22 Aralık 2015 Salı

Rifat Serdaroglu : YANLIŞ ANLADIN SEN ONU!

Rifat Serdaroglu : YANLIŞ ANLADIN SEN ONU!

21 Aralık 2015

Her sene 17 Aralık'ta Şeb-i Arus törenleri için Hz. Mevlana'ya gidiyorsun!

Gitmesine gidiyorsun amma, dinlemeden anlamadan boşuna gidiyorsun.

Değil her yıl gitmek, kapısında yatsan da nafile…

Gel, gel, ne olursan ol yine gel/ İster kâfir, ister Mecusi,

İster puta tapan ol yine gel.

Bizim dergâhımız, ümitsizlik dergâhı değildir…

Sen bunu Hz. Mevlana söyledi zannedip gidiyorsun amma, yanılıyorsun!

Bu söz dizini, Orta Asyalı ünlü sufi Ebu Said Ebu'l Hayr'a aittir.

Ebu Said bu çağrıyı İslam'a davet amacıyla yapmıştır;

"Bırak şucu bucu olmayı, İslam'a gel. Ateşe tapıyor olabilirsin, her türlü günahı işlemiş olabilirsin, belki binbir fitnenin sebebisindir. Umudunu kesme, o halini terk et ve tövbeni yenile İslam'a gel. Allah tövbeleri kabul edendir" diyerek, İslam'a çağrı yapmıştır…

Bunu öğrendiğine göre, öğretmeye devam edelim!

Senin, insanlar arasında ayrımcılık yaptığını hepimiz biliyoruz. İnsanları dinlerine, mezheplerine göre ayırıyorsun!

İsrail Dölü- Ayıptır söylemesi Maalesef Ermeni, ne Kürdü yahu bunlar Zerdüşt ateşe taparlar, bunlar Alevi yahu, diyen sensin.

Kadın-Erkek eşitliği yaradılışa terstir, diyen de sensin.

Senin bu anlayışın Hz. Mevlana'nın felsefesinin yanına bile yaklaşamaz.

Mevlana felsefesinin temelinde aşk vardır. Ona göre tanrıya ulaşmak için gerekli en önemli şey aşktır. Mevlana'nın sevgisi evrenseldir. Irk-Din-Dil ayrımı yapmadan tüm insanları kapsar.

O, kadına büyük önem vermiştir; "Sizler Kadının kapanmasını istedikçe, herkeste onu görme isteğini kamçılamış olursunuz. Bir erkek gibi bir kadının da yüreği iyiyse, sen hangi yasağı koyarsan koy o, iyilik yoluna gidecektir.

Yüreğin kötüyse, ne yaparsan yap, onu hiçbir şekilde etkileyemezsiniz" demiştir.

Mevlana'nın öğrencileri arasında Müslümanlar-Yahudiler-Hıristiyanlar-Rumlar-İranlılar- Araplar-Ermeniler bulunmaktaydı. Ona göre tüm insanlar tanrının bir görüntüsüydü.

Sen böyle düşünebilir misin? O'nun dediklerini inanarak söyleyebilir misin?

Söyleyemezsin, söyleyemezsin!

İyi de her sene, Mevlana'nın kendi ölümünü Allah'ına kavuştuğu için, "Düğün Gecesi" olarak yorumladığı Şeb-i Arus törenlerine niye koşarsın?

Mevlana ile insanları aldatmak için mi?

Hz. Mevlana, yolsuzluk yap, devleti soy, hırsızları kolla, gene de gel, demiş mi?

İnsanları birbirine düşür, mezhepçilik yap onları böl ama gene de gel demiş mi?

Haram Havuzları oluşturup, insanları karala, ama gene de gel demiş mi?

Kadını eve kapat, onun işi doğurmak ve köleliktir de, ama gene de gel mi demiş?

Hadi oradan yahu! Dön de bir aynaya bak…

Bakın Hz. Mevlana mezhepler konusunda kendisine; "Efendim, illâ ki bir mezhebe katılmalı mıyız? Hangi mezhep iyidir, hangisi kötüdür" diye soran öğrencisine ne yanıt vermiş;

Mevlana öğrencisine sormuş; "Hz. Peygamberimiz hangi mezheptendi?"

Çocuk şaşırmış yanıt verememiş.

Mevlana soruya devam etmiş; Ebubekir-Osman-Ömer-Ali adlı dört Halifemiz hangi mezheptendi?

Çocuk yine yanıt veremeyince, Hz. Mevlana şunu anlatmış;

"Hiçbirinin mezhebi yoktu. Mezhepçilik ayrımcılıktır. Onlar sadece ve sadece gerçek Müslümandılar, onların tek rehberi Kur'an-ı Kerim idi.

Bizim de onlar gibi olmamız gerek! Hz. Peygamber bir sabah dolaşırken,

Hz. Ömer'i bir şeyler yazarken görmüş ve sormuş; Ya Ömer ne yapıyorsun?

Hz. Ömer; sizin sözlerinizi, hangi konularda nasıl davrandığınızı yazıyorum. Bizden sonraki nesiller için, demiş. Hz. Peygamber çok sinirlenmiş ve hiddetle, onları derhal yak Ya Ömer! Senden sonra herkes bir şeyler yazarsa, ümmetim paramparça olur. Tüm Müslümanların tek kaynağı Kur'an-ı Kerim dir.

Bundan başkası İslam'a ihanettir. Bana verilen görev sadece dinimizi tebliğ etmektir. İslam'da zorlama da yoktur, ruhban sınıfı da yoktur, olamaz…"

Dediğim gibi sen Hz. Mevlana'yı hiç anlamamışsın. İslam dinini siyasette ve ticarette çıkar aracı olarak kullananların ne Hz. Mevlana'nın ne de

Hz. Peygamberin yanında yerleri yoktur…

Sağlık ve başarı dileklerimle 21 Aralık 2015

Rifat Serdaroğlu




a45UyF587661-151222121214 Oraj Poyraz At Neomailbox cimcime@neomailbox.net
2015/12/22  13:30 2  65  undefined undefined egemen-turkiye@googlegroups.com

 

Senin halktan bekledigin muamele, halkinda senden bekledigi muamelelerdir.

Anonim Nasihat

2-Islam Arap Putperesligi mi?

A-Putperesligin Tanimi

Putperestlik, genel anlamda bir nesne, goruntu veya fikre tapim iceren bir dini uygulama, anlayis veya inanctir. (http://tr.wikipedia.org/wiki/Putperestlik)

Peki Islam oncesi Arap yarimadasinda hakim din olan Putperestlik nasil bir inanc? Gelin bunu Kuran a bakarak gorelim:

Lokman-25 Andolsun, eger onlara, Gokleri ve yeri kim yaratti? diye sorsan, mutlaka Allah derler. De ki: Hamd, Allah a mahsustur. Fakat onlarin cogu bilmezler.

Yunus-18 Allah i birakip, kendilerine ne zarar, ne de fayda verebilecek seylere tapiyorlar ve Iste bunlar Allah katinda bizim sefaatcilarimizdir diyorlar. De ki: Siz, Allah a goklerde ve yerde O nun bilmedigi bir seyi mi haber veriyorsunuz? O, onlarin ortak kostuklari seylerden uzaktir, yucedir.

Zumer-3 Iyi bilin ki, halis din yalniz Allah indir. O nu birakip da baska dostlar edinenler, Biz onlara sadece, bizi Allah a daha cok yaklastirsinlar diye ibadet ediyoruz diyorlar. Suphesiz Allah, ayriliga dustukleri seyler konusunda aralarinda hukum verecektir. Suphesiz Allah, yalanci ve nankor olanlari dogru yola iletmez.

Zuhruf-19 Onlar, Rahman in kullari olan melekleri de disi saydilar. Onlarin yaratilisina sahit mi oldular? Onlarin (yalan) sahitlikleri yazilacak ve sorgulanacaklardir.

Yani Islamiyet oncesi donemde putperestler de Allah a inaniyordu. Ama putlari kendilerini Allah a yakinlastirici olarak goruyorlardi.

B-Putperest Orf ve Ibadetleri

Putperestlik, Farsca kokenli bir sozcuk olan put sozcugunden turemistir. Pupereslik inanc sisteminde gorulen orf ve ibadetleri ve islamda ki uygulamalari inceleyelim;

1-Ayinler.

2-Namaz.

3-Oruc.

4-Hac.

5-kurban.

6-Sunnet

7-Taki,tutsu ve buyuler

8-Telbiyeler Ilahiler siirler

9-Sembol ve dovmeler

1-Ayinler

Kutsal ve ozel gunlerde genellikle mabetlerde toplanan putperestler geleneklerine gore cesitli gosterilerde bulunur, ilahiler soyler, toplu ritueller yaparlar. Ates uzerinden atlama ya da ates uzerinde yurume, vucutlarina sis batirma bu gosteri orneklerindendir. Kutsal bir puta, gecmisteki kutsal saydiklari kisiden kaldigina inandiklari bir nesneye saygi gosterisinde bulunur, etrafinda doner ya da koklayip operler.

Yillik ayinlerin disinda mevsim baslarinda, ozellikle ilkbahar ve sonbaharda yapilan ayinler de vardir. Belirli gunlerde gunes ve ay festivalleri yapilir.Turlerine gore ayinlerde kutsal saydiklari sudan icer, kutsal saydiklari yiyecekten yerler. Dualar eder, dileklerde bulunurlar. Putperestlerin bu ayin adetlerinin Ibrahimi dinlere de gectigi gorulmektedir. Noel kutlamalari Mitra paganlarindan gecmedir.

Putperest Araplarin yevmul Arabu dedikleri cuma toplantilari, kandil geceleri, asure gunleri, cem ayinleri pagan kokenlidir.

2-Namaz

Putperest ibadetlerinden biri namazdir. Namaz, gunes kultunun rituellerinden biridir ve Hint kokenli bir ibadettir. Islam oncesi Araplar da namaz kilarlardi. Gunumuzde Hindular da namaz rituellerini devam ettirirler. Sansktitce Surya Gunes, Namaskara ise Selamlama veya Baglanti demektir. Boylece Surya Namaskara Gunesle Baglanti anlamina gelmektedir. Surya Namaskara, bedende akan gunes enerjisinin canlandirma teknigidir. Arap putperestlerinin namaz kildigi Kur an da yazilidir.

Enfal-35 Onlarin Kabedeki namazlari, islik calmak ve el cirpmaktan baska bir sey degildir. Kufrunuzden dolayi azabi tadin.

Bilindigi uzere Arapca da salat namaz demektir. Genelde meallerde dua olarak cevrilmektedir. Bu ayette putperestlerin kildigi namazin sekli elestirilmektedir. Putperestler de gunde 5 vakit namaz kilarlardi.

Saharit namazi - Sabah namazi

Musaf namazi - Ogle namazi

Minha namazi - Ikindi namazi

Neilat Serarim namazi - Aksamustu namazi

Maarib namazi - Aksam namazi

Kaynak; Hayrullah ors, Musa Ve Yahudilik, s.399-405; Doc.Dr. Ali Osman Ates, Asr-i Saadette Islam; Saban Kuzgun, Hz. Ibrahim Ve Hanifilik, s.117; Epstein, Judaism.

Kuran da gecen namaz vakit sayisi 3 olmasina ragmen 5 vakit kiliniyor olmasi zamanla putperest doneme donuldugu suphesi tasimaktadir. Ayni sekilde abdest de putperestlerde vardi. Cunup olunca boy abdesti alirlardi. (Ibn-i habib, Muhabber)

3-Oruc

Gunes kultune sahip putperestlerin ibadetlerinden biri de oructur. Namaz vakitlerini gunes zamanli ayarladiklari gibi oruclarini da gunesin dogus ve batisina gore ayarlarlardi. Orucun baslangici bile Islamiyet teki gibi ay a gore tespit ediliyordu. Tipki, bugunku Muslumanlar gibi, ay i gormek icin gozetleme heyetleri bile kuruluyordu. (Hayrullah Ors, Musa Ve Yahudilik)

Islamiyet oncesi arap paganlarinin ilginc gelenekleri vardi.: Bunlar Ramazan dedikleri ayda bir ay oruc tutarlar, Mekke ye Hacca gidip Kabenin etrafinda 7 kez donerler, Kara Tasi (Hacerul Esved) kutsal sayar Kara Tasi i opeler ve gunde dort veya 5 vakit namaz (salat) kilarlar, seytan taslarlardi. ( Is Allah the Same God as The God of Bible?, M. J. Afshari, p 6, 8-9, Islam, Beliefs And Observances, Caesar E. Farah)

Aise anlatiyor: Islam oncesinde Kureys, Asure gununde oruc tutardi. (Buhari, e s-Sahih, Kitabu s Savm/1.) Sabiilik, yildiz kultune sahip bilinen en eski pagan dinidir. Ilginctir ki Sabiiler de 3 vakit namaz kilar ve 1 ay oruc tutarlardi. Farz orucun disinda nafile oruclara da sahiptiler. (Ibn Nedim, El Fihrist, s. 442-445)

Kuran da onceki toplumlarda da orucun oldugu yazilidir:

Bakara-183. Ey iman edenler, sizden oncekilere yazildigi gibi, oruc, size de yazildi (farz kilindi). Umulur ki sakinirsiniz.

Eski Cag dinlerinde, oruc ozellikle, rahiplerin Tanrilara yakinlasmaya hazir olmalarini saglamaya yarayan bir yoldu. Helenistik Donemin inanclarina gore, Tanrilar bir takim kutsal ogretileri ancak oruc tutan kisilere vahiy yoluyla gonderirlerdi. Bazi eski kulturlerde ise oruc, ofkelenen Tanrilari teskin etme gibi amaclara yonelikti. Sibirya Tungu samanlari ise, ruhlarla iliski kurabilmek icin oruc tutarlardi.

Butun dinlerde, belirli zamanlarda oruc tutma gelenegi vardir. Budha rahipleri, gene belirlenmis gunlerde oruc tutarak gunahlarini itiraf ederek, arinacaklarina inanirlar. Hindistan da Sadhular gene gunahlarindan arinmak icin oruc tutarlar. Cin de goksel Yang ilkesinin baslamasindan once belirli bir sure oruc tutulur.

4-Hac

Islam oncesi Araplar da Kabe putperestlerin en kutsal mabediydi ve bolge halklarinin hac mekaniydi. Putperestler tipki gunumuz muslumanlari gibi Kabe etrafinda 7 kez tavaf yaparlardi. Kureys disindan gelen Bedevi putperestler tavafi ciplak olarak yaparlardi. Putlari ziyaret, Hacerul Esved tasina el surme ve opme, Safa ve Merve tepeleri arasinda gidip gelme, seytan taslama hac ibadetinin en onemli rituellerindendi. Putperestlerin hac sirasinda hep bir agizdan yaptiklari telbiye de aynen soyleydi:

Lebbeyk allahumme lebbeyk.

La serike leke illa serikun huve lek.

Temlikuhu ve ma-melek

Eger Mekke ye bir gun yolunuz duserse insanlar kisve denilen bir ortuye burunmus bir kupun etrafinda toplanmis goreceksiniz. Bu tasin odak noktasi da Hacilarin siyah tas dedigi tastir. Bu tas, kupun guneydogu ucundadir ve kis gunesinin dogdugu yere bakar. Gene Kabe de bu tasi open insanlar goreceksiniz. Neden diye soracak olursaniz tasi optugunuzde gunahlarinizdan arinip YENIDEN DOGMUS gibi olacaginizi soylenecektir. Biraz daha etrafta dolastiginizda insanlarin bu kupu 7 kere tavaf ettigini goreceksiniz. Bunlarin hepsi putperest Arap geleneklerinin kalintilaridir.

Ayrica Kabe hicbir zaman yahudiler ve hristiyanlar tarafindan kutsal sayilmamistir. Tevrat ve Incilde Kabe ile ilgili tek bir ayet dahi olmamasi bunu kanitlamaktadir.

5-Kurban

Eski caglarda insan kurban edilmesi, bir nevi temizlenme ve sihir vasitasiydi. Ailenin ilk cocugu Tanri ya ait kabul edilir ve kurban edilmesi gerekirdi. Misirlilar ise kopek basli olarak tasvir ettikleri insanlara Ani diyorlar ve onlari Ay Tanrisina kurban olarak sunuyorlardi. M. Eliade, Anadolu da ozellikle ilk caglarda hasat mevsimi dolayisiyla yapilan insan kurbani ve kafa kesme ayinlerine ornek olarak Frigyalilar i ele alir. Frigyalilarin yuzyillar once hasat zamaninda insanlari, baslarini kesmek suretiyle kurban ettiklerini, hatta elde mevcut delillere gore, o zamanlar bu adetin Dogu Akdeniz in her tarafinda yaygin oldugunu kaydetmektedir.

Islam oncesi Araplarin da eski donemlerde Sabah Yildizi na daha dogmadan buyuk bir acele ile insan ve beyaz deve kurban ettikleri, yine onemli putlardan Uzza ya oglanlarla, kizlarin ve esirlerin de kurban edildikleri ileri surulmektedir. Yakin donemde ise insandan vazgecilmis, hayvan kurbanina gecilmisti. Putlara ozel kurban kestikleri gibi genelde Safa ve Merve tepelerine dikilmis kayadan putlara kurban keserlerdi. Bu kayalarin bir Isaf digeri Naile adli puttu. Isaf ve Naile iki sevgiliydi ve Kabe nin kutsalligini kirlettikleri icin oldurulmus, daha sonra efsaneleserek kutsallastirilmislardi. Araplar, putlara adak da adarlardi. Dilekleri gerceklestiginde, onemli islerinde ve uzun seyahatlerinde adak keserlerdi. Adaklarinin cogu da ilk cocuklarinin erkek olmasi icindi.

6-Sunnet:

Antropologlar sunnetin baslangici hakkinda gorus birligine varamamistir. 6.000 yil once antik Misir da sunnetin varoldugu eski Misir piramitlerinde bulanan bazi mumyalarin sunnetli olduklari gorulmesi ile kesinlesmistir. Tarih boyunca misirlilar, Yahudiler ve Babillilerin sunnet adetine sahip olduklari tespit edilmistir.

Sunnet pagan geleneginin tek tanrili dinlere uzantisidir. Islam oncesi putperestler de sunnet adetine sahiptiler. Putperest Araplarda hem kadin hem de erkekler sunnet edilirdi. Hadislerde Muhammedin, halifelerin ve ashabin sunnetinden bahsedilmemesi, onlarin zaten putperest adeti geregince sunnetli olduklarini gosterir. Kadin sunneti sadece putperest Araplarda degil, eski Misirlilarda da mevcuttu. Misir da yapilan arkeolojik kazilarda bulunan bazi kadin mumyalarinin sunnetli oldugu belirlenmis, kadin sunnetinin nasil yapildigi M.O 1600 lu yillardan kalan duvar resimlerinde detayli bir sekilde tasvir edilmistir.

Bu, kadin sunneti geleneginin kokeninin cok eski caglara dayandiginin gostergesidir ve sunnet geleneginin tarihinin tek tanrili dinlerden daha eski oldugunu, asil olarak bir pagan gelenegi oldugunu, tek tanrili dinlere pagan toplumlardan gectigini gosterir. Tipta erkek sunnetinin az da olsa bir yararina deginilse dahi kadin sunnetinin hicbir yarari olmadigi, kadinin cinsel istegini oldurdugu, olum ve yaralanmalara neden oldugu biliniyor.

7-Taki, Tutsu ve Buyuler

Putperest toplumlarda sans, ugur ve hayir getirmesi icin birtakim tas ve takilar kullanmak adettendi. Kendilerini kotu ruhlardan, cinlerden, nazardan korumasi icin cesitli nesneleri vucutlarina, boyunlarina takar ya da uzerlerinde tasirlardi. Buyu gunumuzde de suregelen ilk cag pagan rituellerinden biridir. Siradan insanlarda bulunmayan gizli bir gucun sahibi olmak, dusmanlarini, rakiplerini altetmek, ask ve cinsellikle ilgili isteklerine kavusmak amaciyla cok cesitli buyu yontemleri uygulanirdi.

Tutsu ise arinma, temizlenme, kotu ruhlari ve cinleri kovma amaciyla paganlarin okult seremonilerinde, Antik Yunan da, Hitit Uygarligi nda, Babil de, Firavunlar donemi Misir inda, Roma Imparatorlugu nda, Hindistan, Tibet ve Japonya da cok eski zamanlardan beri kullanilmaktadir. Tek tanrili dinlerde bunlar yasaklanmis ve gunah sayilmissa da degi$ik versiyonlarla surduruldugu bir gercektir. Ornegin muskalar, ayet yazili kagitlarin evlere, arabalara asilmasi, hastaliga ve nazara karsi okuyup ufleme, nazar boncuklari, mum yakma vb.

8-Telbiyeler, Ilahiler, Siirler

Putperest toplumlar ayinlerinde telbiyeler, ilahiler soylenirdi. Cenaze torenlerinde agitlar yakilir, naatlar okunurdu. Ornegin eski Misir da olu evinden kadinlar sokaklara cikar dovunerek oluye agitlar soylerlerdi. Islam oncesi Araplar da telbiyeler, ilahiler, siirler cok onemliydi. En begenilenleri Kabe ye asarlar, (Muallakat-i Seba Siirleri) putlari icin okurlardi. Islam oncesine ait ne varsa yakilip yokedildigi icin ne yazik ki bu kulturden elde cok az bilgi kalmistir. Bunlardan biri de 7 Aski denilen siirlerdir.

9-Sembol ve Dovmeler

Pagan inanclarda dilin sembollerle kullanilmasina yogun olarak rastlanilir. Hemen hemen her pagan toplumda cesitli semboller mevcuttur. Pentagram denilen bes koseli ters yildiz en unluleridir. Dovme de pagan toplumlarda $ikca kullanilan bir sembol yontemidir. Hintliler, Japonlar, Amerika Yerlileri ve Afrika daki bazi kabileler dovmeyi bir sus olarak yaparlarsa da pek cok toplumda dovmenin hastaliklara ve kotu ruhlara karsi koruyucu bir tilsim olarak uygulandigi, bireyin toplumdaki konumunu (kole, efendi, ergen, isci, asker) vurgulamak icin kullanildigi bilinmektedir.

Dovme yapma gelenegi hayli eskidir. I.O 2000 lerde Eski Misir toplumunda dovmenin yapildigi mumyalardan anlasilmistir. Misirlilarin disinda Britonlarin, Galyalilarin ve Traklarin da dovmeleri vardi. Eski Yunanlilar ve Romalilar, barbarlara ozgu bir ugras saydiklari dovmeyi suclular ile kolelere yaparlardi.

Hun kurganlarinda cikan cesetlerde son derece kivrak cizgilerle ve dekoratif bir anlayisla yapilmis dussel yaratiklar ve koc figurlerinden olusan dovmeler gorulmektedir. Dinsel-buyusel kaynakli bu dovmelerin is oldugu ihtimali ve deriye siringa edilmesi ile olustugu dusunulmektedir. Hunlara ait Pazirik kurganinda bulunan bir baskana ait cesetten anlasildigi uzere Hunlarda asil ve kahraman kisilerin dovme yaptirabildigi, daha sonralari Kazak ve Kirgizlarda da devam eden bu gelenegin yine kahramanlik niteligi tasiyan bireylere uygulandigi bilinmektedir. Ilkel topluluklarda dovme yapilirken torenler duzenlenir. Dovmeyi yapan kisi birtakim dinsel ve buyusel kurallari yerine getirmek zorundadir.

Sonuc

Buraya kadar anlattigimiz putperest adet ve ibadetleri konusunda sanirim herkes hemfikirdir. Muslumanlar da putperestlerin bu ibadetlere sahip oldugunu reddetmez. Bilmeyenler de inceleyip arastirdiklarinda dogrulugunu goreceklerdir.

Bunlar din derslerinde, din kitaplarinda pek anlatilmadigi icin sanilir ki Kur an da yazili olanlarin tumu Hz.Muhammed tarafindan getirildi. Goruyoruz ki Islam in ve Kur an in getirdigi yeni birsey yok. Zekat ve sadakaya varana kadar hepsi putperestlerde mevcut. Putperestlerde olmayanlar da Yahudilerde var. Peygamberlik, melekler, kiyamet, ahiret, cennet, cehennem gibi. Bu durumda putperestlikle tek tanri dinlerindeki ortak ibadetleri nasil aciklayacagiz?

Islam dininin ibadetleri ile Islam oncesi Arap putperestlerinin hemen hemen ayni ibadetlere sahip olmasinin sebebi nedir?

Dinlere inanmayan biri bu durumu dinlerin evrimine baglar. Islam in yeni hicbirsey getirmedigi, Kur an da yazili olanlarin tumunun putperestlerden ve Yahudilerden derleme, toplama oldugu gercegi karsisinda Islamci savunmaya gecer; Dinlerin evriminin dogru olmadigi, Islamin Adem den itibaren varoldugu, degi$ik adlarla da olsa peygamberlerin daima Islam a cagri yaptiklari, namaz, oruc, hac, zekat, kurban, sunnet vb. ibadetlerin basindan beri oldugu ancak toplumlarin zamanla Islam dan saparak putlar ve ilahlar edindikleri, Islam dan miras aldiklari ibadetleri bu putlara ve ilahlara yaptiklari seklindedir.

Ornegin buyuk cogunlugu musluman olan Turkler zamanla Islam dan saptigini, putlar edindigini ve Allah a ilaveten ay tanrisi, gunes tanrisi vb. ilahlara taptigini ama namaz kilmaya, oruc tutmaya, hacca gitmeye, zekat vermeye, sunnet olmaya devam ettigini dusunelim. Turklerde bunlar var mi? Yok! Bu ibadetlerin Turklerde olmayip Arap putperestlerince korunmasi nasil izah edilebilir?

Kabul etmesi zor olsada sonucta tum muslumanlar Arabistanda inanilan bir disi tanriya inanmaya devam ediyor.

Kuran esas itibariyle Arap putperesligine ve geleneklerine yer verdigi icin Yahudiler, Hiristiyanlar ve Hanifler musluman olmaktan kacinmislardir, Abu Amr olayi bunun tipik orneklerinden biridir.

Medine de Evs lerin liderlerinden biri olan Abu Amr b.Seyfi b. al-Numan, Muhammed in butun israrlarina ragmen Islamiyeti kabul etmez. O kadar ki sirf Islam a karsi oldugunu anlatmak icin kendi toplumunu terkedip Mekke ye goc eder. Fakat az zaman sonra Medine ye doner ve Muhammed in yanina giderek sorar: Nedir senin getirdigin din? . Bu soruya Muhammed: Benim getirdigim din Haniffiya dir, yani Ibrahim in dini dir diye cevap verir. Bunun uzerine Abu Amr soyle der: Eger getirdigin din Ibrahim in dini ise, benim de izledigim zaten o dur . Fakat Muhammed ona : Hayir senin izledigin din, Ibrahim in dini degildir deyince Abu Amr kizar ve soyle karsilik verir: Evet o dur, fakat sen, Ey Muhammed, Haniffiya dinine ait olmiyan seyleri (Ibrahim in dinine) ekledin . Bucevaba karsi Muhammed: Hayir ben onu en saf sekliyle getirdim deyince Abu Amr dayanamaz ve Muhammed i yalancilikla suclayarak soyle der: Tanri yalanciyi evsiz barksiz ve yapa yalniz biraksin ve gurbette oldursun .

Daha baska bir deyimle Abu Amr sunu anlatmak ister ki Hz.Muhammed, Kur an i Arap geleneklerine yer veren hukumlerle doldurmaktadir.

C-FIl Olayi

Birde kuranda Fil Suresi vardir ki bu sureyi ve surede anlatilan olayin islam tarihindeki inis nedenini okuyan biri bu isteki garipligi anlayabilir.

Islami Kaynaklarda Fil Olayi:

Habesistan Kralligina bagli Hristiyan Ebrehe Yemen valiligini surdurdugu sirada San a sehrinde Kulleys denilen ve yer yuzunun hicbir yerinde benzeri gorulmeyen bir kilise yaptirdi. Sonra kral Necasi ye bir mektup yazarak : Ben senin icin esi ve benzeri gorulmemis bir kilise yaptirdim, Arap hacilari bu kiliseye cevirinceye kadar bu isin pesini birakmayacagim. dedi.

Araplar arasinda bu kiliseden bahsedilince, Fukaymogullarindan birisi ofkelenerek cikip bu kiliseye geldi ve def-i hacetini yapip burasini kirlettikten sonra ailesinin yanma geri dondu. Bu durum Ebrehe ye bildirildigi gibi ayrica ona bunu yapan kimsenin Araplarin hac maksadiyla Mekke de ziyaret ettikleri Ka be taraftari birisi oldugunu ve hacilarin Ka be den buraya cevrilecegini duydugu icin ofkelenerek bunu yaptigini, soylediler. Bunun uzerine Ebrehe Ofkelendi ve Mekke ye gidip Ka be yi yikacagina dair yemin etti. Boylece Ebrehe yaninda bulunan Mahmud adindaki fil ile beraber yola cikti. Bir rivayete gore, Mahmud adli filin pesinden giden on uc fil daha vardi. (Kur an da fil kelimesi tekil gecer) Mekke yakinlarinda kendileriyle catisan Nufey lin ordusunu yenip kendisini esir aldilar ve onu rehber olarak kullandilar.

Kureysliler Ebrehe nin ordusunu haber alinca Bu orduyla savasa bizim gucumuz yetmez diyerek sehirden kacip dag eteklerine siginirlar. Ebrehe Ka be yi yikip tekrar Yemen e donmege kararliydi. Nihayet Mekke ye vardiklari bir sirada Nufeyl gelip filin kulagindan tuttu ve ona : Ey Mahmud! Cok, sonra sag salim geldigin yere geri don; cunku Allah in beldesi Haram da bulunuyorsun. dedi ve filin kulagini birakti, bunun uzerine fil kendisini yere birakiverdi. Nufeyl ise butun gucuyle kosup dagin tepesine cikti. Habesli askerler, coken fili kaldirmak icin bir hayli dovduler, fakat fil yine de yerinden kalkmadi. Bu defa fili Yemen tarafina dogru cevirdiler ve fil kosmaga basladi. Ayni sekilde fil Suriye tarafina cevrilince yine kosmasini surdurdu. Bu defa filin yonu doguya cevrildi ve fil yine kostu. Fakat Mekke tarafina cevrilince tekrar yere coktu ve yerinden kipirdamadi.

Bu sirada Allah, onlarin uzerine deniz tarafindan kirlangic kusuna benzeyen suruler halinde kuslar gonderdi; bu kuslarin her birinin gagasinda bir, ayaklarinda ikiser tas bulunuyordu. Mercimek ve nohut tanesi buyuklugunde olan bu taslari kuslar getirip uzerlerine biraktilar. Bu taslar kime isabet ettiyse oldurdu, fakat atilan taslar hepsine isabet etmemisti. Bu defa Allah, bir sel gonderip onlari denize surukledi. Bu sirada Ebrehe ile birlikte kurtulanlar geldikleri yola dogru kosusmaya ve Yemen e giden yolu gostermesi icin Nufeyl i aramaya basladilar.

Nufeyl Allah in onlarin uzerine indirdigi bu felaketi gorunce su mealdeki misralari soyledi: Allah, pesini birakmadiktan sonra nereye kacip kurtulacaksin. Artik Ebrehe galip degil, maglup durumdadir. Ebrehe nin cesedi oyle bir hale geldi ki, butun uzuvlari tek tek dokuldu; oyle ki San a ya getirdiklerinde kus kadar kalmisti. Olmezden once gogsu yarilip kalbi disari cikti ve bundan sonra oldu. Bu olaydan sonra Araplarin katinda Kureyslilerin itibari artti. Bu yuzden Araplar Kureysliler icin: dediler.

(Kaynak: Ibnu l Esir, El Kamil Fi t-Tarih Tercumesi, Bahar Yayinlari: 1/428-432.)

Fil olayinda inanc yonunden tutarsizliklar ve gariplikler vardir. Bunlari gorelim:

1-Habesistan ve Yemen Hristiyan hakimiyetindedir. Habesistan krali Necasi ve Yemen valisi Ebrehe Hristiyandir. Yani, Islam a gore kitap ehlidir ve musrik degildir. Kureysliler ise musriktir.

2-Ebrehe nin buyuk bir kilise insa ettirdigini, insanlari kiliseye yonlendirmek istedigini tarihi kaynaklar yazar ve bu mabette tek bir put yoktur. Ama Kabe putlarla doludur ve bir musrik Arap, Yemen deki bu kiliseyi pisletmistir. Peki Kuran a gore kiliselerin bir degeri var midir?

HAC-40 Onlar, baska degil, sirf Rabbimiz Allah tir dedikleri icin haksiz yere yurtlarindan cikarilmis kimselerdir. Eger Allah, bir kisim insanlari (kotuluklerini) diger bir kismi ile defedip onlemeseydi, mutlak surette, iclerinde Allah in ismi bol bol anilan manastirlar, kiliseler, havralar ve mescidler yikilir giderdi. Allah, kendisine (kendi dinine) yardim edenlere muhakkak surette yardim eder. Hic suphesiz Allah, gucludur, galiptir.

3-Filin her yone gidip Mekke ye gitmemesi ve Kuslarin gagalarinda ates taslari tasiyip orduya atmalari ve bu taslarla ordunun telef olmasi bilimdisidir.

4-Boylesi mucizeleri goren ve duyan herkezin putperest olmasi gerekirdi. Musrikler bu olaydan sonra putlara tapmaya devam etmistir. Allah musriklerin putperestlige devam etmelerine olanak saglamistir. Allah in musriklerden yana olup, kendisine en yakin inananlari helak etmesi mantikli degildir. Kaldi ki belki Ebrehe nin ordusunun icinde putperest bir kavimle savasmaya gittigini dusunen, bolgeyi putlardan temizle amaciyla orduda bulunan Hristiyanlar da olabilir.

5-Eger Allah Kabe yi korudu musrikleri degil dersek, daha sonraki olaylarda Allahin Kabeyi neden korumadigini aciklayamayiz. Kabe Islam tarihi boyunca birkac kez saldiriya ugradi, yakildi-yikildi. Hacerulesved parcalandi, hacilar katledildi. Sel baskinlarina ugradi.

6-Bu olayin dogru olduguna delil olarak, putperestlerin Fil suresine itiraz etmedikleri gosterilir. Putperestlerin itirazlarinin olup olmadigi bilinemez. Cunku Kur an dan baska hicbir kayit-kanit birakilmamis yok edilmistir. Ayrica Fil Vakasi bir putperest efsanesi olabilir. Onemli olan putperestlerin degil, Hristiyanlarin itirazidir ki, Kur an da boyle bir itirazdan soz edilmemisdir.

7-Islam kaynaklari Ebrehe nin maddi cikarlari icin bu seferi duzenledigini yazar. Oyle olsa bile Ebrehe nin amaclarinin arasinda putlari temizlemek ve insanlari kiliseye yonlendirmek oldugunu soylemek sanirim cok yanlis olmayacaktir. Icinde yuzlerce put bulunan Kabe nin tevhid merkezi olarak nitelendirilmesi ise tamamen sacmadir.

Fil Olayi ne zaman meydana geldi?

Bu olay Peygamber in dogdugu yil olmus ve orduda bulunan fil/fillerden dolayi Araplar arasinda Fil Vak asi , gectigi yil ise Fil Yili olarak meshur olmustur. Ebrehe tarafindan yazdirilan, Miladi 543 tarihli bir kitabe vardir Himyeri Kitabesi . Fil Olayi nin bu tarihten sonra oldugu kesindir. Muhammed Hamidullah, Fil Olayi nin peygamberin dogumundan 3 ay once, 569 yilinda meydana geldigini yazmaktadir. Nitekim Arapca tarihi kaynaklarda, Peygamber in Fil Senesi nda dunyaya geldigi bilgisi verilir. (Ibn Hisam, Siyer, Ibnu l-Esir, el-Kamil fi t-Tarih)

Sonuc olarak; Fil Suresi ve Islam Tarihinde anlatilan yazilis nedeni bu olayin bir Putperes efsanesi ve Kuran in da Putperes bakis acisi ile yazildigini net olarak ortaya koymaktadir.

https://islamingercekleri.wordpress.com/2013/07/11/2-islam-arap-putperesligi-mi/

Kur an daki Celiskiler Ve Nedenleri (5)
III) Mekke den Medine ye Hicret Olaylari Vesilesiyle Konan Ayetler Arasindaki Celiskilerin Nedenleri

Muhammed, Mekke den Medine ye hicret olaylari sirasinda da, yukaridaki taktik geregince, Kur an a celismeli ayetler yerlestirmekten geri kalmamistir:
Mekke de bulundugu on yila yakin bir sure boyunca fazla taraftar top-layamayinca ve kendisine destek olanlarin (ornegin karisi Hatice ile amcasi Ebu Talib in) olumleri sonucu koruyucusuz kalinca, Medine ye hicret etmeye karar vermistir. Ancak, taraftarlarini hicret etmeye zorlayabilecek gucte degildi. Yapilacak sey ikna usullerini denemekti. Ikna edebilmenin etkili yollarindan biri, niyet unsurunu amel unsuruna baglamakti, yani kisiyi yaptigi isler yuzunden sorumlu tutmakti. Kendisiyle birlikte Medine ye hicret edecek olurlarsa iyi bir is yapmis olacaklarini, nimetlere ve ahretlere kavusacaklarini, aksi takdirdebunlardan yoksun kalacaklarini anlatmak uzere soyle konusmustur:

Herkesin niyet ettigi ne ise eline gececek olan ancak odur. Artik nail olacagi bir dunya veya nikah edecegi bir kadindan dolayi hicret etmis kimse varsa, hicreti (Allah in ve Resulunun rizasina degil) sebeb-i hicret olan seye muntehidir. (1)

Boylece anlatmak istemistir ki, kisiler hangi niyetle hicret etmislerse, niyetlerine gore sonuc alirlar, yani kendi verecekleri kararlara Tanri (ve elcisi) karismaz.
Kuskusuz ki, o an icin bu sekilde konusmak isine gelmistir. Cunku, hicret edip etmemeyiTanri kararina ve iznine birakmis olsa, gerek hicret etmek isteyenler ve gerek istemeyenler, bunu kendilerine gore bahane nedeni sayilabilirler diye dusunmustur. Yani eger Tanri diledigini hicret ettirir, diledigini ettirmez demis olsa ya da Tanri nin rizasi olmadan hic kimse hicret etmek icin karar alamaz seklinde konusmus olsa, hicret etmeyip de Mekke de kalmak isteyenler, Mademki hicret, Tanri nin dilek ve rizasina baglidir, o halde bizim burada kalmamiz Tanri dilegine gore olusmus demektir. Karan biz vermedik ki sonun!u olalim diyebileceklerdi. Bundan dolayidir ki, Muhammed, Herkesin niyet ettigi ne ise eline gececek olan ancak odur... hicret etmis kimse varsa hicreti (Tanri nin ve elcisinin rizasina degil) hicret nedeni olan niyete yoneliktir seklinde konusmayi ve boylece kisileri sorumluluk duygusu icerisinde birakmayi, o an icin kendi siyasetine uygun bulmustur.

Fakat, Medine ye hicret ettikten sonra durum degismistir. Zira Muhammed in cagrisina uyup Medine ye hicret eden Muslumanlar oldugu gibi, hicret etmeyip Mekke de kalanlar da vardi; bunlar cogunluktu. Boyle olunca, Medine ye hicret edenler -ki bunlara Muhacirler adi verilmistir-, hicret etmeyip de, Mekke de kalanlari ornek verip, Muhammed e, Nasil olur da onlari Medine ye getiremezsin? diyebilirler ve kendisine basarisizlik yukleyebilirlerdi. Ve iste boyle diyemesinler diye, Kur an a, (Ey Muhammed!) Tanri kimi dogru yola eristirmisse, dogru yolda olan odur ancak. Kimi de saptirmissa, sen ona, Tanri nin disinda dost bulmazsin... seklinde ayetler koymustur (ornegin Isra Suresi, ayet 97). Yani demek istemistir ki, hicret etmeyip Mekke de kalanlar dogru yoldan sapanlardir; Tanri onlari saptirdigi icindir ki Medine ye hicret edemediler ! Boylece, icinde bulundugu durumlara gore, bir yandan dogru yola yonelmenin (ornegin, hicret etmenin) kisi iradesine bagli oldugunu (ve bu sekilde davrananlarin cennetlik olacaklarini) belirtirken, diger yandan, dogru yola yonelmenin ozgur irade isi degil, Tanri dilegine bagli bir sey oldugunu (ornegin, hicret etmeyenlerin Tanri izni olmadigi icin Medine ye hicret edemediklerini) ongoren ayetler de celiskilere neden olmustur.
IV) Medine ye Hicretten Sonra, Oradaki Yahudilerle Olan Iliskiler Yuzunden Ortaya Cikan Celiskili Ayetler

Daha once de degindigimiz gibi, Muhammed, Medine ye hicretten sonra, oradaki Yahudileri Musluman yapmak istemis, fakat butun cabalarina ragmen yapamamistir.(2) Ve iste izledigi bu siyasetle ilgili olarak Kur an a birtakim hukumler koymustur ki, hepsi de birbiriyle celiskilidir. Bir kere Yahudileri Musluman yapamayinca kendi taraftarlari, Hani ya sen, Tanri nin peygamberi olarak her seyi bilen ve her seyi uapabilen bir kimsesin, nasil olur da
Yahudileri Musluman yapamazsin ? seklinde soylendiklerinde, kusurun kendisinde olmadigini anlatmak ve prestijini kurtarmak icin, Tanri di/ediginin kalbini acar Muslumanyapar, diledigini saptirir kafir yapar (Enam Suresi, ayet 107, 125: Nahl Suresi, ayet 93; Zumer Suresi, ayet 22-23 vd...) ya da Allah kimi hidayete erdirirse dogru yolu bulan odur... (Araf Suresi, ayet 178) seklindeki ayetlere basvurmustur.

Bununla beraber isine geldigi zaman, Herkese islediklerinin karsiligi odenir (Ahkaf Suresi, ayet 19) seklindeki ayetlerden yararlanmayi da ihmal etmemistir. Bunun boyle oldugunu iyice anlayabilmek icin, onun, daha once, Mekke doneminde Kureysli musriklere (puta tapanlara) uyguladigi siyaseti animsamakta yarar vardir. Zira, musrikleri (puta tapanlari) Musluman yapamayinca, Kur an , Allah dileseydi puta tap-mazlardi (Enam Suresi, ayet 107) seklinde ayetler koydugunu ve boylece, Eger putperestler beni peygamber olarak kabul etmiyor ve puta tapinaktan vazgecmiyorlarsa, bu benim kabahatim degil; cunku, Tanri dileseydi onlar puta tapmazlardi seklindeki bir mantiga siginarak prestijini kurtarmaya calistigini yukarida gormustuk. Mekke deyken, Allah dileseydi puta tapinazlardi (Enam Suresi, ayet 107) seklinde konusurken, Medine ye gectikten ve iyice guclendikten sonra bu soylediklerinin tam tersine olarak, Kur an a, Musrikleri nerede gorurseniz oldurun (Tevbe Suresi, ayet 5) seklinde celismeli ayetler koymaktan geri kalmamistir. Mekke deyken Allah dileseydi puta tapmazlardi seklinde ayetler koymasi, kuskusuz ki , gucsuz olmasindandi, Medine ye gectikten sonra, Musrikleri nerede gorurseniz oldurun! seklinde ayetler koymasi ise, artik guclenmis olarak musrik leri kilic yoluyla Musluman yapabilecegini bilmesindendir. Boylece Tanri yi, hem insanlari musrik (puta tapan) ya da sapik yapan hem de musrik ve sapik yaptiktan sonra oldurten durumlarda birakarak celismeler zincirine yenilerini eklemistir. Ve iste bu ayni taktigi, Yahudileri ve Hiristiyanlari Musluman yapmak uzere basvurdugu siyasete de arac kilmistir.

Kur an da, Islamdan baska dinlerin varligini kabul eder gorunen, ornegin, Yahudilerin, Hiristiyanlarin, Sabitlerin ve hatta putperestlerin din lerinden (inanclarindan) soz eden ayetler bulundugu gibi, Islamdan baska din olmadigina dair ayetler de vardir ki, celismeli olarak siralanmislardir. Ornegin, Kafirun Suresi nde musrik lerle ilgili olarak, Sizin dininiz size, benim dinim bana (Kafirun Suresi, ayet 6) diye yazilidir. Bakara Suresi nde de Yahudiler, Hiristiyanlar ve Sabiilerle ilgili olarak, ...(onlardan Allah a ve ahret gunune inanip yararli is yapanlar) Rab-lerinin kalindadir. Onlar icin artik korku yoktur (Bakara Suresi, ayet 62) diye yazilidir. Yine Bakara Suresi nde, Kendi dinlerine uymadikca Yahudiler ve Hiristiyanlar senden hosnut olmayacaklardir (Bakara Suresi, ayet 20) diye ayet vardir. Goruluyor ki, bu ayetlerde, Islamdan baska din ve inanclara (ornegin, Yahudilige ya da Hiristiyanliga) yonelmenin kisiye bagli bir is oldugu anlami yatmakta. Fakat, buna karsilik, Kur an da, Islamdan baska din olmadigina, baska bir dine yonelenlerin sapik sayilip cezalandirilacaklarina, onlara karsi savas acilmasi ve Islami kabul etmelerine kadar savasin surdurulmesi gerektigine dair ayetler de vardir ki, $ik $ik tekrarladigimiz gibi,bazilari soyledir:

Allah katinda din suphesiz Islamiyettir (Al-i Imran Suresi, ayet 19).

Kim Islamiyetten baska bir dine yonelirse onunki kabul edilmeyecektir. O ahrette de kaybedenlerdendir (Al-i Imran Suresi, ayet 85).

.. .Musrikleri buldugunuz yerde oldurun... (Tevbe Suresi, ayet 5).

Kendilerine kitap verilenlerden (Yahudiler ve Hiristiyanlar) Allah a ve ahret gunune inanmayan, Allah ile Resulunun haram kildigini haram saymayan ve hak dini (Islam dinini) kendine din edinmeyen kimselerle, kuculerek elleriyle cizye verinceye kadar savasin (Tevbe Suresi, ayet 29).

Ey Peygamber! Kafirlerle ve munafiklarla savas (cihatta bulun) ve onlara kati davran (sertlik goster) Varacaklari yer cehennemdir. .. (Tevbe Suresi, ayet 74; Tahrim Suresi, ayet9).

Farkli din ve inancta olanlari zorla ve siddet yoluyla Islama sokmaya yonelik bu tur ayetler, biraz yukarida gordugumuz Dinde zor-lama olmaz ya da Sizin dininiz size, benim dinim bana seklinde ayetlerle catismakta. Bu catisma, yine Muhammed in gucsuz durumdan guclu duruma gecmesiyle ilgilidir. Gucsuz oldugu donemde, Yahudilere ve Hiristiyanlara karsi pek bir sey yapamadigi icin ya da onlari kazanmak amaciyla yumusak bir siyaset izlemis, onlari kendi inanclari icinde yasar kabul etmistir; fakat guclendigi an, Islamdan baska din olmadigini ileri surerek uzerlerine yurumustur. Konuyu Islama Gore Diger Dinler (Kaynak Yayinlari, Istanbul, birinci basim, Mart 1999) ve Kur an daki Kitaplilar (Kaynak Yayinlari, Istanbul, birinci basim, Nisan 1999) baslikli kitaplarimda ele aldigim icin burada fazla durmayacagim.
V) Peygamber lik Siyasetinden Dogma Celiskiler: Tanri, Insanlari Dogru Yola Sokmak Icin Peygamber Ier Gonderiyor, Fakat Bu Gonderdigi Peygamber lere Insanlari Dusman Kiliyor; Kildiktan Sonra da Bu Insanlari Cezalandiriyor!

Kur an da yazilanlara gore, Tanri, Ins-u Cinn seytanlarini pey-ganber lere dusman yapmak, yaptiktan sonra onlari cezalandirmak gibi bir yol secmistir. Daha baska bir deyimle, hem bir yandan insanlari (ve cinleri) dogru yola sokmak uzere peygamberler gondermistir hem de diger yandan insan ve cin seytanlarini peygamber lere dusman etmistir. Ustelik bu dusmanligi onlemek olanagina sahip bulundugu halde onlememis, peygamber lere dusman kildigi insanlari cezalandirmak egiliminden vazgecmemistir! Butun bunlar, Tanri yi, Celiskili davranislar icerisinde gostermeye yeterlidir. Birkac ornek verelim: Kur an da, Enam Suresi nde Tanri nin Muhammed e hitap ederek insan ve cin seytanlarini peygamberlere dusman kildigi yazilidir:

(Ey Muhammed!) Boylece biz, her peygambere insan re cin, (Ins-u Cinn) seytanlarim dusman kildik. (Bunlar) aldatmak icin birbirlerine yaldizli sozler fisildarlar. Rabbin dileseydi onu da yapamazlardi. Anik onlari uydurduklari seylerle bas basa birak (Enam Suresi, ayet 112-113).

Dikkat edilecegi gibi bu ayet, anlasilmazliklar bir yana, bir de kendi icerisinde celismelerle dolu. Bir kere Tanri, insan ve cin seytanlarini peygamberlere dusman kiliyor? Pek guzel, ama kimlerdir bu insan ve cin seytanlari? Ve neden Tanri bunlari peygamberlere dusman kilmistir? Yorumculara gore, ayette gecen (Ins-u Cinn) seytanlari (yani insan ve cin dusmanlari ) deyiminden anlasilmasi gereken sey, bir kismi gorunen, bir kismi gorunmeyen yaratiklardir ki, aldatmak icin ici bozuk disi yaldizli sozler vahyetmektedirler. insan seytanlari denen yaratiklar, dogru yoldan ayrilmis olan, Tanri ya ve Peygamberce bas egmeyen insanlardir ki, dogru yolda olan insanlari aldatmak, kandirmak icin yaldizli sozler soylerler! Cin seytanlari da, muhtemelen bu nitelikte olup da gorunmeyen yaratiklardir. Ve iste bu insan ve cin (Ins-u Cinn) seytanlari, her peygambere dusman olarak boyle seyler yapmaktadirlar. Onlari peygamberlere dusman yapan Tanri dir! Ve eger Tanri istemis olsaydi, o seytanlar bu aldatmalari, bu kandirmalari ve bu dusmanliklari yapamazlardi. Yani Tanri istemis olsaydi, onlara (insan ve cin seytanlarina) o kudreti vermez veya verdigi halde mani (engel) olur yaptirmazdi . (3)

Goruluyor ki, insan ve cin seytanlarini peygamberlere dusman
yapan Tanri, bu seytanlarin kotuluklerine, kandirmalarina ve aldatmalarina engel olmamaktadir. Neden olmamaktadir? Cunku, yine yorumcularin soylemelerine gore, bunda bir hikmet vardir! Unlu bir yorumcu soyle diyor:

...(Ins-u Cinn seytanlarinin bu kotulukleri) yapabilmeleri ve yapmalari dahi rabbinin mesiyyetiyledir (istemesiyledir). Ve demek ki, bunda (Tanri nin) bir hikmeti vardir. Ve iste hikmet oldugu icindir ki, Tanri Muhammed e, Sen onlari iftiralarina birak. Birak ki. belalarini bulsunlar seklinde konusmakTadir.(4)

Konusurken de, Ey insanlar ve cin topluluklari! Sizi hesaba cekmeye koyulacagim ilerde... (Rahman Suresi, ayet 31-36) diye tehditler savurmayi unutmamaktadir. Bu dogrultuda olmak uzere, Furkan Suresi nde, Tanri nin peygamberlere, insanlardan dusmanlar yarattigini anlatmak uzere soyle konustugu yazilidir: (Ey Muhammed!) Iste biz boylece, her peygamber icin suclulardan dusmanlar peyda ettik. Hidayet verici ve yardimci olarak Rabbin yeter (Furkan Suresi, ayet 31). Goruluyor ki, hidayet verici , yani dogru yola sokucu oldugunu soyleyen ve diledigi gibi insanlari saptiran oldugunu bildiren Tanri, dogru yola sokmayip suclu durumda kildigi insanlari peygamberlere dusman yapmakla, yani celiskili bir davranista bulunmakla adeta ovunur gibidir! Simdi geliniz bu celismeli ayetlerin Kur an a alinis nedenlerini birliktearastiralim. Muhammed, kendisini Mekke de peygamber olarak ilan ettigi zaman -basta kendi yakin akrabalari olmak uzere- halktan kisilerin alay konusu olmustu. Henuz yeterince guclu olmadigi sure boyunca, kendisine muhalefet edenlere ve dusmanlik besleyenlere karsi pek bir sey yapamadigi icin, gelmis gecmis her peygamberin dusmanlari oldugunu soylemek isine gelmistir. Daha onceki peygamber lerin, tipki kendisi gibi, kendi kavimlerinin dusmanliklarina ve saldirilarina ugradiklarini anlatarak, kendi durumunu olasi bir seymisgibi gosterirdi. Fakat peygamberlere karsi dusmanlik besleyenlerin sinirsiz bir guce sahip olmadiklarini ve bu nedenle peygamberlere zarar verecek yeterliligi anlatirdi. Ornegin, Tanri nin, Nuh u, Ibrahim i, Israil i (Yakub u) ve onlarin soyundan gelenleri dogru yola ulastirdigini, fakat onlarin pesinden gelen kusagin namazi birakip nefislerinin arzularina uyduklarini (ornegin, Meryem Suresi, ayet 59-60; Sad Suresi, ayet 45-47) ve peygamberine kafa tuttuklarini eklerdi. Fakat, kafa tutanlarin, peygamberlere ustun bir guce sahip olduklari
kanisina kapilmamalari icin, dostluk ve dusmanlik gibi seylerin Tanri dan gelme oldugunu belirtirdi. Bundan dolayidir ki, insanlardan diledigini peygamberlere dusman yapip sonra onlari cezalandiranin Tanri oldugunu soylerdi. Furkan Suresi ne, yukarida degindigimiz ayeti koyup Tanri nin soylekonustugunu soylemistir:

(Ey Muhammed!) Iste biz boylece, her peygamber icin suclulardan dusmanlar peyda ettik. Hidayet verici ve yardimci olarak Rab-bin yeter (Furkan Suresi, ayet 31).

Bu amacla Kur an a& koydugu ayetlerden bir digeri, yine yukarida degindigimiz gibi soyledir:

(Ey Muhammed!) Boylece biz, her peygambere insan ve cin (Ins-u Cinn) seytanlarini dusman kildik. (Bunlar) aldatmak icin birbirlerine yaldizli sozler fisildarlar. Rabbin dileseydi onu da yapamazlardi. Artik onlari uydurduklari seylerle bas basa birak (Enam Suresi, ayet 112-113).

Goruluyor ki, ahrete ve peygambere inanmayanlarin kalplerini celen seytandir. Seytana bu isiyaptirtan Tanri dir ve Tanri, seytanin bu yaptiklarina engel olmamistir. Daha baska bir deyimle, Tanri, seytanin bu kotulugunu onleyebilecekken onlememistir. Nitekim yukaridaki ayette ...Rabbin dileseydi bunu yapamazlardi diye yazili. Ve guya Tanri, Muhammed e, ...Sen onlari iftiralariyla bas basa birak diye ogutte bulunmustur! Daha baska bir deyimle
Muhammed, kisilerin kendisine karsi dusmanlik besleyecek gucte olmadiklarini anlatmak icin bu ayeti koymus oluyor. Fakat, onlara karsi bir sey yapacak durumda olmadigi icin, Tanri yi, Sen onlara aldiris etine, onlari bana birak, ben haklarindan gelirim der gibi konusur gosteriyor. Ancak, Muhammed e hitaben, (Ey Muhammed!) ...Sen onlari iftiralariyia bas basa birak diyen, insanlara ve cinlere hitaben, Ey insanlar ve cin topluluklari! Sizi hesaba cekmeye koyulacagim ilerde... (Rahman Suresi, ayet 31-36) diye konusan Tanri, bir baska vesileyle bu soylediginin tam tersini soylemekten ve ornegin Peygamber e karsi gelenlerin ya da dusmanlik besleyenlerin asilmalarini veya el ve ayaklarinin caprazlama kesilmesini emretmekten geri kalmayacaktir. Verilecek orneklerden biri su:

Allah ve Resulune karsi savasanlarin ve Yeryuzunde bozgunculuk edenlerin cezasi ancak ya (acimadan) oldurulmeleri, ya asilmalari, yahut el ve ayaklarinin caprazlama kesilmesi, yahut da bulunduklari yerden surulmeleridir. Bu onlarin dunyadaki rusvayligidir. Onlar icin ahrette de buyuk azap vardir (Maide Suresi, ayet 33).

Burada gecen savasanlarin ya da bozgunculuk edenlerin deyimleri, en genis anlamiyla Tanri ya ve Muhammed e karsi dusmanlik besleyenleri, inkar yolunu secenleri de kapsar niteliktedir. Yine bu dogrultuda olmak uz&KrKiranda. su ayet var:

Ey Peygamber! Kafirlerle ve munafiklarla savas (cihana bulun), onlara kati davran (sertlik goster). Varacaklari yer cehennemdir. .. (Tevbe Suresi, ayet 74; Tahrim Suresi, ayet 9).

Bu vesileyle tekrarlamaliyim ki, butun bunlar, Muhammed in kendi sozleridir. Henuz guclu olmadigi ve aleyhinde konusanlara karsi bir sey yapamadigi zamanlar, Tanri dan, Sen onlari iftiralariyla bas basa birak seklinde vahiy indigini soylerken, iyice guclendikten sonra bu ayni Tanri nin, Onlara kati davran, el ve ayaklarini caprazlama kestin vd... seklinde dehset sacici hukumler gonderdigini, Tanri ya ve Pey-gamber e inanmayanlarin oldurulmelerini
emrettigini bildirmistir. Cunku, artik Peygamber ?, dusman olanlari Tanri ya dusmanmis gibi gosterip kilic yoluyla haklarindan gelebilecek guctedir. Bu nedenle Kur an a, yukarida belirttiklerimizden baska, bir de, Tanri nin dusmanlarinin cezasi atestir... (Fussilet Suresi, ayet 28) seklinde ayetler koymus, boylece anlatmak istemistir ki, Tanri kimlere dusman ise, Peygamber de onlara dusmandir , Tanri nin dusmanlari kimlerse, Peygamber in de dusmanlari onlardir ve bu gibi insanlar oldurulmelidirler. Ve iste gucsuz durumdan guclu duruma gecmek nedeniyle butun bunlari yaparken, birbiriyle celiskili hukumlerin Kur an da, yer almasina neden olmustur.
VI) Muhammed in Kisisel Tutum ve Davranislarindan Dogma Celiskiler (Bir Yandan Alcakgonullu ymus Gibi Gorunurken, Diger Yandan Asin Sekilde Ovunmesi Nedenlerine Dayali Celismeler)

Kur an daki celismelerin bircogu Muhammed in kisisel tutum ve davranislarinin urunu olarak ortaya cikmistir ki, bunun ilginc orneklerinden biri, bazen alcakgonulluymus gibi gorunmek isterken, bazen de asin sekilde ovunmekten kendisini alamamasidir. Su bakimdan ki, bir yandan ovulmenin Tanri ya ait olup, Tanri kullarinin alcakgonullu olmalari gerektigini, Tanri nin alcakgonullulukten hoslandigini, tevazu gosterenleri yucelttigini, yedi kat goklere kadar yukselttigini soylerken, diger yandan bu soyledikleriyle celismeye dusercesine kendi kendisine ovguler yagdirmistir. O kadar ki, kendisini, gelmis ve gelecek butun insanlarin en sereflisi, en yucesi seklinde gostermis ve hatta Tanri nin kendisine salavat getirdiginisoyleyecek kadar ileri gitmistir.

Gercekten de Muhammed, alcakgonullulugun en buyuk bir fazilet sayildigini, ovulmenin Tanri ya ozgu oldugunu, Tanri nin alcakgonullulukten hoslandigini ve ornegin, .. .yeryuzunde boburlenerek yurume! Allah kendisini begenip ovunen hic kimseyi... sevmez (Lokman Suresi, ayet 18) seklinde ayetler indirdigini, ayrica muminlere karsi alcakgonullu bir toplum getirecegini (Maide Suresi, ayet 54) haber verdigini soylemis ve Ben asla boburlenmem diyerek alcakgonullu olarak gorunmeyi yeglemistir. Bu amacla, ayrica ...Tevazu insana ancak yucelik verir. Tevazu ediniz ki, Allah da size rahmet etsin (5) demis yada bu dogrultuda olmak uzere ... Allah tevazu gostereni de yuceltir (6) ya da ...Kul tevazu edince Allah... onu yedi kat goklere kadar yukseltir (7) ya da Tevazu insana ancak yucelik getirir. Tevazu ediniz ki Allah... da size rahmet etsin (8) ya da Hiristiyanlarin ... Isa yi ovdukleri gibi ovmeyin beni. Sunu biliniz ki, ben Allah in kuluyum. O halde bana Allah in kulu ve Resulu deyin ... diye konusmus ya da Su dunyada ben, bir agacin altinda bir sure golgelenip sonra orayi terk eden bir yolcudan baskasi degilim (9) diyerek alcakgonulluluk timsaliymis gibi gorunmustur. Ancak, hem dogustan gelme bir itisle hem de kendisini Arap insanina peygamber olarak kabul ettirebilmek icin ovunmenin vazgecilmez bir sey oldugunu dusunmus olmali ki, yukarida soylediklerinin tam tersini yapmistir; hem de Ben boburlenmem derken, boburlenerek! Ornegin, kendisini butun insanlarin en sereflisi, en yucesi olarak gostermek uzere, Gozunuzu acin, ben Allah in sevgilisiyim, bununla boburlenmem... Allah nezdinde, gelmis ve gelecek butun insanlarin en sereflisi, en yucesi benim. Ben bununla da boburlenmem - derdi. Ote yandan Kur an a koydugu pek cok ayetle Tanri nin kendisini her bakimdan yucelttigini, sereflendirdigini bildirmistir. Bu ayetler arasinda, kendisinin gelmis ve gecmis butun peygamberler arasinda en yuce ve en serefli yeri isgal ettigine, geleceginin butun peygamberler tarafindan mujde lendigine, baska peygamberlere taninmayan niteliklerin kendisine tanindigina (ornegin bkz. Tevbe Suresi, ayet 128) ve kendisinin Tanri sayesinde mecnun olmaktan uzak kilindigina, kendisi icin bitip tukenmeyen mukafatlar olduguna dair (ornegin bkz. Kalem Suresi, ayet 1-6; Furkan Suresi, ayet 4-8, 10) ayetler yaninda, Tanri nin kendisini hoslandirmak uzere is gordugune ve ornegin kible yonunu Kabe ye cevirdigine .dair ...Ey Muhammed... simdi seni memnun olacagin bir kibleye donduruyoruz... (Bakara Suresi, ayet 144) seklinde ya da yuce bir ahlaka sahip oldugunun Tanri tarafindan aciklandigina dair ...Ve sen (Ey Muhammed!) elbette yuce bir ahlak uzeresin... (Kalem Suresi, ayet 4) seklinde olanlar vardir. Butun bunlar yetmiyormus gibi, bir de insanligin (ve tum insanlarin) var edilmesine kendisinin vesile oldugunu anlatmak uzere,
Tanri nin Eger sen olmasaydin, ey son peygamber (Muhammed!), ben bu varliklari yaratmazdim —diye konustugunu soylemekten ve nihayet Tanri yi, melekleriyle birlikte kendisine salavat getirdigini eklemekten kendisini alamamistir. Kur an a koydugu ayet aynen soyle:

Su bir gercek ki Allah ve melekler o yuce nebi Muhammed e salat ve selam ederler... (Ahzab Suresi, ayet 56).

Muhammed, Tanri yi, tum melekleriyle birlikte kendisine salavat getirirmis gibi gostermekle, ovunme hevesini sonsuza dek goturmus gibidir. Bir yandan ovunmenin kotu bir sey oldugunu ve ovunmekten hoslanmadigini soylerken, diger yandan boylesine asiri bir ovunme yoluna basvurmasi, celiski yaratma alaninda bir hayli ileri gittiginin kanitidir. Hemen ekleyelim ki, butun bu celiskili durumlar, gucsuz durumdan guclu duruma gecmesiyle ilgilidir. Henuz gucsuzken alcak gonulluymus gibi hareket etmis, fakat guclendigi andan
itibaren boburlenme yolunu secmistir, hem de her defasinda, Ben bununla da boburlenmem seklindeki konusarak.

Dipnotlar;
1)Bu satirlari su sekilde anlamak gerek: Herkesin niyet ettigi ne ise eline gececek olun ancak odur... hicret elini f kimse varsa hicreti (Tanri nin ve elcisinin rizasina degil) hicret nedeni olan niyete yoneliktir.
2)Bkz.. Ilhan Arsel, Islama Gore Diger Dinler. Kaynak Yayinlari, birinci basini, istanbul. Mart 1999: Ilhan Arsel, Kur an daki Kitaplilar, birinci basini, istanbul. Nisan 1999.
3)Elmalili Hamdi Yazir, age. c.3. s.2031.
4)Elmalili Hamdi Yazir, age. c.3, s.2032-2033.
5)Imani Gazali, age, c.2, s.732-733
6)Imam Gazali, age. c.3, s.720.
7)Imam Gazali, age, c.3. s.732
8) imam Gazali, uf;e. c.3, s.733
9 )Ibn Ishak, Kitab al-Magazi; Ibn Sa d, Kirab ul-Tabakat.
https://kuranelestirisi.wordpress.com/2011/12/29/kurandaki-celiskiler-ve-nedenleri-5/


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder