28 Nisan 2014 Pazartesi

Bülent ESİNOĞLU : CIA diyecek ama diyemiyor!

Ben bir ekleme yapayım.
Türkiye hem kendi içinde hem de yakın çevresinde Amerikayla yüzleşmeden birlik ve bütünlüğünü koruyamaz.
Amerika Türkiye için açık ve doğrudan bir tehdittir.
Yeni değildir, kanıksanmıştır, yorgunlukla, irade eksikliğiyle göz ardı edilmiştir.

Böylesi bir mücadele tek başına yapılamaz.
Türkiye mücadelesinde ittifaklar aramalı, yeni müttefikler bulmalı.

Kimlerle nasıl ittifak edileceği, stratejik tercihlerin nasıl olacağı tamamıyla yeni dünya düzeninde tarafların geopolitik pozisyonları, yeni dünyada kimlerin baskın olacaklarıyla ilgilidir.
Bir fikir olsun diye belirtiyorum.
Avrasya dünyanın kalpgahıdır.
Herkes ticari, siyasi, askeri pozisyonlarını buna göre almaktadır.
Amerika ve yandaşları kalpgahı çevrelemeye çalışmaktadır.
Etrafı kuşatılmaya çalışılanlar da bu büyük kıta içinden kuşatmayı etkisiz kılacak ulaşım, iletişim yolları kurmakta, ittifaklar yapmaktadır.

Türkiye'nin dünya hegomonyası mücadelesinde tavrı sonuçları etkileyecek kadar önemlidir.
Bu nedenle ülkemizin karar vericilerini ve halkını yönlendirmek için dünyanın hegomon güçleri ne gerekiyorsa yapacaktır.

Oraj POYRAZ
L2fSIJNoA0xfSNxA

Bülent ESİNOĞLU : CIA diyecek ama diyemiyor!

"Oradan tezgâh kurma. O tezgâh seni de vuracak. Unutma tezgâhların üzerinde tezgâh var."

Bu sözler, Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'a ait.

Bu söylemi Türkçeye çevirelim.

Asıl tertip, CIA'nın tertibidir. Demek istiyor.

Utangaç, üstü örtük CIA veya ABD eleştirisi yapıyor.

F-Tipine, ya da Paralele, ya da gerçek adı ile gladyoya bir gönderme yapıyor.

AKP veya Erdoğan Paralel Devlet ile mücadele yapabilir mi? Yaşadığımız süreç bir mücadele süreci midir?

Bir kuvvetle, bir düşmanla mücadelenin temel şartı; düşmanı doğru tanımlamaktan geçer.

Paralel devlet ifadesi, çok yuvarlak ve oynak bir hedeftir.

Paralel devlet, devlet olana dek, belli süreçlerden geçtiğine göre, bunun işleyen organları olmak durumunda…

Yani karargâhı, subayları, devlet erkânı vs.

Ya da Paralel Devlet her yârde…

Bakanlar kurulunun içinden başlamak üzere, Orduda, MİT'te, Mecliste vs.…

Eğer gerçekten F-Tipi ile mücadele edilecekse, bunun stratejisi bellidir.

Nasıl bellidir?

Düşman olarak tanımladığın gücün, önce "ideolojisini deşifre" edersin, o ideolojik yapılanmaya sahip kişileri devletten temizlersin.

Eğer F-Tipini, CIA'dan destek alan bir örgüt olarak değerlendiriyorsan- ki son beyanatı kapalı da olsa bunu ifade ediyor.

O zaman, açıktan CIA ve MOSSAD'ın adını koyarak mücadele edilmesi gerekir.

Erdoğan şöyle sanıyorsa, çok yanılır. Bu yanılgının bedeli de ağır olur.

Ben (RTE) hem Paralel ve onun asıl tezgâhçısı, CIA ile mücadele ederim, hem de mümkün olduğunca, Amerika ile birlikte çalışırım. Ermeni, İran ve Ukrayna meselesinde ABD'nin yanında olurum.

Bir taraftan ABD'nin politik söylemlerini tekrarlayarak Amerikancılık yapacaksın, öte yanan F-Tipi ile mücadele yapar gibi CIA ile mücadele edeceksin.

Bu ikisinin bir arada olmayacağı çok kesindir.

Zaten Erdoğan da, dolaylı da olsa belirtti. "İçerden direnç var" diye…

Meselenin adını doğru koyalım.

F-Tipi, Gladyo veya Paralel ne derseniz deyin. Bunun adı içimizdeki Amerika'dır.

Amerika ile hesaplaşılmadan, CIA, F-Tipi ya da MOSSAD'dan kurtulunamaz. İran'da CIA yaşayabiliyor mu?

Bir taraftan ABD ile yapılmış ikili anlamalar, İncirlik, İstihbarı Operasyonel Füzyon Anlaşması, öte yanda CIA ile mücadele edemezsiniz.

İnönü'nün sızlanmasıyla, geceleri CIA ile aynı yatakta, gündüzleri Suriye'de beraber, CIA veya unun uzantısı ile mücadele olmaz.

Bir zamanlar sizi iktidara taşıyan güçlerle, F-Tipi ile mücadele edemezsiniz.

Birkaç polis şefini almak veya polislerin yerini değiştirmekle bir şey olmaz. Değiştirdiğin polis şeflerinin yerine CIA karşıtı polis koyabiliyor musun?

Bari hiçbir şey yapamıyorsan, muhalefetin içindeki CIA ajanlarından başla açıklamaya…

Sonra belki kendi içindekilere sıra gelir!

27.4.2014, bulentesinoglu@gmail.com

a45UyF587661-201307301451-undefined

^^^^^ - vvvvv