29 Aralık 2015 Salı

Soner YALÇIN : "Kandırıldık"

Abi iyidir, iyi niyetlidir, severim.
Ama bu sefer ona katılmıyorum.
Abi diyor ki, başımıza gelen politik felaketler karşısında ona, buna, şuna kızmayalım.
Kime kızalım, bizi yanlış yollara sevk eden aydınlara kızalım.
Böyle diyor.
Kim bu sahte aydınlar?
Mürteci kesimin yüz yıldır halkı etkileyen kalemşörleri, ideologları, imamları falan.
Açıkça söylememiş ama ima etmiş abi.

Demokrasi böyle bir şey değil.
Oy verenler sabi sübyan çocuklar değil.
En temelden, en tepeye oluşturulan meclislerde aday, üye, başkan, denetmen olanlar, bunları seçenler kimler?
Aydınlar mı?
Aydın olanları kimler belirliyor?
Marstan gelenler, Fransızlar, Almanlar mı?

Hayır, demokratik nizamı oluşturan bütün unsurlarda bu toprakların insanları var.
Sokaktaki insan, komşumuz, bakkal, manav, balıkçı, dairedeki memur, etrafımızdaki herkes.
Bu toprakların insanları kimin aydın olduğuna karar veriyor.
Eğer bu insanların burnu kılavuzu karga olduğu için boktan çıkmıyorsa, dönüm kendi seçimlerini bir bakacak.
Ona buna pislik atmayacak.
Bu kargayı ben önüme önder olarak seçtim, hata ettim diyecek.
Sıra bedel ödemeye gelince de aptala bağlamayacak ben ettim, ben buldum, hakkım budur diyecek.

Çocuk oyunu oynamıyoruz.
Ona buna inat için oy kullanan elbette bedelini ödeyecek.
En önemsiz olanı en önemli ölçü sayıp seçimlerini buna göre yapan dönüp kendini suçlayacak.
Devlet memuriyetinde, seçilmişlerin seçilmesinde orucu, namazı, zekatı, dini, imanı en önemli liyakat ölçüsü saydıysan bedelini ödeyeceksin.
Kaçarı yok.

Oraj POYRAZ(cimcime@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc / oraj_poyraz@alpinaasia.com )
           L2fSIJNoA0xfSNxA     


Soner YALÇIN : "Kandırıldık"



AKP'ye sinirleniyorsunuz değil mi?

Sinirlenmeyin!..

Erdoğan'a öfkeleniyorsunuz değil mi?

Öfkelenmeyin!..

Hele yoksul halka hiç ama hiç kızmayın!

Kime kızın biliyor musunuz?

AKP'yi, Erdoğan'ı başımıza saran "aydın" geçinenlere kızın!

Sizi sürekli kandıran; ve hâlâ hiçbir şey olmamış gibi bilgiçlik taslayan bu kibirli "yeni aydınlara" kızın!

Sadece son 15 yıla bakın:

Bunların AKP kurulurken ne dediklerini biliyorsunuz.

Sonra "yanıldık" dediler.

Bunların Erdoğan için ne dediklerini biliyorsunuz.

Sonra "yanıldık" dediler.

Bunların Fethullah Gülen için ne dediklerini biliyorsunuz.

Sonra "yanıldık" dediler.

Bu adamların Ergenekon-Balyoz-Poyrazköy-Odatv vd. kumpaslar için ne dediklerini biliyorsunuz.

Sonra "yanıldık" dediler.

Bu adamların "Yetmez Ama Evetçi" olduklarını biliyorsunuz.

Sonra "yanıldık" dediler.

Ve son olarak…

Bu adamların son seçimlerde HDP için neler dediklerini biliyorsunuz.

Bugün…

HDP "özerklik" ilan edip PKK'ya destek çıkınca ne demeye/yazmaya başladılar:

"Yanıldık!"

İşte mesele budur.

Bu topraklarda sürekli yanılan/kandırılan "yeni aydın" tipiyle karşı karşıyayız.

Türkiye'nin en önemli sorunlarından biridir; saf değiştirmeyi meslek edinmiş "yeni aydınlar!"

Bu ülkenin salt siyasal-ideolojik despot sorunu yoktur; aynı zamanda "yeni aydının" hegemonya sorunu vardır!

Bugün…

Ülkede otoriter baskı rejimi varsa…

Ülkede Kürt sorunu kangren haline geldiyse…

Ülkede muhalefet "zararsız bir nesne" haline getirildiyse…

Ve en önemlisi insanımız bozuldu ise..

Bunun temel sebeplerinden biri; 3-4 yılda bir yanıldığını ifade eden "yeni aydın" güruhudur.

Bunlarla mücadele etmek şarttır. Çünkü…

Bunlar siyaseti etkilemeyi sürdürüyor.

Bunlar kamuoyunu etkilemeyi sürdürüyor.

Bu sorunu çözemezsek çıkış yolu bulamayız; günlük kısır polemikler içinde yitip gideriz…

O halde…

Meseleye en baştan başlamalıyız:

"Yeni aydının" düşünsel yoksulluğunun/ yani büyük yanılgılarının sebebi nedir?

"Yeni aydın" sorunu

Evet…

Bu toprakların son yıllarda çıkardığı "yeni aydın" neden daima yanılıyor?

Ne yani…

Dün… Odatv'nin genç gazetecileri yanılmıyor ve hakikatleri yazıp hapse giriyor da…

Bugün… BirGün gazetesinin genç gazetecileri yanılmıyor ve gerçekleri yazma uğruna hapse girmeyi göze alıyor da…

Gazetelerden ekranlara "ışıltılı vitrinlerde" sürekli yer verilen bu "yeni aydın" niçin sürekli yanılgı içinde?

Ve neden hep taraf değiştiriyor?

Kuşkusuz… Bunun tek sebebi yok.

Öncelikle…

"Yeni aydın"ın bir kişilik sorunu var.

"Yeni aydın"ın bir ahlak sorunu var.

Ve hepsinden önemli, "yeni aydın"ın bir kısırlık/üretememe sorunu var.

Bunlar işin özünde Osmanlı'nın son dönemindeki "tanzimat münevverlerine" benziyor. Şöyle…

Osmanlı münevverlerinin temel görevi, Batı'dan tercüme/ kopya ederek "kurtuluşun yolunu" bulmaktı!

Batı'da; ne fikir varsa, ne düşünsel tartışma varsa alıp İstanbul'a, Selanik'e, İzmir'e getirdiler.

"Yeni aydının" rol modeli, bu Osmanlı münevverleri oldu!

(Tercümeyi küçümsemiyorum; bunun "Kabe"ye dönüştürülmesine karşı çıkıyorum. Yani… Salt tercümeden "beslenmeye" karşı çıkıyorum. Ülkelerinin gerçeklerine sırtını dönen taklitçiliğe karşı çıkıyorum.)

Dün "tercüme münevverleri", Osmanlı'yı yok oluşa sürükledi.

Bugün "yeni aydın", Türkiye'yi yok oluşa sürüklüyor.

Bu meseleyi tartışmalıyız.

Bu topraklarda neden hiç filozof çıkmıyor?

Kitlelerin; bilgilenmeye-mücadeleye değil, inanmaya ihtiyacı olduğu dönemlerde ortaya çıkan bu "yeni aydın" sorununu irdelemeliyiz!

Konuyu açmalıyım. Ve…

Bir örnek vermeliyim…

Kim bunlar?

Kimi entel takılır. Adı; Ahmet'tir, Hadi'dir, Gülay'dır, Oral'dır.

Kimi dantel takılır. Adı; Sezen'dir, Halil'dir, Sinan'dır, Kadir'dir.

Okudukları ve yazdıkları; Radikal'dir, Taraf'tır.

Dergileri, Birikim'dir.

"Doğum tarihleri" aynıdır; insanlığın büyük yıkımlarından sonra ortaya çıkarlar.

Türkiye'de de öyle oldu.

Evet…

Birini örnek vermeliyim:

Adı, Murat Belge…

Türkiye onu 12 Eylül askeri darbesinden sonra tanıdı. Tek yaptığı çeviriydi.

Louis Pierre Althusser kıblesi idi.

Sonra, Althusser delirip karısını öldürdü.

Sonra, Sovyetler Birliği dağıldı.

Sonra, sol düşünce dondu.

Ve bizim "tercüme aydınımız" kopyasız bir başına kalıverdi.

Ne yapacaklardı?

Nereye bakacaklardı?

Tercüme uyuşturucu gibi alışkanlık yapmıştı; çevirisiz yaşayamazlardı.

Ne yaptılar dersiniz?

Tarih sahnesine yeniden çıkarılan neoliberalizm çevirilerine sarıldılar.

Sığınacak kale bulunmuştu.

ABD'deki Neo-Con'ların söylediklerini, yazdıklarını evirip-çevirip yeniymiş, kendi görüşleriymiş gibi yutturdular.

Türkiye'de "yeni aydın" (ya da "takiyeci aydın" mı demeliyim) işte böyle doğdu:

"Sivil toplumculuk" adına, "yeni muhafazakarlığı"/"yeni sağ'ı" desteklediler.

"Demokrasi" adına, -AKP'den Cemaat'e- karanlık dincileri desteklediler.

"Özgürlük" adına, ABD'nin Irak, Afganistan müdahalelerini desteklediler.

"Barış" adına, kimlik siyasetini desteklediler.

"İnsan hakları" adına, terörün meşrulaşmasını desteklediler.

Aydınlanma, ulus devlet ve Atatürk düşmanı olup çıktı "yeni aydın"

Bugün ne diyorlar:

"Erdoğan da, Gülen de, Demirtaş da kandırdı bizi."

Türkiye Kandırılanlar Cumhuriyet'i oldu; kandırılmayan kalmadı!

Hadi canım…

Kıblelerinin yanlış olduğunu görmüyorlar mı?

Bal gibi biliyorlar.

Bugün…

Erdoğan'dan Demirtaş'a ülkeyi karanlığa boğan her zihniyeti "demokrasi geliyor"/ "barış geliyor" diye selamlayıp;şimdi hiç utanmadan "yanıldık" demeleri hiç inandırıcı değil!..




a45UyF587661-151229115742 Oraj Poyraz At Neomailbox cimcime@neomailbox.net
2015/12/29  12:30 2  65  undefined undefined egemen-turkiye@googlegroups.com

 

Insanlarla oyle gecinin ki, oldugunuzde size aglasinlar, sag kalirsaniz sevgiyle cagrissinlar sizin icin.

Hz.Ali

Kahrolasi insan ne nankordur (inkarcidir) (ABESE 80/17)
O size istediginiz her seyden verdi.
ALLAH in ni metlerini sayacak olsaniz sayamazsiniz.
Dogrusu insan zalim ve keffardir (nankordur) (IBRAHIM14/34)

Bakkal amca
Bakkal amca, bir din ver, bana soyle yuz gram;
Icinde hem komedi, hem de birazcik dram.
Oyle bir din olsun ki; bizi fazla $ikmasin,
Her yerde ahlak diye, karsimiza cikmasin...
* * *
Ramazan da otuz gun, vucut girsin bakima,
Ama bayram gelince, karismasin rakima.
Birakalim insanlar, her tur halti yesinler,
Ne yani.. Biz musluman degil miyiz? desinler..
* * *
Bir din ver ki; icinde, birazcik kahve fali,
Ve ustunde bir ka$ik, sosyetik mevlid bali,
Arasinda bir dilim, Kasar Yasar olmali,
Boylece kalplerimiz, hidayetle (!) dolmali...
* * *
Bir de su kurbanliklar, sorun cikardi biraz,
Neden dersen butcemiz, bu sene hepten ayaz
Eger fetva verirse, su senin Super Beyaz ,
Belki biz de keseriz, ya bir tavuk, ya bir kaz...
* * *
Bakkal amca bir din ver; zorda Allah diyelim,
Acilinca kapilar, Haydi Yallah diyelim.
Alimler ehli cumbus, fetvalarda varyasyon,
Biraz Budist felsefe, biraz reenkarnasyon...
* * *
Bir din ki; insanlari, hayallere daldirsin,
Tum cinsel yasaklari, yururlukten kaldirsin.
Eroslar, Afroditler, sokaklarda cildirsin,
Ve bu cilgin tanrilar, seytanlari yildirsin...
* * *
Acilsin sahillerde, bes yildizli mabedler,
Diskolarda, ruflarda, yapilsin ibadetler...
Bir din ver ki; her aksam, sofralari kuralim,
Kadehleri duayla, birbirine vuralim...
* * *
Ahlak mahlak ustune, biraz kafa yoralim(!)
Memleketin su hali, ne olacak soralim.
Ilerleyen saatte, dansoz ciksin masaya,
Allah rizasi(!) icin, pamuk eller kasaya...
* * *
Ne kadar yardimsever, oldugumuz gorulsun,
Ellerimiz dansoze, merhametle surulsun.
Cinsiyetler arasi, ortak pazar kurulsun,
Boylece irticaya, buyuk darbe vurulsun...
* * *
Bakkal amca, bir din ver; acik olsun tavize,
Rahatlatsin bizleri, tatli baksin faize.
Madem ki faiz dedik, hazir girdik damardan,
Bir din ver ki; bizleri, men etmesin kumardan..
* * *
Piyangolar, totolar, birer hayir kurumu,
Bazi yobaz kafalar, gorsunler bu durumu,
Gece gunduz borsada, hayal kursun aliklar,
Yesinler kucukleri, bazi buyuk baliklar...
* * *
Bir din ver ki; biraksin, su rusvetin pesini,
Amir, memur, sekreter, herkes bilsin isini.
Bu bilimsel metodla, cozersek biz bu isi,
Korkarim kalmayacak, zekat verecek kisi...
* * *
Lugatlerden silinsin, artik seref, sahsiyet,
Dalgali kura gecsin, edep, haya, haysiyet.
Korler ile sagirlar, koltuklari kapsinlar,
Ellerinde yagdanlik, birbirine tapsinlar...
* * *
Bakkal amca, bir din ver; kaslarini catmasin,
Kubbesi, minaresi, aman derim batmasin,
Temizlensin camiler, tabut mabut kalmasin,
Bundan sonra Azrail, kapimizi calmasin (!)
* * *
Dostlarim! Sanmayin ki; tas devrinden gelirim,
Bakkaldan din istenmez, bunu ben de bilirim.
Istedim ki; bu saka, sizi biraz guldursun,
Guldururken, biraz da, gercegi dusundursun...

Cengiz Numanoglu


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder