Temel Kemalist ilkeleri ayak bağı sayan bir parti sadece çakma AKP olur.
Çakma AKP olmuş bir CHP ise orijinal AKP'den daha da tehlikelidir.
Çünkü işbirlikçi bir CHP tehlikeli bir güven hissi yaratır, kaçınılmaz şekilde başarısız olduğunda sola karşı büyük hayal kırıklığı yaratır.
Doğrusu iki seçenek var.
Genel seçimlere kadar CHP'nin yeniden milli güçlerin eline geçtiğini görürsek oyları toplar rejim meselelerine odaklanırız.
Malesef güncel gelişmeler bu anlamda umut vermiyor.
CHP yCHP çizgisini korursa Vatan Partisini destekleriz.
Benim kişisel düşüncem budur.
Sol kanatta ortaya çıkan bu ikircikli hal AKP'nin değirmenine su taşıyabilir.
Ancak, bu durumun sorumlusunun milli, halkçı, laik, cumhuriyetçi bir CHP hayal edenler olmadığı çok açık.
Kimin sorumlu olduğu bir yana, bir de sol adına sahte sol bir piyonun başarısızlığına ortak olmak ve ona güç vermek istemem.
Bu ülke halkın tercihleri nedeniyle bir felaket yaşayacaksa, yaşar, bunu sahte reçetelerle önlemek mümkün değildir.
AKP ülkeyi yeteri kadar mahir, verimli bir şekilde satabilmektedir.
Çakma bir AKP'ye gerek yok, diye düşünmekteyim.
Ve ek olarak köpeği öldürene taşıtmayı da arzu ederim doğrusu.
Oraj POYRAZ(cimcime@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc) L2fSIJNoA0xfSNxA
Mehmet Faraç : Uyanın; CHP'de 6 Ok tasfiyesi tamamlandı...
"Ergenekon" ve "Kumpas" tezgahlarının asıl hedefi cumhuriyetçileri bertaraf ederek rejim tamamen değiştirmekti... Rejime sahip çıkacak duyarlı kadrolar sindirilirse, "ikinci cumhuriyet"in önünde engel de kalmayacaktı...
Bu sırada, adında "cumhuriyet" geçen üç yapının da "yeni"leşme takiyesiyle Atatürk karşıtlığına savrulması tehdidin büyüklüğünü gösterdi; Türkiye "Cumhuriyet"i, "Cumhuriyet" Halk Partisi ve "Cumhuriyet" gazetesindeki cemaat yakınlaşmasıyla Atatürkçü tasfiyesi bununu kanıtı...
CHP işte bu aşamada "zayıflasın ve direnmesin" diye, adına "yeni"leşme denilen tuzağa çekilirken, sinsi bir tasfiye operasyonuna da uğradı...
"Cumhuriyet"in her alanda çökertilmesinin planlandığı AKP'nin hilafet rövanşı aşamasında, Kılıçdaroğlu'nun göreve getirenlerin "yeni"leşme-dönüştürme-rotadan çıkartma hedefi de son dört yıl içinde adım adım uygulandı...
Yani, cemaat ve kinci cumhuriyetçilerin desteğiyle Atatürkçü ve ulusalcı kadrolar hızla eritilerek, sözde "sol" parti adı altında laik cumhuriyetten uzaklaşan bir yapı oluşturuldu... Işte bunun çok düşündürücü kanıtları;
SINSI TUZAK ERITIYOR!...
Kılıçdaroğlu'nu oylarıyla başa getiren CHP'deki Atatürkçü üst yönetim yapısının büyük bölümünün, 3 Kasım 2011'deki suni ve planlı sözde "tüzük" kavgası ayrışmasında tasfiye edilmesi hiç de rastlantı değildi...
Haziran 2011 genel seçimlerinden çıkan tabloya bakıldığında da, CHP'de grup kuracak kadar Atatürkçü vekil olmadığının görülmesi gafilleri uyandırmadı!..
Bu dönemde ulusalcılara "faşist" denildi, "Dersim" iddiasıyla Atatürk'e "katil" iması yapıldı. Buna direnen Dilek Akagün Yılmaz ve Şevki Kulkuloğlu gibi isimler, Kılıçdaroğlu'nun önünde dayak tehdidiyle baş başa bırakıldı!..
Daha sonra yapılan CHP kurultayında ise Kılıçdaroğlu'nun genel başkan adayı yapılması için imza veren il başkanlarının yüzde 90'ı da devre dışı oldu. Ulusalcı vekil Isa Gök de işte bu sırada, Kılıçdaroğlu kürsüde konuşurken linç edilmek istendi!..
Cemaatle işbirliği algısının partiyi kemirdiği, 2014 yerel seçimlerinde, 6 Ok yanlısı belediye başkanı ve meclis üyelerinin oranı, yüzde 20'nin altına düştü...
KURUCU IRADEYE SON DARBE!..
CHP'de; gerici "sağa açılma" iddiasıyla başlatılan furyada, "Fethullah Gülen'in önünde saygıyla eğiliyorum" diyen Muhammed Çakmak önce vekilliğe hazırlandı, sonra da Bağcılar'dan belediye başkan adayı yapıldı...
"Ben Atatürk ilkelerinin bekçisi değilim" diyen Sena Kaleli Bursa'dan, CHP'lilere utanmadan Said Nursi propagandası yapan Faik Tunay adlı mürit de Istanbul'dan Meclis'e sokuldu, gerçek CHP'lilere ambargo uygulandı...
Ne yazık ki bu dejenerasyon sırasında, parti yönetimi müritleri değil, Atatürkçüleri disiplin hedefine koydu... Birgül Ayman Güler, Süheyl Batum ve D. Akagün Yılmaz bu tehdidin son kurbanları oldu...
CHP liderinin Atatürk karşıtı Ekmelettin Ihsanoğlu'nu "tıpış tıpış" sloganıyla tabana dayatması da CHP destekçilerindeki kırılmayı büyüttü, partiye güven iyice azaldı.
7 milyon seçmen işte bu yüzden sandığa gitmedi ve CHP yönetiminin hataları nedeniyle Çankaya, cumhuriyet karşıtı Tayyip Erdoğan'a teslim edildi.
Bu hezimetin ardından yapılan son CHP kurultayında ise Atatürkçülerin yüzde 90'ı örgüt dışına itildi, "Ulusalcılar CHP'den gitsin" diyen Atatürk düşmanı Mehmet Bekaroğlu baş tacı edildi!..
CEMAAT AVUKATINA DESTEK!..
Gelelim pazar günü yapılan ve kimi gafillerin "demokrasi şöleni" diye yutturmaya çalıştığı önseçim oyununa;
Açıkça söylemek gerekirse; Türkiye genelinde önde çıkan adayların demografik yapısına bakıldığında, önseçim tuzağının bindirilmiş kıtalarla legalleştiği ve sinsi bir plan uygulandığı görülüyor. Sonuçlara bakıldığında ulusalcı-Atatürkçü adayların listelerde olmaması da kuşatmanın boyutlarını ortaya koyuyor.
Işte pazar günü yapılan CHP önseçiminde, bölgesel ve etnik kaygılarla sandığa taşınanlar, genel merkez önderliğinde belediye başkanlarının dayattığı "anahtar" listelere hizmet ettiler...
Ikinci cumhuriyetçilerin yanı sıra Fethullahçıların bankasına para yatıran ve cemaatçi polislerin önünde siper olan Mahmut Tanal gibilerin önseçim listelerinin başlarında çıkması, partinin içine sürüklendiği tehlikeli yapıyı deşifre etmeye yetiyor...
Kılıçdaroğlu'nun, "Biz 1930'ların CHP'si değiliz", "BDP'nin barajı aşması bizi mutlu eder" şeklindeki son açıklamalarının gölgesinde yapılan önseçim, partinin nasıl erozyona uğradığını ve erimeye devam ettiğini de kanıtladı...
Çünkü Türkiye genelindeki CHP üyelerinin yüzde 50'sinin sandığa gitmemesi de ana muhalefet partisini nasıl bir tehlikenin beklediğini gözler önüne serdi...
ARTIK UYANMA ZAMANI...
Oy verdiği partideki ideolojik savrulma ve kadrolaşmayı görmek istemeyen; "takım tutar gibi parti tutan" önemli bir kitlenin salt "AKP"ye tepki uğruna ses çıkarmadığı "yeni"leşme operasyonu, CHP'deki ideolojik dönüşümün son darbesi olarak tarihe geçti...
Işte pazar günü yapılan önseçimde de hem Soros yanlısı plan uygulayıcıları hem de taban duyarsızlığı, CHP'deki "ulusalcı Atatürkçü" kadroların tamamına yakınını partiden uzaklaştırdı...
CHP'nin halen "Atatürk'ün partisi" olduğunu, 6 Ok'u, laikliği ve cumhuriyeti savunduğunu iddia edenleri çok basit bir soru bekliyor;
"Tarhan, Batum, D. Akagün Yılmaz, Birgül Ayman Güler, Nur Serter, Şevki Kulkuloğlu, Isa Gök, Gürkut Acar gibi ulusalcı- Atatürkçü olarak bilinen yüzlerce isim neden kadro dışı bırakıldı?.."
Bugün "31 Mart..." Keşke 1909'daki gerici ayaklanmanın yıldönümünde; CHP üzerindeki oyunlara dikkat çekmemizi gerektiren olaylar hiç yaşanmasaydı... Bilmem anlatabildim mi?..
Önemli not: Arkadaşlar, yCHP'yi eleştiren iletileri gönderdiğim için sakın beni CHP düşmanı sanmayın. Bu köklü bir Atatürkçü eski CHP'linin, Atatürk ve Atatükçüleri dışlayan yCHP'ye isyanıdır. CHP kurtarılmadan Türkiye'nin kurtarılabileceğine inanmıyorum.
a45UyF587661-150401151556 Oraj Poyraz oraj.poyraz@openmail.cc
2015/04/01 16:08 6 64 1 undefined kemalistiz@googlegroups.com
SEHRIN USTUNDEN GECEN BULUTLAR
Bakip imreniyorum akinina
Sehrin ustunden gecen bulutlarin,
Belki gidiyorlar yakinina
Ruyamizi kusatan hudutlarin.
Evler, agaclar, sular, ben bu an
Sanki bulutlarla bir, akiyoruz;
Onlarin hevesine uyaraktan
Cenup ufuklarina bakiyoruz.
Biz de hafif olsaydik bir ruzgardan,
Yer alsaydik su bulut kervaninda,
Guzele?e ve Yeni?ye dogru kosan
Bu sonrasiz gidisin bir yaninda;
Daglara, denizlere, ovalara
Uzansaydik yagarak iplik iplik
Tohumlari susamis tarlalara
Bahar, golge ve yagmur goturseydik.
Bakip imreniyorum akinina
Sehrin ustunden ucan bulutlarin.
Gidiyor, gidiyorlar yakinina
Ruyamizi kusatan hudutlarin.
Ahmet Muhip DRANAS
Said-i Nursi, kendi kitabina kanit olarak, kendisinin ve yandaslarinin ruyalarini gosterir.
Soyledigine gore, bu ruyalarda ozellikle Hz.Ali ve Gavs-i Azam dedigi, Naksibendi ve Kadiri tarikati seyhi Abdulkadir Geylani, ruyasinda bu kitaplarin yuzde yuz dogru oldugunu soylediklerini dile getirir.
Hz.Ali ve Naksibendi tarikatina yakinligindan $ik $ik soz edilir.
($ikke-i Tasdik-i Gaybi-16,21-26) (Mektubat 347) ($ikke-i Tasdik-i Gaybi 131,132) (Tarihce sh.492) (Tarihce-i Hayat 120) (Lemalar 235)
Ruhunda sukunete kavusmak ve mutlu olmak isteyen insanlar inanmali ve iman etmelidirler.
Ama hakikatin pesindeki insanlar ic huzurundan feragat etmeli ve yasamlarini bu sorgulamaya adamak;
kendisi ve hayatla yuzyuze gelmekten korkmamak zorundadir.
Friedrich Nietzs
Grup eposta komutlari ve adresleri | : | |
Gruba mesaj gondermek icin | : | ozgur_gundem@yahoogroups.com |
Gruba uye olmak icin | : | ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com |
Gruptan ayrilmak icin | : | ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com |
Grup kurucusuna yazmak icin | : | ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com |
Grup Sayfamiz | : | http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ |
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz | : | http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder