25 Mart 2018 Pazar

TÜRKER ERTÜRK : DİN SAVAŞI MI YAPIYORUZ ?

Bu makalede bence en önemli laf "Osmanlı Hiç Din Savaşı Yapmadı" tespitidir.
Evet, gerek Osmanlı, gerekse çağdaşı ya da daha eskisi Müslüman olduğu söylenen ve iddia edilen devletlerin hepsi de zenginlik için savaş vermiştir.

Bu uğurda gerekirse Müslümanlar Müslümanları imha etmiş, gerekirse Müslümanlar Hristiyanlar ya da başkalarıyla ittifak etmiştir.
Sözde büyük Emevi ve Abbasi devletleri de büyük oranda yağma ve harç savaşları yapmıştır.
İslamın büyümesi diye anlatılan şey aslında yağma ve talanın yaygınlaşmasından ibarettir.

Bütün bu devletlerin en büyük kaygısı işgal ettikleri topraklardan vergi almaktır.
Bu yolda karşılarına çıkan hangi dinden ve mezhepten olursa olsun bunlarla mücadele ettiler.
Din söylemleri her zaman olduğu gibi insanları ölmeye, yağmaya, talana ikna etmek içindi.

Muhammed dönemi ve büyük halifeler döneminde de Muhammedin vaaz ettiği Tevbe suresi dayanak gösterilerek haklı, ahlaki ve bir norm olarak gösterilen kafirlerin canının, malının ve ırzının helal olduğu ilkesi öne sürülmüştür.
Taaa, ki kafir Müslüman olana kadar.
Ve zaten bu ayet sonrası başlatılan Gazvelerin tamamı da baskın, yağma ve talan savaşıdır.
Az zamanda Arabistan platosunda yağmalanacak gayri müslim kalmayınca, akınlar Bizansa yönelmiş, Bizans karşısında başarılı olamayınca, Farisi ve Türk ülkelerine yönelmiştir.
Farisiler ve Türkler de Müslüman olarak bu akından kurtulduklarında aynı yağma ve talan döngüsüne dahil olmuşlar.
Ve adeta bulaşıcı bir hastalık gibi eski kurbanlar bu sefer Müslüman olduklarında kendilerine yönelmiş dini yağma ve talan için gerekçe olarak gösterilen aynı sureleri gerekçe göstererek akıları Avrupa içlerine kadar taşımıştır.

Tevbe suresi benzeri metinler Eski ve Yeni Ahitte de mevcuttur.
Bu metinler de tıpkı Tevbe suresi gibi yağma ve talana sebep olmuştur.
Taaa, ki güç yetiremeyene kadar, taa ki, bu metinleri ciddiye ala kalmayana kadar bu böyle olmuştur.

Şimdi sorun, İslam ülkelerinde hala daha bu arızalı sureleri ciddiye alan milyonlarca insan olmasıdır.

Ve aynı şekilde Evangelistler, ve püriteler gibi bazı Eski Ahde bağlı dinler de tıpkı fanatik Müslümanlar gibi dünyaya bir an önce kıyameti getirmek üzere gayret sarf etmektedir.

Bütün bunlar arızalıdır, dünyanın selameti için bu fikirlerin geride kalması şarttır.
Dinler olsa da olmasa da zaten dünyada yeteri kadar yağma ve talan mevcuttur.
Bize gereken yağma ve talana haklılık ve meşruiyet kazandıran dinler ve onların ürettiği ahlakın yok edilmesidir.


Oraj POYRAZ(0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc / oraj_poyraz@alpinaasia.com )
           L2fSIJNoA0xfSNxA      

TÜRKER ERTÜRK : DİN SAVAŞI MI YAPIYORUZ ?

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar 5 Mart 2018'de Türk Milleti'nin Afrin Harekâtı'na verdiği büyük desteğe bir mesaj yayınlayarak teşekkür etti. Akar; "Zeytin Dalı Harekâtının başlangıcından bugüne kadar asil milletimiz ordu-millet anlayışının en güzel örneklerini sergilemektedir" diye başlayan mesajının bir yerinde "Vatan millet din ve bayrak uğruna hayatlarını seve seve feda eden kahraman şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyor kendilerini minnetle yâd ediyoruz…" diyerek devam ediyor.

Vatan millet ve bayrak uğrunda savaşırken yaşamlarını kaybeden şehitlerimize biz de Allah'tan rahmet yakınlarına ve milletimize başsağlığı ve sabırlar diliyoruz. Ama Akar'ın mesajında geçen "din uğruna" konusunu anlayamadık. Yoksa biz Afrin'e yönelik olarak yapılan Zeytin Dalı Harekâtında din uğruna da mı savaşıyoruz?

Karşımızda Haçlı Ordusu mu Var?

Eğer biz güvenliğimiz toprak bütünlüğümüz ve güneyimizden terörle kuşatılmışlığımıza son vermek için sınırlarımızın biraz ötesinde Zeytin Dalı adlı bir iç güvenlik harekâtı yapıyorsak; din uğruna savaşmak ve ölmek gibi bir mesaj vermeye çalışmanın anlamı nedir?

Ayrıca; harekât icra ettiğimiz topraklarda ezici bir çoğunlukla Müslümanlar yaşıyor. Karşımızda bize direnç gösterenler de toprak bütünlüğümüze tehdit teşkil edenler de Müslüman. Yoksa karşımızda Haçlı Ordusu var da biz mi bilmiyoruz? Kelle koparan kafa kesen insanları katleden canlı canlı organlarını yiyen IŞİD de Müslüman. Anlayacağınız; Suriye coğrafyasında Müslümanlar birbirini kırıyor ve yiyor!

Din Emperyalizmin Umurunda Değil

Eğer emperyalizmi yani ABD'yi kastederek ve bunları Haçlı görerek din uğruna mücadeleden bahsedildiyse yine yanlış yapıldı. Çünkü iktidar; bu emperyalizmin yani iktidarın bakış açısıyla Haçlıların Mart 2011'de Suriye'de başlattığı bugüne kadar 500 bin Müslümanın katledildiği ve 15 milyon insanın evini barkını terk etmek zorunda kaldığı vekâlet savaşının ateşine odun taşıdı. Aynı şeyleri Irak'ta ve Libya'da da yaptı. Onlar da Müslümandı!

Diğer taraftan; din emperyalizmin umurunda bile değil! Bu emperyalizm Haçlıların yaşadığı Gürcistan'da ve Ukrayna'da da operasyonlar yaptı. Boşnaklar ve Arnavutlar hariç ezici çoğunluğu Hristiyan olan Yugoslavya'yı yedi parçaya böldü.

Osmanlı Hiç Din Savaşı Yapmadı

Din uğruna yapıldığı düşünülen savaşlar artık Ortaçağ'da kaldı. Çağdaş dünya akılcı ve bilimsel düşünce dönemine geçti. Çağdaş dünya için din artık sadece kültürün bir parçası. Emperyalizm için ise çağdaş olmayan toplumları kullanabilmek sömürebilmek ve birbirine karşı kırdırabilmek için sadece bir enstrüman.

Size bir sır vereyim; 600 yıllık Osmanlı Devleti bir kere bile olsun din adına savaşmadı. Hatta egemenliği devletin bekası ve çıkarları için Müslümanları bile kırdı. Ama savaşırken tabii ki dini söylemler kullandı! Bunun amacı; savaşanların performansını arttırabilmek ve kolayca ölüme gönderebilmekti!

Haçlı Seferleri Bile Din İçin Yapılmadı

Din adına yapıldığı söylenen ve kutsal toprakları Müslümanlardan tekrar geri alabilmek için yapıldığı ifade edilen Haçlı Seferleri bile gerçekte din için yapılmadı. Esas neden; Doğu'nun zenginliklerine el koyabilmek ve yağmalamaktı. Bu gerçek neden kitlelere söylenemezdi! Bu nedenle ölüme gönderilecek kitlelerin önüne daha ruhani ve kutsal amaçlar kondu.

Bugün insanlığın geldiği çağdaşlık çizgisinde artık din savaşları ve söylemi yok! Ama bu çağdaşlık çizgisine gelemeyen toplumlarda din savaşları ve dinsel söylemlerle insanları ölüme göndermek hala var! Tabii ki insanlar ve toplumlar arasındaki çıkar odaklı savaşlar ve mücadeleler bitmedi ve bitmeyecek gibi de gözüküyor. Ortaçağ'da savaşların gerçek nedeni dinle örtülür ve kutsallaştırılırdı. Günümüzde ise gerçek neden demokrasi özgürlükler ve insan hakları ile örtülüyor ve kutsallaştırılıyor.

Din Savaşı Geçmişin Aklı Ve Ortaçağ'ın İşidir!

Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde yapılan Kurtuluş Savaşı ve sonrasında çağdaşlaşmanın olmazsa olmazı olan Aydınlanma Devrimleri ile kurulan Türkiye Cumhuriyeti için savaş bizzat Atatürk tarafından; "Öldüreceğiz diyenlere karşı ölmeyeceğiz diye savaşa girebiliriz. Ancak ulusun hayatı tehlikeye girmedikçe savaş bir cinayettir" diye ifade ediyor.

Türk Silahlı Kuvvetleri için savaş; ülkemizin ve milletimizin güvenliği huzuru refahı bekası toprak bütünlüğü bağımsızlığı çıkarları ve kurucu ideolojisi tehlikeye girdiğinde yapılır. Din için savaş olmaz olamaz. Din için savaş söylemi geçmişin aklıdır refleksidir Ortaçağ'ın işidir ve savaşın gerçek nedenini kutsallıkla örtme girişimidir.

Dere Geçilirken Değiştirilmemenin Esareti mi?

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin en tepesinde bulunan sahsın böyle bir mesaj vermesi büyük bir talihsizliktir. Dili sürçtü desek geçen yıl 23 Aralık 2017'de Asteğmen Kubilay'ın katledilmesi ve Menemen olayı ile ilgili anma mesajında Hulusi Akar'ın laikliği yok sayan ve silen söylemini nereye koyacağız? Yoksa mesajlarda din söylemi ile başka şeylerin üzeri mi kapatılıyor ve dere geçilirken değiştirilmemenin esareti mi bunlara neden oluyor?

Prof. Dr. Salih Cengiz Dr. Dilek Salkım İşlek ve Uzman Kimyager Esra İşat'ın ortak bilimsel çalışmaları olan "Belgede Sahtecilik Tespitinde Mürekkep Yapı ve Yaş Tayini" kitabını okumanızı tavsiye ederim. Aldığım bilgiye göre; Adli Tıp Kurumu Başkanı ile İstanbul Adli Tıp Enstitüsü Müdürü bu çalışmanın bilimsel olmadığını söylemekteler ama nedenini açıklamamaktadırlar.

Sahtekârlığın evraklarda sahteciliğin patlama yaptığı sahte diplomaların ve intihal içeren akademik çalışmaların kol gezdiği bir zaman diliminde sanırım bu tür bilimsel çalışmaların önünü açmak lazım dürüst bir topluma ulaşabilmek için.

Türker Ertürk

E. Amiral Araştırmacı – Yazar

LİNK : http://www.turkererturk.com.tr/din-savasi-mi-yapiyoruz/


a45UyF587661-180325211523 Oraj Poyraz At Neomailbox 0raj.p0yraz@neomailbox.net
2018/03/26  01:34 2  65  AtaturkMilliyetcileri@googlegroups.com

 


Sanki macta gibi bagirip cagiriyorlar,.
Turkiye laiktir, laik kalacak diye, bunlar hos seyler degil.
AKP Genel Kongresinde...

Recep Tayyip Erdogan.
Basbakan olduktan sonra

Cinlerden, insanlardan ve kuslardan ordulari, Suleyman in huzurunda bir araya getirildi. Onlar, duzenli bir bicimde sevk ediliyorlardi.
Nihayet karinca vadisine geldikleri vakit bir karinca, Ey karincalar! Yuvalariniza girin, Suleyman ve ordusu farkina varmadan sizi ezmesinler dedi.
Suleyman, onun bu sozune tebessum ile gulerek dedi ki:
Ey Rabbim!
Beni; bana ve ana babama verdigin nimetlere sukretmeye ve razi olacagin salih ameller islemeye sevk et ve beni rahmetinle salih kullarinin arasina kat!

NEML /17-19)

Bir insana onu sevdigini hissettirirsen, onun gozunde senin disindaki her sey deger kazanir.

Charles Bukowski - Pis Morugun Notlari

Seni hicbir zaman unutmayacagim


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder