Yatırım diye yapılanlar hep borçlanarak yapılmıştır.
Her borçlanmanın bir de faizi yükü vardır.
Her borçlanma borç verenlerimize bağımlılığımız anlamını taşır.
Ayrıca her borçlanma bizim ve çocuklarımızın geleceğinin ipotek altına alındığını gösterir.
Kımıldayamazsınız, nefes alamazsınız.
Ve bir gün gelir bir de bakarsınız ki, kendi vatanınızda parya olmuşsunuz.
Kuşatılmışsınız, çok uluslu şirketler işvereniniz olmuş.
Devlet çok uluslu şirketlerin hak ve menfaatlerini sizinkinden önde tutuyor.
Vatandaşlık haklarınız, en temel insan haklarınız, çalışan haklarınız ve benzeri insan olmaktan kaynaklanan her türlü hakkınız küresel oligarklara teslim edilmiş.
Aslında çok uzak bir gelecekten bahsetmiyorum.
Yap işlet devret modeliyle yapılan köprüler üzerinden geçmeseniz de tıpkı Deli Dumrul Köprüsü gibi size ödetilmektedir.
Aslında bu modelle yapılmış hemen her şey hak ettiğinin çok üzerinde maliyetlerle devlete ve dolayısıyla millete mal olamaktadır.
Vergi gelirleri artık yetmemekte, ek vergilerin salınması ihtiyacı çıkmaktadır.
Devletin özelleştirmelerle sattığı işletmeler, imtiyazlar öylesine ağır sözleşmelerle satılmıştır ki, ve hepside uluslar arası tahkime teslim edilmiştir ki, bütün bunlardan kısa vadede devletin kasasına nakit girişi olsa bile uzun vadede yine devlete ve millete çok ağır maliyetler çıkmıştır.
Örneğin, bu gün ne Körfez Geçiş Köprüsünün ücretlerini, ne Gemlik Hızlı Feribotunun ücretlerini, ne de Deniz Hatlarının işlettiği Yalova ve Topçular Feribot geçiş ücretlerini ucuzlatma imkanı yoktur.
Hepsi birbirine bağlı olarak sözleşmelere bağlanmıştır.
Birisinde yapılacak ücret indirimleri diğerleri tarafından derhal uluslar arası tahkime götürülecektir.
Benzer şekilde İstanbul Boğazından geçiş sağlayan köprülerden hiçbirisinden kamyon ve benzeri nakliye araçları için indirim yapma imkanı yoktur.
Hatta yeni yapılan köprülerden garanti edilen geçişlerin sağlanması için, eski olanlarda yüksek ücret tarifeleri, ya da geçiş cezaları uygulanmaktadır.
Kamyoncular isyan etmekte, ek nakliye bedelleri çıkmakta, bütün bunlar da sonunda tüketiciye yansımaktadır.
Yine yeni yapılan pek çok havalanında garanti edilen koltuk sayılarının üzerinde kalan miktarlar devlete ek yük yaratmaktadır.
Hatta bazı illerde yeni yapılan alanların uçuş sayılarının artması için bazı eski havalanları uzun sürelerle tamir ve bakım çalışmalarıyla kapatılmaktadır.
Görecek ve yaşayacaksınız.
Bir gün AKP hükumetleri dönemi sona erecektir.
Ancak, onların geride bıraktıkları uzun dönemli sözleşmeler, borçlanmalar sonraki hükumetlerin, devletin ve halkın üzerinde on yıllarca yük olacaktır.
BILDIR YEDİĞİN HURMALAR, YARIN DÖTÜNÜ TIRMALAR.
Evet, Türkçe konuşabilen Anadolu ve Trakya Türk halkları ovunacak, yandım anam türküsü çığıracaktır.
Geç olacak, ve çok sıkıntılı olacaktır.
Oraj POYRAZ ( 0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc / oraj_poyraz@alpinaasia.com )
L2fSIJNoA0xfSNxA
NUSRET KEBAPÇI : ASLINDA NE YAPILIYOR BİLİYOR MUSUNUZ?
Hani yol…
Köprü…
Şehir hastaneleri falan yapılınca siz sanki çok gelişiyormuşuz gibi bir duyguya kapılıyorsunuz ya…
Aslında olup bitenin gelişmekle falan hiçbir ilgisi yok.
Tam tersine…
Tüm bu yapılanların…
Düpedüz…
Bağımlılığımızın artırılması için yapıldığını söylersem sakın ama sakın alınmayın çünkü gerçek bu.
Şimdi şöyle bir düşünün…
Bir zamanlar bunu 15–20 yıl gibi bir zaman öncesi için söylüyorum
Türkiye iyi kötü bir sosyal devletken…
Hemen tüm halk, vergisini verir…
Bu vergilerle de yol köprü…
Hava alanı…
Otoyol…
Fabrika yapıldığını görür, bu devletin bir ferdi olmakla gurur duyardı çünkü bilirdik ki…
O yolun…
Köprünün, havaalanının her karışında emeğimiz…
Paramız bulunur…
Hem zaten zamanın kamu spotlarında da bu durum…
Ödediğiniz vergilerle, yol, köprü yapılıyor gibisinden bize de anlatılırdı…
Tabi o dönemde devlet bugünkünden çok büyük olup yolu köprüyü kendi olanaklarıyla bile yapabilirdi.
Ancak neo liberal anlayışın 1980'lerde ülkeye hakim olmasıyla birlikte durum değişti…
Şimdi…
Hem o yol…
Köprü…
Otoyol yapmak için gelirlerimizden önemli oranda vergi alınırken…
Diğer yandan da tüm bu yapılanlardan yararlanırken neredeyse maliyetinin 10 katından fazla ödeme yapıyoruz…
Sahi neden?
Neden kendi olanaklarımızla bunu yapıp, daha ucuza mal edip, halkı ucuza yararlandırmak varken illa yabancı şirketlere 40- 50 yıl para kazandırmaya çalışıyoruz
Amaç nedir?
Aslında amaç bellidir…
Adamlar kitaplara bile koymuşlar…
Üstelik gizli, saklı falan değil, son derece açık…
Diyorlar ki : "Eğer bir ülke bizim planlarımızın dışında, kendi olanaklarıyla bağımsız olarak sanayileşmeye falan kalkarsa…
Hemen baskı kurulur ve denilir ki…
Vazgeç.
Bakıldı ki vazgeçmedi…
O zaman ortak olmak için baskı yapılır…
O da mı yapılmadı, bu kez bize satılması için baskı yaparız…
Çok zorlarız sonuçta alırız ve...
O fabrikaları kapatır doğrudan kendi ülkemizden ithal yoluyla o ürünleri getirerek…
Kendi sanayimize, işçimize ve çiftçimize parayı aktarırız…"
İşte ekonominin liberalleştirilmesiyle beraber mal yanında paranın da giriş çıkışına serbesti getirilmesindeki asıl amaç ülkemizde elde edilen karın bile zerresini o ülkede bırakmadan kendi ülkelerine aktarıp ilgili ülkede sanayiye, yatırıma yönelebilecek bir birikim yarattırmamaktır…
İşte bire mal olanı on'a mal edip yabancı sermayeye aktarılan köprü ve yollar da bu dümenin bir parçasıdır…
Uzun sözün kısası eğer bugün çalışanımızı düşük asgari ücretle çalıştırıp, emeklimizi çok kötü koşullara mahkum edip, eğitimimiz, sağlığımız giderek bozuluyorsa, bir önceki yıldan daha kötü koşullarda yaşıyorsak nedeni işte budur…
Bilmem anlatabildim mi?
05–10–2017
Nusret KEBAPÇI
a45UyF587661-171006223437 Oraj Poyraz At Alpinaasia oraj_poyraz@alpinaasia.com
2017/10/06 23:05 1 39 3-ekim-dernegi@googlegroups.com
Baskalarinin ayiplariyla mesgul olan, hayat boyu ayip yapar...
Anonim Nasihat
Celiski bulamazsiniz
NISA 82.hala Kur an uzerinde geregi gibi dusunmeyecekler mi?
Eger o, Allah tan baskasi tarafindan gelmis olsaydi onda bircok tutarsizlik bulurlardi.
Ozgurluk Ustune
Ozgurluge oyle duskunum ki, koca Hindistan in bir kosesini bana yasak etseler dunyanin tadi kacar neredeyse. Hicbir yerde sakli, eli kolu bagli yasamak da istemem, orada pineklemektense alir basimi havasi, topragi bana acik bir yere giderim. Hey Allahim! cekilir sey midir ulkenin bir bucagina civilenip kalmak? Niceleri, yasalarimiza aykirilik ettiler diye kentlere, alanlara herkesin gidip geldigi yollara ugrayamadan yasayabiliyorlar. Benim hizmet ettigim yasalar kucuk parmagimi bile kole etmeye kalksalar, nereye olsa gider baska yasalar arardim.
Michel de Montaigne : Denemeler
Grup eposta komutlari ve adresleri | : | |
Gruba mesaj gondermek icin | : | ozgur_gundem@yahoogroups.com |
Gruba uye olmak icin | : | ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com |
Gruptan ayrilmak icin | : | ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com |
Grup kurucusuna yazmak icin | : | ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com |
Grup Sayfamiz | : | http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ |
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz | : | http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
BitCoin URL: 16496HKpgEEpx1d6t688HiXXdJP5jdA9xo |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder