Yazık hem de çok yazık.
Yaşlı başlı insanlar, kendilerince bu işlere bir ömür harcamış insanlar var.
Ciddi ciddi uğraşıyorlar.
Tamamı da beyhude.
Açlığa tokluğa faydası olmayan işlerdir.
Meslek kazandırmaz.
Üretimi artırmaz.
Toplumsal huzura katkısı yoktur, tam tersine huzuru bozar.
Savaş ve çatışmalara sebep olur.
Ayrılık ve aykırılıklara sebep olur.
Aklı bir kenara iter, insanları ve toplumları gerçeklikten koparır.
İnsanları ve toplumu sanal bir hayal alemine sokar.
Toplumsa hazeyanlara sebep olur.
Ne tekim ilettiğiniz haber bunun en güzel tezahürüdür.
Toplumsal ve paylaşılmış bir hazeyanın haberidir.
Kim ne kazanmış?
Herkes nereye koşuyormuş, nereye varmış?
Kur'an ve Allah'a ulaşanlar nereye varmış?
Nasıl bir mutluluk, nasıl bir refah, nasıl bir kudret kazanmışlar?
İslamiyet yeni bir din değil.
1500 yıldır ne olmuş, nereye varmış?
Yazıktır, günahtır.
İnsanların aklıyla, vicdanıyla bu kadar rahat, bu kadar fütursuz oynamak ayıptır.
Aşağıdaki haberde yer alan insanlar neyi başarmıştır?Yaşlı başlı insanlar, kendilerince bu işlere bir ömür harcamış insanlar var.
Ciddi ciddi uğraşıyorlar.
Tamamı da beyhude.
Açlığa tokluğa faydası olmayan işlerdir.
Meslek kazandırmaz.
Üretimi artırmaz.
Toplumsal huzura katkısı yoktur, tam tersine huzuru bozar.
Savaş ve çatışmalara sebep olur.
Ayrılık ve aykırılıklara sebep olur.
Aklı bir kenara iter, insanları ve toplumları gerçeklikten koparır.
İnsanları ve toplumu sanal bir hayal alemine sokar.
Toplumsa hazeyanlara sebep olur.
Ne tekim ilettiğiniz haber bunun en güzel tezahürüdür.
Toplumsal ve paylaşılmış bir hazeyanın haberidir.
Kim ne kazanmış?
Herkes nereye koşuyormuş, nereye varmış?
Kur'an ve Allah'a ulaşanlar nereye varmış?
Nasıl bir mutluluk, nasıl bir refah, nasıl bir kudret kazanmışlar?
İslamiyet yeni bir din değil.
1500 yıldır ne olmuş, nereye varmış?
Yazıktır, günahtır.
İnsanların aklıyla, vicdanıyla bu kadar rahat, bu kadar fütursuz oynamak ayıptır.
Başardıklarının kıymedi ve anlamı nedir?
Kendilerine ve insanlığa ne kazandırdı bu insanlar?
Kocaman, dev gibi, tarihsel bir palavradır.
Bırakın bu işleri yazıktır, günahtır.
Oraj POYRAZ
L2fSIJNoA0xfSNxA
On 30.04.2014 12:28, Kenan Kilimci wrote:
HERKES O'NU KAZANDI
28 Nisan 2014 / BEHRAM KILIÇKimi öğrenciydi, kimi asker, ev hanımı ya da işadamı. Hepsinin amacı ortaktı: Hayatlarını değiştirebilecek bir kitap okumak. 14 asırdır yüz milyonlarca insanın kendisine örnek seçtiği Hz. Muhammed'in (sav) hayatını okuyup imtihana girdiler. Hediyeler bir yana asıl O'nu kazandılar.Kimi askerde yarışmaya hazırlandı, kimi fabrikasında, kimi geceleri evinin bir köşesinde, kimi annesinin kucağında, kimi babasının başucunda. Her birinin farklı hikâyesi ve bu hikâyeleri birleştiren bir hedefleri vardı. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'in (sav) hem hayatını öğrendiler hem de öğrendiklerinin mükafatı olarak onu ziyarete gitmeye hak kazandılar. Peygamber Yolu Derneği'nin düzenlediği Herkes O'nu Okuyor kampanyası yüzlerce insanımıza umre imkânı sundu. 7'den 77'ye kadın-erkek 2 milyonu aşkın vatandaşımız söz konusu kampanyaya katıldı. Yurt çapında düzenlenen sınavlar sonucunda binlerce kişi çeyrek altın, dizüstü bilgisayar, iPad ve en önemlisi umre ile ödüllendirildi. Umre kazananların sayısı tam 800'dü.Herkes O'nu konuşsun, herkes O'nu okusundu amaç. Ödüller işin bahanesiydi. Derneğe bu yolda yüzlerce gönüllü yardımcı oldu. Sınavlar için Millî Eğitim Bakanlığı okulların kapılarını kapatınca özel dershaneler imdada yetişti. Sınav üç kategoride üç kitaptan yapıldı. Çocuklar için Rahime Kaya'nın 'Efendiler Efendisi', lise çağındaki öğrenciler için Reşit Haylamaz'ın 'Efendimiz' kitabı ve yetişkinler için Fethullah Gülen'in 'Sonsuz Nur' eseri. Yurt genelinde, binlerce salonda, binlerce gözetmenin eşliğinde, milyonları aşan insanın katıldığı, tarihte eşi benzeri olmayan bir olay yaşandı. Sınava Bursa'dan 1919 doğumlu Hasan Karlı da katıldı, 6 yaşındaki bedensel engelli Medine Görücü de.31 Mart günü başlayan sınav maratonu, 19 Nisan'a kadar sürdü. Sınavlar bittikten sonra birçok ilde Herkes O'nu Okuyor kampanyası kapsamında hem dereceye girenlere ödüller verildi hem de naat programları düzenlendi. Bu sıra dışı kampanya esnasında yurt çapında birbirinden önemli hadiseler de yaşandı.Gelin, nüfusa göre en çok katılımın olduğu Kayseri'den başlayarak Anadolu'yu baştan başa dolaşalım. Neler neler yaşanmış hep beraber şahit olalım. Kayseri'yi katılım oranında Kars ve Niğde takip etti. Van, Kırşehir, Mardin peşi sıra geldi. Nüfusa göre en az katılım ise Edirne'de gerçekleşti. Çanakkale, Balıkesir, İzmir, Muğla, Mersin ve Tekirdağ listenin alt sırasındaki illerdi. Kayseri'de imam-hatip öğrencisi Ganalı Abdul Jaleel Yusif umre, Kazakistanlı Zhahangir Nurmatov ise iPad kazandı.Konya'da bazı salonların koridorlarında ney üflendi. Dernek yöneticilerinin bu rahatlatıcı jesti vatandaşların takdirini kazandı. Endonezyalı bir öğrenci ile Kredi Yurtlar Kurumu'nda kalan bir Somalili genç umre kazananlar arasındaydı. Düşünün, bu gençler Türkçeyi öğrendiler, Sonsuz Nur kitabını okudular, imtihana girdiler ve derece elde ettiler.Sınav sonuçları açıklandığında özellikle umre hediyesi kazananların sevinçleri her ilde ayrı bir hikâyeyi barındırıyordu.Samsun'a gidelim. Bu ilde birinci, Bafra'dan Fatma Bayar oldu. Gerisini ondan dinleyelim: "Son olaylar o kadar üzüyordu ki beni, bir gün seccademde namaz kılarken, 'Rabbim imdat, yardım et bize ne olur! Bu dava senin, bu yol senin yolundur. Günahı olmayan insanlar boynu bükük kalmasın.' diye yalvarırken, bir telefon sesiyle irkildim. Arayan kişi, umre kazandınız diye haber verdi. Sanki Allah 'üzülmeyin, ben buradayım' diyordu. Çok mutlu oldum, dünyaları verdiler bana."Bazı illerimizde sınav, cezaevlerinde de düzenlendi. Bu illerimizden birindeki imtihana 57 mahkûm iştirak etti. İçlerinden biri dereceye girerek iPad kazandı. Cezaevi müdürü, dernek yetkililerine, 'Mahkûmlara bilgisayar, telefon vermemiz yasak. Siz bunun yerine para verseniz.' önerisinde bulundu. Bu öneri kabul edilerek o mahkûma kazandığı ödülün değeri kadar para verildi. Farkındasınız değil mi, bu ilimizin adını sizlerle paylaşmadığımızın. Dernek yetkilileri bu güzel olayı bize anlatırken uyarıda bulundular: "Aman cezaevinin hangi ilde olduğunu söylemeyin. Bu ortamda iyi niyetiyle yarışmaya izin veren cezaevi müdürünü yerinden edebilirler."Ne hâllere düştük? Haksız da sayılmazlar. Zira birçok ilimizde dernek görevlilerine zorluk çıkarttılar. Bazı illerde salon ücretlerinin ilk taksitleri ödendiği hâlde izinler iptal edildi. Bu illerden biri de Trabzon'du. Ödül töreni Hayri Gür Spor Salonu'nda düzenlenecekti. Gençlik ve Spor Bakanlığı il temsilciliği ile her konuda anlaşılmış, hatta salon kirasının ilk taksiti de peşin ödenmişti. Ama programın düzenlenmesine birkaç gün kala 'paranızı geri veriyor, sözleşmeyi feshediyoruz' cevabı dernek yetkililerini hayli zor duruma düşürdü. Bu durum yerel basın tarafından da eleştirildi. Burdur'da da valiliğin bir uygulaması gazetelere manşet oldu. Valilik hem ödül töreni hem de anma programı için salon tahsis edenler hakkında yasal işlem başlatacağını resmî sitesinden duyurdu. Yurdun çeşitli illeri ve beldelerinde buna benzer hadiseler yaşandı. Giresun, Muğla, Hopa, Gaziantep akla ilk gelen yerler. Giresun'da da son anda salon izni iptal edildi. Hâl böyle olunca alternatif mekânlar devreye girdi. İllerin durumuna göre otellerde, özel okulların salonlarında programlar yapıldı. Muğla'da ödül töreni açık havada düzenlendi. Kısaca Anadolu insanının peygamber sevgisini engellemeye çalışanlar amaçlarına ulaşamadı. Spor müsabakalarında pek göremediğimiz yeni Spor Bakanı Çağatay Kılıç ve onun emrinde çalışanlar, devlete ait, vatandaşın vergilerinden kesilerek yapılan spor salonlarını vatandaşın hizmetinden sakınarak büyük bir başarıya imza attı!Bu tatsız hadiseler büyük fotoğraftaki güzelliği gölgeleyemedi. Ardahan'dayız. İlimizin Damal ilçesinde geçen yıl açılan okuma salonunun öğrencilerinden 96 kişi yarışmaya katıldı. Bu ilçede Rahime Kaya'nın kitabından 12 öğrenci il genelinde dereceye girdi. İlçede birinciliği elde eden öğrencimiz yurt çapında 134. oldu. Bu okuma salonundaki öğrencilerin başarıları gazetelerin bölge sayfalarında ve internet sitelerinde küçükçe yer aldı. Bu haberlerden birini gören Kastamonu'dan bir öğretmen kardeşimiz Peygamber Yolu Derneği'ni aradı. Kendisi 2001 yılında Damal'da görev yapmıştı. Alevi vatandaşlarımızın yoğun olarak yaşadığı bu küçük ilçede çocukların derece yapması onu çok mutlu etmişti. Dernek yöneticilerinden çocukların isimlerini öğrendi. Ardından da onlara çeşitli hediyeler gönderdi. Ardahan'dan aşağıya, Tunceli'ye gidelim. Kampanyaya katılanların yüzde 60'ı Alevi vatandaşlarımızdı. İlde 'Efendimiz' kitabından yarışmaya girenler arasında 3'üncülüğü de bu Alevi vatandaşlarımızdan Botan Barış Poyraz elde etti.Tokat ilimizde ise sıra dışı bir olay yaşandı. Sonsuz Nur'dan 2. olmayı başaran ve umre hediyesi kazanan vatandaşımız askerdi. Daha doğrusu bu ilde askerliğini yapan bir er. O, kışlada arkadaşları ile yarışmaya hazırlandı. Hafta sonuna denk gelen sınav günü çarşı izni alarak imtihana girdi. Kendisi il genelinde 2. oldu. 2 arkadaşı ilk 10'daydı. Peki, umre hediyesi ne olacak dediğinizi duyar gibiyiz. Dernek yöneticileri askerliği biter bitmez bu kardeşimizi umreye gönderecek.Artvin'de Ahmet amca 74 yaşındaydı. Sınava hazırlanması Zaman gazetesinde haber oldu. Gazetedeki demecinde rüyalarında hep umreye gittiğini söylüyordu. Bu niyetle yarışmaya girmişti. Ancak zor sorular karşısında başarılı olamadı. Bu haberi okuyan Ankara'daki bir FEM Dershanesi'nin öğretmenleri kendi aralarında para toplayarak Hüseyin amcaya jest yaptılar. Onun tüm masraflarını karşılayacaklarını dernek yöneticilerine ilettiler. Şimdi Hüseyin amca da umreye gidecekler arasında yer alıyor.Artvin'den bir başka olay… Sınava girenler arasında özürlü bir kardeşimiz vardı. Ancak özrü ellerindeydi. O soruları okudu, sınav sırasında yanında bulunan babası da onun işaretlemeyi düşündüğü şıkları cevap kâğıdına yazdı. Baba-oğulun bu durumu görülmeye değerdi.Benzer bir hadise İstanbul'da cereyan etti. Medine Görücü adındaki küçük kızımız 6 yaşındaydı. Okuma yazma bilmiyordu. Bedensel engelli yavrumuza kitabı annesi Selma Hanım okudu. Beraber yarışmaya girdiler. Orada da annesi soruları okudu, Medine cevapları söyledi. 50 sorudan sadece 2 yanlışı çıktı. O da annesi ile birlikte umreye gidecek. Medine, İstanbul'da düzenlenen geceye de davet edildi. İmtihana hazırlandığı günlerde Efendimiz'i (sav) rüyasında gördüğünü söyledi. Yine annesinin yardımıyla Arif Nihat Asya'nın 'Seccaden Kumlardı' şiirini ezberledi. Bu uzun şiirin bir bölümünü 15 bin kişinin katıldığı gecede seslendirdi. "Şimdi seni ananlar / Anıyor ağlar gibi... / Ey yetimler yetimi / Ey garipler garibi / Düşkünlerin kanadıydın / Yoksulların sahibi… / Nerde kaldın ey Resul / Nerde kaldın ey Nebi?" dediğinde salondaki birçok insan gözyaşlarını tutamadı.Mersin'de 4 bin Roman vatandaşımız yarışmaya katıldı. Akdeniz Roman Dernekleri Federasyonu Avrupa Temsilcisi Özcan Purçu, "Zaman, Efendiler Efendisi Hz. Muhammed Mustafa'yı (sav) tanımak zamanıdır. Zaman, O'nu okumak, okutmak zamanıdır." diyerek Roman vatandaşların kampanyaya böylesine kalabalık bir şekilde iştirak etmelerine önayak oldu.Rize'de ise bir kadirşinaslık örneği yaşandı. 'Efendimiz' kitabından 1. olan ve umre kazanan Şahika Lisesi'nden bir öğrenci, sınavda derece yapan ancak umre kazanamayan Kenyalı öğrenciye kendi umre hakkını hediye etti. Rize'de düzenlenen ödül töreni sırasında bunu açıklayan öğrenci salondakiler tarafından dakikalarca alkışlandı.Kampanya gerçekten sıra dışıydı. Günde 1 dakika kitap okuma ortalamasıyla Avrupa'nın en az kitap okuyan ülkesinde, Efendimiz'in hayatını 7'den 77'ye herkese okutmak… Evlerde, iş yerlerinde, fabrikalarda, yurtlarda bu kitapları okuyan ve hayatı değişen insanlar burada saymakla bitmez. Hele İstanbul'dan yarışmaya katılan şu aileye bir bakın. Bu şehrimizde Herkes O'nu Okuyor yarışmasına 7 çocuğu ile birlikte katılan Gülnur Söğüt'ün 6 çocuğu umre kazandı. Beşi hafız altı kardeş, kitaplardan üç bine yakın soru çıkarttı. Bir buçuk ay boyunca her çarşamba ve cuma akşamları mütalaalı ders yaptılar. Gülnur Hanım'ın çocuklarından Tuba Hanım da derece elde etti ama umre kazanamadı. Cevapları en az diğerleri kadar biliyordu ama sınav günü umre kazanma hayali onu çok heyecanlandırmıştı. Onun bu gayreti de karşılıksız kalmadı. Ankara'dan isminin açıklanmasını istemeyen bir aile Tuba Hanım'ın kardeşleriyle birlikte umreye gitmesi için tüm masraflarını karşılayacağını bildirdi.Dilerseniz başkentten güzel bir hadiseyle devam edelim. Ankara'da bir restoran sahibi, "Herkes O'nu Okuyor" kampanyasını kendi işyerinde uyguladı. Sincan'da bulunan Çamlı Bahçe adlı restoranın işletmecisi Taylan Şahin, kampanya kapsamında personeli arasında yarışma düzenledi. Yarışma sonucuna göre birinciye bir maaş ödül, ikinciye cep telefonu ve üçüncüye de çeyrek altın verdi.İstanbul'da King Paolo ayakkabı fabrikası hem kampanyanın sponsorlarından oldu hem de fabrikada çalışan herkese kitap hediye ederek tüm personelinin yarışmaya katılmasını sağladı. Fabrika çalışanlarından Ergül Ateşoğlu bakın ne diyor: "Daha önce Efendimiz hakkında hiç kitap okumamıştım."Bugünlerde Peygamber Yolu Derneği Başkanı Ali Demirel ve dernek çalışanları haklı bir mutluluk yaşıyor. Zira 1 milyon 200 bin kişinin katılmasını hedefledikleri yarışmada 2 milyon 47 bin sayısına ulaşmak büyük bir başarı. Önümüzdeki günlerde umre kazananlar 200 kişilik gruplar hâlinde kutsal topraklara gidecek. Seneye heyecan da katılım da büyüyecek gibi görünüyor.
Reşit Haylamaz: İSLÂM DÜNYASI EFENDİMİZ'E UZAKLIĞIN BEDELİNİ ÖDÜYOR
-Bu kampanyanın topluma en büyük faydası ne oldu?Normal şartlarda hiç gündeminde olmayan insanların gündemine Efendimiz yerleşti. Aylarca evlerinde ailecek O'nu okudu, O'nu konuştu ve O'nun sevgisiyle vakit geçirdiler. Bu süreçte binlerce örneğiyle gördük ki işçileriyle birlikte patronları da aynı kitapları okudu ve birlikte sınavlara girdiler. Hiçbir zorlama yoktu. Sadece bir teşvik söz konusuydu. Torunları yanında nine ve dedelerin aynı heyecana ortak olmasına şahit olduk.-Toplumumuz O'ndan ne kadar haberdar?Herkesi aynı kefeye koymak doğru olmaz; geldikleri kültür ortamlarına göre insanların hepsi de farklı. Efendimiz'i (sav) tanıma ve örnek hayatını hedef alma konusu da bu farklılık nispetinde renkli. Ancak şu bir gerçek ki hangi kültür ortamından gelirse gelsin Anadolu insanının gönlünde bir Peygamber sevgisi mevcut. Bu mayanın işlenmesi ve açığa çıkarılmasına ihtiyaç var. Toplum olarak uzun bir fetret döneminden geçmiş gibiyiz; en iyi bildiğini söyleyenlerimizin dahi O'nu tanıyıp bildiğini söylemesi imkânsız! Tanıyıp biliyor olsaydık, zaten şu günümüzden daha farklı bir yerde olurduk! Ne acı ki İslam dünyası olarak bugün, Efendimiz'e (sav) uzaklığımızın bedelini ödüyoruz!-Bunu biraz daha açabilir misiniz? Peygamber Efendimiz'e (sav) inanıyoruz ama onun meseleler karşısındaki tavrını mı bilmiyoruz? Biz sanıyoruz ki hayatı boyunca sadece savaşmış.Evet, genellikle savaş odaklı bir Peygamber algımız var. Hâlbuki O (sav), yaşatmak için gelmiş. Savaşlar çok tali bir konu. Peygamber olarak yaşadığı 8 bin gün içinde aktif savaşın cereyan ettiği zaman bir günü bile doldurmuyor! İslâm Medeniyeti'nin temellerinin atıldığı 7 bin 999 günü göz ardı edince bu kaynaktan istifade edememiş oluyoruz. Üstelik Efendimiz (sav) hiçbir savaşı başlatmamış ve hep müdafaada kalmıştır.(*) 'Efendimiz' kitabının yazarı ve Peygamber Yolu Derneği yöneticisi
Ali Demirel: GAYEMİZ EFENDİMİZ'İ TANIMAK VE TANITMAKTI
Efendimiz yılda bir haftada ve bir günde anılıyordu. Bu organizasyon sayesinde 6 ay Efendimiz konuşuldu. Gayemiz O'nu tanımak ve tanıtmaktı. Biz arkadaşlarımızla dernek çalışmalarına başladığımız zaman önce kendimiz Efendimiz'i tanımayı hedeflemiştik. Bu düşünce daha da gelişerek yurt çapında bir yarışma olsun fikrine dönüştü. Hedefimiz ilk planda 1 milyon 200 bin kişinin yarışmaya katılımını sağlamaktı. Ama halkımız daha büyük bir teveccüh gösterdi ve 2 milyon 47 bin kişi bu yarışma için kayıt yaptırdı. Şükürler olsun sınav sürecinde de sıkıntı yaşanmadı. Ödül törenleri sırasında bazı olaylar oldu ama onu da Allah'ın yardımıyla aştık. Umre ziyaretleri mayıs ve haziran aylarında yapılacak. Bu yarışma önümüzdeki senelerde de devam edecek, hatta önümüzdeki seneden itibaren Avrupa, Afrika ve Amerika'nın tamamında İngilizce, Fransızca, Almanca, İspanyolca sınavlar yapmayı hedefliyoruz.(*) Peygamber Yolu Derneği Başkanı
KİMLER DERECEYE GİRDİ?
Rahime Kaya'nın 'Efendiler Efendisi' kitabından birinciliği Adıyamanlı Muhammed Erva Güzel, ikinciliği Konyalı Bilge Topuz ve üçüncülüğü İstanbullu Betül Sena KaplanReşit Haylamaz'ın kitabı 'Efendimiz'den birinciliği Gaziantep'ten Eyüp Ortatepe, ikinciliği Alanya'dan Semih Demircan, üçüncülüğü Tekirdağ'dan Safiye ŞenFethullah Gülen'in 'Sonsuz Nur' isimli kitabından birinciliği Bolu'dan Ahmet Yıldırım, ikinciliği Gebze'den Kevser Uygun ve üçüncülüğü İstanbul'dan Fatma Kurşuncu elde etti.
__._,_.___
__,_._,___
zaryop:jaro
Quidquid agis, prudenter agas, et respice finem !
Ne yaparsan yap, ihtiyatla yap ve sonunu gozden kaybetmeden.
Latin Atasozu
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Quidquid agis, prudenter agas, et respice finem !
Ne yaparsan yap, ihtiyatla yap ve sonunu gozden kaybetmeden.
Latin Atasozu
Kurmus oldugum gruba uye olun Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur: Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com | Ayrilmak isterseniz de : Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com | Grup Sayfamız : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ | Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz. http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder