28 Ekim 2017 Cumartesi

Unutturulan Zaferimiz: Kut'ül Amare

 


Unutturulan Zaferimiz: Kut'ül Amare

29 Nisan 1916...Türkiye'nin NATO'ya üye olduğu 1952 yılına kadar, bu tarih Silahlı kuvvetlerde 'KUT bayramı' olarak kutlanmaktaydı. Çünkü bu tarihte Irak /Kut'ül Amare'de Halil paşa komutasındaki Türk ordusu İngilizleri perişan etmiş ve Çanakkale zaferinin hemen ardından kazanılan bu zaferle düşmana büyük bir darbe daha vurulmuştu. İngiliz ordusunun generali Towshend dahil 13 bin İngiliz askerinin esir alındığı ve onbinlercesinin öldürüldüğü bu bayramın bugün yıl dönümü

KUT'ÜL AMARE NEDİR?

Tarih 29 Nisan 1916'dır. Unutulan bugün tıpkı Çanakkale gibi Türk Ordusunun Irak'ın Kut bölgesinde İngilizlere karşı kazandığı büyük bir zaferidir.

Kut'ül Amare'de 13 bin 300 İngiliz askeri ile 13 general 481 subay esir alınıyor ve 40 bini aşkın İngiliz askeri öldürülüyordu. İngilizlerin müttefiki olan tüm ülkeler ve tabi İngilizler bu zafer karşısında şaşkınlık gösteriyordu

Büyük kuvvetlerle Çanakkale'ye saldıran İngilizler, aynı tarihlerde de diğer Osmanlı topraklarında adım adım ilerliyorlardı. Çanakkale yenilgisinden sonra ağırlıklı olarak Ortadoğu,Kuzey Afrika ve Irak Cephelerine kuvvet kaydıran İngilizler bölgenin kalbi Bağdat'ı ele geçirmek istiyorlardı.

General Tawshend komutasındaki birlikleri 24 Temmuz 1915 günü Bağdat'a doğru hücuma geçti. Bu ilerleyiş karşısında Irak Umum Kumandanı Nurettin Bey komutasındaki birlikler 28 Eylül 1915 tarihinde İngilizler karşısında Kut'ül Amare'den çekildi ve İngilizler burayı işgal etti.

22 Ekim günü ise İngiliz birlikleri Bağdat üzerine iki koldan yürümeye başladılar. Bu birlikler Selman Pakt'ta Nurettin Bey komutasındaki birlikler tarafından 22 Kasım günü durduruldu. İngilizler tekrar Kut'ül Amare'ye geri çekilmek zorunda kaldılar. 23 Kasım günü de Osmanlı birlikleri hücuma kalktı. Birçok yerde çok çetin çatışmalar oldu. Zaman zaman Müslüman birlikleri geri çekilse de Türk askerinin genel saldırısını İngiliz kuvvetleri durdurmadı.

5 Aralık günü Türk birlikleri, Kut'ül Amare önlerine geldiler. Aralık ayı boyunca Kut'ül Amare'de sıkışan İngiliz birlikleriyle çok çetin çatışmalar oldu ve İngilizler kuşatıldı.

Osmanlı ordusu Kut'ül Amare'de İngilizleri tam manasıyla kuşatmış ve bir çember içine almışlardı. Bunu yarmak için İngiliz birlikleri zaman zaman takviye aldıysa da başarılı olamadı. Mart ayına kadar süren bu kuşatma sırasında İngilizler içinde büyük kayıplar oluyordu. Nehirlerden yapılan cephane ve yiyecek yardımı yeterli olmuyordu. Bu yarma sırasında Sabis bölgesinde Ali İhsan Bey komutasındaki birliklerle de başarılı çarpışmalar oluyordu. Sabis Meydan Muharebesi olarak da tarihe geçen bu çatışmalarda Türk Askeri büyük başarılar elde ediyordu.

10 Mart 1916 günü zor durumda bulunan İngiliz birliklerine, Halil Paşa, tarafından teslim olma önerisi verildi. İngilizler buna olumlu cevap vermedi. İngilizler 6 Nisan günü büyük bir saldırıya geçerek yarma harekâtına giriştiler, ancak başarılı olamadılar ve çok büyük kayıplar verdiler.

9 Nisan günü İngiliz Generali Tawshend'e, Kut'ül Amare Kahramanı Halil Paşa'nın "teslim ol" çağrısı gitti. General buna, "Türkler, muharebe sahasında daima iyi asker ve necip insandırlar; fakat ben henüz teslim olmayı düşünmüyorum" cevabını verdi.

22 Nisan günü İngiliz birlikleri General Tawshend komutasında 5 bin kişilik bir birlikle hücuma geçtiler. Bundan da sonuç alamadılar. 3 bin ölü vererek geri çekildiler. Arada Hali Paşa'ya rüşvet teklif ederek kuşatmanın kaldırılmasını istediler.

Hali Paşa da bu tarihî teklife şu anlamlı cevabı verdi:

"Baltacı devirleri geride kaldı!"

29 Nisan günü İngilizler, Osmanlı ordusuna teslim oldular. Bu tarihi zafer üzerine Altıncı Ordu Komutanı Mirliva Halil Paşa, ordusuna şu mesajı çekiyordu:

"Bugüne 'Kut Bayramı' namını veriyorum."

Bu zafer Avrupa'yı tam manasıyla şok etti. Bütün gazeteler Türk zaferini yazmak zorunda kalırken, İngilizler için de "Çanakkale'den sonra en büyük hezimete uğradı" değerlendirmesini yaptılar.

Bir süre sonra buradaki Türk birlikleri, Almanya'nın etkisiyle, İran cephesine gönderildi ve zayıf kalan bu cepheye İngilizler 1917 yılı başında büyük kuvvetler yığarak bekledikleri güce ulaştı ve 11 Mart 1917'de Bağdat'ı geri aldılar. Daha sonra da Musul'a doğru ilerlediler. Petrol yatakları Musul'u, Müslüman Osmanlının direnişi karşısında alamadılar.

Ancak bu zaferlerin bu direnişlerin seyri Mondros Mütarekesi'yle değişti. Mondros Mütarekesi'nden üç gün sonra Irak ve İran Cephelerinde savunulan Müslüman toprakları işgal edildiler.

Kut'ül Amare ve çevresindeki bölgelerde görev yapan ve adlarını iki büyük zafere attıran Ali İhsan ve Halil Paşalar yıllar sonra soy ismi olarak bu bölgenin isimlerini aldılar. Sabis ve Kut.

Kut'ül Amare'de Türk ordusu bizim bugün bu topraklarda bir Türk olarak yaşamamız için 25 bin şehid verdi.

Halil paşa kut zaferi üzerine 29 nisan 1916 tarihli günlük ordu emrinde şu tarihi notları düşüyordu:

"ORDUMA

Arslanlar!..

- Bugün Türkler'e şeref ü şan, İngilizlere kara meydan olan şu kızgın toprağın müşemmes semasında sühedamızın ruhları şad ü handan pervaz ederken, ben de hepinizin pak alınlarından öperek cümlenizi tebrik ediyorum.

- Bize ikiyüz seneden beri tarihimizde okunmayan bir vakayı kaydettiren Cenab-ı Allah'a hamdü şükür eylerim. Allah'ın azametine bakınız ki, binbeşyüz senelik İngiliz Devleti'nin tarihine bu vakayı ilk defa yazdıran Türk süngüsü oldu. İki senedir devam eden Cihan harbi böyle parlak bir vak'a daha göstermemiştir.

- İşte Türk sebatının İngiliz inadını kırdığı birinci vakayı Çanakkale'de, ikinci vak'ayı burada görüyoruz.

- Bugüne KUT BAYRAMI namını veriyorum. Ordumun her ferdi, her sene bu günü tesit ederken şehitlerimize yasinler, tebarekeler, fatihalar okusunlar. Sühedamız, hayatı ulviyatta, semevatta kızıl kanlarla uçuşurken, gazilerimiz de gelecekteki zaferlerimize gözcü olsunlar."


Mirliva Halil

Altıncı Ordu Komutanı

29 / nisan / 1916- Bağdat


Onları rahmet ve minnetle anıyoruz.


a45UyF587661-160217151822 Oraj Poyraz At Neomailbox cimcime@neomailbox.net
2016/04/28  10:20 2  65  undefined undefined egemen-turkiye@googlegroups.com

 
--

De mortuis nihil nisi bene
Oluler hakkinda yalnizca iyi seyler konusulmalidir.

Latin Atasozu

Tanim: Biz Resulullah (sav) ile birlikte gazveye cikmistik.
Beraberimizde kadin yoktu.
Husyelerimizi aldirmayalim mi?
diye sorduk.
Bizi bundan yasakladi, sonra da muvakkat istifade hususunda bize ruhsat tanidi.
Herhangi birimiz, bir elbise mukabilinde kadinla, bir muddet icin nikah yapiyorduk.

Buhari, Tefsir, Maide 9, Nikah 6, 8; Muslim, Nikah 38, (1404)
Hadis No : 5631

Gelecegin Enerji Kaynagi Bal...

23 Temmuz 2013

Kisa bir sure once tuhaf bir olay yasandi. Severek izledigimiz bal reklamlari bir linc kampanyasina kurban edildi ve bazi bal firmalarina reklam yasagi getirildi. Anlasilan o ki Turkiye nin bal potansiyeli birilerini rahatsiz etti. Ve dugmeye basildi. Ulkemiz uzerinde oynanan bu son oyunun amaci gayet net: Bor gibi bali da bitirmek. Petrolu cikarttirmayan, boru kullandirtmayan guc, simdi de bali bitirmek istiyor.

Bal firmalarina yapilan bu operasyon CIA ve FBI in oyunudur. Normalde birbirlerinden olesiye nefret eden bu iki orgut, birbirleri hakkinda Hey burada federalleri istemiyoruz! , Tanri askina burada CIA in isi ne! gibi muhabbetler yapan bu iki kurum, mesele bal olunca canciger kardes olup operasyona girisiyorlar. Amac Turkiye de bali bitirmek.

ARILARIN SALTANATI BITIYOR

Neymis, bu ballar organik degilmis, arisiz balmis bu, sekerden yapiliyormus... Bak sen! Adam arisiz bal uretmis, sen takdir edecegine camur atmaya kalkiyorsun. Hic ari kullanmadan bal uretiyor adam. Bu bir basaridir. Ama maalesef alkislamak gereken yerde kotuluyorlar. Sen inek kullanmadan sut uretebiliyor musun? Var mi boyle bir kabiliyetin? Inek kullanmak yok ama. Yapamazsin! O zaman yapani da kiskanmayacaksin.

Ari kullanmadan uretilen bal cok daha kiymetlidir. Niye? Cunku ari dedigimiz hayvan sokan bir hayvan. Amacsizca sokan bir hayvan. Herhangi bir amaca hizmet etmiyor sokmasi. Katil Arilar adli filmi her Turk gencinin mutlaka seyretmesini isterim. Bal yaptigi icin el ustunde tutulan bu hayvanlarin gercek yuzunu gostermesi acisindan ibretlik bir basyapittir. Arilara bir kinimiz yok fakat kabul edelim ki ari dedigimiz hayvan icin birilerini sokmak maalesef bir eglence, bir hobi haline gelmistir. Uzucu olan budur.

BENZINCILERIN YERINI ALACAK KAYNAK

Peki bu bal nasil bir seydir ve neden FBI ve CIA bir olup yanlarina Turkiye deki pekmez lobisini de katarak balin uzerine gitmektedir? Cunku bal sinirsiz bir enerji kaynagidir. Ben yarim kavanoz bal yedigimde kendime hakim olamiyorsam, duvarlara tirmaniyorsam burada muthis bir enerjiden bahsediyoruz demektir.

Ben yarim kavanoz bal yedigimde yerimde duramiyorsam sen balla calisan araba da yaparsin, ucak da yaparsin. Balli araba, balli ucak, balli cim bicme makinesi cok da uzak olmayan bir gelecekte rastlayacagimiz seyler. Belki de 10 yil sonra benzincilerin yerini bal istasyonlari alacak. Cekecegiz otomobili, dolduracagiz bali. Ustelik 100 liralik dolum yaparsak bir kavanoz polen de hediyesi olacak. Neden bu enerjiyi degerlendirmeyelim? Neden dunyanin bal merkezi olmayalim?

Dunyadaki petrol ve dogalgaz rezervleri en iyimser tahminle onumuzdeki 10 bin yil icinde tukenecek. Iste o zaman bal ureten ulkeler gozde olacak. Peki kimde var bu bal? Bizde! Reklamlardan anladigimiz kadariyla Turkiye bal rezervinde dunyanin en onde gelen ulkesi.

Yurtdisinda kavanozu 100-150 dolardan asagi satilmayan bal bizde sudan ucuz. Bir degil, iki degil, tam bes kavanoz bal sadece 100 lira. Ustelik polen hediyeli. Boyle bir enerji kaynagi yok.

Baldaki potansiyeli cok onceden goren atalarimiz pek cok sarki, turku ve atasozunde balin onemini anlatmistir. Baldiz baldan tatlidir lafi bunlardan sadece biridir. Atalarimiz her ne kadar burada baldizin onemini vurgulamis olsalar da inceden inceye bali da yuceltmislerdir. Onlarin yuzyillar once fark ettigi bu gercegi bugun goremiyorsak gercekten cok yazik.

http://beyinsizadam.net/
lukasaluka@gmail.com


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder