26 Mart 2024 Salı

YUNANIN TÜRK KIYIMININ, İSKEÇE FESTİVALİ İLE KUTLANMASI



YUNANIN TÜRK KIYIMININ, İSKEÇE FESTİVALİ İLE KUTLANMASI

Prof. Dr. Övgün A. Ercan, Gezgin

Jeofizik Yüksek Mühendisi

Dün 17 Mart 2024 Pazar günü bir gezdirici işletme ile Türkiye'den uluslararası ünlenmiş "İskeçe Festivalini" görmek için Batı Trakya'ya geldik. Yollar seller gibi Türkiye'den gelen özel araçlar ile binetlerle(otobüslerle) doluydu. Araçlarla gelenleri İskeçe içine sokmuyorlar, uçuş alanına bıraktırıp, ödemesiz getir-götür binetleriyle İskeçe'ye akın akın bırakıyorlardı. Bizde sıkış tepiş binerek ilk kez eski bir Türk yurdu olan, Batı Trakya Türk Cumhuriyeti'nin(1913) (Wikipedya) batı sınırlarını oluşturan Rodop dağlarının yamacında kurulmuş, buram buram Türk kokan İskeçe'ye (Xanti) ulaştık. Türklerin oturduğu eski kent yukarı, sonradan gelişen çağdaş kent aşağıdaydı. Yeni kentin yolları ger geniş, Türk yakasının taş ile ahşap evleri pııl pırıl, köşebaşı çeşmesinden halen suları akan, daracık, eğri büğrü yollarını festival kutlayanları doldurduğu, içkilerin su gibi içildiği, deniz ürünleri, döner, pizzaların kapış kapan yendiği, pofur pofur içilen sigara dumanlarının boğduğu tıklım tıklım bir kentti. Oraları dolaşırken, tarihi anımsayıp, duvarına özlemle elimi sürdüğüm evlere, yollara, sanalda gördüğüm şalvarlı dolaşan Türk atalarımıza bakarak sanki içime bir hançer saplandı. Resmi geçitte, yürütülen yapmacık deve Türk'leri simgeler. Ancak biz onu da bilmeyiz.

Bu festival neyin nesiydi? Neden 17 Mart'ta kutlanıyordu?

17 Mart 1821 Mora Yarımadasında başpiskopos Germanos öncülüğünde Türklere karşı Yunan'ın kanlı kırıma başladığı gündür. Üç günde Mora'da, Orta Yunanistan'da, Sparta, Atina kabaca 70 bin Türk, yaşlı, erkek, kadın, çocuk ayrımı yapılmadan başları kesilerek, kolları ayakları kesilerek, canlı canlı yakılarak öldürüldüğü gündür. 1836'de Yunan Kralı Otto'nun isteğiyle çılgınca festivallerle kutlanılır, ertesi gün de tatil yapılırdı. İşte, bilgisizliğin doruk yaptığı yeni Türkiye Cumhuriyetinden akın akın Türkler, Yunan'ın atalarına karşı 17 Mart 1821'de yapmış olduğu bu soy kırım resmi geçidine, festivaline katılmak üzere bir Türk kenti olan İskeçe'ye akın ediyor, onlar gibi giyinip, içkiler içip, çılgınlarca eğlenip, dans ediyorlar. Yunan bağımsızlığının yıldönümü olan 18 Mart'dan çok, Meryem ile İsa'nın yeniden doğacağına inandıkları 25 Mart 1821 Muştu (Müjde) ile aynı güne denk getirilir.

Resmi geçitin başladığı yer, Yunan Cumhuriyet alanında iki tane anıt var. 2021'de mermer üzerinde tunç olarak dikilen anıt, Yunan başkaldırıcılarının önderliğini yapan, palabıyıklı elinde kılıçla, Türk'ün kafasını koparmak için sallamasını betimliyor. Bu kim mi? Söyleyeyim. Türk kıyımında, Tripoliçe surlarına Yunan bayrağını diken Panagiotis Kefalas. Hemen onun arkasında da Türklerin "çorbacı" diye adlandırdıkları potur giymiş Yunan efesinin, bir elinde tüfekle dağ başından Türklere saldırış betimlenmiş. Hemen yolun karşı yakasında da saldıranlar toplu olarak bir anıtla betimlenmiş. Cumhuriyet alanına gelen hiçbir Türk nereye geldiğini, neden geldiğini, neden Yunanlar gibi çılgınca eğlendiğini bilmiyor. Türkler karşı düzenlenmiş bir festivale bilinçsizce katılıyor. Yuh olsun böyle bir bilisiniz topluluğa. Bin kez yuh olsun!

Pek kısaca ne oldu 17 Mart 1821'de?

İngiliz, Fransız ile Rusların güdülemesiyle Yunan Başkaldırısı için Filiki/Etniki Etarya, (azınlıkların özgürlüğü) derneği Rusya'da(Ukrayna'da) 1814'de kuruldu. Filiki Eterya 1814 yılında Emmanuil Ksantos, Nikolaos Skufas ile Atanasios Tsakalof adlı üç genç Yunanca, Odessa kentinde Yunan Bağımsızlığını sağlamak üzere kurulmuştu. Başkaldırıcılar klişelerde örgütlendi, savutlandırıldı(silahlandırıldı). Kapkara siyah giysiler giymiş Papaz Germenos eline uzun haçı alarak, Yunan efekoslara seslendi. "Hristiyanlara huzur! Konsoloslara saygı! Türklere ölüm!" "Size kutsal savaşa çağırıyorum. Kim ki on Türk'ü öldürüp, kanını içerse, doğrudan cennete gidecektir." Üç gün üç gece, Mora ile Orta Yunanistan'da Türklerin kökü kazınırcasına, Türk soykırımı başlar(ANADOLU KÖPRÜSÜ, WİKİPEDYA). Alison Phillips 1897'de yayımlanan kitabında soy kırımın(katliamın) boyutlarını şöyle anlattı: "Her yerde daha önceden kararlaştırılmış bir işareti almış gibi, köylüler ayaklanmakta, sonra yakalayabildikleri bütün Türkleri, erkeğiyle, kadınıyla, çocuklarıyla kıyımdan geçirmekteydi.

'Hiçbir Türk kalmayacak! Ne Mora'da, ne dünyada'

Ağızdan ağza dolaşarak bir kökten kazıma savaşının başlangıcını olan bu sözleri ezgileştirmişler, buzukiler çalarak söylüyorlardı. Ayaklanmanın patlak vermesinden sonraki üç hafta içinde, kentlere kaçabilenler, bir tek Türk Müslüman bırakılmamıştı.

Kısa sürede başkaldırı Sisam ile Girit'e sıçrar. Padişah II. Mahmut, Osmanlı Kaptanı Deryası Nasuhzade Ali Paşa'yı (AKUT-Ali Nasuh Mahruki'yi) Mora'ya yollar. Ancak ona Sisam'da tuzak kurularak, kadırgası yakılır, kendisi denizde boğularak ölür. Bunun üzerine Mısır Valisi olan büyük dedem Kavalalı Mehmet Ali Paşa'ya başvuru. Kavalalı, oğlu İbrahim Paşa'yı donanmayla gönderir, başkaldırı bastırılır. İsyandan sorumlu Başpiskopos Gregorius, İstanbul Fener Patrikhanesi orta, ana kapısına asılır. Bunun üzere, Yunanlar öç için yemin ederler. "Bu kapıda bir gün bir Türk padişah asılmadıkça, bu kapı bir daha açılmayacaktır." Günümüzde, İstanbul, Fener Patrikhanesine girişin neden yan kapıdan olduğunun anlamı budur.

İngiliz, Fransız ile Rus donanması, Navarin'de demirlemiş olan Türk donamasını savaş açmadan topa tutarak 8 bin Türk denizci ile birlikte 57 kadırgalık donanma batırılır. Yabancıların baskılarına dayanamayan ayrıca II. Mahmut'un Kavalalı'ya verdiği sözü tutmaması sonucu İbrahim Paşa çekilir.

1828'de Rusya Osmanlıya savaş açar, Osmanlı yenilir. Edirne Antlaşması'nın imzalanmasıyla Yunanistan'a Mora ile Orta Yunanistan'da bağımsızlık, Sırbistan'a da özerklik verilir. 18 Eylül 1829'da Yunan Krallığı kurulur. Başa geçecek kimse bulunamaz. Osmanlı'dan koparılan ülkenin kralı Almanya'dan getirilen Bavyera Prensi Otto olur. Otto beyaz bir atın üzerinde kahraman bir komutan gibi Atina'ya girer. Çatışmaları önlemek için, Türkler de ülkeden sürüldüler.

İşte kısaca böyle.

Yunanlar bize bakarak için için bize acıyarak öyle bakıyorlar mı acaba?

"İskeçe'ye hoş geldiğiniz Türk komşularımız!"

"Yunanların, Türkleri, sizin atalarınızı Mora'da kıydıkları, soykırıma uğrattıkları, resmi geçitlerle, festivallerle kutladıkları bayramımıza katıldığınız, çılgınca eğlendiğiniz için sizi alkışlıyoruz."

"Hoşgeldiniz."

"Paralarınızı bırakıp, ülkenize geri dönüyorsunuz.

Gelecek yıl yine koşarak bize gelin.

Ölümünüzü birlikte kutlayalım."

17 Mart 2024, Pazar, İskeçe, Yunanistan

--

- - - - - - - - - - - - - - - -

NERDEN BILECEKSINIZ
. . . . . .
Ustum basim toz icinde
Onum arkam pus icinde
Sakallarim pas icinde
Siz benim nasil yandigimi
Nerden bileceksiniz.
Bir fidandim devrildim
Firtinaydim duruldum
Yoruldum cok yoruldum
Siz benim neler cektigimi
Nerden bileceksiniz.
. . . . . .
Tas duvarlar yikip geldim
Demirleri sokup geldim
. . . . . .
Hayatimi yikip geldim
Siz benim neden kactigimi
Nerden bileceksiniz.
Gokte yildiz kayar simdi
Annem beni anar simdi
Sevdigim var kanar simdi
Siz benim niye ictigimi
Nerden bileceksiniz.
. . . . . .
Bir pinardim kan oldum
Yol kenari han oldum
Yanildim ah ziyan oldum
Siz benim neden sustugumu
Nerden bileceksiniz.
Ben ardimda yas biraktim
Aglayan bir es biraktim
Sol yanimi bos biraktim
Siz benim kime kustugumu
Nerden bileceksiniz.

~Yusuf Hayaloglu~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Iki sey aklin eksikligini gosterir: konusulacak yerde susmak, susulacak yerde konusmak.

~Sadi~

- - - - - - - - - - - - - - - -

ÇOK GÜLDÜM BEN😂

https://www.youtube.com/watch?v=eWs6Rx0717M

- - - - - - - - - - - - - - - -

Baba Bilgisiyle Adam Olunmaz.

~TÜRK ATASÖZÜ~

- - - - - - - - - - - - - - - -

Kralların Değil Kuralların Hukukunu Inşaa Edeceğiz.

~Recep Tayyip ERDOĞAN(RTE)
Türkiye denilen ülkenin başbakanı~

- - - - - - - - - - - - - - - -

ELDE KALAN KURBANLAR NE OLACAK ?…

https://www.youtube.com/watch?v=I5sVDhk_JNE

- - - - - - - - - - - - - - - -

Çok Yalan Söyleyenin Ettiği Yemin De Çok Olur.

~ALFİERİ~

- - - - - - - - - - - - - - - -

İnsan, üretmeden tüketen tek yaratıktır.
Süt vermez, yumurta yumurtlamaz, sabanı çekecek gücü yoktur, tavşan yakalayacak kadar hızlı koşamaz.
Gene de, tüm hayvanların efendisidir.
Hayvanları çalıştırır, karşılığında onlara ölmeyecekleri kadar yiyecek verir, geri kalanını kendine ayırır.

~George Orwell-Hayvan Çiftliği~
. - . - . - . - . - . -
width=768


width=768


width=768


width=768


width=768


width=768


width=768


width=768


width=768


width=768



7.480.151 kb Fuad_Koprulu-Osmanli_Devletinin_Kurulusu.pdf

1.175.053 kb Babil_Kitapligi_15_Leon_Bloy-Sevimsiz_Hikayeler_CS_.pdf

1.539.251 kb tusem2012-2-aciklamali_temel.pdf

46.856 kb Turkiye_nin_Ekonomisi.pdf

150.003 kb Mehmet_Akif_Ersoy-Siirleri.pdf

977.631 kb Bediuzzaman_Said_Nursi-Sozler.epub

1.057.950 kb Osmanli_Gayrimuslimlerinin_Aske-Ufuk_Gulsoy.pdf

296.360 kb Azkaban_Tutsagi.epub

29.520 kb Nazim_Hikmet-Siirleri.pdf

86.426 kb Martin_Heidegger-Zaman_ve_varlik_uzerine.epub

263.105 kb A_dan_Z_ye_Ruya_Yorumlari-Berrin_Turkoglu.epub

293.376 kb Bertolt_Brecht-BIR_YOLCULUK_HIKAYESI.doc

90.664 kb Stage_1-Sir_Arthur_Conan_Doyle-Sherlock_Holmes_and_the_Sport_of_Kings.pdf

7.272.440 kb ILKELLERDE_DIN-EDWARD_EVANS_PRITCHARD.pdf

121.820 kb Ivan_Ilyic_in_Olumu-Tolstoy.mobi

188.928 kb Hasmet_ZEYBEK-uygarlik-coplugu.doc

560.408 kb Ernest_Hemingway-Isgal_Istanbul_u.pdf

594.349 kb J._M._Simmel-Yalniz_Havyarla_Yasanmaz.epub

321.698 kb Douglas_Adams-Ruhun_uzun_karanlik_cay_saati.epub

333.273 kb Agatha_Christie-Ve_Ayna_Kirildi.epub


AKP seçmenini içler acısı hali, hayır içimden dağlga geçmek gelmiyor, üzülüyorum.
Biz işte bu kişiler ile omuz omuza ülkeyi kalkındıracağız, dış saldırılardan koruyacağız.
28

İşte bu kadar önemli kadınlar.
Bunların derdi günü kadınlar.
Konya'da bilim adamları çabalıyormuş.
Erkek erkeğe kadın olmadan üremenin yolunu bulacaklarmış.
İşte onu başardıklarında Müslüman erkekler birbirini ederek yaşayacaklar.
Kadınlar olmadan.
Düşünün gelin, damat, aileye girmiş bütün yasal akrabalar kaç göç yaşayacak.
O derece ki, görüşmeyecekler.
Yahu gerçek İslam bu değil teranesi de sıktı.
46

Bu masumane bir sevgi değil.
Zavallı bir duruş.
Adamın kıçına kocaman bir kazık çakılmış.
Haberi yok.
Kıçındaki kazıkla dolaşıyor.
Komik, trajik bir şekilde sağa sola dönüyor.
Öyle ki, kıçındaki kazık sağa sola çarpıyor.
Camı çerçeveyi indiriyor.
Ve adam Cumhuriyet tarihinin en şerefsiz devlet adamının çiğ köfteden heykelini yapıyor.
Benim bir de, aklıma bunların Kabe şeklinde, Kur'an şeklinde pasta yedikleri de geldi.
Yuhu bunlar sevdiklerini yemeyi çok seviyorlar.
Bir tür yamyam bunlar.
45

Aptal insanlarla tartışma yoksa yanarsın.
"Asla aptal insanlarla tartışmayın; sizi kendi seviyelerine indirip tecrübeleriyle yenerler." Mark Twain.
24
57
OrajKalip

- - - - - - - - - - - - -
a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -

Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur-gundem@googlegroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur-gundem+subscribe@googlegroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : 0raj.p0yraz@neomailbox.net  /  oraj.poyraz@openmail.cc
Grup Sayfamiz : https://groups.google.com/g/ozgur-gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/
Özgürlük adam, henüz yeni kurdum.

Siyasi iktidarın sürekli yasakladığı, polisiye önlemler ile gizlemeye çalıştığı şeyleri burada biriktireceğim.

Videolar, resimler, makaleler falan.
:
http://insulaelibertatis.com/
Eposta adresleri
(Derdiniz varsa buradan ulaşın.)
:
0raj.p0yraz@neomailbox.net
oraj.poyraz@openmail.cc
HvLWPtIjJR8X@protonmail.com
0PjukdvspdUh@mail2tor.com
Tor ağı üzerindeki web siteleri
Darkweb diye bilinir, TorBrowser kullancaksınız.
:
http://45m2jpfwn6ydfrqyhw5jbqszyip45pvi6m2cyo3722wyhur6yuitgbyd.onion/
http://kbq4ghhydumvhgvwkccbad5g7ae2yho6a4llxuy2z4oa6dox6gjtngad.onion/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder