Bekir Bey, hey aynı şeyi yapıyor.
Karnından konuşuyor.
Ben konuya farklı tarafından gireyim.
İngiliz şöyle yapmış.
Amerikalı böyle yapmış.
Rus Kırım'ı ilhak etmiş.
Türkiyenin yıldızı bunlardan dolayı parlıyormuş.
Peki soruyorum.
Bütün bu olup bitenlerde Türk(!?)iye'nin bir dahli var mı?
Bir master plan, bir strateji var mı?
Açıkça söyleyeyim.
Ortada deliğe süpürülmemek için didinen bir Başbakan var.
Yanında adeta uzaktan kumanda cihazı gibi Amerikalı oligarkların elinin altında bir Fitnebaz Cemaat(The Sinister Fraternity) var.
Aynı şekilde küresel zenginlerin planlarından kendine pay çıkaran Kürt entelijensiyası var.
Ülkenin bütün varlıkları küresel oligarkların elinde.
Politikasıdan, sanayiie , ekonomiden, dış politikaya kadar yabancı güçlere teslim edilmemiş tek işimiz yok.
Ve biz kendi kendimize hayal kuruyoruz.
Ve kendi kendimize mastürbasyon yapıyoruz.
Kelimenin tam anlamıyla mastürbasyon.
Üremeye ve başka hiçbir amaca katkısı olmayan bir iş.
Hiçbir planı biz yapmadık.
Hiçbir plan için yatırım yapmadık.
Her şey önümüze hazır geliyor.
Biz ya kabul ediyoruz, ya da kabul ediyoruz.
Kabul etmekten başka yaptığımız bir şey yok.
Peki soruyorum.
Biz neyiz, ne istiyoruz, ne yapıyoruz?
Oraj POYRAZ
L2fSIJNoA0xfSNxA
On 29.04.2014 12:54, ahmet dogan Simsek wrote:
12'den vurdular
BEKİR HAZAR Diğer Yazılarıtümü
Kendisi İngiltere'de Belediye Başkanı.
London City'nin başkanlık koltuğunda oturuyor.
Allah Allah bu işte bir tuhaflık var.
Zira Londra'da bir Belediye Başkanı daha var.
Onun adı da Boris Johnson.
Boris bize hiç yabancı değil. "Ben Ali Kemal'in torunuyum" diye açıkladı.
New York Times'a kadar haber oldu bu açıklamasıyla.
Kurtuluş Savaşı'na karşı çıkan, İngilizler'e direnmenin yanlış olduğunu Peyami Sabah gazetesinde dile getiren adamdı Ali Kemal.
İngiltere'ye gitmiş, Jön Türk olarak geri dönmüş, sonra da pişman olmuştu.
Onun torunu Boris Johnson, Londra Belediye Başkanı ise Fiona Wolf kimdi.
O nasıl oluyor da London City'nin Belediye başkanı oluyordu?
Bu sorunun cevabı İngiliz AKLI'nda yatıyor.
Efendim Fiona Wolf'un Belediye Başkanı olduğu London City bir belde veya ilçe değil. Temsili bir belediye başkanlığı inşa etti İngilizler.
Londra'nın Finans merkezi olarak uluslararası alanda tanıtımı yapılması için böyle bir temsili Belediye Başkanlığı uydurdular.
Her yıl bir yıllığına gönüllü başkanlar seçiyorlar. "Dünyanın Finans Merkezi Londra"dır diyerek yollara çıkıyor bu temsili başkanlar.
Birkaç gün önce de Türkiye'ye geldi bu son TEMSİLİ başkan Fiona Wolf.
BİRLEŞİK KRALLIK YATIRIM ve TİCARET ZİRVESİ'ne katıldı İstanbul'da.
Türkiye'de Maşallah 2000 İngiliz şirketi iş yapıyor. Türk işadamları da bu zirveye koştu. Fiona Wolf Hanım biraz ağladı bu toplantıda.
2013'te New York Finans Merkezi, Londra'yı sollamış. "Bu yıl biz geçeceğiz" diyor.
Kırım meselesi yüzünden Rusya'daki yatırımcılar bu ülkeden kaçıyor.
İşte Rusya'dan kaçan yatırımcılar Türkiye'ye koşuyormuş.
Fiona Wolf hanım "İstanbul hızla Finans Merkezi oluyor" diyor.
Avrupa ile Ortadoğu ve Asya piyasaları arasında finans merkezi açısından büyük boşluk var.
İngiliz Fiona Wolf'a göre bu boşluğu İstanbul doldurmaya en yakın aday.
Onun için atlamış taa Londra'dan İstanbul'a koşmuş.
Bizimkilere "Aman beraber çalışalım" diyor. "İSLAMİ SERMAYE" hanımefendiyi acayip heyecanlandırıyormuş.
Ancak bu Ortadoğu'da gidecek yer arayan İslami sermayeye en yakın ülke Türkiye imiş. Dile kolay milyarlarca dolarlık bir finans akışı söz konusu.
Öyle diyor Fiona Wolf.
Üç yıldır Londra'dan temsili London City Finans Merkezi belediye başkanları koşa koşa Türkiye'ye geliyor.
PARA'nın kokusu İngilizler'i İstanbul sevdalısı yaptı. Adamların büyük sıkıntısı var.
Çünkü karşılarında bu parayı paylaşmak istemeyen, ilk defa diklenen bir hükümet var. Onun içindir ki Gezi Parkı olaylarına büyük destek verdiler.
İngiltere elçiliğinde çalışanların eşlerine KIRMIZI giydirerek "Biz de Gezici'yiz" dediler iştahla.
Onun içindir İngiliz medyası topluca hücuma geçti ANKARA'ya.
İndirme edebiyatının altında sadece ve sadece PARA var.
Ve bu edebiyata HİZMET eden herkes de Londra'ya çalışıyor farkında değil. İngilizler hep 12'den vurur.
Londra Belediye Başkanı Johnson'un dedesi Ali Kemal'i linç edip bir sokağa astılar. Çünkü o sokaktan İnönü geçecekti.
Lozan Barış Antlaşması'na gidecekti..
Ve Lozan'a giderken Ali Kemal'in asılı cesedini gördü İnönü.
Sonra gidip Lozan'da imzayı bastı.
Tam 12 milyon km kare toprağımız vardı Lozan'a gidilirken. 0.87 milyon km kare ile döndü oradan İnönü. Bir bile değil...
12 milyon metre karede bile 12'den vurdular.
Ve bize bayram diye 0.87'yi kutlattılar.
Şimdi de İstanbul Finans Merkezi'ni almak istiyorlar.
Ve her yerden bizimkilerle saldırıyorlar.
Özeti bu!!!zaryop:jaro
Dusunce supheyle baslar. Dusunce, tezatlariyla butundur. Zit fikirlere kulaklarimizi tikamak, kendimizi hataya mahkum etmek degil midir?
Acilari dev aynasinda buyuten rezil bir hassasiyetim var.
Hepimiz sefil birer kuklayiz. Tek gucumuz: intibak kabiliyeti.
Cemil Meric - Jurnal
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Kurmus oldugum gruba uye olun
Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur:
Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com
Ayrilmak isterseniz de :
Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup Sayfamız :
http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.
http://orajpoyraz.blogspot.com/
__._,_.___
Reply via web post • Reply to sender • Reply to group • Start a New Topic • Messages in this topic (2)
.
__,_._,___
Benim zaman içerisinde guruplarda yayınlamış olduğum epostalardan bir demet bulacaksınız
30 Nisan 2014 Çarşamba
Re: [Sansursuz-Siyaset] 12'den vurdular (Bekir Hazar)
Re: [SiyasetMeydani] CEMAATA KARSI GOVEVIMIZ VAR
Neden ben de cemaat işlerini bıraktım diye söylemiyorsun?
Her halde vicdan yapıyorsun?
Doğrusu ben bu kadar rahat değilim.
Çok emek harcandı.
Bir sürü saftronellezi uğraştı.
Tanıdıklarım, konuştuklarım var.
Diyar diyar gezdiler.
Boşuna mıydı?
Doğrusu bir Deist olarak ben her şeyin bu kadar boş olduğunu düşünmüyorum.
Tutulan yol yanlıştı elbette.
Harcanan çabaların bir bölümü, önemli bir bölümü ziyan oldu.
Ama her şey boş muydu?
Yol yanlıştı, azmettirici yanlıştı, ama varılan mesafe küçümsenemez.
Neden bütün bu çabalar milli bir davaya hizmet etmesin?
Neden küresel oligarklara hizmet etmek zorunda olasınız?
Türk hatta ben çok beğenmesem de, iyi ve düzgün Müslümanlar dünyayı iyi yönde dönüştürmekte faydalı olmasın?
Ben her zaman söyledim.
İslamiyet bugünkü haliyle 2050 yılından ötesine çok zor ulaşır.
Bir büyük dönüşüm şart.
Sünni olması mahsurlu ama esneterek geniş bir yorumla bile sünni İslamda yol almak mümkün dedim.
Ve ben bir Müslüman dahi değilim, bir Deistim.
Fitnebaz Hoca'ya gelince.
O bir fani.
Kendince dünya da bir yer tutmaya çalıştı.
Bu kadar oldu.
Alet oldu.
Ömrünün son demlerinde verdiği imtihanda başarılı olamadı.
Olabilir, sonuçta bir insandır.
Peygamberler dahi hata yapıyor.
Insan olanın hata yapma hakı ve özgürlüğü var.
Kişilere bu kadar çok takılmamak lazım.
Önemli olan iyilik.
Oraj POYRAZ
L2fSIJNoA0xfSNxA
CEMAATA KARSI GOVEVIMIZ VAR
Acizane Turkiyeli Islam alimlerinin Fetullah Gulen Hocaefendiye karsi onemli bir gorevi hakkiyla yerine getiremediklerini dusunuyorum.
Fetullah Gulen Hocaefendi 1990'li yillardan itibaren Cemaatin dumenini tehlikeli sulara dogru kirdiginda, 15 Agustos 2013'te Atlantic'e verdigi mulakatta
Geçmişte Museviler ve İsrail hakkındaki bazı söylemleriniz anti-semitik olarak algılandı. Buna cevabınız nedir?
Muhataplarınızın söz ve davranışları sizin o mevzudaki yorumlarınıza tesir edebilir. Özellikle 90'li yıllarda içine girilen diyalog sürecinde muhataplarımızı daha iyi tanıma imkanı buldum ve daha evvelki genellemeci söylemlerimi tashih etme ihtiyacı hissettim.
Kemali samimiyetle itiraf etmek lazım ki ayet ve hadisleri yanlış anlamış ve yaptığım izahlarda yanılmış, olabilirim. Şunu anladım ve daha sonra belirttim ki Kur'an'da veya sünnette yer alan eleştiri ve lanetlemeler belli bir inanca bağlı insanlara değil herhangi bir insanda olacak karakteristiğe yapılıyor.
dedigi gibi bir yola saptiginda ona Bakara Suresi 120. ayetini ve ilgili diger ayetleri gostererek
Sen onların milletine tâbi oluncaya kadar senden ne Yahudiler ne de Nasranîler asla hoşnut olmazlar. De ki: «Asıl hüda, Allah'ın hidâyetidir.» Eğer sen sana gelen ilimlerden sonra, onların hevâlarına uyacak olsan, yemin olsun ki senin için Allah tarafından ne bir yar bulunur ne de bir yardımcı.
Hayir bu ayet ve hadisler Yahudi ve Hiristiyanliga bagli insalnlari disarida birakmaz
diyebilselerdi.
Yillar boyunca Cemaatin daha ziyade Amerika'da surdurdugu dinlerarasi diyalog calismalarinin cemaat uzerindeki etkisinin mevzii oldugunu, sadece Amerika'da Cemaatin kurdugu cadir tiyatrosu gibi gostermelik diyalog kuruluslarinin etrafindaki birkac Cemaat mensubuna tesir etmis olabilecegini dusunmustum.
Ancak son hadisede bir kere daha gorduk ki, Cemaat mensuplarinin onemli bir kesimini etkisi altina almis.
Onlarin yureklerindeki Yahudi ve Hiristiyan muhabbeti, Musluman kardeslerine karsi muhabbeti golgelenis.
Turkiye'deki siyasi iktidar 11 yil boyunca egitim reformlariyla, inancin gunluk hayata yansitilmasi onundeki engelleri kaldirmakla, "irtica"yi birinci oncelikli ic tehdit olmaktan cikartmakla, dindarlara karsi her zaman ayaklanmaya hazir vesayetci darbe odaklarini susturmakla, Kurt kardeslerimizle yeni bir mutabakat zemini olusturmakla Turkiye Muslumanlarina buyuk bir hizmet ifa ettigi halde, gonullerindeki golge sebebiyle Cemaat mensubu kardeslerimiz uzerinde kayda deger bir tesir birakmamis.
Cemaat tam da bu sebeple, dindar Turkiye'lilerden cok farkli bir siyasi tercihi, cevresine tavsiye eder hale gelebilmis.
Turkiyenin dindar insanlari olarak Cemaat mensubu kardeslerimize karsi cok onemli bi gorevimiz var. Davranislarimizla onlara
HUCURÂT Suresi (10)
Sadece Mü'minler kardeştir. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin. Ve Allah'a karşı takva sahibi olun. Umulur ki, böylece siz rahmet olunursunuz.
ayet-i kerimesini telkin ve teblig etmek.
Abudeyam
__._,_.___
Reply via web post • Reply to sender • Reply to group • Start a New Topic • Messages in this topic (1)
.
__,_._,___
Dusuncelerini degistirmeyenler yalnizca delilerle olulerdir.
T.LOWELL
Kurmus oldugum gruba uye olun Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur: Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com | Ayrilmak isterseniz de : Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com | Grup Sayfamız : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ | Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz. http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
1 Mayızzzzz
Gencligine guvenme, olen hep ihtiyarmi ?
Anonim
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Kurmus oldugum gruba uye olun Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur: Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com | Ayrilmak isterseniz de : Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com | Grup Sayfamız : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ | Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz. http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
SAYENİZDE....
Boş laf değildir, emin olun.
Türk(!?)iye dönüşüyor.
Köylü varoş oluyor.
Çoban Sülü zaman içinde bizim arızalı Tayyipcan kardeşe dönüştü.
Daha önce de Menderes ti zaten.
Hepsi de birbiriyle akraba olan köylü büyük kentin karanlık sokaklarında kendinden olmayana her şeyi yapacak hale geldi.
Hatta kendinden olana da niyeti bozuk.
Artık ayıp yok.
Günah zaten yok.
Kötü ise kişiye göre tanımlı.
Bu vakitte kimse kimseye güvenemez.
Kardeş kardeşinin çocuğunu başını taşla eziyor, ırzına geçiyor.
Yolda gelin mi gördün zikeceksin.
Topkapı'nın o tarih dolu duvarlarının dibinde hatun mu gördün başını taşla ezeceksin.
Sokakta neşeyle koşturan bir çocuk mu gördün bitti?!....
Artık her şey seni tahrik ediyor.
Ağaç kovuğu, damacananın ağzı, şeftalinin gediği, sabunun ortası her şey olabilir.
Yeter ki delik olsun.
Artık toplumsal sözleşme falan yok.
Gücü gücüne yetene var.
Parası daha çok olana var.
Paran çoksa haklı olan sensin.
Gücün çoksa yine aynı.
Büyük Jiplere biniyorsan sen her şeyi yapabilirsin.
Boğazda yalıda oturuyorsan, kız arkadaşını testereyle parçalayabilirsin.
Sonra da yurt dışına kaçarsın.
Artık bir tuhaf ahlak anlayışı var.
En önemli yanı.
Tek yanlı oluşu.
Sen yapacaksın, başkası sana yapamayacak.
Olmuyor tabii.
Çünkü doğa kanunlarına aykırı.
O yüzden en azılı ırkçı dötünü iri yarı bir zenciye veriyor.
Kendi öz bebeğini öpen(!) mahpusta onlarca erkeğe dübürünü teslim ediyor.
Öyle ki, kıçını dahi tutamaz hale düşüyor.
İlahi adelet.
Ama belirtiyorum.
Kimse bu adaletten Allahı sorumlu saymasın.
Ben tanrı diyorum.
Adını Yüce Dei olarak koydum.
Siz en adil, en akil, en ahlaklı tanrı olarak kimi saydıysanız o olsun.
Bu dünya da işi bitiren, ahir zamanı olmayan bir tanrıdır o.
Saygılar.
Oraj POYRAZ
L2fSIJNoA0xfSNxA
a45UyF587661-201307301451-undefined
Gul bitirmek icin, toprak olmak gerek.
Fetullah Gulen
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Kurmus oldugum gruba uye olun Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur: Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com | Ayrilmak isterseniz de : Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com | Grup Sayfamız : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ | Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz. http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
Re: [inanc] CEMAAT DUZELECEKSE
Ateist, Deist, Agnostik insanları bile peşine takabilir.
Yapması gereken sadece iyiliğe odaklanmak.
Siyaset üstü olmak çok önemli.
Siyaset üstü olmak ne demek peki?
Toplumu formatlamaya çalışmayacaksınız.
Sadece iyilik yapmaya çalışacaksınız.
Zorlamayacak, dikte etmeyeceksiniz.
Ötekileştirmeyecek, herkesi dahil edeceksiniz.
Bir de birilerinin hak ve menfaatlerinin peşinde olmayacaksınız.
Küresel oligarkları, Amerikalıları, İngilizleri, Almanları hesaplarınızda dikkate almayacaksınız.
İYİLİĞE ODAKLANACAKSINIZ.
Bu kadar basit.
İyilik ne mi?
O da çok kolay.
Kendinize nasıl davranılmasını istiyorsanız, iyilik odur.
Kendinize nasıl davranılmasını istemiyorsanız, kötülük de odur.
Karşılıklıdır.
Empatikdir.
Oraj POYRAZ
L2fSIJNoA0xfSNxA
Hayret bir şeyHer gün bir sürü gazete tarıyorum ama bu durumdan hiç haberim olmadı.Öldü ise Allah Gani gani Rahmet eylesin.Az öncede Googlede kadir mısıroğlu öldü mü diye aradım ama ölümüne dair bir habere rastlayamadım.A.D.Şimşek
29 Nisan 2014 13:40 tarihinde Münir Kebir <Munir51@gmail.com> yazdı:
Suat,Bundan yaklaşık 4-5 ay önce vefat etti.Hatta vefat haberine ilişkin ilk haberi ben gruplara gönderdim.Kızının gazetecilere verdiği haberde Babasının ölümünün şüpheli olduğunuTV'dan öğrendik.Ben de izledim.Ve hatta dedimki,böylesi değerli bir insanın vefatını sadece Cine 5 verdi diğerleri duyurmadı.Bundan çok eminim.Saygılarımla,Münir Kebir----- Original Message -----From: Suat EmirogluSent: Tuesday, April 29, 2014 4:22 AMSubject: RE: [inanc] CEMAAT DUZELECEKSE
Kadir Misiroglu yasiyor ? Ne zaman öldürdün be Munir Abem ? :))
To: inanc@yahoogroups.com
From: Munir51@gmail.com
Date: Tue, 29 Apr 2014 00:45:11 +0300
Subject: Re: [inanc] CEMAAT DUZELECEKSE
Merhum Mısırlıoğlu'nun ani ölümü oldukça düşündürücüdür.Büyük bir kayıptır.----- Original Message -----From: zubeyr aufSent: Monday, April 28, 2014 4:50 AMSubject: Re: [inanc] CEMAAT DUZELECEKSE
Emekli vaiz Gülen'in istihbarat tecrübelerinin anlaşılmasında Mısıroğlu'nun anıları yararlı olacaktır. Nakşibendi tarikatına yakınlığı ile bilinen Kadir Mısıroğlu'nun kaleme aldığı "Gurbet İçinde Gurbet" adlı kitabının 190. sayfasında, Hilmi Türkmen'den şunları naklediyordu:
"… O zaman İzmir'in Kestanepazarı'ndaki Kur'an-ı Kerim Kursu'nun idarecilerini tanıyordum. O'nu çocuk okutmak üzere oraya yerleştirdim. Beş on gün sonra halini hatırını sormak için oraya uğradığımda, başbaşa bir kimseyle fiskos ettiğine rast geldim. Konuştuğu adam, beni görünce yaydan çıkmış bir ok gibi fırlayıp kaçtı. Kendisine; "Bu kimdir" diye sorduğumda "Bir talebe, velisi!.." diye cevap verdi. Bu söz doğru değildi. Tahkikatım da onu göstermiştir Bu adam, böyle bir karşılaşmadan beş-altı ay evvel bana müftülük makamına gelmiş ve MİT'ci hüviyetini gösterdikten sonra, benimle açıkça bir meseleyi konuşmak istediğini söylemişti. Söylediği söz şuydu "Bizim teşkilat (MİT'i kastediyor) Müslümanların M. Kemal Paşa'ya menfi bir tavır almasından rahatsızdır. İstiyoruz ki, bu münafereti giderelim. Sen, en büyük dini cemaatlerden biri olan Süleymancı
cemaati içinde söz sahibi bir kimsesin. Sizin cemaatte M. Kemal Paşa hakkında "Deccal" ithamında bulunmakta ve ağza alınmayacak sözler söylemektedir. Sen bunu düzeltebilirsin Bunu yaptığın takdirde, bizden ne istersen iste. Seni Diyanet İşleri Başkanı yapalım… Kendisine yanlış kapı çaldığını, benim bahsettiği cemaat içinde böyle bir şey yapacak gücüm olmadığını, bunu ancak Kemal Kaçar Bey'in yapacağını söyledimse de ikna olmadı ve; "Sen bilirsin biz seni seçmiştik. Anlaşılan sen bunu yapmak istemiyorsun. Amma biz bu işin peşini bırakmayacağız. Bu işi, birisini bularak muhakkak yapacağız!.." diyerek ayrılmıştı. Şimdi anlıyordum ki, buldukları adam Fetullah Gülen'di. Fakat o sıralarda Fetullah Gülen sapı silik bir adamdı. Bunu nasıl becerebilecekti?!… İşi takip ettim. MİT güdümlü olarak nasıl nafiz bir mevkiye getirildiğine safha safha şahit oldum…"
25 Ocak 2006 tarihli Cumhuriyet Gazetesi'nde Hikmet Çetinkaya, kendisine bir Cumhuriyet okurunun telefon ettiğini söylüyor, konuşmayı şöyle aktarıyordu:
"Erzurum'da Komünizmle Mücadele Demeği'nde Başkanlık yapan Fetullah Gülen'in Kontrgerillayla ilişkisini neden araştırmıyorsunuz?" Bu soruya yanıt veremedim Birden 26 yıl önceye gittim… Fetullah Gülen o tarihte aranıyor. Ancak bir türlü yakalanamıyordu. 1981 yılında Isparta- Burdur yolunda yakalandı. Ancak gözaltına alınmadan serbest bırakıldı. Ardından neler oldu? Kenan Evren ve arkadaşları Fetullah Gülen'le ilişki kurdu, iki kurmay albay, bir tuğgeneral Gülen'le pazarlık yaptı. Pazarlıktan sonra Fetullah Gülen ve arkadaşları, Mehmet Kutlular'ın liderliğini yaptığı Nurcu gurubundan koptu… Ve 1982 Anayasası'nı Fetullah Gülen ve arkadaşları destekleme kararı aldı… Fetullah Gülen 8 yıldır ABD'de yaşıyor CIA denetiminde okullar açıyor…"
Hikmet Çetinkaya'nın aktardıklarının ötesinde, Mısıroğlu Sıkıyönetim döneminde Gülen'in aranmasının da danışıklı dövüş olduğunu şu sözleri ile anlatıyordu:
"… Adalet eski Bakanı İsmail Müftüoğlu'na Fetullah Gülen'in duvar ilanlarıyla arandığı hengamda O'nun adamlarından biri gelerek; "Siz eski bir bakansınız!… İzmir Devlet Güvenlik Mahkemesi bizim hocamız için yakalama karan çıkarmış. Fotoğrafı, aranan bir cani gibi duvarlara asılmış. Lütfen İzmir'e kadar gidip de bu meseleyi halletseniz olmaz mı?" ricasında bulunmuşlar. O da bu maksatla İzmir'e gitmiş. Başsavcıyı ziyaret etmiş. Odasında Albay rütbesinde bir misafir bulunduğundan meseleyi açmayıp havadan sudan konuşarak albayın çıkıp gitmesini beklemiş. Fakat vakit ilerlediği halde o, bir türlü kalkıp gitmiyormuş. Bundan dolayı istemeye istemeye meramını açıklayınca, O albay söze karışarak: "İsmail Bey!.." demiş, "Siz eski bir bakansınız, bu işleri bilmeniz lazım! Beni galiba tanıyamadınız. Siz, Eskişehir'de Kadir Mısıroğlu'nun avukatlığını yaparken
ben o mahkemede yüzbaşı rütbesiyle hakimdim. Adım Kerim Günday, buraya kadar boşuna zahmet etmişsiniz. Bu yalandan alınmış bir karardır. Fetullah Efendi'yi kimsenin aradığı yoktur. Yakalama kararının da Ona bir zararı dokunacak değildir…" demiş.
Trabzon'da bir sohbette bu vakayı anlattığımda hazırda bulunanlar arasındaki Yaşar Hoca (Ocak): "Kadir Bey, dedi. "Sen yurt dışındayken bizim arkadaşlardan bir polis evrak imzalatmak için gittiği Tümen kumandanının nezdinde Fetullah Efendi'yi görmüş. Gelip anlattı. O sırada hoca aranıyordu. Ben polise inanmadım. Yanlış görmüş olabileceğini söylemiştim. Demek ki doğruymuş" diye beni teyid etti…"
Mısıroğlu, kitabında insanın tüylerini diken diken eden olaylardan da bahsediyor "… Bu demektir ki, Fetullah Gülen etrafındaki gizli ve aşikar gerçekler bu derece korkunçtur. Bunu şifai olarak ilk ve müessir bir surette ifşa etmiş bulunan bir arkadaşımızın (Teşkilatın bütün kıdemli üst kademelerince çok iyi tanınan Kuyumcu Sadettin Çetin Bey'in) kendisi Fetullah Gülen'e en büyük hizmetleri ifa etmiş bir kimse olduğu halde cesedi parçalanmış olarak bir yol kenarında bulunmuştur. Sadece bunu hatırlamak, bu sahada gerçeği beyan etmenin ne ağır bir bedeli olabileceğini anlamaya kafidir sanırız…"
Sudan'daki Okul
Mısıroğlu, Gülen okulları ile ilgili bir anısını aktararak aslında bu okulların neye hizmet ettiğine dair ipuçları yakalamış; "Fetullah Gülen'in vazifesi, İslam Dünyası'nın her tarafından süper zeki çocukları seçerek Amerika'da okutmak ve sonra onları kendi ülkelerine müstakbel siyasi ve idari kadrolar olarak göndermektir. Bu çocuklarda hemen hemen Müslümanlığın bütün şiarları mevcut olacak, sadece dinin "Muamelat" kısmının çeşitli bahanelerle tayyedilmesi istikametinde bir görüş bulunacaktır. Bu harekelin gayesi "Muamelatsız sapık bir İslam muhtevası" onaya çıkarmaktır. Bu sözleri benden defaatle dinlemiş olan Hüseyin Cevahir, bundan beş on sene evvel Sudan'da iş yapıyordu. Orada Fetullahçılar'ın bir mektep açtığını duyunca, gurbette milli tesanüd namına onları tebrike gitmiş. Kendisini, o anda makamında bulunmayan müdürün odasına oturtmuşlar ve biraz
beklemesini, müdürün hemen geleceğini söylemişler…. Müdür gelene kadar O'nun masası üzerindeki yığınla evrakın en üstünde duran bir kağıt alakasını çekmiş ve gayrı ihtiyari onu okumuş. Bu UNESCO'dan geliyor ve Hartum'da açılmış bulunan mektebin masraflarının kendileri tarafından karşılandığını, paranın ne suretle ve hangi bankaya intikal ettiği hususundaki bilgiyi ihtiva ediyormuş. O, bu yazıyı gayri ihtiyari okuduktan sonra, müdür, odasına gelmiş. Selam kelamdan sonra aralarında şöyle bir konuşma geçmiş. "Siz burada ne yapıyorsunuz? Arapça öğretiyoruz dersen, bunların anadili Arapça!.. Şeriat öğretiyoruz desen, resmi nizamları şeriat! Allah için burada ne yapmak istiyorsunuz?!.." "Bunların hiçbiri değil! Biz burada Sudan'ın müstakbel idarecileri olacak süper zeki çocukları bulup Amerika'ya göndermek için bulunuyoruz. Orada bir Üniversitemiz var. Onları
yetiştirip tekrar buraya göndereceğiz!.." O zaman Yusuf Cevahir masa üzerindeki muhtevasına muttali olduğu mektubun bir suretini istemiş, müdür,
'Hayır asla!-' Diyerek, mektubu kaptığı gibi çekmecesine koymuş,»"
--------------------------------------------
On Sun, 4/27/14, Münir Kebir <Munir51@gmail.com> wrote:
Subject: Re: [inanc] CEMAAT DUZELECEKSE
To: inanc@yahoogroups.com
Date: Sunday, April 27, 2014, 6:55 PM
İşte böyle imana
gel,gerçekleri ortaya koy ve
zararın nersinden dönersek orda kâr ederizin hesabına
gir Ey
Ebuzelil.....
*****
Şimdi gelelim bu iletiye
karşılık fi sebilillah
yapman/yapmanız gereken şeylere
;
Fetullah
Gulen Hocaefendi bir yandan kaset davasiyla kiskaca alinmis,
diger taraftan
1998'de ADL baskani Abraham Foxman'la New
Jersey'de yaptigi gorusmede muhtemelen
onune "Hizmet" adina dunya capinda gecerli buyuk
bir destek sozu
konmustu.
Bir kere burada FG
Hocanızın dünyaya meyledip
bir anda din-i mübini islamı askıya kaldırmış
olduğunu görmenizdir.Zira,Abraham
Foxman denilen la'netullahi aleyhten islama hizmeti
beklemek,aşağıda referans
gösterdiğiniz ayetten habersiz olması
imkansızdır.Adam-eksikte olsa-nihayetinde
bir medrese tahsili görmüştür.Ve bu ayetin
bilincindedir.Ama iç dünyası öylesine
dünyaya hasrettir ki,kimse anlamaz diyor ve desteğe teslim
oluyor.Heyhat!.....
Dolaysıyla;
Gulen
Hocaefendi amacinin kudsiyetine olan inanci sebebiyle bu
isbirligi teklifini
reddetmedi.
Geç bu saflık tiyatro
oyunundan
abuzelil.Müslümanlar aptal değildir.Baksana iletinde
;
Bu
calismalar, cemaatin tahsilli taraftarlari arasinda
Hiristiyan ve Yahudilere
karsi muhabbet duygulari uyandirmakta gecikmedi.
diyosun... Bu iki cümleyle
nasıl gülünç ve
tiyatrosal davranışınla çelişkiye düştüğünü
göremiyorsan o zaman sen de bunama
var demektir.Allah hidayet üzre kurtarsın.Hem, hoca efendi
kudsiyetini düşünerek
kabul ediyor hem de cemaatin tahsilli taraftarlarının
muhabbet duyguları devreye
giriyor.(!)
Demek ki senin hocaefendine
duyulan saygı
dünyalık,hikaye yani....Bu kadar tepeye çıkarılan bir
hocaya,benim bildiğim
gassala teslim olan mevta gibi olunur.Ama bir boşluk
var,soyut
biçimde ifade ettiğin
tahsillilerle (!) -ne tahsilidir bu(?)-,ilahiyat eğitimi
alanlar değil
herhalde.Ama eğer ilahiyat eğitimi almışlar
ise,kur'anın aşağıya
alıntıladığın muhkem ayetinden bile demek
gafiller....İlahiyat eğitimi
dışındalar ise,Hocaefendin,ben istemem yan cebime koy
diyor o zaman....Nasıl
olsa ağlamakla,Hz.Peygamberi övmekle ben bu çiti atlarım
diyor.
Çünkü bunun
arkasında ,The Cemaat kendini tüm
tarikatlerin ve cemaatlerin üstünde gördü ve kendinden
olmayanları
dışladılar.(Ben bu durumu Adıyaman'da görevliyken
bizzat yaşadım)Ardından
Basın,Banka,Yurt,Okul vesaire..vesaire yollarla
sermayedarlığa yöneldiler ve
palazlandıkça palazlandılar...(Buna da Türkiye çapında
şahidim ve zaten Başbakan
da bar bar bunu bağırıyor...)
Iste
Cemaatin ayaginin kaydigi yer burasidir.
Duzelecekse,
duzelmeye baslayacagi yer de burasidir.
Bravo...Maşallah,Barekallah.İşte bu
sözün
haktır.Bu tesbitinden sonra artık sana hiristiyan papaz
diyemem.Bugüne kadar
sana yaptığım bu yakıştırmanın tamamına rücû
ediyor bu yakıştırmamı geri
alıyorum.
Bu tesbitin,gerçeklerle
yüzleşme demektir.O halde,
vakit geçirmeden,der aqeb,bu hocanın Laik bir ülkede
yetişen vaazhan
derecesinde hoca olduğunu, ama bunun
yanında derecesinin ötesine
geçemeyecek düzeyde olduğunu kabul edeceksiniz.Bunu kabul
eder etmez,en kısa
surede bu kez, bu hocanızı derhal Türkiye'ye
getirin.Kendisine mütevazi
müstakil bir ev tahsis ediniz.Bunun akabinde,Bu hoca, Din-i
Mübin-i islamdan
kendine kazandırdığı vizyon sonucu; her ne mal mülk
elde etmiş ise bunu paraya
çevirerek ,derhal bir vakıf kuracaksınız ve bu vakfa bu
paraları
devredeceksiniz.
Vakfın amacı olarak
ta;elde ettiği gelirin
tamamını(hasıl-ı safisini) her yıl başta
sahipsizlere,daha sonra boşanmış ve
yardıma (muavenete) düçar
kalmış,sunni,alevi,kürt,Türk,Müslüman,TC vatandaşı
hiristiyan,ermeni ve ila... kadınların ismetini koruma
amaçlı fona,daha
sonra cemaate yardım adı altında kendisinden para
toplanmış kişilere müracaat
ederek,önce haklarını bu yolda sarf edilmek üzere helal
etmelerini istemeye
başvurduktan sonra,bunların içinde, mesleğini icra
etmekten acze düşmüş
kişilerin çalışması için, onlara gereken alet edavatı
temin etmeye ve daha sonra
da,başta yetim ve öksüzler olmak üzere gerçekten yoksul
aile çocuklarının
,ilkokul,ortaokul,lise ve Üniversite tahsili için
yapılacak yardıma
ayırmaktır diyeceksiniz (vakfın amacı
olarak)
Bu yetmiyor.FG
"Hiristiyanlarla amentüde
ittifakımız vardır" başlıklı makalesini cehren ve
alenen belirterek,bu çerçevede
yaptığı "dinler arası diyalogun" bir gaflet
eseri olarak ortaya
çıkardığını,bundan rücu ettiğini ve Cenab-ı Haktan
tövbesini dilediğini
ve tüm dünya müslümanlarından da özür
dilediğini basın yoluyla beyan
edecek.
Son olarak ta, kendisine
tahsis edilen evde emekli
vaazhan maaşıyla yaşamını idame etmeyi kabul
edecek.Kendisinden kira
alınmayacak.Hizmetini görmek için helal alternatiflere
birşey
diyemem.Ama,hizmetini görecek yaşı uyumlu kâmil bir
kadınla evlendirilmesi
yönünde -kabul ederse- ikna
edilmelidir.
Bunu yaptınız yaptınız
Sayın
Abudeyam......Yapmadığınız takdir de.Tavuk civciviyle
nefse kadın kundağıyla
akibetinizin hayret vericiliğinin seyr-ü temaşasına
gelecek ve "Aman
Yarabbiii...sen bizleri çoluk çocuğumuz koru,böyle bir
şey de olurmuydu"
diyeceklerdir İnşallahu teala....Ama böyle bir şeyi
temenni değil, tevbeyi ve
nedameti temenni
ederim.
Siz siz olun.Hanifaya
ters düşmeyin.Biliniz
ki Ehl-i Sabianın durumu çok
acıklıdır.
Benden söylemesi.Şahit ol
Yarab....
Münir
Kebir
----- Original Message -----
From:
Abudeyam
To: desifre ; siyasetmeydani
; inanc@yahoogroups.com
; turkishcommunity-saudiarabia
Sent: Sunday, April
27, 2014 7:14
PM
Subject: [inanc]
CEMAAT DUZELECEKSE
CEMAAT
DUZELECEKSE
1997 yilinda
Amerikan YAhudi kuruluslari ve Israil, rahmetli Erbakan
Hocanin aldigi %25 oy
ile paniklemislerdi.
Sosyal
arastirmacilarinin tesbiti dogruydu.
Bu Turkiye'de
Etyen Mahcupyan'in da "Halk Devrimi" dedigi
bir sosyal degisimin
habercisiydi.
Israilci
neoconlar ve Israil Turkiye'deki bu sosyal degisimi
tersine cevirmek icin 28
Subat surecini baslattilar.
Fetullah Gulen
Hocaefendi bir yandan kaset davasiyla kiskaca alinmis,
diger taraftan 1998'de
ADL baskani Abraham Foxman'la New Jersey'de
yaptigi gorusmede muhtemelen onune
"Hizmet" adina dunya capinda gecerli buyuk bir
destek sozu
konmustu.
Gulen
Hocaefendi amacinin kudsiyetine olan inanci sebebiyle bu
isbirligi teklifini
reddetmedi.Sonra gecen Agustosta Atlantic'e verdigi
mulakatta ifade ettigi
gibi, o gune kadar Yahudi ve hiristiyanlar hakkinda
tasidigi fikirleri revize
ederek "dinler arasi diyalog" calismalarini
baslatti.
Bu calismalar,
cemaatin tahsilli taraftarlari arasinda Hiristiyan ve
Yahudilere karsi
muhabbet duygulari uyandirmakta gecikmedi.
Iste Cemaatin
ayaginin kaydigi yer burasidir.
Duzelecekse,
duzelmeye baslayacagi yer de burasidir.
Kur'an-i mecid,
"Muhammed (SAV) peygamberdir" diyor.
Hz Peygamber,
"Ben Allah'in resuluyum" diyor.
Yahudi ve
Hiristiyanlar ise hem Kur'an'i ve hem de Hz
Peygamberi yalanliyor.
Hz Peygamberin
sevgisi ile, onu yalanlayanlarin sevgisi ayni gonulde
nasil
barinabilir?
Bunu yapmaya
kalkanlara Allah'in cezasi hak olmaz mi?
BAKARA
Suresinin 120. âyeti
Sen
onların milletine tâbi oluncaya kadar senden ne
Yahudiler ne de Nasranîler
asla hoşnut olmazlar. De ki: «Asıl hüda, Allah'ın
hidâyetidir.» Eğer sen sana
gelen ilimlerden sonra, onların hevâlarına uyacak
olsan, yemin olsun ki senin
için Allah tarafından ne bir yar bulunur ne de bir
yardımcı.
Abudeyam
__._,_.___
Reply via web post • Reply to sender • Reply to group • Start a New Topic • Messages in this topic (12)
.
__,_._,___
Bir daha birama dokunursan dislerini agzina dokerim.
Charles Bukowski Sozleri / Heinrich Karl Bukowski / Bilge Sozleri
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Kurmus oldugum gruba uye olun Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur: Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com | Ayrilmak isterseniz de : Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com | Grup Sayfamız : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ | Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz. http://orajpoyraz.blogspot.com/ |