19 Mart 2018 Pazartesi

SU KATILMAMIŞ BİR AVANAK, HAKİKÎ BİR BUDALA VE GAYRİKABİL-İ ISLAH BİR 'ENAYİ'YİM



SU KATILMAMIŞ BİR AVANAK, HAKİKÎ BİR BUDALA VE GAYRİKABİL-İ ISLAH BİR 'ENAYİ'YİM



Eski bakanlardan Gaziantep Milletvekillerinden Hasan Celal Güzel vefat etti

Fizik tedavi için birkaç gün önce Pamukkale'deki bir termal tesise gelen eski bakanlardan Hasan Celâl Güzel (73) böbrek yetmezliği ve tansiyon düşüklüğü nedeniyle rahatsızlanarak hastaneye kaldırıldı.

Ankara'da yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamadı

İşte Hasan Celal Güzel'in o yazısı:

"-Sayın Milletvekillerine ithaf olunur-

Efendim artık 68 yaşında su katılmamış bir avanak hakikî bir budala ve gayrikabil-i ıslah bir 'enayi' olduğumu itiraf ediyorum. Bana küçük yaşımdan itibaren 'beytülmal'ın mukaddesliğini öğretmişlerdi. Hiç kimse 'Devlet malı deniz yemeyen domuz' dememişti.

Bütün ömrüm tâbir-i âmiyanesiyle 'eşşek gibi' çalışmakla geçti. Çalışma hayatımda tek gün dahi izin kullanmadım. Bir gece bile doyasıya uyuyamadım. Kimileri bana 'uykusuz müsteşar' adını takıp uçup kaçtığımı söylerdi ama 'Ne akılsız adam yahu!' şeklindeki fısıltılar her gün yüzlerce telefon konuşmasıyla çınlayan kulaklarıma kadar gelirdi.

Üzerinde 'T. C. Hükümeti' yazan kurşun kalemleri silgileri ve kâğıtları sadece resmî hizmetlerde âdeta okşar gibi incitmemeye çalışarak kullanırdım. Çocuklarım devlet malına ellerini dahi süremezlerdi. Plakaları kırmızı ve siyah renkli resmî arabalara bir defa dahi binmediler. Yüzlerine bakmaya kıyamadığım Mustafam ve Elifim bir saat daha az uyuyup belediye otobüsleri ve okul servisleriyle okula gittikleri esnada bendeniz müsteşarlık ve bakanlık yapıyordum. Bırakınız eşime araba tahsis etmeyi evde devletin personelini çalıştırmayı; idarecilik ve siyaset hayatımda lojmanda oturmadım. Koruma görevlisi de kullanmadım. Arabamın önünde ve arkasında fiyakalı eskortlar hiç bulunmadı.

Meğer ben ne enayiymişim!...

***

Yaptığım enayiliklerin haddi hesabı yoktur... Meselâ bendeniz milletvekiliyken -birkaç zarurî toplantı dışında- Meclis lokantasında yemek yemezdim. Zira burada çalışanlar kamu personeliydi ve çok ucuz olan yemekler milletin kesesinden sübvanse ediliyordu. Sonra çok beğendiğim halde aynı gerekçelerle TBMM Sigarası da içmedim. Ceplerim şıkır şıkır metal jetonlarla dolu olarak dolaşır özel görüşmelerimi kulisteki ankesörlü telefonlarla yapardım. O zaman 'beleş' cep telefonlarımız da yoktu.

Hiçbir hediyeyi kabul etmez; ya reddeder veya demirbaşa kaydettirerek devlete intikal ettirirdim. Yıllarca üst yöneticilik müsteşarlık bakanlık yaptım; hâlen evimde bu dönemlere ait -bronz plaketler dışındatek bir hatıra eşya göremezsiniz.

Benim anladığım mânâda siyasete 'Zengin girilir fakir çıkılır'. Biz enayiler devlet hizmetini ve siyaseti böyle anlıyoruz. Siyasî hayatımda önüme çıkan yüzlerce fırsatı teperek mal mülk edinmedim. Bilâkis ANAP'taki Genel Başkanlık mücadelesinde Bond çantalarda getirilen paraları reddederek eşimin SSK kredisiyle aldığı Oran'daki daireyi; YDP'nin kuruluşunda da babamdan kalan Malatya'daki ev ile dedemden kalan Gaziantep'teki evin bana düşen hisselerini harcadım.

Bu arada eşimin uzmanlığıyla ve alınteriyle hak ettiği 'Vakıflar Genel Müdürü' olarak tayin kararnamesini nasıl engellediğimi de unutmayayım.

Sadece bununla kalsa neyse... ANAP döneminde şiddetle muhalefetime rağmen çıkarılan 'kıyak emekliliği' reddedip tek maaşa devam ettim. Bu haksız uygulama hâlen devam ediyor. Başbakanlık Müsteşarı'yken milletvekili maaşlarının buna göre ayarlanmasını gerekçe göstererek kendim için sözleşme yapmadım ve üç yıl müddetle emrimdeki daire başkanlarından bile daha az maaş aldım.

Meğer ben ne enayiymişim!...

***

Şimdi 70'ine merdiven dayadım. Hâlâ kirada oturuyorum. Kendime ait tek mülküm kitaplarım... Yani sizin anlayacağınız gerçek anlamda 'Dikili ağacım dahi yok'. Hizmet hayatım boyunca muhatabımın bıyık altından gülerek dinlediği 'Bu fukara millete ben bu masrafı hiç yaptırır mıyım?' lâfım vardı.

Sevgili okuyucularım bu yazdıklarımı okuyup da sakın bütün bunlardan pişmanlık duyduğumu sanmayınız. Enayilik öylesine içime işlemiş ki geriye dönmek mümkün olabilse gene aynısını yapardım.

Beni bütün 'enayiliğime' rağmen kimseye muhtaç etmeyen Yüce Allahıma hamd ediyorum. "




a45UyF587661-180319220012 Oraj Poyraz At Openmail oraj.poyraz@openmail.cc
2018/03/19  22:33 2  65  AtaturkMilliyetcileri@googlegroups.com

 


--

Beceremeyecegin bir is icin soz vermez.

Hz.Ali

Zariyat-56 Ben cinleri de insanlari da ancak bana kulluk etsinler diye yarattim.

A raf-179 Andolsun ki, biz cinlerin ve insanlarin cogunu cehennem icin yarattik. Onlarin kalpleri vardir ama, anlamazlar. Gozleri vardir ama o gozlerle gormezler...

En yakinimizdaki ile bile aramizda saat farki vardir.

Anonim Nasihat

Aptallar akillilardan pek az sey ogrenirler.
Ama akillilar aptallardancok sey ogrenirler.

Marcus Porcius Cato


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder