10 Mart 2018 Cumartesi

31 KHK'den 26'sı yasalaştı: OHAL kaosu derinleşti!

KHK kararnameler yoluyla devlet idare etmek görünürde yasal ancak haksız ve hukuksuzdur.
Çünkü demokrasi oyunu mecliste oynanır, devlet kararnameler yoluyla değil kanun çıkarılarak yönetilir.
Kararname Türkçesi, eski dilde ferman denir.
Oysa devletlerin fermanlarla idare edildiği yıllar monarşilerin yıkıldığı yıllardır.

Daha elim ve vahim olmak üzere KHK'leri yasanın verdiği yetkinin çok ama çok ötesinde kullanmak doğrudan anayasal sistemin tebdil, tağgir ve ilgası anlamını taşır.

Halen ülkemizde siyasi iktidarın bu güne kadar sürdürdüğü Orta Doğu çadır devletlerine has siyasi oyunlar ile Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu'nu ele geçirmesi, Sayıştay, Danıştay, Yargıtay ve Anayasa Mahkemelerini kurmaca, mizansen mahkemeler haline sokması yasal gözükse demokrasinin ve hukukun en temel ve evrensel ilkelerine aykırıdır.
Hukukun üstünlüğü ise kurmaca mahkemelerle sağlanamaz.

Demokrasi çoklarının zannettiği gibi seçilmişlerin sultan yetkilerine kavuşabildiği, keyfi, başına buyruk olma imtiyazı kazanabildiği ve hatta bütün bunlara karşın tıpkı monarşilerde sultanların sahip olduğu suçlanamaz ve yargılanamaz olabildiği bir rejim değildir.

Gerçek bir demokraside kimse rol çalamaz.
Haddini aşamaz.
Haddini aşan siyasi, idari, hukuki, mali denetim kurumlarınca yaptırıma maruz kalır.
Malesef halen ülkemizde mevcut iktidarı ve rol çalmakta olan Cumhur-başkanı(!?)nı siyasi, idari, hukuki ve mali denetime tabii tutabilecek, etkili yaptırımlar uygulayabilecek bir anayasal kurum kalmamıştır.

Aslına bakarsanız günümüz Türkiyesinde gördüğümüz, demokrasinin kaynağını oluşturan büyük meclisin dahi parti liderlerince tanzim edilebildiği, tek adamların ya da dar kadroların parti oligarşisi tarafından ülkedeki her türlü aday listesinin belirlenebildiği bir demokrasi tiyatrosuna dönüşmüştür.
Evet, çok partili demokrasinin ülkemizde işletilmesinde büyük sorunlar vardır.
Parti disiplini denilen şey tabandaki eğilimlerin partilere ve sonunda da lidere yansımasını engeller hale gelmiştir, giderek başta büyük meclis olmak üzere bütün meclisler kurmaca olmak durumunda kalmıştır.

Demokrasilerin en önemli derdi istikrarlı hükumetler üretmek değildir, en önemli olan şey tabandaki eğilimlerin hakça meclislere yansımasıdır.
Halkın eğilimleri istikrarsız ise meclislerinde istikrarsız olması demokrasinin gereğidir.
Seçmenlerde ve meclislerde böylesi çok parçalı yapılar oluştuğunda ortaya çıkan meclisler ve bunları oluşturan partiler beraberce yaşamanın yollarını bulmak zorundadır.
İstikrar gerekçe gösterilerek konulan kotalar, barajlar azınlıkların demokratik haklarını çoğunluğa ezdiren demokrasi dışı işlerdir.

DEMOKRASİ UZLAŞMA REJİMİDİR, ASLA BERTARAF ETME REJİMİ OLAMAZ.

Zannediyorum, çok uzak olmayan bir gelecekte ülkemiz demokrasisi yeniden şarampole yuvarlanacaktır.
Bu durum oluştuğunda orduya yapılan aşırı büyük ve geniş cerrahi müdahaleler sebebiyle ülkenin kaderi uzun süre boşlukta kalacaktır.
Halkın tıpkı Osmanlı Devletinin yıkıldığı ve her tarafından yağmalandığı büyük bir buhran döneminde olduğu gibi "Ya devlet başa ya kuzgun leşe" deme noktasına geleceğini tahmin ediyorum.
Kuvvetle muhtemel birileri bir şekilde(!) ülkede yeniden birlik ve beraberliği sağlayana kadar çok da kan akmasını beklerim.

Ve en sonunda, türlü badire yaşadıktan sonra ülkemiz ve halkımızın alıştığı demokratik nizam elbette yeniden oluşturulacaktır.
Bu günlere kavuştuğumuzda ülkemizde rejimin bu sefer temsilde adalet sağlayacak, gerçek ve muktedir meclis üretecek, hükumetlerin idari, siyasi, mali ve yargı denetimlerini sıkılaştıracak, devletin siyasi, idari, mali ve yargı denetimi yapacak kurumlarını tahkim edecek, devleti yeniden kurumsallaştıracak, halkımızın binlerce yıldır devlet kurma ve yönetme geleneğine layık olduğunu, çadır devletine layık olmadığını kanıtlayabilecek bir yapı oluşturulacaktır.

Gelecekten umudum azdır, ancak en iyimser beklentim de budur.

Oraj POYRAZ(0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc / oraj_poyraz@alpinaasia.com )
           L2fSIJNoA0xfSNxA 


31 KHK'den 26'sı yasalaştı: OHAL kaosu derinleşti!

OHAL döneminde çıkarılan 31 kanun hükmünde kararnameden 26'sı Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın imzasının ardından Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Böylece bir buçuk yıldır kanun hükmünde kararnamelerle oluşturulan "OHAL hukuku" yasalaştı. Anayasa Mahkemesinin KHK'lerle ilgili başvuruları reddetmesinin gerekçesi de ortadan kalkmış oldu. Yasalaşan KHK'ler için artık AYM'ye başvurulabilecek.

Cumartesi 10 Mart 2018 08:40

OHAL döneminde çıkarılan 31 kanun hükmünde kararnameden 26'sı Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın imzasının ardından Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Böylece bir buçuk yıldır kanun hükmünde kararnamelerle oluşturulan "OHAL hukuku" yasalaştı. Anayasa Mahkemesinin KHK'lerle ilgili başvuruları reddetmesinin gerekçesi de ortadan kalkmış oldu. Yasalaşan KHK'ler için artık AYM'ye başvurulabilecek.

Cumhuriyet'ten Sinan Tartanoğlu'nun haberine göre bir buçuk yıldır kanun hükmünde kararnamelerle oluşturulan "OHAL hukuku" bir yandan yasalaştı bir yandan da kaos derinleşti.

KHK'lerle 107 bin 174 kişi ihraç edildi 3 bin 604 kişi iade edildi. Dün Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren KHK'lerin arasında ihraç/iade ve kapatma/açma kararnameleri yer aldı. Böylece kişiye özel idari tedbir kararları da yasalaşmış oldu. OHAL mağduriyetlerinin giderilmesi için yürütme organının eliyle kararname gücünden yararlanarak oluşturulan Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu'nun kuruluş KHK'si de yasalaştı. Komisyonun KHK'lerle tesis edilen idari tedbir işlemlerinin incelenmesi olarak tanımlanan görevleri de yasal güce kavuşmuş oldu. Komisyonun artık yasalaşan KHK'lerle ihraç edilen bir kamu görevlisinin durumunu incelemesi ve iadesine karar vermesi durumunda yaşanacak karışıklık ise soru işaretleri meydana getirdi. Böylece yürütmenin oluşturduğu bir idari denetim mekanizmasına yasalaşan bir ihraç kararını iptal etmesi için Anayasa Mahkemesi gibi hukuksal denetim gücü verilmiş oldu. Komisyonun ihraç edilen bir kamu görevlisini görevine iade etmesi için artık KHK'yi değil yasayı denetlemesi gerekiyor. İade kararı verilmesi durumunda yasanın tekrar yayımlanması ya da iade edilen kişi için yasalaşan KHK'ye ilişkin yeni bir düzenleme yapılması gerekiyor.

AYM'nin KHK'lerden doğan işlemlerle ilgili başvuruları reddetmesinin ve OHAL Komisyonu'nu işaret etmesinin de gerekçesi KHK'lerin yasalaşması ile ortadan kalkmış oldu. Böylece artık yasalaşan KHK'ler için Anayasa Mahkemesi'ne başvurulabilecek.

http://haber.sol.org.tr/toplum/31-khkden-26si-yasalasti-ohal-kaosu-derinlesti-231059


a45UyF587661-180310100323 Oraj Poyraz At Openmail oraj.poyraz@openmail.cc
2018/03/10  11:28 2  65  AtaturkMilliyetcileri@googlegroups.com

 

--

Bir ordunun yapisinin kurulusundaki mukemmellik ordunun yapisiz olmasi ile tamamlanir. O zaman kimse karsiniza bir strateji ile karsiniza cikamaz.

Sun Tzu

Muslumani dunyevilestirmek, ona yapilacak cok buyuk bir zulumdur.
Cunku dunyevilesmek, yavas yavas sinsice farkinda olmadan kufre ve ebedi felakete goturur.

Mehmet Sevket Eygi
Murtecilerin cok sevdigi ve onemsedigi fikir adami.

Zirvelerde kartallar da bulunur, yilanlar da.
Ancak birisi oraya suzulerek, digeri ise surunerek gelmistir.
Onemli olan nereye gelmis oldugunuzdan cok, nereden ve nasil geldiginizdir.

CENAP SAHABETTIN

tir ermis.



Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder