24 Eylül 2010 Cuma

Re: [SiyasetMeydani] Bir Soru: ACABA NEDEN?!

The Queen's Powers
Full list of those powers
Domestic Affairs

  • The appointment and dismissal of ministers;
  • The summoning, prorogation and dissolution of Parliament;
  • Royal assent to bills;
  • The appointment and regulation of the civil service;
  • The commissioning of officers in the armed forces;
  • Directing the disposition of the armed forces in the UK;
  • Appointment of Queen's Counsel;
  • Issue and withdrawal of passports;
  • Prerogative of mercy. (Used to apply in capital punishment cases. Still used, eg to remedy errors in sentence calculation)
  • Granting honours;
  • Creation of corporations by Charter;
Foreign Affairs
  • The making of treaties;
  • Declaration of war;
  • Deployment of armed forces overseas;
  • Recognition of foreign states;
  • Accreditation and reception of diplomats.
Evet İngiltere demokrasinin beşiği olarak nitelenir ancaaaaak.
O sadece bir efsanedir.
2010 yılı itibariyle hala daha şovalyelerden, lordlardan, kral/kraliçeden, prens/prenseslerden bahsedilen bir ülkeden bahsediyoruz.
Kendine aydın diyen kimse bunları savunamaz, savunmamalı.

Objektif ölçülere göre:

İngiltere'de insanlar günlük yaşamlarında mutlu olabilir, fakat İngiliz demokrasi sanırım hala daha beşiktedir.
  • En önemlisi bu yüzyılda meşruti monraşiyi savunmak, anlatmak en miyop aydın için bile oldukça güçtür. Kraliçenin yetkileri de sembolik falan değildir, bizim cumhurbaşkanlarımıza denk, gayet etkili yetkileri vardır.

  • İkincisi Lordlar Kamarası gibi bir kurumun da izahı oldukça zordur. Yetkileri az mış çok muş konu bu değil, atanmışlardan oluşmuş bir yüksek meclis söz konusu. Üstelik yetkileri hiç de az falan da değil.

  • Üçüncüsü Anayasası olmadan, tek seviyeli yargı sistemiyle bu işin yürümesinin tek izahı vardır, onu da kadife eldivenli demir yumruk sistemi olarak nitelemek mümkündür.

Kim bu kadife eldivenli demir yumruk, küresel zenginlerle ticari ortaklık ilişkileri kurmuş (Kraliçe'nin İngiltere dışında milli olmayan bir sürü şirkette kurucu hissesi vardır), hanedan-oligarşi koalisyonudur.
Unutmadan hatırlatalım, biz Cumhuriyet Tarihimiz boyunca Senatomuzu kaldırdır, Anayasa Mahkemesini kurduk, şimdi ise sulandırmanın peşindeyiz, rejimimizi seksen kez yazboz tahtası yaptık daaa.
Haydi bir İngiliz yiğit de çıksın, İngiliz monarşisine son versin, Lordlar Kamarasını kaldırsın, temyiz mahkemesi kursun.
İngilizler neden AB müktesebatının bir sürü gereğini yerine getirmiyor/yapamıyor?
Yapamazlar ondan....

Konu demokrasiyse;
İngiliz demokrasisi hala daha beşiktedir. Gayet net...

İngilizler iyi tüccardırlar.
Mallarını iyi satarlar, sunuşları, ambalajları iyidir, her zaman iyi bir ambians yaratırlar.
Ancak demokrasi, cumhuriyet konusunda malları kötüdür.
Hatta artık arabaları, elektronik eşyaları, hasılı kalite timsali olan başka malları da kalmadı.

Bana kalırsa biz demokrasi, cumhuriyeti ille de dışarıdan alacaksak, şöyle İskandinav ülkelerine doğru çıksak daha hayırlı olur.

Saygılar

On 22.09.2010 01:34, Necati Sanih wrote:
 

 
BİR DÜŞÜNELİM!..

“Demokrasinin beşiği” diye tanınan; Doğuda  Japonya’dan Batıda ABD’ye; Kuzeyde İzlanda’dan Güneyde Güney Afrika kıyılarına  kadar etken ve etkili, Tarihin en eski ve en uzun ömürlü İmparatorluğu İNGİLTEREnin Anayasası yok, Anayasa Mahkemesi yok, Danıştay’ı yok;  bir Kraliçesi, bir Parlamentosu ve tekli bir Adalet (Yargı) sistemi var!.. Bu bize ne düşündürüyor; ACABA neler düşündürebilir!? 
 
Kısaca İngiltere'de: Tek hükümdar, tek yasama, tek yargı; neden?  

__._,_.___


__,_._,___

--  -~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~ Nemo me impune lacessit. *  *  * Karsiligini ödemeden kimse bana zarar vermez.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder