29 Nisan 2014 Salı

Bekir Coşkun : İktisatçının ambarındaydı hukuk…

Bir iktisatçının Anayasa Mahkemesi Başkanı olmasındaki gariplik yeni değildir.
Buna itiraz edenler aynı kişilerdi ve şimdi de aynı itirazlarını söylüyorlar.
Bu hukuk garabetinde rol almaya gönüllü olanın şimdi söylediği iki çift doğru söz çok anlamlı değildir.

Adam zamanında Cemaate sahip çıksın diye AKP eliyle başkan edilmişti.
Daha en başta bu işin sebebi, şekli, oluşu bozuktur.

Doğrusu tam fıkradaki gibi olmuş.

Deveye demişler;
-Boynun eğri.
O da demiş;
-Nerem doğru.

Günümüz Türk(!?)iyesinde doğru çok az belki de yok.
Tıpkı samanlığa atılmış bir avuç iğne gibi.
Bir sürü eğrilik, az miktarda doğruyu da mundar etmiştir.


Oraj POYRAZ
L2fSIJNoA0xfSNxA


Bekir Coşkun : İktisatçının ambarındaydı hukuk…

Bir iktisatçı Türkiye'ye hukuk dersi verdi…

Karşı tezi savunan da imam…

Haşim Kılıç normalde "arz, talep, girdi, çıktı, ambarda stok durumu" gibi iktisadi meselelere bakacaktı…

Bunu Anayasa Mahkemesi Başkanı yaptılar…

AVM yerine AYM'ye gitti…

"Fiş, fatura, al, ver" aklında kaldığı için, irtica suçu işleyen iktidar partisinin kapatılması gerekirken "Para cezası kesin, makbuzunu alın" dedi…

Böylece "irticanın merkezi" sadece para cezası ile paçayı kurtardı…

Türkiye'yi yönetmeye devam etti…

Cumhuriyeti yıkım süreci başlamıştı…

Diyelim ki ülkedeki orman, liman, kurum, fabrika gibi ulusal malların satışı iktisatçının önüne geldiğinde, mevsim sonu indirimleri zamanıydı…

İktisatçı "İndirime geçelim" dedi…

Yasada yüzde 10 kadar indirime gidildi…

Hayrat çeşmeleri dışında milletin malı kalmadı, tümünü sattılar…

Ama 4+4+4 gibi nesilleri dincileştiren, türbanın kamuya sokulması gibi laikliği yaralayan, yargıyı hukuku bitiren, devleti baskı ve zulüm yönetimine dönüştüren tüm yasaları onayladı iktisatçı…

Ve bir gün hukuk kendisine lazım oldu…

Konuşmaya kalktı…

Bir dövmedikleri kaldı…

Günde asgari üç fasıl azar…

Hakaret…

Aşağılama…

İşte o zaman "Ambarda ne kaldı?" diye sordu iktisatçı…

"Veresiye vere vere kalmadı" dediler…

İflas etmişti hukuk…

Çünkü Anayasa Mahkemesi'nin hukuku bitirme yetkisi vardı…
Ama hukuku geri getirme yetkisi yoktu…

"Etme bulursun" ilkesi, kadercilikten daha çok demokraside geçerlidir…

Eden bulur…

Hukuku yok eden Haşim Kılıç bunun bedelini ödüyor…

Müstahak…

"Etme bulursun…"

Tıpkı; Recep Tayyip Erdoğan'ın, yakıp yıktığı o mahkemenin önüne çıkıp yargılanmaktan asla kaçamayacağı gibi…

Göreceksiniz…

Yarın; imam açısından hukuki durum…
Yani; innaki el zaviye-i terazi minel hak…


a45UyF587661-201307301451-undefined

  ^^^^^ - vvvvv

 

zaryop:jaro
Buyuk basarilar, degerli analarin yetistirdikleri seckin cocuklarin yardimiyla meydana gelir.
1923.

K.Ataturk
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Kurmus oldugum gruba uye olun
Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur:
Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com
Ayrilmak isterseniz de :
Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup Sayfamız :
http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.
http://orajpoyraz.blogspot.com/


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder