26 Mart 2024 Salı

A’DAN Z’YE ŞEHİR HASTANELERİ: DİKENSİZ GÜL BAHÇESİ DEĞİLLER



A'DAN Z'YE ŞEHİR HASTANELERİ: DİKENSİZ GÜL BAHÇESİ DEĞİLLER

25/03/2024 12:17

MESUDE ERŞAN

@mesudersan

mesudeersan@diken.com.tr

Şehir hastaneleri hükümetin 'mega projeleri'nden. Kendi deyimleriyle 'mükemmeliyet merkezleri'. Toplam 24 şehir hastanesi var. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın açıklamalarına göre yapımı devam eden 14, projeleri süren üç şehir hastanesi var. 30 büyük şehirlerde şehir hastanesi açılması planlanıyor.

Diyarbakır Şehir Hastanesi… Görsel: iletisim.gov.tr

PEKİ BU MODEL 'DİKENSİZ GÜL BAHÇESİ' Mİ?

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Şehir Hastaneleri İzleme Grubu üyesi Prof. Dr. Raşit Tükel'e sorduk.

Lokomotif projeler

Tükel küresel kapitalizmin cazibe merkezi haline gelen büyük kentlerdeki 'mega projeler'in (havalimanları, alışveriş merkezleri, hastaneler vb.), sermaye birikiminin temel lokomotifi olduğunu vurguladı.

Mega projeler, çeşitli ürün ve hizmetlerin büyük ölçekli üretimine dayanıyor. Yaşadığımız neoliberal dönemde, mega projelerin birikim stratejisinin ana unsurlarından biri haline gelmesinin temel nedeni, uluslararası sermayenin daha çok uluslararası ihaleler için yatırım yapmak istemesi. İhalelerin uluslararası nitelik kazanması için, çok uluslu inşaat şirketlerinin ilgisini çekmesi, bunun için de projelerin büyük ölçekli olması gerekiyor. Zira uluslararası yatırımcılar ve kreditörler ancak böyle ihalelere borç vermek istiyor.

Diğer yandan bu yeni nesil mega projeler, genellikle kamu-özel işbirliği (KÖİ) modeliyle finanse ediliyor. Uluslararası sermayeyi çekmeyi amaçlayan projelerin, inşa edildikleri yerlerin etrafında rant merkezleri oluşuyor.

18 ŞEHİR HASTANESİ KÖİ MODELİ

Başlangıçta KÖİ ile yapılması planlanan şehir hastanesi sayısı 31 idi. 32'nci proje Türkiye Halk Sağlığı Kurumu ve Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu'ydu. Şimdiye kadar kamu-özel işbirliğiyle toplam 17 şehir hastanesi yapıldı, birinin de inşası sürüyor. Başta bu modelle 32 hastane yapılması planlanmıştı. Bakanlık 25 yıl boyunca kiracısı olduğu ve hizmet satın aldığı KÖİ modelinin maliyetinin yüksekliği gerekçesiyle sonra vazgeçti.

Tükel şunu hatırlattı: "KÖİ bir tür sözleşme. Bu sözleşmede özel şirketler kamusal altyapı oluşturup kamu hizmeti veriyor. Ancak ortadaki finansal riskin büyük bölümü kamunun üzerine kalıyor. Özel sektör, tüm riskin kamu tarafından karşılanmasını istiyor."

Yatak sayıları yüksek, mekânsal olarak büyük yapılardan oluşan kampüs hastanelerinin sağlık alanına egemen olmaya başladığını belirten Tükel şöyle devam etti: "Deneyen ülkeler (başta Birleşik Krallık) bu modeli bıraktı. Hastanelerin büyüklükleri artırılarak ölçek ekonomisinden yararlanmaları, maliyetleri düşürerek sağlık harcamalarının azaltılmasını sağlıyor. Ancak belirli bir büyüklüğe ulaşıldıktan sonra ortalama maliyetleri düşürmek yerine yükseltiyor."

YATAK SAYISI ARTMIYOR

Prof. Dr. Raşit Tükel

Tükel şehir hastanelerinin yatak sayılarını artırmadığını söyledi. Zaten Yüksek Planlama Kurulu, yapılacak hastanedeki yatak sayısı kadar mevcut hastanelerden azaltılması ya da mevcut hastanelerin kapatılması kaydıyla izin verdi. Nitekim plan işledi. Şehir hastaneleri için, kent içindeki köklü hastaneler feda edildi.

Kapatılan hastanelerin yatak sayısı ile şehir hastanelerinin kapasitesi arasında öyle büyük farklar oluşmadığını belirten Tükel, şunları söyledi: "Hastanelerin ölçeği küçüldükçe birim hizmet maliyetleri düşüyor, hizmet kalitesi artıyor. Hastanelerde 200 yatağın altında ve 600 yatağın üzerinde verimlilik anlamlı oranda düşüyor. 18 şehir hastanesinin ortalama yatak sayısı bin 583."

Gelişmiş ülkelerde yeni yapılan hastanelerde yatak başına düşen kapalı alan 150-200 metrekare. ABD'de büyük hastanelerde yatak başına 198 metrekare kapalı alan düşüyor.

Tükel bizdeki şehir hastanelerinde yatak başına düşen kapalı alanın işletme maliyetlerini çok yükselttiğini belirtti: "Örneğin Etlik Şehir Hastanesi'nde yatak başına 313 metrekare, Bursa Şehir Hastanesi'nde 347 metrekare düşüyor. Bu büyük ölçekler enerji tüketimi, temizlik ve bakım/onarım giderlerini artırıyor."

ÖZEL HASTANELER ŞEHİR İÇİNDE KALIRKEN, KAMU DIŞINA GİDİYOR

Sağlık Yatırımları Genel Müdürlüğü verilerine göre 2023'te Sağlık Bakanlığı'nca sözleşmesi imzalanan 55 projeden altısının iptal edildiğini hatırlatan Tükel, "Şehir hastanelerinin bütçesi ağır. 49 projenin toplam sözleşme bedeli 54,4 milyar lira. 17 şehir hastanesine ayrılan 84 milyarlık bütçe, 49 projenin maliyetinin yüzde 55 üstünde" dedi.

Şehir hastanelerinin 2024'te kamuya toplam maliyeti 83 milyar 697 milyon lira. Bu Sağlık Bakanlığı için ayrılan bütçenin yüzde 11.4'ü. 2023'te bu tutar, 46 milyar 662 milyon liraydı. Şehir hastanelerine ilişkin 2023-2024 hizmet ödemelerindeki artış yüzde 38, kira ödemelerindeki artışsa yüzde 108.

ADI ŞEHİR, KENDİSİ ŞEHİR DIŞI

Özel hastaneler kent içinde kalıyor. Zincir hastanelerin arasındaki mesafeler uzun değil. Adı 'şehir hastanesi' olsa da şehir dışında inşa ediliyorlar. Yolu, toplu taşıması genellikle sonradan geliyor. İnsanların ulaşması zor. Şehir içindeki hastaneler kapatıldığı için hastaların başka seçenekleri da kalmıyor.

Tükel, "Çevrelerindeki arazilerde kârlılığı yüksek pahalı emlak yatırımları için cazibe yaratılıyor. Ancak özellikle yoksul, yaşlı, dezavantajlı kişilerin hastanelere ulaşımında ciddi güçlükler var" dedi.

GELİR GETİREN BÖLÜMLER ÖZELE

Bakanlık hastanelerin en çok gelir getiren bölümlerinde hizmet alımı yapıyor. Yani parasını ödeyerek satın alıyor. Kullanım bedeli olarak özel ortağına, bina ve arazi hizmetleri, bakım ve onarım, mefruşat, diğer tıbbi destek hizmetleri vb. ödüyor. Görüntüleme hizmetleri, nükleer tıp laboratuvar hizmetleri, radyasyon onkolojisi, patoloji, fiziksel tıp ve rehabilitasyon, sterilizasyon ve dezenfeksiyon uygulamaları, ilaçlama, otopark, temizlik, hastane bilgi yönetim sistemi, güvenlik, atık yönetimi, çamaşırhane, yemek vb. tıbbi hizmetler destek hizmetleri için de ödeme yapıyor.

Üstelik 'ticari bir sır' gibi pek çok bilgi gizleniyor. Hem kamuoyundan hem de devlet adına denetim yapan Sayıştay'dan. Tükel şehir hastaneleri için Sağlık Bakanlığı ile şirketler arasında imzalanan sözleşmenin özel hukuka tabi olduğunu söyledi: "Sağlık Bakanlığı, kanun gereği ortağı şirkete ödenecek kamu kaynağını kamuya açıklayamıyor. KÖİ sözleşmelerinden kaynaklanan yükümlülükler mali tablolar içerisinde yer almıyor (bilanço dışı). Devlet borçları daha düşük raporlanıyor. Sözleşmenin kamu finansmanı üzerindeki olumsuz etkileri gösterilemiyor."

Sayıştay denetim raporları, hastaneleri yapan ve işleten şirketlerle bakanlık arasındaki sözleşmelerin Sayıştay'dan dahi gizlendiğini söylüyor. Yine aynı denetim raporları, şehir hastanelerindeki çeşit çeşit usulsüzlükleri ortaya koyuyor. Bakanlığın hastaneler için yüzde 70'lik doluluk vadetmesi ayrı bir garabet. Bu doluluk oranının karşılanmaması durumunda, Sağlık Bakanlığı, karşılaşılan mali kayıplar için proje sahibine tazminat vermekle yükümlü.

HİZMETTE DE SIKINTI VAR

Şehir hastanelerinde hizmet sunumunda da sıkıntılar var. Hemşire ve diğer sağlık çalışanı sayısı yetersiz. Şirketten çalışan sağlık çalışanları deneyimsiz. 112, ambulansların büyük bir kısmını şehir hastanesine yönlendiriyor. Bu acil servilerde yoğunluğa sebep oluyor. Tükel, "Hastanelerin şehir merkezine uzaklığı kronik hasta takibinde zorluk yaratıyor. Komplikasyonla acil servislere başvurular artıyor" dedi.

Personelin içinde binlerce adım attığı şehir hastanelerinde bölümler arasındaki uzun mesafeler de sağlık hizmeti sunumunu aksatıyor. Tükel bunun yol attığı sorunları şöyle aktarıyor: "Konsültasyonlara ulaşımda zorluk yaşanıyor. Mavi koda (acil müdahale gerektiren durum) erişim süreleri uzun. İleri yaşam desteği konusunda deneyimi olmayan branşlardan hekimlere mavi kod nöbeti tutturuluyor. Hayati tehlikesi olan, hasta, yaşlı, engelli vb. dezavantajlı hastalar için koşullar olumsuz."

SAĞLIĞA ZARARLI

Şehir hastanelerinin çalışma koşullarının da tüketici olduğunu anlatan Tükel yeterli sayıda hekim ve sağlık çalışanı bulunmadığını söyledi. Ortamın sağlık çalışanlarında tükenmişlik ve hastalarda gerilim, şiddete zemin hazırladığını belirten Tükel, şöyle konuştu: "Sağlık çalışanlarının sağlığı tehlikede. Sağlık çalışanlarında alerjik rahatsızlıklar, iş stresine bağlı anksiyete ve depresyon görülüyor. Sağlıklı bina kriterlerine uygun değiller. Odaları küçük pencereli ya da tamamen kapalı. Havalandırma yetersiz. Isı regülasyonu kötü. Yoğun enerji ve su tüketimi var. Kimyasal ve kimyasal olmayan atık miktarı fazla. Potansiyel tehlikeli madde çıktısı yüksek."

YANLIŞ SEÇİLEN ALANLAR

Bazı şehir hastanelerinin inşası için yanlış yerler seçildi.

Kayseri Şehir Hastanesi'nin arazisi bataklık çıktı. Bu arazide şahısların mirasçı (pay sahibi), arazinin tümüyle kamuya ait olmadığı belirlendi.

Isparta Şehir Hastanesi için seçilen alanın eski bir fabrika arazisi ve şehrin hava kirliliğinin en yüksek alanı olduğu belirlendi.

Konya için Türkiye'nin ilk tohum geliştirme arazisi üzerine yapılmak istenen hastane alanı tepkiler üzerine değiştirildi. Ancak, yeni alanın bir yanı mezbaha, diğer yanı otoyol.

Elazığ Şehir Hastanesi için belirlenen alanın yarısının şehitlik, diğer yarısının kültürel sit alanıydı.

Bilkent Şehir Hastanesi, Ağıl dere yatağı alanında, taşın riski olan bir bölgede yapıldı. Bu alan Orman Bakanlığı tarafından hastane dışında hiçbir bina yapılmaması kaydıyla verildi. Hastaneye gidecek yol ODTÜ arazisinden geçirildi.

Bursa Şehir Hastanesi için seçilen tarım arazisi alanı, Bursa Tabip Odası'nın açtığı davada iptal edildi. Sonradan belirlenen alan otoyollar arasında kalan ve ulaşımın olmadığı bir bölgeydi.

Trabzon Şehir Hastanesi'ni yapabilmek için Kıyı Kanunu değiştirildi. Dolgu alanın üzerine ve stadyumun yanına şehir hastanesi yapılabilmesinin önü açıldı.

PEKİ NASIL BİR SİSTEM OLMALI?

Tükel kamuya ait mekanlarda ve kamunun kaynakları kullanılarak toplumun sağlık ihtiyacının karşılanması gerektiğin, kamu-özel ortaklığıyla yapılan şehir hastanelerinin kamulaştırılması gerektiğini düşünüyor: "Ayrıca şehirden uzak büyük hastaneler yerine, şehir içinde orta ölçekte yatak kapasitesine sahip hastaneler korunmalı. İhtiyaca göre bu kapasiteye sahip hastaneler yaygınlaştırılmalı. Sağlık hizmetine kolay erişilebilen ve tedavi hizmetlerinin etkin ve bütünlüklü olarak sunulabildiği bir hastane sistemi kurulmalı. Sağlık çalışanları için emeklerinin karşılığını aldıkları, güvenceli çalışma koşulları sağlanmalı."

Sayıştay, şehir hastaneleriyle ilgili çok sayıda usulsüzlük tespit etti

⦿ https://www.diken.com.tr/sayistay-sehir-hastaneleriyle-ilgili-cok-sayida-usulsuzluk-tespit-etti/

Başkentte iki şehir hastanesi 11 hastaneyi yuttu: 'Dışkapı' da kapatılıyor

⦿ https://www.diken.com.tr/baskentte-iki-sehir-hastanesi-11-hastaneyi-yuttu-diskapi-da-kapatiliyor/

https://www.diken.com.tr/adan-zye-sehir-hastaneleri-dikensiz-gul-bahcesi-degiller/

--

- - - - - - - - - - - - - - - -

Bos vakitlerini okumakla degerlendiren kimse, fikir rahatligini kaybetmez.

~Hz.Ali~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Dertlerimizi bir torbaya doldurup, milletinkilerle bir arada gorsek, bizimkileri geri toplardik…

~Ohio'lu 90 yasindaki Regina Brett'in kaleminden~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Mea culpa
Benim hatam!

~Latin Atasozu~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Anladim ki susmak bir cusse isi...
Derin denizlerin isi...
Serin sular en hafif ruzgarlari bile costurabiliyor..
Derin denizleri ise ancak derin sevdalar…

~Derin denizlerin sukutu buyuler beni.
Icimi bir heybet hissi kaplar.
Benligimi hasret duygulari istila eder.
Kalbim urperlerle dolar.
Dalgali denizler, durgun mavi denizler kadar heybetli gelmez bana.
Goklerin suskunlugu da oyle. Gok gurlemeleri, mavi derinliklerin heybetini siler diye dusunmusumdur hep.
Sukut her zaman daha manali, daha derindir.

Kalbe sozden cok sukuttan manalar akar.
Insan evrendeki sukutu anlayabilseydi, kim bilir belki de soz olmayacakti.
Insanlar sukutun dilinden anlayacak, derin ve manali bakislarla konusacaklardi.
Ve ses, sukutun heybetini bozamayacakti.
Konustugum zamanlar hep acze dusmusumdur de ondan kelama sarilmisimdir.
Evrendeki her varlikta sukutu bir sus, bir hikmet olarak algilamisimdir.
Sozu ise ancak bir zaruret..

Hep derin denizler kadar heybetli bir sukut dinledim ondan.
Sanki durgun ve derin bir ummanin kiyisina varmistim.
Derinliklerinde gonul ve hikmet incilerinin gulumsedigi bir deniz bulmustum.
Hayatin hic bir kasirgasi, hadiselerin hic bir firtinasi onu dalgalandiramiyordu.
O denize imrendigim an, gozlerim su misralara takilmisti:

Gittim, gittim, denizin,
Sinir yerine vardim
Halin bana da gecsin!
Diye ona yalvardim
Bir cilgin vesvesede,
Icim didiklense de,
Olaydim o cussede,
O'nun gibi susardim..

Gercekten de oyle olmustu. Sonsuza goturen bir denizin kiyisina varmistim.
O zaman anladim ki, susmak bir cusse isi. Derin denizlerin isi.
Sig sulari en hafif ruzgarlar bile costurabiliyor.
Derin denizleri ise ancak derin sevdalar..
Anladim ki, derin ve esrarengiz olan her sey susuyor.
Anladim ki susan her sey derin ve heybetli.

Sems-i Tebriziden...~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Ben hiç para biriktirmedim...
İnsan biriktirdim. Arada bozuk olanlar çıktı; onları da harcadım gitti...

~Bilinmeyen Birisi~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Ask sevmesini bilen icin vardir ve karsiliksizdir.
Ne kadar seversen o kadar severim gibi dusunmek ask degil, tuccarliktir!

~Can DUNDAR~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Kimsenin Kazançlı Olmadığı Pazarlık, Kötü Bir Pazarlıktır.

~İNGİLİZ ATASÖZÜ~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Acı .

Yaşamak uğruna
ölmek bu olsa gerek
Sevmek uğruna
acı çekmek bu olsa gerek
Hayat uğruna
savaşmak bu olsa gerek
Peki ya senin uğruna
Üzülmek niye?…

~Yılmaz Erdoğan~
. - . - . - . - . - . -
width=768


width=768


width=768


width=768


width=768


width=768


width=768


width=768


width=768


width=768



5.460.992 kb diferansiyel-denklemler.doc

702.134 kb Salah_Birsel-Siirin_Ilkeleri.pdf

1.961.694 kb lillian_hellman-guneylibayan.pdf

153.841 kb Benim_Huzunlu_Orospularim-Gabriel_Garcia_Marquez.epub

532.898 kb ARZACH_MILLS-Bes_Cayi_Yazilari.epub

192.267 kb Yusuf_Atilgan-Aylak_Adam.epub

160.718 kb Serdar_Ozkan-Kayip_Gul.epub

296.448 kb BRIAN_WAY-PINOKYO-Cocuk_Oyunu.doc

304.249 kb Louis_Marschalko-Cihani_Yutmaya_Hazirlanan_Sinsi_Canavar_Yahudi.epub

423.274 kb Moliere-Hastalik_Hastasi.pdf

255.755 kb Delilge_Ovgu-Desiderius_Erasmus.epub

5.618.781 kb Ergin_Ayan-Oguz_Isyani_cs.pdf

437.248 kb Ray_Cooney-Tom_Dick_Harry.doc

815.248 kb Sefiller_Cilt_4-Victor_Hugo.mobi

404.991 kb Icimizdeki_Seytan-Sabahattin_Ali.mobi

211.588 kb Bay_Duduk-Aziz_Nesin.mobi

2.872.173 kb Mithat_Sertoglu_Lugat.pdf

6.072.882 kb Stage_2-Sir_Arthur_C._Doyle-Sherlock_Holmes_Short_Stories.pdf

1.143.300 kb Cihat_Burak-Yakutiler.epub

2.337.129 kb Okul_Aile_ve_Cevre_Is_Birligi.pdf


Tarikat lideri: 1986'daki uzay mekiğini biz düşürdük Nakşibendi lideri Şeyh Ahmet Yasin Bursevi, 1986'da kalkışından dakikalar sonra infilak eden ABD'ye ait Challenger uzay mekiğini kendilerinin düşürdüğünü iddia etti.
Nakşibendilerin lideri Şeyh Nazım Kıbrisi öldükten sonra yerine Şeyh Ahmet Yasin Bursevi geçti.
29

Albayım anlatıyor.
Arınçın cemaat evi baskını nerelere varmış.
18
59

60

57
OrajKalip

- - - - - - - - - - - - -
a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -

Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur-gundem@googlegroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur-gundem+subscribe@googlegroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : 0raj.p0yraz@neomailbox.net  /  oraj.poyraz@openmail.cc
Grup Sayfamiz : https://groups.google.com/g/ozgur-gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/
Özgürlük adam, henüz yeni kurdum.

Siyasi iktidarın sürekli yasakladığı, polisiye önlemler ile gizlemeye çalıştığı şeyleri burada biriktireceğim.

Videolar, resimler, makaleler falan.
:
http://insulaelibertatis.com/
Eposta adresleri
(Derdiniz varsa buradan ulaşın.)
:
0raj.p0yraz@neomailbox.net
oraj.poyraz@openmail.cc
HvLWPtIjJR8X@protonmail.com
0PjukdvspdUh@mail2tor.com
Tor ağı üzerindeki web siteleri
Darkweb diye bilinir, TorBrowser kullancaksınız.
:
http://45m2jpfwn6ydfrqyhw5jbqszyip45pvi6m2cyo3722wyhur6yuitgbyd.onion/
http://kbq4ghhydumvhgvwkccbad5g7ae2yho6a4llxuy2z4oa6dox6gjtngad.onion/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder