Demek ki, neymiş Türkiye bir sorunla meşgul olduğunda Yunalı kazanım peşine düşecekmiş.
Bu çok canlı bir örnektir.
Bu gün ülkemiz Irak'da ve/veya Suriye'de şimdi olduğunda daha şiddetli bir savaşa girmiş olsa, eş zamanlı olarak Yunan cephesinde yeni kayıplarla karşılacak ya bunlara şimdi olduğu gibi katlanacak, ya da aynı anda bu cephe de de savaşmak durumunda kalacakmışız.
Belki de Yunan ordusunun böyle bir durumda Türk ana karasına çıktığını dahi görmek mümkün olacak.
Gelecekten haber vermeye gerek yok, günümüze bakın yeter.
Ve Türk halkı seferberlik hazırlıklarını ihmal ediyor.
Ordularımız bırakın önümüzdeki büyük savaşa hazır olmayı, barışı dahi korumaktan acizdir.
TSK varlığıyla Yunanlıyı caydıramamıştır.
Sonuçları itibariyle konuşuyorum.
AKP hükumetlerinin komutası altında ordularımız Ege'de Yunan yayılmacılığını durduramamıştır.
Bunun siyasi sorumluluğu elbette hükumetindir, ancak TSK'nın da yetersiz hazırlık durumunda olduğu çok açıktır.
Oraj POYRAZ ( 0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc / oraj_poyraz@alpinaasia.com )
L2fSIJNoA0xfSNxA
"2004 YILINDAN BU YANA İŞGAL EDİLMEYE BAŞLANAN 18 ADA İÇİN AÇIKLAMA DUYAN VAR MI?"
Sözcü Ankara temsilcisi Saygı Öztürk, AKP iktidarında Türkiye'nin Muğla açıklarındaki 18 adasının Yunanistan tarafından işgal edildiğini tekrarladı.
18 Ekim 2017 Çarşamba 12:43
60
Saygı Öztürk'ün yazısı şöyle:
AKP'li bazı belediye başkanları zorlamaya boyun eğip istifa ediyorsa, önemli açıkları olduğu ya da örgütsel bağlantıları bulunduğu akla gelir. O yüzden, istifalar bir yerde pazarlığa dökülmüş durumda… Keşke belediyelerle ilgili çabanın çok az bir bölümü de AKP iktidarı döneminde Yunanistan tarafından işgal edilen 18 adamız için gösterilebilse… İzmir, Aydın ve Muğla il sınırları içinde olan ve bugün işgal altında bulunan adalarımızla ilgili hükümetin hiç sesi çıkmıyor.
Başka ülkelerde meydana gelen her olayı yakından izleyen, bunun için sert açıklamalar yapan Cumhurbaşkanı ve Başbakan, ülkemizi ilgilendiren konuda ise alabildiğine sessiz… CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da her fırsatta "işgal altındaki adalarımız"diyor ama her konuda cevap yetiştirenler, adalara gelince derin bir sessizliğe bürünüyor.
ÖZEL GÜNDEM BİLE OLMADI
2004-2013 yılları arasında bu konuda TBMM'de 67 adet yazılı soru önergesi verildi. Bunların bir kısmına hiç cevap verilmezken, bir kısmı da şablon içerikte ve geçiştirilerek cevaplandırıldı. 2015'teki sözlü soru önergesi cevabında, Türkiye'ye ait olduğu ifade edilen Marathi Adası, daha sonraki soru önergesine konu edildiğinde bu adanın Türkiye'ye ait olmadığı belirtildi.
2013-2017 arasında adalar konusunda TBMM Başkanlığı'na 8 Meclis Araştırma önergesi verildi. Bunların hepsi verildiğiyle kaldı. İşgalin başladığı 2004'ten bu yana TBMM adalarla ilgili özel gündemle hiç toplanmadı. Milli Savunma Bakanlığı eski Genel Sekreteri emekli Kurmay Albay Ümit Yalım olmasa inanın adalarımızın işgal edildiğini bile öğrenemeyecektik.
CEVAP HEP BÖYLE
Vatandaşlar "Adalarımız işgal edilmiş niçin müdahale edilmiyor?" diye soruyor. CHP Antalya Milletvekili Dr. Niyazi Nefi Kara da 18 adamızın işgalini sordu. Verilen cevap şöyle:
"Türkiye ile Yunanistan arasında Ege'de birbirleriyle bağlantılı bir dizi sorun bulunmaktadır. Ege'de bazı adacık ve kayalıkların aidiyeti ve bununla bağlantılı olarak Türkiye ile Yunanistan arasında geçerli bir uluslararası anlaşmayla tespit edilmiş deniz sınırlarının bulunmaması da bu sorunlar arasında yer almaktadır.
Ege Adaları'nın aidiyetine ilişkin temel uluslararası belgeler, 1923 Lozan ve 1947 Paris Barış Antlaşmaları'dır. Bu antlaşmalar, adaların egemenliği ve silahsızlandırılmaları ile ilgili ayrıntılı hükümler ihtiva etmektedir Bu itibarla sorun, Lozan ve Paris antlaşmalarının ilgili maddelerinin yorumuyla alakalı hukuki bir meseledir.
Bilindiği gibi, Ege meseleleri Yunanistan ile aramızda mevcut diyalog kanalları çerçevesinde tüm yönleriyle ele alınmaktadır. Ülkemiz bu sorunların tümüne uluslararası hukuk çerçevesinde hakkaniyete uygun ve ülkemizin temel hak ve menfaatleri gözetilerek diyalog yoluyla çözüm getirilmesini arzu etmektedir. Ege sorunlarının çözümü konusunda izlenen ve bu sorunların ortaya çıktığı ilk andan itibaren benimsenen bu politikada herhangi bir değişiklik yapılmamıştır.
Ülkemizin bu mesele dâhil tüm Ege sorunlarına ve bunların çözümüne ilişkin görüşleri, bakanlığımızın 1996 yılından bu yana yaptığı muhtelif açıklamalarla kamuoyumuzla paylaşılmış, bu çerçevede Yunanistan'ın statüsü tartışmalı coğrafi formasyonlar üzerinde yaratması muhtemel fiili durumları kabul etmeyeceğimiz ve teşebbüs edilmesi halinde bunların hukuki açıdan bir sonuç doğurmayacağı duyurulmuştur."
LOZAN'I DİNLEYEN KİM?
Yunanistan Başbakanı Çipras, 12 Ekim'de F-16 uçağıyla Lozan Antlaşması'nı hiçe sayıp Limni ve Bozbaba adaları üzerinde uçtu. "Gayri askeri statü"de olan adalar üzerinden askeri uçaklar uçamaz ama Çipras Larissa'da konuşlu 110. Hava Üssü'nde Genelkurmay Başkanı Oramiral Apostolakis ve Hava Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Christodouloutarafından karşılandı. Hava Üssü'ndeki 337. Filo'dan F-16 Blok 52+ savaş uçağıyla havalanan Çipras Ege Denizi üzerinde uçtu. Uçuşa iki adet F-16 uçağı da refakat etti.
Çipras, Limni ve Bozbaba adalarının üzerinden askeri uçakla uçarak Lozan Antlaşması'nı ihlal ettiğini de, kendilerine nota bile verilemeyeceğini de artık biliyor. Meydan okuyan tavırla bunları bir de Yunanistan Genelkurmay Başkanlığı sitesinde yayımlıyorlar.
Suriye, Irak için "Bir gece ansızın gelebiliriz" diyoruz. Ancak 2004 yılından bu yana işgal edilmeye başlanan 18 ada için hiç böyle bir açıklama duyanımız var mı? Melih Gökçek'in istifa edip etmemesinden çok daha önemli konuyu 13 yıldır öteleye öteleye bu günlere geldik…
a45UyF587661-171018145334 Oraj Poyraz At Alpinaasia oraj_poyraz@alpinaasia.com
2017/10/18 15:01 1 39 3-ekim-dernegi@googlegroups.com
Halkin guvenini kazanin ve onlarin iyiligini istediginize kendilerini inandiriniz.
Hz.Ali
Adil olmayan, zalim olan bir Musluman kesinlikle iyi bir Musluman degildir.
Mehmet Sevket Eygi
Murtecilerin cok sevdigi ve onemsedigi fikir adami.
Yasam korkusu ya da olum korkusu ya da kor inanc temeli uzerinde bir Tanri kavramini kabul edemem.
Size kisisel bir Tanri olmadigini kanitlayamam, ama onun hakkinda konusuyor olsaydim bir yalanci olurdum.
I cannot accept any concept of God based on the fear of life or the fear of death or blind faith.
I cannot prove to you that there is no personal God, but if I were to speak of him I would be a liar
Albert Einstein; from Ronald W.Clark, Einstein: The Life and Times, New York: World Publishing Company, 1971, p.622.
Grup eposta komutlari ve adresleri | : | |
Gruba mesaj gondermek icin | : | ozgur_gundem@yahoogroups.com |
Gruba uye olmak icin | : | ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com |
Gruptan ayrilmak icin | : | ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com |
Grup kurucusuna yazmak icin | : | ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com |
Grup Sayfamiz | : | http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ |
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz | : | http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
BitCoin URL: 16496HKpgEEpx1d6t688HiXXdJP5jdA9xo |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder