Gidişat: Rum-İsrail tatbikatı önemlidir. Ve bilmeyenlere hatırlatalım. Çok büyük iddialarla yürütülen milli projelerin büyük bölümü TSK'ya yeterli miktarlarda teslim edilmemiştir.
Güç gösterileri, babalanmalar yapmadan önce iman gücünden başka elimimizde neler var bilmek ve kıyaslamak önemlidir. Rumlarla denizlerde yaşanan ihtilaflarda taviz vermek ülkemizi kurtarmamıştır. Oraj POYRAZ |
Melih Aşık : Tutuk bir hukuk
Hükümetin ciddi bir dağınıklık içinde olduğu her halinden anlaşılıyor...
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, önceki gün Başbakan Erdoğan'la yaptığı görüşmeden sonra gazetecilere uzun tutuklulukla ilgili şu açıklamayı yapıyor:
"10 yıl olan azami süreyi 7.5 yıla indireceğiz.
Bunun ileride 5 yıla çekilmesi lazım"
Başbakan Erdoğan, yaklaşık 24 saat sonra şöyle konuşuyor: "Uzun tutukluluk süresi daha önce 10 yıldan 7.5 yıla indirilmişti.
Biz dün yaptığımız çalışma ile bunu 5 yıla indiriyoruz"
Uzun tutukluluk ne zaman 7,5 yıla indi?
Bilinmiyor...
Bunu 5 yıla indirecekleri konusuna gelince..
Ona da gerek yok.
CHP'nin hukukçu milletvekili Ali Rıza Öztürk diyor ki:
"Bugün ağır ceza mahkemelerinin görev alanına giren suçlarda azami tutukluluk süresi 5 yıl kabul ediliyor.
Uygulamada özel yetkili mahkemeler ile terör mahkemelerinin baktığı suçlarda bu süre bir katına kadar artırılabiliyor.
Peki, hükümet özel yetkili mahkemeler ile terör mahkemelerinin kaldırılacağını açıklamadı mı?
Açıkladı.
O zaman tutukluluk kendiliğinden 5 yıla inecek demektir.
Benim yorumum bu 5 yılın da yanlış yoruma dayandığı, azami tutukluluk sınırının 3 yıl olduğu yolundadır.
Bunu da belirteyim"
Tutukluluk süresi 5 yıla indiği takdirde Doğu Perinçek, Tuncay Özkan gibi pekçok ismin tahliyesi gündeme geliyor.
Ancak Avukat Hüseyin Ersöz hatırlattı ki...
Ergenekon'da karar verildiği için tüm bu isimler "tutuklu" dan "hükümözlü" statüsüne geçmiştir.
Yeni yasa yapılırken bu tek sözcüğün engelleyici etkisi de ortadan kaldırılmalı.
Akdeniz Rumların!
İsrail ile Kıbrıs Rum Yönetimi'nin Rumların ekonomik bölge ilan ettikleri alanda 13 -14 Şubat tarihlerinde ortaklaşa bir deniz - hava tatbikatı yapacağı açıklandı.
Bu tatbikata İsrail'in 40'dan fazla uçakla katılacağı, Rumların da yeni uçaksavar sistemlerini deneyeceği bildiriliyor.
Rumların 2011 yılında Türkiye'nin ilan ettiği ekonomik bölgenin de bir kısmını kapsayacak şekilde kendi ekonomik bölgesini ilan etmesi ve doğalgaz arama çalışmalara başlaması Ankara tarafından tepkiye karşılanmış, buna engel olunacağı izlenimi yaratılmış, Piri Reis araştırma gemisi Kıbrıs sularına gönderilmişti.
Aynı yıl BM'nin Mavi Marmara raporunu açıklamasının ardından Başbakan Erdoğan İsrail'e meydan okumuş, şöyle konuşmuştu:
"Doğu Akdeniz bize yabancı bir yer değil.
Aksaz, İskenderun...
Buralar, sürekli nezaret edebilme gücüne ve hakkına sahip olan yerlerimizdir.
Gemilerimiz bundan sonra o sularda kendilerini çok sık göstereceklerdir.
Çok sık göreceğiz"
Ne var ki o bölgede hiçbir etkinliğimiz olmadığı gibi son Rum - İsrail tatbikatı haberini de Türkiye sessizlikle karşıladı.
Piri Reis bakımsız bir halde İzmir Körfezi'nde kıyıya çekilmiş duruyor...
Deniz Kuvvetleri'nin yüzlerce komutanı ya hapiste ya davalarla uğraşıyor...
Görev başında bulunanlar da kuşkusuz moralsiz ve umutsuz...
Türkiye'nin ulusal çıkarları bir kenara bırakmış olan hükümet Suriye'de çamura saplanmış durumda.
Rumlar ve İsrail bu çıkmazlarımızı fırsata çevirirken.
Ankara ne yapacak, merakla bekliyoruz...
GEL
"AKP Genel Başkan Yardıncısı Mehmet Ali Şahin, Fethullah Gülen'e çağrı yapıyor:
- Artık gelin Allahaşkına...
Karşı tarafın bunu "Erkeksen gel' anlamında algıladığını söylemeye gerek yok.
Şahin devam ediyor:
"Yoksa orada sizi istemediğimiz şekilde bağlantılar içine mi soktular, bırakmıyorlar mı?"
Bu ne demek...
Gülen'i ABD'de nasıl bağlantılar içine soktular da bırakmayabiliyorlar?
Gelin de merak etmeyin...
AKP "Hedeflerimizi aşıyoruz" diyor.
Evet!
Mesela öngörülen enflasyon hedefine 1 ayda ulaşıldı...
***
Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarında memlekette en nadir bulunan 2 şey "adalet ve kalkınma"...
Akif Kökçe
AVM
İtalya'yı gezen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül twitter'da paylaştığı fotoğrafa şu notu düştü:
"Şehrin yüzlerce yıllık ihtişamlı binaları, meydanları, sokakları öyle korunmuş ki ne bir gökdelen ne de bir AVM var"
Güzel bir tespit...
Uygar bir çıkış...
Peki Sayın Gül, acaba bugüne kadar önüne gelen yasalardan bir tanesini olsun "kent yağmasına yol açar" diye geri çevirdi mi?
Biz hatırlamıyoruz da...
HEMA
Sakarya Eğitim Araştırma Hastanesi'nde bir tek hematoloji uzmanı vardı...
Uzman Demet Gürkaş, yaklaşık 1000 hastanın teşhis ve tedavisiyle tek başına uğraşıyordu.
Hastalar ikinci uzman için Sağlık Bakanlığı'na başvuru yaptı.
Gelen cevapta ülke çapında kamu hastanelerinde toplam 61 hematoloji uzmanının bulunduğu kaydediliyor nazikçe ikinci hekimin mümkün olmayacağı anlatılıyordu.
Derken Demet Hanım da aniden Kocaeli iline atanmasın mı?
Hasta insanlar muayene ve kontrol için sürekli Kocaeli'ne mi taşınacaklar?
Bakanlık durumun farkında mı?
Yoksa bakanlığın Sakarya'ya özel bir garezi mi var?
a45UyF587661-201307301451-9
Buldum bilemedim, bildim bulamadim.
Anonim
Kurmus oldugum gruba uye olun Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur: Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com | Ayrilmak isterseniz de : Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com | Grup Sayfamız : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ | Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz. http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder