Darbe ne zaman oldu 2016 yılında, bu herifler kaç yıldır iktidardaydı?
On az on küsur yıldır.
Fitnebaz Ağlayan Hoca Efendi Hazretleri Cemaatini gururla ve büyük gayretkeşlilikle devletin bütün kurumlarına yerleştirenler kimlerdi?
AKP kadroları...
Direnler kimlerdi?
Çağdaş ve Atatürkçü devlet adamları.
Direnenleri tenkis edenler kimlerdi?
Yine AKP kadroları...
Geçen zaman az mıdır?
AKP'nin arzu ettiğini yapabileceği kadar çok, direnenlerin direnemeyeceği kadar çoktur.
O halde günümüzde ortaya çıkan abuk sabuk durumun sorumlusu kimdir?
Bakın ne kadar zavallı bir durum ortaya çıkmış.
Devletin kara savaş pilotu yetiştirmekle görevli okulunda bütün kadro FETÖ'ye teslim olmuş.
Bütün FETÖ'cu komutanlar arasında ayrık otu gibi kalmış tek tük birkaç komutan etrafındaki insanların arasında sıkışıp kalmış.
Durum o hale gelmiş ki, durumu kurtaran yine FETÖ'cüyken gidişattan rahatsızlık duyan ihbarcı binbaşıya, son dakikada pişmanlık duyan yine FETÖ'cü pilot ve subaylara kalmış.
Daha elim ve vahim olmak üzere, darbenin üzerinden aylar geçtiği halde, darbecidir denilen bütün pilot subaylar ve komutanlar uzaklaştırıldığı halde Atak helikopterinin teslimi töreninde helikopterin mühimmat dolu olduğu halde kalkış yapması savcılığın dikkatini çekmiş, herkes birbirini uyarmış ve Recep Tayyip ERDOĞAN(RTE) korkusundan törene katılamamıştır.
Yine aynı endişeyle devletin üst yönetimi ordunun pilotlarına güvenememiş, ona karşı güvence olsun diye TSK'ya teslim edilen silahlı Atak helikopterleri kadar helikopterin TSK'ya karşı güvence sağlaması maksadıyla Emniyet Güçlerine teslimi planlanmıştır.
Çok lafın özeti, Türkiye Cumhuriyetinin dış güvenliğinden sorumlu TSK PKK/PYD ve komşu ülkelerin düşman ordularına karşı savaş verirken, Emniyet Genel Müdürlüğü de TSK'ya karşı onun arkasında mevzi tutmaktadır.
Ört ki, ölem.
Böylesi bir ikilik neden ortaya çıkmıştır?
TSK safları neden bir cemaat tarafından ele geçirilmiştir?
Komutanlar hiç mi direnmemiştir?
Ben bu soruları başta cevapladım.
Komutanlardan direnecek olanlar direnmiştir.
Bunlar AKP yönetimi tarafından kamuoyu önünde medya infazlarıyla istifaya zorlanmıştır.
Birçokları hakında haksız ve hukuksuz suçlar isnat edilmiştir.
Geçen uzun yıllar sonunda TSK Cemaate AKP liderliği eliyle teslim edilmiştir.
Konu çok açıktır.
Suçlu bellidir.
Oraj POYRAZ ( 0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc / oraj_poyraz@alpinaasia.com )
L2fSIJNoA0xfSNxA
SEDAT ERGİN : DARBEDEN İKİ SAAT ÖNCE ANKARA'DA BİR ASKERİ ÜSTE...
sergin1@hurriyet.com.tr 24 Mayıs 2017
KARA Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Salih Zeki Çolak, Kara Havacılık Okulu Komutanı Tümgeneral Hakan Atınç'a sorar:
"Deniz Aldemir diye biri birliğinizde var mı?"
Tümgeneral Atınç yanıtlar: "Kendisi yeni kurulan Yük Helikopter Tabur Komutanı. Bir gün önce İzmir'den getirilen yük helikopteri ile birlikte geldi. Halen Ankara'da."
Orgeneral Çolak, bir isim daha sorar: O.K...
Tümgeneral Atınç yanıtlar: "Yük helikopteri ile ilgili Amerika'da eğitim aldı. Halen komutanlığımızda görevli."
Orgeneral Çolak, ardından kritik soruyu yöneltir:
"Fetullah cemaatiyle bağlantıları var mı?"
Tümgeneral Atınç şöyle yanıtlar: "Elimizde belge bulgu yok ancak tavır ve davranıştan ve arkadaşları arasındaki davranışlarından bu cemaate bağlı olabilirler. Ancak O.K.'nın son zamanlarda onlarla ilişkisini kestiği birliğimizde konuşuluyor."
Orgeneral Çolak bir soru daha yöneltir: "Birliğinde bu tip başka benzer kişiler var mı?"
Tümgeneral Atınç "Komutanım ben Allah korkusu olan bir insanım. Elimde bilgi belge yok ancak Kara Havacılık Komutanlığı'nda bulunan tüm kritik kadroların bunların elinde olduğu, hatta Tuğgeneral Ünsal Coşkun'un da onlardan olduğu söyleniyor."
Orgeneral Çolak, "Bunları bana niye iletmediniz" diye çıkışır üs komutanına. Atınç yanıtlar: "Elimde bilgi belge yok. Ben Allah korkusu olan bir insanım. İnsanların sürekli birbirleri hakkında dedikodu yaptığı bir ortamda... Bu nedenle kesinleştiremediğim için söylemedim ancak Kara Kuvvetleri Personel Başkanı Tümgeneral Şevki Gençtürk ile bunları paylaştım."
Tümgeneral Atınç'ın Kara Havacılık Komutanlığı iddianamesinin 335'inci sayfasında yer alan savcılık ifadesini diyaloglar haline getirerek alıntıladım, tek bir sözcük ekleyip çıkartmadan...
Bu konuşma 15 Temmuz 2016 günü Kara Havacılık Komutanlığı'nda darbe hazırlığı yapıldığı yolundaki bir ihbar üzerine Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın durumu yerinde incelemek üzere akşam saatlerinde bu üsse gönderdiği Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Çolak'ın teftişi sırasında geçiyor.
Şimdi Tümgeneral Atınç'ın makam odasında geçen bu diyalogdaki isimlere ve o gece darbe girişiminde oynadıkları rollere bakalım.
Bu ifadede adı geçen O.K. darbe hazırlığını MİT'e gidip ihbar eden binbaşıdır ve daha sonra MİT'te işe alınmıştır.
Deniz Aldemir, Orgeneral Çolak'ın bu konuşmalardan hemen sonra gittiği hangarda ABD'den yeni alınan bir CH-47 Chinook yük helikopteri önünde kendisine yarım saat süren bir brifing vermiştir. Aldemir, Çolak'ın ayrılmasından sonra 15 Temmuz gecesi darbe girişimine katılmış, kullandığı helikopter ile Kara Harp Okulu'ndan aldığı öğrencileri Genelkurmay Karargâhı'na götürmüş, ardından TÜRKSAT uydu merkezine darbeci asker taşımış, sabaha karşı da Çankırı'ya giderek buradaki bir birlikten helikoptere yüklediği bir tonun üzerindeki cephaneyi Akıncı üssüne getirmiştir.
Atınç'ın cemaatçi olduğundan şüphelendiği Tuğgeneral Ünsal Coşkun, Kara Havacılık Komutanlığı bünyesindeki Kara Havacılık Okulu'nun komutanıdır. Üste Atınç'tan sonraki en yüksek rütbeli ikinci komutandır.
Tümgeneral Atınç, Orgeneral Çolak'ı uğurladıktan sonra Coşkun'u durumu değerlendirmek üzere makamına davet eder. Biraz sonra Tuğgeneral Coşkun içeri girer; ancak yanında silahlı üç kişiyle birlikte... Bunlardan Binbaşı Okan Kocakurt silahını komutana doğrultarak, "Ellerinizi masanın üstüne koyun, yolun sonuna geldiniz, buraya kadardı" der. Ardından tümgeneralin saatini çıkartıp ellerini önden plastik kelepçe ile bağlar. Tümgeneral Atınç, "Ne yapıyorsunuz oğlum manyak mısınız..." diye çıkışır darbecilere. Tuğgeneral Coşkun, "Direnmeyin komutanım" diye konuşur.
Toplam 155 sanıklı davanın iddianamesinden aktardığım bu bölümler, 15 Temmuz 2016 tarihi itibarıyla Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Gülen cemaati karşısında nasıl bir kuşatılmışlık altında olduğunun çarpıcı bir tasviri olarak görülebilir.
Üs komutanı başında bulunduğu komutanlığın aslında büyük ölçüde Gülenciler tarafından kontrol edildiğini düşünmektedir. Ayrıca, birliğindeki O.K.'nın cemaatçi olmakla birlikte son dönemde cemaatten uzaklaştığını bilecek kadar da kuvvetli istihbaratı vardır. Keza, üssün iki numarası durumundaki tuğgeneralin de cemaatçi olduğundan şüphelenmekte, ona güvenmemektedir. Nitekim bu şüphesinde haklı çıkar.
Aslında Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nın 14 kilometre uzağında olan Güvercinlik'te yaşanan bu tablo büyük fotoğrafın küçük ölçekteki bir yansımasıdır.
Büyük fotoğrafta karşımıza çıkan gerçek, kalkışmaya katılan Gülenci askerlerin önemli bir bölümünün örgütsel bağlantılarının büyük bir sır olmamasıdır.
Şu çarpıcı örnek verilebilir. Emekli askeri savcı Ahmet Zeki Üçok'un 15 Temmuz'dan aylar önce TV programlarına çıkıp "Fetullahçı" diye çoğunun ismini açıkladığı, 2013-2015 yılları arasında muhtelif devlet birimlerine 24 ayrı dilekçeyle haklarında suç duyurusunda bulunduğu general ve amirallerin neredeyse tümü 15 Temmuz darbe girişiminde yer almıştır.
MİT'in ve Genelkurmay'ın bir emekli askeri savcının nüfuz edebildiği bilgilerden habersiz olması düşünülebilir mi? Bu sorunun yanıtı "Hayır" ise o zaman bu kadrolarla mücadelenin nasıl bu kadar zayıf bırakıldığı sorusu izaha muhtaçtır.
Dünkü yazımda adı geçen dönemin Dördüncü Kolordu Komutanı'nın soyadı hatalı çıkmıştır. Doğrusu Korgeneral Metin Gürak'tır. Düzeltir, kendisinden özür dilerim.
SAVCILIK BEŞTEPE'Yİ UYARDI! İKİNCİ DARBE OLABİLİR
Tolga Şardan, Milliyet gazetesindeki yazısında ATAK helikopterlerini ve 15 Temmuz'dan sonra yeni bir kalkışma ihtimalinin nasıl ortaya çıkarıldığını yazdı.
Milliyet gazetesindeki köşe yazısında, emniyete verilecek ATAK helikopterlerinin hikayesini yazan Tolga Şardan, 15 Temmuz'daki darbe girişiminden 5 ay sonra ortaya çıkarılan yeni bir kalkışma hareketinin nasıl bozulduğunu anlattı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 15 Temmuz'daki darbe girişimi hakkında hazırladığı Kara Havacılık Okulu Komutanlığı iddianamesindeki önemli tespitleri yazısına alan Şardan 2016 yılının Aralık ayında FETÖ'nün yeni bir kalkışma planladığını, savcılığın ise ciddiye alınması gereken bu istihbarata ulaştığını yazdı.
Elde edilen istihbarata göre kalkışma Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da katılacağı bir törende gerçekleştirilecekti. TAI'de üretilen ATAK helikopterlerinin TSK'ya teslim töreni sırasında gerçekleştirilecek kalkışmanın zemini hazırlanmıştı.
Şardan, "TAI'den TSK'ya yapılan teslimatlar sırasında helikopterler 'mühimmat yüklü' biçimde havalanıyor ve Ankara semalarındaki uçuş sırasında 'deneme atışları' yapıyordu.
Söz konusu helikopterlerin Erdoğan'ın katılacağı tören günü, mühimmat yüklü biçimde havalanacak şekilde program yapılması savcılığın dikkatini çekti.
Savcılık gelen istihbaratı ve elde edilen bilgileri Cumhurbaşkanlığı ile paylaştı. 15 Temmuz'dan 5 ay sonra yeni bir kalkışma hareketi olasılığına karşı Beştepe uyarıldı. Cumhurbaşkanı, törene katılmadı." diye yazdı.
EMNİYET İÇİN ATAK HELİKOPTERİ SİPARİŞ EDİLDİ
"Bu olaydan sonra gündeme Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın korunması konusu geldi." diyen Şardan, Emniyet Genel Müdürlüğü'nün de ATAK helikopterleri için sipariş verdiğini ifade etti ve ekledi:
Yapılan alım planlamasına göre TAI, Emniyet Genel Müdürlüğü için ilk etapta 6, sonrasında 3 olmak üzere toplam 9 ATAK helikopterini üretip teslim edecek.
TSK'ya satılan ATAK helikopterlerindeki tüm sistemlerin üzerinde bulunacağı ATAK helikopterleri Erdoğan'ın helikopterle uçuşlarında uçuş güvenliğini sağlayacak.
http://www.hurhaber.com/savcilik-bestepe-yi-uyardi-ikinci-darbe-olabilir-haberi-323954.html
a45UyF587661-170524120214 Oraj Poyraz At Alpinaasia oraj_poyraz@alpinaasia.com
2017/05/24 14:29 2 65 alelma@yahoogroups.com
Geldigin zaman bosluk dolduran degil,
gittigin zaman yeri doldurulamayan ol.
Anonim Nasihat
Allahu teala, beni insanlarin en iyilerinden vucuda getirdi.
Tirmizi
Hakimler Kediler Arasindan Secilmelidir
24 Temmuz 2013
Kamuda basortusune serbestlik konusulmaya devam ediyor. Anlam veremiyorum, boyle bir konunun tartisilmasi dahi abes. Kamu calisanlari basortusu takmamali.
Oncelikle basortusu bize ait bir kiyafet degil. Disaridan geliyor hep bunlar. Oysa ki mini etek olsun, askili bluz olsun, bunlarin mesela binlerce yillik gecmisi var. Gordugun zaman Iste Anadolu bu! diyecegin turden, simsicak, bozkir kokusunu hissettigin kiyafetler... En eski Turk devletlerinde bile mini etege rastlarsiniz. Gizli bir kaynagimdan aldigim bilgiye gore Orhun Anitlari civarinda yapilan kazilarda sekiz bin yillik mini etek ve straplez bulunmus. Ama halka aciklanmiyor. Tarihci Feridun Duzagac in Eski Turk Devletlerinde Etek Boylari kitabinda bahsi gecer. Son derece samimi bir uslupla yazilmis enfes bir kitaptir. Okumadim.
Ayrica etrafimizdaki insanlar basortusu takarsa biz de bundan etkilenmez miyiz? Ben etkilenirim sahsen. Etrafimda uc kisi basortusu taksin, hop bir bakmissin ben de gecirmisim kafama. Yazik degil mi bana?
Ote yandan zaten basortusu Kuran da yok. Benim bir arkadasimin enistesi bakmis. Yokmus. Bulamamis yani. Ilahiyat alimlerinin dediklerine mi inanacagim yoksa arkadasimin enistesine mi? Elbette arkadasim enistesine inanirim, obur turlusu arkadasimi incitir. Bence dostluk dedigin boyle olmali.
BASORTULU ITFAIYECI AYRIMCILIK YAPAR MI
Gelelim kamu calisanlarina basortusu serbestisi getirildiginde ne olacagina... Az once minik bir beyin firtinasi yaptim ve aklima bazi sorular takildi:
Basortulu belediye otobus soforu: Basi acik bir yolcu Kaptan orta kapiyi acar misin dediginde acacak mi? Yoksa sirf basortusu takmadi diye Dugmeye bassaydin kardesim deyip yoluna devam mi edecek? Bunlar onemli, benim bu endiselerimi gidermek zorundasiniz. Sonucta endiseli ve modern bir insanim. Operaya bayilirim.
Basortulu itfaiyeci: Bir evde yangin ciktiginda Iceride namahrem vardir dusuncesiyle yangina mudahale etmezlik yapacak mi? Ya da haremlik-selamlik mantigiyla sadece kadinlarin oturdugu kisimlara mi su $ikacak?
Basortulu santral gorevlisi: Bir kamu kurumunu aradiginizda Kadinsaniz 1 e, bulug cagina gelmemis bir erkekseniz 2 ye, bulug ve uzeri bir erkekseniz No ya basiniz ve derhal o telefonu kapatiniz diyecek mi? Erkeklerle gorusmeyen bir santral gorevlisi nasil olur bana aciklar misiniz?
Basortulu hakim: Hakimler dis gorunuslerinde tarafsizliklarini gosterme adina hicbir isaret tasimamalidir deniyor. Aynen katiliyorum. Bu yuzden basortululer hakim olmamali. Fakat su anki hakimler de tarafsiz degiller, bunu da unutmamak lazim.
HAKIM CINSIYETSIZ OLMALI
Bir hakimin kadin veya erkek olmasi cok seyi degistirebilir. Kocasindan siddet goren bir kadinin $ikayetci oldugu davada kadin hakimin kadina, karisini aldatan bir erkegin davasinda erkek hakimin erkege daha yakin davranabildigi bilinen bir gercektir. Durum boyleyken cinsiyetini gizlemeyen bir hakim de aslinda tarafsiz gorunme ilkesini ihlal etmektedir.
Peki neden hakimler bu konuda en ufak bir adim atmiyorlar. Hakime bakiyorsun, apacik erkek. Ustelik erkek oldugunu gizlemeye de calismiyor. Adeta ben buradayim dercesine bir de biyik birakmis. Boyle coskun, dolu dolu, evet bu bir erkek dedirtecek cinsten biyiklar... Erkek hakim ozunde erkek olabilir, ozel hayatinda tam bir erkek gibi davranabilir ama burasi mahkeme. Burada tarafsizligini gostermek adina biraz efemine hareketler yapmasi, ne bileyim Ayy yaa karar veremiycem sindi ufff s.s. gibi ifadeler kullanmak suretiyle cinsiyetini gizlemesi gerekmez mi? Diger yanda kadin hakime bakiyorsun, o da masallah makyajiyla, saclariyla adeta ben kadinim diye bagiriyor. Tarafsiz gorunme ilkesinden bir gram nasiplenmemis.
Gorunen o ki, sadece basortusu degil hakimin kadin veya erkek, dolayisiyla insan olmasi durumunda tarafsiz gorunme sansi yok. Iste bu yuzden diyorum ki, hakimler kedilerden secilmelidir.
PEKI NEDEN KEDILER
Neden kurbagalar, kutup ayilari veya ahtapotlar degil de kediler? dediginizi duyar gibiyim. Gercekten koseye $ikistiran sorular bunlar. Ahtapotlari kafadan eleyebiliriz, sekiz tane kolu olan bir canlinin el altindan neler yurutebilecegini kestirmek guc. Bir koluyla karari imzalarken kalan 7 koluyla asagida para saymayacagini kimse garanti edemez. Kutup ayilari da birkac Eskimo davasina bakabilirler sadece, cografi sartlar yuzunden. Kurbagalara hic girmiyorum bile, bir kurbaganin hakimlik yapabilecegini dusunuyorsaniz doktora gorunmenizde fayda var.
Oysa kediler hakimlik icin idealdir. Bir kere, rusvet alamayacaklarina eminiz. Cunku kediler nankor hayvanlardir. Be insafsiz, be vicdansizin kizi, be nankor kedi dizeleri kedilerin karakteri konusunda saglam ipuclari vermektedir. Bu onlara herhangi bir iyilik yaptiginizda size en ufak bir geri donus yapmayacaklari manasina gelir. Bir kediye 100.000 lira para dolu bir canta verin, donup tesekkur etmez. Hatta icinde kedi mamasi yoksa cantayi acip bakmaz bile.
Ayni zamanda herhangi bir davada taraf tutmayacagi da kesindir. Insanlarin aralarindaki anlasmazliklar onu zerre kadar ilgilendirmez. Kedilerin tek derdi arada sirada surtunecegi bir bacak, biraz sut ve sobadir. Butun bunlar zaten mahkeme salonunda bulunabilen seyler.
MART AYLARINDA SORUN OLABILIR
Iste bu yuzden durust ve tarafsizligiyla bilinen kediler hakim yapilmalidir. Elbette kedilerin iletisim konusunda bazi $ikintilari var. Hemen her olaya miyav seklinde tepki veren hayvanlardan bahsediyoruz. Acaba sanigi suclu mu buldu, yoksa tahliyesine mi karar verdi anlamak tabi ki zaman alacaktir. Ozellikle mart aylarinda onlari mahkeme salonunda tutabilmek de kolay degil, bunun farkindayim. Ama mahkemelerin tarafsizligi adina bu yumurcaklara guvenmeliyiz, cunku adalet sisteminin guvencesi onlar olacaktir.
Peki kedinin cinsiyeti ne olacak? Erkek bir kedi erkeklerin tarafini tutmaz mi mesela? dediginizi duyar gibiyim. Gercekten de mevzunun suyunu cikarmakta ustunuze yok. Kedinin cinsiyeti onemli degil. Zaten uzaktan bakinca afedersiniz kadin mi erkek mi oldugunu kimse anlamiyor. Kucagina alip yakindan incelemen lazim ki goresin. Kusura bakmayin ama koskoca mahkeme baskanini da kimse kucagina alip disi mi erkek mi diye kontrol edemez. Ayiptir bu, yuce mahkemeye saygisizliktir.
Hakimin tarafsiz karar vermesi vicdani ve hukuk bilgisiyle degil tamamen disaridan nasil gorunduguyle ilgilidir. Bu yuzden basortululerin neden kamuda calismamasi gerektigini en guclu argumanlarla anlattigimi saniyorum. Umarim yetkililer bunlari dikkate alir.
http://beyinsizadam.net/
lukasaluka@gmail.com
Grup eposta komutlari ve adresleri | : | |
Gruba mesaj gondermek icin | : | ozgur_gundem@yahoogroups.com |
Gruba uye olmak icin | : | ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com |
Gruptan ayrilmak icin | : | ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com |
Grup kurucusuna yazmak icin | : | ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com |
Grup Sayfamiz | : | http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ |
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz | : | http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
BitCoin URL: 16496HKpgEEpx1d6t688HiXXdJP5jdA9xo |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder