KURTULUŞ KILÇER YAZDI: NECİP FAZIL'IN ÇOCUKLARIDIR BUNLAR!
13 Ekim 2017 02:14
Türkiye siyasetinin en işbirlikçi hareketinin bugün "size muhtaç değiliz" çıkışının arkasında derin anlamlar aranmamalıdır. Bugün "vize kriziyle" ortaya çıkan siyasal atmosfer üzerinden derin analizler yapılarak "AKP eksen mi değiştiriyor" diye sormak burjuva siyasetinin goygoyuna gelmek dışında bir anlam ifade etmiyor.
Çünkü bugünün güncel sorunları kadar bu siyasetin tarihsel köklerine bakmak bile burjuva siyasetinin pragmatizminin hiç de yeni bir durum olmadığını gösterecektir.
Kapitalist Türkiye'nin bugüne kadarki tarihinde dış siyasette bulunan benzer onlarca örnek, bu durumun bugün tek başına AKP'ye özgü bir durum olmadığını fazlasıyla gösteriyor. Bugün ABD'nin düşman bellediği Venezuela, İran ve Rusya ile görüşen, yeni anlaşmalar yapan AKP'ye bakınca derin anlamlar yüklenmemesi gerektiği biraz da burada aranmalıdır.
Abdülhamit'in ilkesiz ve herkese oynayan dış politikası, onu 33 yıl iktidarda tutmasına rağmen, Osmanlı'nın dağılışını engelleyememişti. Abdülhamit'in "kimden borç alabilirim" pragmatizmi tarihsel bir veri olarak karşımızdayken bu istisnai bir durum olarak değil, egemen siyasetin bir davranış kalıbı olarak görülmelidir.
İttihatçıların, önce İngiltere'ye sonra Almanya'ya yanaşmasını, Sovyet Devrimi sonrasında Bolşevik iktidardan daha 'Bolşevik' kesilmesini hatırladıkça, düzen siyasetinin bugünkü durumu hiç ama hiç istisnai bir durum değildir.
Dünden bugüne burjuva siyaseti benzer yönelimler içinde olmuş, kendi içinde ve emperyalist-kapitalist sistemin sınırları içinde dönem dönem hareket alanı bulmuştu. İnönü'nün ya da Ecevit'in Amerikan 'karşıtı' çıkışları hiçbir zaman onları emperyalizm karşıtı yapmamış, ülkemizi de bu yola hiç ama hiç sokmamıştır.
Bugün de Erdoğan benzer bir politikayı uygulamaktadır. Denge siyaseti, pragmatizm, ilkesizlik, fırsatçılık ne derseniz deyin ortada Erdoğan'a özgü farklı bir duruş göremeyeceksiniz.
Popülizm ve pragmatizm genlerinde var. Pivot ayağı sermaye sınıfının çıkarlarına ve bu anlamıyla emperyalist dünya sistemine bağlılık üzerinde duruyor. Hareketli ayağın sağa sola savrulmasından "eksen değişikliği" ya da emperyalizm ile iplerin koparıldığı gibi bir tablo çıkmayacağı açık değil mi?
Bugün Erdoğan'da cisimleşen düzen siyasetinin, geçmişteki örneklerinden farklı olmadığını görünce kapitalist Türkiye'nin egemen siyasetinin varacağı yol bellidir. Kapitalist-emperyalist sistemde oluşan yeni dengelerde yer kapmak ve yerini almak dışında bir mana bulunmuyor.
Bu davranış biçimi düzen siyasetinin temel özelliği. Ancak bundan ötesi AKP'nin köklerinde aranmalıdır. Necip Fazıl'ın ideolojik önderliğini üstlendiği Akıncılığın bugünkü temsilcisidir AKP. Sadece AKP değil bugün Genelkurmay başkanlığı koltuğunu dolduranların da geçmişlerinde Necip Fazılcılık olduğu biliniyor artık. Ancak bilinmeyen Necip Fazıl'ın İslamcılığı değil, düpe düz Amerikancılığıdır.
1959 yılında Büyük Doğu dergisinde Necip Fazıl tarafından kaleme alınan "Amerika, Dünya ve Biz" başlıklı yazısında geçen şu ibareler AKP ile temsil edilen İslamcı siyasetin genlerinde bulunan işbirlikçiliği daha iyi ifade edemezdi:
"Bize düşen, kendi kendimize sahip olarak, Amerika'nın ebedi müttefiki, Amerikalının da 'Sen sensin, ben de ben' tarzında dostu olmaktır. Amerikalıyı da böylece kendimiz için bir saadet unsuru kılmak… Yoksa, bela haline getirmek değil…"
Amerikancılık için noter tasdikine ihtiyaç yok! Genlerinde Amerikancılık bulunanların bugün mangalda kül bırakmayan şovlarına inanmayın.
Sadece bu tarihsel örnekler, AKP'nin genlerindeki Amerikancılığın ve bir burjuva devlet partisi olarak pragmatizminin olağanüstü bir durum olmadığını göstermeye yeter de artar bile.
Güncel örnekler ise herkesin malumu.
AKP'den Amerikan karşıtlığı çıkmaz. Çünkü köküne kadar sermaye sınıfının çıkarlarını savunan bir partidir…
Çünkü köküne kadar sermaye devletinin bütün özelliklerini üzerinde taşır…
Çünkü köküne kadar Necip Fazıl'ın çocuklarıdır…
Kimse kimseye maval okumasın!
"ABD'ye muhtaç değiliz" demişler. ABD'nin parasına, silahına, siyasetine, kültürüne, gücüne tapanların bugün yaptıkları manevra ABD ile masaya oturmak içindir.
Mesele muhtaç olup olmamak değil tabiiyettir.
http://gazetemanifesto.com/2017/10/13/kurtulus-kilcer-yazdi-necip-fazilin-cocuklaridir-bunlar/
a45UyF587661-171013171842 Oraj Poyraz oraj.poyraz@openmail.cc
2017/10/13 20:04 1 39 3-ekim-dernegi@googlegroups.com
Samimiyetin lisani yoktur.
Samimiyet sozlerle aciklanamaz.
O, gozlerden ve tavirlardan anlasilir.
K.Ataturk
Bakara Suresi 282.Ayet:
Eger iki erkek bulunamazsa riza gostereceginiz sahitlerden bir erkek ile -biri yanilirsa digerinin ona hatirlatmasi icin- iki kadin (olsun).
Kur an-i Kerim in bazi ayetlerine iliskin mazeretler:
1- Bu ayetler yanlis tercume edilmis!
2- Bu ayetler yanlis anlasilmaya musait yani herkes anlayamaz!
3- Bu ayetler zaman asimina ugradi yani bugun gecersiz!
4- Bu ayetler cag disi yani Islam da reform yapilmasi lazim!
5- Bu ayetlere iman etmek imkansiz ama yine de ben bir muslumanim!
Mazeretlerin Cevaplari:
1- Diyanet Vakfi Meali ni, konularinda uzman Ilahiyatci Heyet hazirladi. En cok itibar edilen meal. Heyetteki herkesin yanlis tercume yapmasi imkansiz. Hal boyle iken bu mazeret gecersizdir.
2- Kur an-i Kerim i herkesin anlayabilecegine dair ayetler var* ve zaten bu sebeple indirilmis . Tersi ise adaletsizlik olur cunku herkesin anlayamayacagi ve yanlis anlasilmaya musait bir kutsal kitap gondermek Allah a yakismaz. Bir sakinca da sudur; Muslumanlara siz Kur an i anlamazsiniz, sadece biz anlariz diyen ruhban sinifi olusur ki Islam da ruhbanlik haramdir. Hal boyle iken bu mazeret gecersizdir.
3- Kur an in, kiyamete kadar , cihansumul(evrensel) yani her zaman ve her yerde hukmunun gecerli olduguna inanmak farzdir. Hal boyle iken bu mazeret gecersizdir.
4- Allah 21. yuzyilin hayat sartlarini ve yasam bicimini ezelden beri bildigine gore Allah in bu durumu hesaba katmadigi ni iddia etmek Allah a karsi cok buyuk bir iftiradir. Hal boyle iken bu mazeret gecersizdir.
5- Bu ayetlere iman etmeyenin adi Musluman degil Kafir dir.** Hal boyle iken bu mazeret gecersizdir.
*Bakiniz: Nahl Suresi 89. Ayet, Enam Suresi 38. Ayet, Maide Suresi 15. Ayet, Hac Suresi 16. Ayet.
**Bakiniz: Bakara Suresi 85. Ayet ve Maide Suresi 44. Ayet.
Amerikan Devleti nin bize emrettigi ve ogrettigi gibi hissetmiyorum.
Bakin soyluyorum.
Benim aklim oyle calismiyor.
Bir moron gibi yaptigim birsey var adi: Dusunmek.
Kendi goruslerimi de olusturmayi sevdigim icin icin pek iyi bir Amerikali degilim.
Bana soylendigi anda yere yuvarlanmiyorum.
Ne yazik ki cogu amerikali emir verildigi anda yere yuvarlanir.
Ben boyle degilim.
Hayatimda uydugum kesin kurallarim var.
Birinci kuralim: Devletin bana soyledigi hicbir seye inanmamak.
Hicbir seye.
George Carlin
Grup eposta komutlari ve adresleri | : | |
Gruba mesaj gondermek icin | : | ozgur_gundem@yahoogroups.com |
Gruba uye olmak icin | : | ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com |
Gruptan ayrilmak icin | : | ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com |
Grup kurucusuna yazmak icin | : | ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com |
Grup Sayfamiz | : | http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ |
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz | : | http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
BitCoin URL: 16496HKpgEEpx1d6t688HiXXdJP5jdA9xo |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder