AHMET YAVUZ : BÜYÜK BİR YALANLA KARŞI KARŞIYAYIZ
04.03.2018
Savaşın sonuna gelindiğini söyleyemeyiz. Ancak bölgenin nasıl şekilleneceği konusunda kritik dönemeçteyiz.
Gelinen nokta artık hata yapma eşiğinin aşıldığını gösteriyor. İşin tabiatı, fantezi kaldıracak durumda değil.
BOP'U BİLENLER KONUYA YABANCI DEĞİL
Suriye'de iki karşıt grup var: Ülkeyi bölmek isteyenler ve buna karşı koyanlar.
Bölmek isteyen ABD, ki İsrail'le her konuda eşgüdüm içinde olacak yeni bir ülke yaratmak istiyor. Bu ülke için iki parçadan birisi Fırat'ın doğusundaki alandır. İkinci parça, bitişikteki Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi'nin egemenlik alanıdır.
BOP'u bilenler için yabancı olmayan bir konu. Düne kadar bu teze komplo teorisi gözüyle bakanlar, 12 Ocak 2018'de Washington'da yapılan toplantıya katılanlara ve aldıkları kararlara göz atmalıdır. Bu konuya tekrar döneceğiz.
Suriye'nin bölünmesine kim karşı çıkıyor? Öncelikle Suriye'nin kendisi. Çıkarları gereği İran ve Rusya. Tabii Türkiye. Türkiye'nin güvenliği için Suriye'nin toprak bütünlüğü sigorta özelliği taşıyor.
Ancak Türkiye geçmişin travmalarından kurtulamıyor. Çünkü giydiği gömleğin ilk düğmesini yanlış iliklemişti. Şimdi düğmeleri çözdü, ama ilikleme işine doğru uçtan başlamak yerine ortadan başladı. Buna da şükür diyoruz ama meseleyi çözmüyor. Cumhurbaşkanı her konuşmasında, bir yandan doğru bir şekilde Suriye'nin toprak bütünlüğüne vurgu yapıyor, ama bunun Suriye rejimiyle işbirliğinden geçtiğini bilmiyormuş gibi, "Katil Esed" söyleminden de geri durmuyor. Esad babamızın oğlu değil, ama halen iş görülmesi gereken yegane kişidir.
SURİYE'NİN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ İSTENMİYOR MU?
Katil Apo'yla iş tutmayı ülke çıkarı olarak sunanlar, komşunun katiliyle ülke çıkarı için birlikte hareket etmeyi reddediyor! Anlaşılır gibi değil.
Bir kafa bulanıklığı var ve bu, bir sürü soruyu birlikte getiriyor. Bu soruların en önemlisi şudur: Suriye'nin toprak bütünlüğü istenmiyor mu? Bunun bir devamı mahiyetinde, acaba görünüşte ABD'yle kavga ederken Fırat'ın doğusundaki fiili durumu kabul edip, batısında da Türkiye'nin kontrolünde rejim muhalifleri aracılığıyla otonom bir bölgenin kurulması mı arzu ediliyor?
Böyle olmadığını umuyorum ama neden Suriye rejimiyle kavgalı hal sürdürülüyor? Anlaşılabilir ve açıklanabilir bir gerekçe göremiyorum. "Belki Afrin, Munbiç ve İdlip konularının tamamen çözülmesinin ardından bu hamleyi yapmayı uygun buluyorlardır" diyorum kendi kendime... Fazla mı iyimserim, cevabını bulabilmiş değilim.
İTTİFAK MECBURİDİR
Açık konuşalım. Türkiye'nin gücü tek başına ABD'nin planlarını bozmaya yetmez. Bunun için ittifak yapması mecburiyeti vardır. Kuzey Irak referandumundaki tavrın öğrettiği gibi, bu ittifakın bileşenleri Rusya, İran ve Suriye rejimidir.
Türkiye yardım ettiği takdirde, Suriye kendi toprak bütünlüğünü sağlama konusunda daha azimli ve etkin olabilecektir.
Zeytin Dalı Harekâtı'nın başarıyla tamamlanması ABD'nin Münbiç kararını yeniden ve farklı bir şekilde vermesini gerekli kılacaktır. Türkiye'nin İdlip sorununun da çözümüne yardımı halinde Suriye Ordusu gözünü önce Fırat'ın güneyine, Deyr el Zor bölgesine, Irak ve Ürdün sınırlarına; ardından Fırat'ın doğusuna dikecek ve harekete geçmek için uygun koşulların oluşmasını bekleyecektir. Biz de bekleyeceğiz. Başka çaresi görünmüyor.
OYUN İÇİNDE OYUN...
Gelelim Washington toplantısına... ABD başı çekiyor. İngiltere, Fransa, Suudi Arabistan ve Ürdün kararlara katılıyor. Amaç Suriye'nin toprak bütünlüğünü ortadan kaldırmak; ülkeyi bölmek. Rusya ve İran hedef alınmış. Mümkünse, Türkiye oyuna dahil edilecek? Oyun içinde oyun...
Kısa süre önce İngiltere Dışişleri Bakanı, kendilerinin de savaşa girebileceklerini ifade etti. Rejim ordusunun Suriye'de kimyasal silah kullandığı konusu da aynı anda dolaşıma sokuldu. İkisi birbiriyle bağlantılı.
Sanırım büyük bir yalanla karşı karşıyayız. Bu yalanın benzerini Irak Savaşı'ndan (2003) önce de duymuştuk. Sonrasında da yalan olduğunun itirafını İngiltere'nin eski başbakanı Blair'in ağzından işitmiştik.
Bu yalan beni I. Dünya Savaşı öncesine, yine bir İngiliz yalanına götürdü. Çöl Kraliçesi filmi Gertrude Bell'in yaşamını konu ediyor. Filmde şöyle bir sahne var: Arap aşiretlerini Osmanlı'ya karşı örgütlemeyi amaçlayan Bell Şam'dan şimdiki Suudi Arabistan'ın içlerine doğru gitmeye karar verir. Şam'dan ayrılmak üzereyken Başkonsolos da aşık olduğu Bell'e bir at hediye eder. Ancak atı Bell için çaldığını söyler. O da "Nasıl yani" diye sorar. Başkonsolos şöyle devam eder: "Hünerli bir aygır. Çalmaktan ziyade Türk yetkililerden istimlâk ettim. Önce yerel bir gazetede atlara hastalık geldiğini yazdırdım. Bir veterinerden sahte rapor aldırdım. Atı karantinaya koydurdum" İkisi birden güler... Yalanda ne kadar mahirler değil mi? Geçmişte bunlara çok kandık. Hiç olmazsa yenilerine karşı uyanık olalım. Çünkü bu yalanları onlar üretiyor, kanan da bölge halkları oluyor...
MESELEYE ULUSAL ÇIKARLARLA BAKMAK YETERLİ...
Ortadoğu'da ve özel olarak Suriye'de oynanan oyun büyük. Uzun vadeli. Adamlar adımlarını büyük stratejilerine uygun olarak atıyor.
Bizim de büyük stratejimiz bu oyunu bozmak olmalı. Büyük yanlışlardan sonra Fırat Kalkanı da, Zeytin Dalı da doğru adımlar. Ancak devamında Suriye'yle işbirliğiyle yürütülmediği takdirde bu oyuna alet olma riski yüksek, tehlikeli sonuçlar doğurması da kaçınılmaz.
Oysa anahtar bizde. Doğru kapıya yöneldiğimiz takdirde üzerimize oynanan oyunu bozarız. Meseleye sadece ulusal çıkar perspektifinden bakmak da yeterli olacaktır.
Ahmet Yavuz
Odatv.com
a45UyF587661-180306204121 Oraj Poyraz At Alpinaasia oraj_poyraz@alpinaasia.com
2018/03/06 22:35 2 65 AtaturkMilliyetcileri@googlegroups.com
ZAMAN PARILTISI
. . . . . .
Karanliklarda, gunduzlerin arkasindayim,
Bitmis ikinci dunya savasi, ugursuz ve kahraman,
Uzakta esir uluslar turku soyler,
Turklugumun farkindayim.
Bir soluk gelmekte karsi gezegenlerden,
Vakt icinden inmektedir golgeler.
Toprak uzerinde, atmosferler uzerinde
Soguyan gecemin farkindayim.
Bicimler, evlere, esyalara rahatca sigmis,
Var olmus var olmayan.
Bicimler sonsuzluga yaklasmis,
Aklimin farkindayim.
Ne agaclar uzanmis mevsimlerimce
Ne yildizlar gercek, aydinligim kadar.
Askla kimildayan kucucuk i$iklar ucusur icimde yon yon,
Yasadigimin farkindayim.
Fazil Husnu DAGLARCA
Suleyman in hizmetine de guclu esen ruzgari verdik.
Ruzgar, onun emriyle icinde bereketler yarattigimiz yere eser giderdi.
Biz, her seyi hakkiyla bileniz.
Bir de seytanlardan, Suleyman icin dalgiclik eden ve daha bundan baska isler yapanlari da onun emrine verdik.
Hep onlari zapteden bizdik.
ENBIYA /81- 82
Cahiller cogalinca bilginler garip olurlar.
Hz.Ali
Corpus delicti
Magdurun cesedi
(bir cinayet islendiginde)
Latince Atasozleri
Grup eposta komutlari ve adresleri | : | |
Gruba mesaj gondermek icin | : | ozgur_gundem@yahoogroups.com |
Gruba uye olmak icin | : | ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com |
Gruptan ayrilmak icin | : | ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com |
Grup kurucusuna yazmak icin | : | ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com |
Grup Sayfamiz | : | http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ |
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz | : | http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder