insan toplandı.
İçişleri Bakanı Cossiga bile polis kordonu içinde otomobile ulaşabildi.
Cossiga'nın sorumluluğu üstlenip istifa ettiği saatlerde ise 100 bine yakın Romalı, "Moro yaşıyor, terörizme karşı savaş" sloganları atıyordu.
Moro cinayetiyle sayfalarca soruşturma raporu yayınlandı.
CIA'nın kontrolündeki Gladio'nun komünistlerin iktidara gelişini önlemek için 'Kızıl Tugaylar'a sızdığı ve Moro'yu öldürdüğü iddia edildi, ancak iddialar kanıtlanamadı.

Gladio'yu çökerten Savcı Casson

Gladio soruşturması, Savcı Felice Casson'un 1972 yılında üç jandarmanın ölümüne yol açan Paeteano köyündeki bomba olayına ait dosyayı, 12 yıl sonra yeniden açmasıyla başladı.
Casson, önce adli soruşturmanın eksik yapıldığını, Marco Morin isimli bir emniyet görevlisi patlayıcı uzmanının yalan ifade verdiğini ortaya çıkardı.
Ardından da eylemde kullanılan bombanın sadece askerlerde bulunduğunu saptadı ve 1970-80 yılları arasında meydana gelen binlerce terör olayında gizli bir örgütün parmağı olduğu kuşkusuyla soruşturmayı derinleştirdi...
Kuşku duyulan eylemlerin en büyüğü, 85 kişinin ölümüyle sonuçlanan Ağustos 1980'deki Bologna Tren İstasyonu'ndaki patlamaydı.

TELEFONLAR DİNLENDİ

Casson, telefon dinlemeleriyle soruşturmasını genişletirken, bazı emekli subaylar, iş dünyası, medya ve hatta yargı mensupları bile gözaltına alındı.
Bu arada Kuzey İtalya'da toprağa gömülü silahlar da bulununca, düğüm çözülmeye başladı.
Sonunda, dönemin başbakanı Andreotti, önce reddettiği, Gladio adlı gizli örgütün varlığını kabul etmek zorunda kaldı.
O sırada Cossiga cumhurbaşkanıydı.
Bu arada İtalyan Senatosu da, bir komite kurup terör olaylarını araştırmaya başladı.
Sonunda Andreotti, komisyona ve savcıya araştırmalarında her türlü yardımı yapacağı sözünü verdi ve Savunma Bakanlığı'ndan da bir rapor hazırlamalarını istediğini açıkladı.
Ekim 1990'da, Savunma Bakanlığı 10 sayfalık rapor hazırladı.
Raporu senatoya, Andreotti sundu.
Andreotti, bu raporla İtalya'da Gladio adlı bir gizli ordunun aktif olduğunu ve bu ordunun hâlâ varlığını sürdürdüğünü açıklıyordu.
Böylece, örgütün ikisi kadın 622 kişilik "hücre liderleri" listesi de ortaya çıktı.
Her hücrenin liderinin belli sayıda Özel Harekâtçıyı yönettiği, Gladiocuların sayısının 15 bine yaklaştığı da saptandı.

BELGELER YOK MU EDİLDİ?

Son aşamasında iki ismin vereceği belgeler ve ifadeler bütün düğümü çözecekti.
Bunlardan ilki Genelkurmay Askeri İstihbarat Başkanı General Inferilli, ikincisi ise Askeri İstihbarat Daire Başkanı Amiral Martini'ydi.
Ancak iki kilit isim de, örgütün hiçbir terör eylemine karışmadığını savundular.
Arşivlerdeki incelemede de örgütün terör eylemlerine karıştığına ilişkin kesin kanıt bulunamadı ve Gladiocular hapse atılmadı.
Avrupa'yı sarsan soruşturmada "Gladio" 45 yıl sonra gün ışığına çıktı ama terör eylemleri tam olarak aydınlatılamadı.
O sırada, Sovyetler parçalanıp Varşova Paktı çökünce, NATO için Gladio'ya ihtiyaç kalmadı ve ortadan kaldırıldı.
Böylece Avrupa'da bir dönem kapanmış oldu.


a45UyF587661-201307301451-9

  ^^^^^ - vvvvv

 

zaryop:jaro
Umidini katik edersen, bir baska lezzet alirsin hayattan.

Anonim Nasihat
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Kurmus oldugum gruba uye olun
Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur:
Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com
Ayrilmak isterseniz de :
Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup Sayfamız :
http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.
http://orajpoyraz.blogspot.com/


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder