9 Aralık 2019 Pazartesi

DENİZ ZEYREK : SUBAYLAR NEDEN BIRAKTI?




================================

DENİZ ZEYREK : SUBAYLAR NEDEN BIRAKTI?

28 Ağustos 2019

Malum Zafer Haftası'ndayız. Ordumuzun en önemli kahramanlık destanı 97 yıl önce bugünlerde yazıldı. Atatürk Sakarya Savaşı'nın bir "subay savaşı" olduğunu yazar. Gerçekten de kıt imkanlarla doğru strateji ve taktiklerle yürütülen ve kazanılan bir savaş ancak kurumsal gelenekleri olan bir kurmay subay aklının ürünü olabilir. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) bu aralar dönüşmeye çalıştığı profesyonel ordu aslında Atatürk'ün kastettiği türden bir subay savaşını verebilecek bir subay ordusu olacak. Kulağa garip gelebilir ama daha dinamik acil müdahale kapasitesi olan az imkanla çok iş başarabilen (asimetrik bir güce sahip) düzenli bir ordudan söz ediyorum. Peki TSK'nın bu dönüşümü planlandığı gibi ilerliyor mu? Bazı komutanların istifasından ve TSK içindeki eleştirilerden anlıyoruz ki "hayır. " Bunun da iki önemli nedeni var: İlki FETÖ belasının bertaraf edilmesiyle ortaya çıkan kurmay açığı. Yani geçici olsa da yapısal bir sorun. İkincisi ise Savunma Bakanı Hulusi Akar'ın sadece çok iyi tanıdığı güvendiği subaylarla çalışmayı tercih etmesi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'dan "Bir yıl içinde orduda tek FETÖ'cü bırakma" talimatı alan Akar'ın "tanıma ve güvenme" kıstasıyla hareket ettiği ortada. Bu kıstas nedeniyle atama ve terfilerde Atatürkçü subayların da mağdur edildiği iddia ediliyor. Silah arkadaşları istifa edenlerin kendilerini iki açıdan mağdur hissettiğine dikkat çekiyor: 1- Atama ve terfilerde kıdem ve liyakat dikkate alınmıyor 2- Suriye (özellikle de İdlib) konusunda ilgili subayların görüşleri dikkate alınmıyor. Geçiş dönemleri hep sorunlu olur. Bu geçiş döneminde başka istifalar da gelirse şaşırmayın.

Fatma Kaplan Hürriyet Kocaeli'nin merkez ilçesi İzmit'i 15 yıl aradan sonra AK Parti'den geri almıştı. 26-30 Ağustos tarihleri arasında düzenledikleri "Zafer Haftası" etkinlikleri için beni de İzmit'e davet etti. Seve seve kabul ettim. Çünkü gazeteci (ve aynı zamanda yardım gönüllüsü) olarak günlerce kaldığım 17 Ağustos 1999'daki deprem felaketinden bu yana İzmit şehir merkezine hiç gitmemiştim. O yıkık sokaklar enkazlar çığlıklar can pazarı yıllarca rüyalarıma girmişti ve İstanbul'a giderken hep transit geçmeyi tercih etmiştim. Ülke olarak benzer felaketleri bir daha yaşamamayı diliyorum. Aradan geçen 20 yılda ayağa kalkan biraz daha büyüyen İzmit'in halkı yıllar sonra kenti bir kadına emanet etmiş. Fatma Hanım İzmit sokaklarında bir taraftan belediyelerin bütçe sorunlarından büyükşehir ile ilçe belediyeleri arasındaki yetki karmaşasından söz ediyor diğer taraftan da yol üstünde vatandaşlarla özellikle de gençlerle kadınlarla sohbet ediyordu. Kadın siyasetçiler halkla temas konusunda erkeklerden çok daha avantajlı. Hürriyet Caddesi'ne doğru yürürken başörtülü bir kadın yanımıza yaklaştı ve biraz da duygusal bir ses tonuyla "özlemişiz başkanım" dedi. Kadın başını kaldırıp asılı Atatürk posterlerine dikkat çekince neyi kastettiğini anladım. Benzer konuşmaları kent meydanındaki sohbetlerde AK Parti seçmenlerinden dahi duydum. Belli ki AK Parti döneminde "muhafazakar seçmen hoşlanmıyor" anlayışıyla kente pek fazla Atatürk fotoğrafı asılmamış. Eminim siz de Anadolu'nun her yerinde ve halkın her kesiminde ülkenin kurucu önderine karşı duyulan büyük sempati ve vefa duygusuna her daim tanık oluyorsunuzdur. Muhafazakar vatandaşların Atatürk ile hiçbir sorunu yok ama sanırım bunun farkında olmayan muhafazakar siyasetçilerin var. Halbuki Kurtuluş Savaşı'nın zaferle taçlandığı günlerin yıl dönümünde Anıtkabir'e gitseler ziyaretçilerin Nazım Hikmet'in Kuvayı Milliye Destanı'nda anlattığı Akşehir üstünden Afyon'a doğru öküz ve tekerlek ölülerinin arasında ilerleyen kağnıların yanındaki vefakar köylü kadınların torunları olduğunu rahatlıkla anlayabilirler ve Zafer Haftası'nda AK Partili başkanlar da kentlerini gönül rahatlığıyla Atatürk fotoğraflarıyla donatabilirler.

Haberturk.com ekibi olarak Türkiye'de ve dünyada yaşanan ve haber değeri taşıyan her türlü gelişmeyi sizlere en hızlı en objektif ve en doyurucu şekilde ulaştırmak için çalışıyoruz. Yoğun gündem içerisinde sunduğumuz haberlerimizle ve olaylarla ilgili eleştiri görüş yorumlarınız bizler için çok önemli. Fakat karşılıklı saygı ve yasalara uygunluk çerçevesinde oluşturduğumuz yorum platformlarında daha sağlıklı bir tartışma ortamını temin etmek amacıyla ortaya koyduğumuz bazı yorum ve moderasyon kurallarımıza dikkatinizi çekmek istiyoruz.

https://www.sozcu.com.tr/2019/yazarlar/deniz-zeyrek/subaylar-neden-birakti-5303565/

================================

- - - - - - - - - - - - -
a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -
Bombasirti olayi 14 Mayis 1915 cok onemli ve Dunya savas tarihinde esine rastlanmasi mumkun olmayan bir olaydir.
Karsilikli siperler arasi 8 metre yani olum kesin.
Birinci siperdekilerin hepsi kurtulmamacasina dusuyor.
Ikinci siperdekiler yildirim gibi onlarin yerlerine gidiyor.
Fakat ne kadar imrenilecek bir soguk kanlilikla biliyor musunuz?
Bomba sarapnel kursun yagmuru altinda oleni goruyor uc dakikaya kadar olecegini biliyor ve en ufak bir cekinme bile gostermiyor.
Sarsilma yok.
Okuma bilenler Kur an-i Kerim okuyor ve cennete gitmeye hazirlaniyor.
Bilmeyenlerse Kelime-i sahadet getiriyor ve ezan okuyarak yuruyorlar.
Sicak cehennem gibi kayniyor.
Iste bu Turk askerindeki ruh kuvvetini gosteren dunyanin hicbir askerinde bulunmayan tebrike deger bir ornektir.
Emin olmalisiniz ki Canakkale savaslarini kazandiran bu yuksek ruhtur.

Gazi Mustafa Kemal ATATURK

- - - - - - - - - - - - -
JEAN MESLIER : SAGDUYU TANRISIZLIGIN ILMIHALI

103. DININ GEREKSIZLIGINI KANITLAYAN SEY ANLASILMASININ OLANAKSIZ OLMASIDIR

Din butun insanlara gerekli olsaydi, butun insanlar tarafindan anlasilir olurdu. Eger bu din, insanlar icin en onemli sey olsaydi, Allah'in iyiliginin, dinin onlar icin her seyden daha acik, daha belirli, daha olumlu olmasini istemesi gerekildi. Insanlarin esenligi icin bu kadar esasli olan bu seyin, yani dinin, insanlarin en az akil erdirdigi ve bilginlerinin yuzyillardan beri, en cok mucadelede bulundugu bir sey olmasi sasirtici degil midir? Vahiy indirmek tenezzulunde bulunan bir Allah'in amaclarini, arzularini yanlis anladiklari gerekcesiyle, ayni dinin rahipleri, imamlari bile aralarinda ittifak etmeyi simdiye kadar basaramamislardir.

Yasadigimiz dunya, bir genel meydana benzer ki, cesitli noktalarina bircok sarlatan dagilmistir. Bunlarin her biri arkadaslarinin verdikleri ilaclari kotuleyerek, yoldan gecenleri kendisine cekmeye calisir. Her dukkanin kendi musterisi vardir ve bunlar en iyi iyilestirici ilaclarin kendilerinde olduguna inanirlar. Uzun sure kullanilmasina ragmen, hastalar kendilerini daha iyi, ya da baska bir dukkanin sarlatani pesi sira kosandan daha az hasta hissetmezler.

Sofuluk, insanin ta cocuklukta tutuldugu bir hayalgucu hastaligidir. Sofu bir kimse, bir hastadir; ilac yapa yapa hastaligini artirmaktan baska bir sonuca varmayan bir "karasevda" tutkunudur. Bilgili kimse bu ilaclarin hicbirini almaz, iyi bir rejim izler; ayni zamanda kendisini doganin eylem ve etkisine birakir.

- - - - - - - - - - - - -
Iceride on ikisi de ofkeyle bagiriyor, on ikisi de birbirine benziyordu.
Artik domuzlarin yuzlerine ne oldugu anlasilmisti.
Disaridaki hayvanlar, bir domuzlarin yuzlerine bir insanlarin yuzlerine bakiyor ama onlari birbirlerinden ayirt edemiyorlardi.

George OrwellHayvan Ciftligi

- - - - - - - - - - - - -
Tirtil, yumurtlamak icin nasil en temiz yapragi seciyorsa, rahip de lanetini en temiz mutluluklarin icine yerlestirir.

BLAKE,WILLIAM (1757-1827) Ingiliz sair ve yazar.
Ateistin Kutsal Kitabi - Aforizmalar - Derleyen Joan Konner

- - - - - - - - - - - - -
Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder