17 Haziran 2012 Pazar

Re: [UNITED-TURKS] Doç. Dr. İlyas Kemaloğlu - Rus Ordusu, Suriye’ye Müdahale Yapmaya mı Hazırlanıyor?


Ben tıp fakültesinde öğrenciyken bir sene iki dersten takıldım.
O zamanlar Eylül ayında telafi sınavları var.
Ders çalışayım diye tatili bıraktım okula geldim, yatılıyız, etüt salonlarımız var.
Ders çalışırken ara ara da bir oyun oynuyoruz.
Monopoly benzeri bir strateji oyunu.
Gerçek dünya haritası, halen var olan ülkeler, oyuncuları ve onun kaynaklarını, güçlerini temsil eden taşlar var.
Amaç dünya hakimeti.
Savaşlar zar yardımıyla ama, çatışma alanındaki güç dengesine göre oluyor.
İttifaklar kuruluyor, her yol var.
Her nedense bu oyundan çok keyif aldık, o yaz artan zamanımızda takip eden sene okulda bir sürü insan bu oyunu oynadık.
Hemen her türlü ittifakı, çeşitlemeyi denedik.

Vardığımız sonuç şu oldu.
Dünya hakimiyetini kazanmanın tek yolu var.
Avrasya kıtasında bir yerlerden başlamak şart.
Ya Avrupa'dan, ya Asya'dan.
Afrika başlangıçta çok önemli değil

Okyanusya ve K.G. Amerikadan nasıl başlarsanız başlayın dünya hakimiyetine ulaşamıyorsunuz.
Böyle kazanan olmadı.

Avrasyada başladıktan sonra, Avrasya dışından müttefikler bulmak şart, çünkü ancak bu sayede Avrasya da hakimiyet kazanabiliyorsunuz.

Avrasya'da Avrupa'da başladıysanız önce Asyayı, Asyadan başladıysanız Avrupayı elde etmelisiniz.
bunu eski kıtalar dışında kalan müttefikleriniz sayesinde yapabiliyorsunuz.
Avrupa ve Asyanın tamamına hakim olduktan sonra Afrika çok kolay oluyor.
Eski üç kıtayı elde ettiyseniz, yeni kıtaların direnme şansı hiç olmuyor.
Bu şekilde eski müttefikinizde dahil olmak üzere bütün dünyaya egemen oluyorsunuz.

Evet. Biz denedik, test ettik.
Tek dünya, tek din, tek devlet yani dünya hakimiyetine ulaşmanın reçetesi budur.

O yüzden dünya hakimiyeti konusunda ABD'nin hiç şansı yok.
Zaman onların aleyhine.

Tam tersine Çin, Rusya, Hindistan zamanı lehine kullanan ülkeler.
Bunlar hep büyüyecekler.
Önce birbirlerini yiyecekler, sonra da dünyanın kalanını.
Diğer kıtalardan müttefikler bulmaya çalışacaklar.
Misal Brezilya, ABD, İngiltere vb.
Ama bu müttefiklerin hepsi de kullanılacaklar.
Müttefikler küçülecek, bunlar büyüyecek.

Küresel zenginler de oyunu bu eksende oynamaya çalışıyorlar.
Rothchilds oyun alanında çok iyi yerleşmiş durumda BRIKS ülkelerinin tamamında yer almış durumda.
Sonunda kazanan tarafın sponsoru olarak aslan payını kapacak.
Rochefeller ise çevrelemeye çalışıyor, onun bulunduğu ülkeler ve ittifaklar ise zamanın aleylerine çalıştığını biliyor.

O yüzden fazlaca zaman geçmeden, ve rakipleri fazlaca palazlanmadan nizah çıkarmayı planlıyorlar.
BRICS ülkeleriyse ekonomik planlara ağırlık vermiş durumda.
ABD ve yandaşları bu nedenle askeri planlara ağırlık vermiş durumda.

İlk insiyatif bu taraftan gelecek.
BRICS ülkeleriyse pozisyonel üstünlüklerini savunmaya çalışacaklar.
O nedenle onların denizaşırı harekat ihtiyaçları yok.
O ABD ve yandaşların düşen bir hareket tarzı.

Konuşa konuşa nereye geldik?
III. Dünya Savaşına.
Hayılısı olsun, insallah, hamdolsun.

Bize düşen nedir?
Biz bu küresel hakimiyet oyununda çok küçük bir rol sahibiyiz.
Güç dengeleri değiştikçe ittifaklarımız, vesayet sistemimiz değişecek.
Misal ülkemizde yaşanan Türk baharı sayesinde ülkemizde Rochefeller sendikasının vesayet sistemi kuvvetlendirilmiştir.
Savaşmak ülkemizi küçültecek, bölecek, parçalayacak.
Savaşmamak ise ülkemizi büyütecek, gelecek dünya düzeninde daha çok pay ve yer almamıza yardımcı olacak.
Biz düşen III. Dünya Savaşında aktif tarafsızlık politikasıyla tıpkı İsviçre gibi bir barış adası halinde kalmaya çalışmak.
Bunun için bütün denizlerimizi, sınrılarımızı, hava sahamızı, hatta uzay alanımızı savunacak ve caydırıcı olmaya yetecek kadar güçlü ordumuzun olması gerekir.
Ordularımız asla anakarasında bir savaşı kabul etmemeli, çok mecbur olursak, savaşı arkabahçemizde küçük sıcak temaslar halinde kabul etmeliyiz.
En önemli savunma konseptimiz caydırıcılık olmalıdır.
Yani savaşmadan kazanmamız gerekir.

Bunun için de onun bunun emireri, kölesi, tetikçisi, emanetçisi vb. olmayıp, kemikli, omurgalı dış politika takip edebilecek kadar ekonomik istikrar ve bağımsızlığımız olmalı.

Saygılar..








On 17.06.2012 02:39, Can Ikiz wrote:
Sevgili Oraj,

Istersen BRIC`in acilisina bir bakalim.
Birezilya, taa dunyanin oteki ucu. Ispanyolca konusmayan tek Latin Amerika ulkesi ve her seyi ile Amerika`ya bagimli. Dahasi kendi karasularinin disina cikacak hali yok. yanlis hatirlamiyorsam eger Latin Amerika ulkeleri icinde bir tek Arjantin`in ucak gemisi vardi, onunda Falkland savasi sirasinda Ingiltere tarafindan ne hale getirildigini biliyoruz.

Rusya, iceride siyasi istikrarsizlik yasiyor. Guneyi musluman Turki Cumhuriyetlerle cevrili, Putin`e goz kirpiyorlar ama Amerika ilede aralari oldukca iyi.

India, Israil ile kanka. Demokratik ve sozde sekuler ama surekli ic karisikligi olan yoksullugun had safhada oldugu bir ulke. Tam karsisinda Amerika`nin en buyuk deniz gucu bulunmakta.

Cin, su siralar ekonomik sikinti yasamakta. Yasamasa dahi elinde var olan Ukraynadan satin almis oldugu tek bir ucak gemisi ile taa Cin denizinden kalkip Akdeniz`e kalkip Amerika`nin 6.Filosu ile bas edebilecek guce sahip degil. Dahasi Amerika`nin Pasifikteki donamasi ile bas edemez.

Kusura bakma ama BRIC sadece gecici bir ekonomik guc, askeri hic bir yaptirimlari yok. Dunyanin deniz yollari hali hazirda Amerika`nin kontrolunde, boyle oldugu muddetce Rusya dahil bu ulkelerin hepsi Amerika`ya gebe vaziyetteler. Bazen Venezuella dahil bazilari diklenir gibi oluyorlar olmuyorlar degil, ama bu senaryo geregi, petrol fiyatlari artsin diye. 

Israil`i bilemem, Ispanya konusunda hakli olabilirsin ama Ingiltere canavar gibi bir deniz gucune sahiptir.



Saygilarimla
Can Ikiz

From: Oraj POYRAZ <cimcime@neomailbox.net>
To:
Sent: Saturday, June 16, 2012 6:45 PM
Subject: Re: [UNITED-TURKS] Doç. Dr. İlyas Kemaloğlu - Rus Ordusu, Suriye'ye Müdahale Yapmaya mı Hazırlanıyor?

Bir de tersten düşünün.
Donanmasının büyük bölümünü Doğu cephesine ve Körfeze konuşlandırmış bir ABD sadece Rusyayla değil, bütün BRICKS ülkeleriyle savaşa girer mi?
Ayrıca bilmenizi isterim, Akdenizde şu an kalite ve kantite açısından en kuvvetli donanma ABD donanması değildir.
İsrail donanması yok hükmündedir, ülkenin özellikle deniz ve uzay savunması tamamıyla ABD'ye ihaledir.
İspanya, Fransa, İngiltere ve İtalya donanmaları sadece Akdenizde faaliyet göstermiyor.
Onlar da çeşitli okyanuslara serpilmiş durumdalar.

Sonuç olarak muhtemel deniz savaşları özellikle Hint Okyanusuna ulaşan ana geçitler ve su yolları üzerinde olacak.
Herkes bu duruma göre konuşlanmıştır.
Türkiye ise sadece Akdenizde konuşludur; Karadeniz büyük oranda boştur.
Buyrun size güçler dengesi.

Ayrıca, Türkiye'nin Rusyayla çok uzun bir deniz sınırı vardır, karadan hemen sınır komşusu değilsek de aradaki mesafe oldukça azdır.
Rus donanması da, kara ordusu da eskisi kadar ihmal edilmiş değildir.

Kim savaşmaya ne kadar istekli olur?
Doğrusu ben batının Suriye için Rusyayla savaşmaya yeteri kadar istekli olacağını sanmam.
Onlar bu işi Türkiye'nin başına dolamaya çalışıyor.
Ergenekon, vb. davaların özellikle Deniz Kuvvetlerini ve Özel Kuvvetleri vurmasını iyi değerlendirmek gerekir.

On 17.06.2012 01:18, Can Ikiz wrote:
Rusya daha once Gurcistan`da caninin istedigi gibi at oynatabildi cunku Karadeniz Amerika`nin dunyada savas gemisi bulundurmadigi nadir denizlerden biridir ama akdeniz oyle degil. Putin bozulan ic politikasi ve ekonomisi icin cikis yolu ariyor gibi, Suriye`yi kullanip hem dikkatleri baska yone cekecek boylelikle kendi ic politikasini belki yeniden sekillendirecek hemde Amerika`dan belki bir kac ekonomik taviz koparacak. Fakat Putin`in kalkipta bir tek Lazkiye limani icin tum Bati ile savasa kalkisacak kadar deli oldugunu sanmiyorum.

Esad gitti gider...




Saygilarimla
Can Ikiz

From: Oraj POYRAZ <cimcime@neomailbox.net>
To: UNITED-TURKS@yahoogroups.com; ay-yildiz@googlegroups.com; bagimsizcumhuriyetciler@googlegroups.com; BaSKeNT@yahoogroups.com; benimturkiyem@yahoogroups.com
Sent: Friday, June 15, 2012 5:03 PM
Subject: [UNITED-TURKS] Doç. Dr. İlyas Kemaloğlu - Rus Ordusu, Suriye'ye Müdahale Yapmaya mı Hazırlanıyor?

Rus Ordusu, Suriye'ye Müdahale Yapmaya mı Hazırlanıyor?

Doç. Dr. İlyas Kemaloğlu (Kamalov) ORSAM, Avrasya Danışmanı
Suriye'deki durum, gittikçe gergin bir hâl aldığı gibi, Rusya Federasyonu ile Batı arasındaki münasebetleri de her geçen gün daha fazla olumsuz etkilemektedir.
BM Güvenlik Konseyi'ndeki tartışmaları son olarak Rusya ile ABD yetkililerinin Suriye'ye silah satımı ile ilgili karşılıklı suçlamalar takip etmiştir.
Başta ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Moskova'yı Esad yönetimine askerî helikopterler teslim etmek ve böylece ülkedeki durumun daha fazla karışmasına katkıda bulunmakla suçlamıştır.
Bu açıklamadan hemen sonra Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, bu suçlamaları reddetmiş ve karşılıklı suçlamalarda bulunmuştur.
Lavrov, ülke adını vermeden ABD'nin bölge ülkelerinden birinin muhaliflerine askerî teknolojiler teslim ettiğini ileri sürmüştür.
Bundan başka Hillary Clinton, Suriye'deki durumun gittikçe kötüleştiğini ve Rusya da dâhil olmak üzere bütün BM Güvenlik Konseyi üyeleri ve uluslararası kamuoyunun Esad'a ülkede barışı tesis etme konusunda baskı yapması gerektiğini, aksi takdirde Rusya'nın bölgede bütün varlığını (çıkarlarını) kaybedeceğini dile getirmiştir.
Bundan sonraki süreçte bu tartışma ve karşılıklı suçlamaların devam edeceğini tahmin edebiliriz.
Karşılıklı suçlamalar sürerken Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya Silahlı Kuvvetleri'ne Rus askerî birliklerinin Rusya dışında görevlendirilmesi ile ilgili hazırlıkların yapılması emrini vermiştir.
Nezavisimaya Gazeta'da yayımlanan bir habere göre, Rus birliklerinin görev yapacağı ülkelerden biri de Suriye olup, planın ayrıntıları hem Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü hem de Şanghay İşbirliği Örgütü ile görüşülmektedir.(1)
Nitekim Rus kara, hava ve deniz kuvvetleri özel programlar çerçevesinde gerek bağımsız bir şekilde gerekse de adı geçen örgütler bünyesinde hazırlıklar başlatmışlardır.
Vladimir Putin'in son günlerde BDT ülkeleri ile Çin'e gerçekleştirdiği ziyaretlerin de gündemini Avrasya coğrafyasında askerî güvenliğin sağlanması konusu teşkil etmiştir.
Dolayısıyla bu ziyaretler sırasında Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü ve Şanghay İşbirliği Örgütü çerçevesinde Orta Doğu'da birlikte hareket etme konusunun da görüşüldüğünü tahmin etmek mümkündür.
Yapılan hazırlıklar arasında Rusya'nın Pskov şehrinde bulunan 76.Kara Kuvvetleri Saldırı Birlikleri'ndeki eğitimler dikkat çekmektedir.
Pskov'daki birliklerin, Kosova, Çeçenistan ve Rusya-Gürcistan savaşları sırasında görev aldıkları bilinmektedir.
Diğer taraftan Rusya'nın bu hazırlıkları yapmasının kesin amacı bilinmemektedir.
Konuyla ilgili birkaç senaryonun gerçekleşmesi ihtimal dâhilindedir:
1- Bu birlikler, Suriye'de iç savaşın sona erdirilmesi ve istikrarın sağlanması için kullanılacaktır.
Ancak bunun için Rusya'nın BM Güvenlik Konseyi'ni ikna etmesi gerekmektedir ki, bu da kolay görülmemektedir.
2- Moskova, bu birlikleri, Batı'nın askerî müdahalesi karşısında devreye sokacaktır.
Ancak olayların bu yönde gelişmesi, büyük çaplı savaşa neden olabilecektir.
3- Rusya, daha önce yaptığı gibi kendi gücünü sergilemekte ve gerektiği takdirde kendisinin de müdahale edebileceğini göstermektedir.
Nitekim daha önce Suriye'deki Tartus limanına yaklaşan Rus askerî gemilerinin de asıl görevi, güç gösterisinde bulunmaktı.
Orta Doğu'daki gelişmeler ve uluslararası arenadaki dengeler göz önünde bulundurulduğunda Rusya'nın söz hazırlıklarını daha çok son (üçüncü) husus ile açıklamak daha doğru olacaktır.
Sonuç itibarıyla Rusya, Orta Doğu'daki em önemli dayanağı olan Suriye'nin mevcut rejimine destek vermeye ve dış müdahalelere karşı çıkmaya devam etmektedir.
Bu yöndeki tutumunu ispatlarmışçasına da askerî alanda bir takım hazırlıklar yapmakta, gerektiği takdirde bunları devreye sokabileceğini göstermektedir.
(1) Sergey Konovalov, "Siriyskoye Napravleniye Rossiyskih Desantnikov", Nezavisimaya Gazeta, 6.06.2012.
 
-- . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .Gecilmez ile karsilastiginda sen degis, sen degistiginde gecilmez gecilir olur.Sun Tzu - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -Kurmus oldugum gruba uye olun Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur.Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz. http://orajpoyraz.blogspot.com/ - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -Dinlerin kitaplar1n1;Okuyup anlayana 'ateist', Okuyup anlamayana 'dindar', H em ok  umay1p hem de  anlamayana, 'yobaz' denir.Nikola Tesla - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -Dinler atesbocekleri gibidir:Parlayabilmek icin karanliga gereksinim duyarlar.Tum dinlerin k osulu yaygin olan belirli bir derecede cehalettir.Ki sadece bu havada yasayabilirler ancak.Arthur Schopenhauer - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -Ey mutsuzlar!Kardeslerinizi bogazliyorlar, goz yumuyorsunuz. Çigliklar duyuluyor ama siz susuyorsunuz. Aramizda dolasip kurbanini seciyor zorbanin teki, sessiz kalirsak bize dokunmaz diyorsunuz. Bok yiyorsunuz! Ne tuhaf yer burasi, sizler nasil insanlarsiniz! Haksizlik varsa bir yerde eger ayaklanmali insan. Ayaklanma olmuyorsa batsin o sehir yerin dibine. Yansin bitsin, kul olsun karanliklar basmadan. Bertolt BRECHT - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -Ben, Manevi Miras olarak hicbir Ayet, hicbir Dogma, hicbir Donmus ve kaliplasm1s Kural birakmiyorum. Benim Manevi Miras1m Bilim ve Akildir...K.Ataturk - - - - - - - - - - - - -   - - - - - - - - - - -Putlarin, Kabenin istedii: Kolelik; Canlar1n, ezan1n diledigi: Kolelik; Mihrapti, kiliseydi, tespihti, salipti Nedir hepsinin  ozledigi? Kolelik.Omer Hayya m




--   . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .    Hayat seri hareket, karar ve kararlilik gerektirir. Teredutte kalanlar geride kalir. hayatin ustune gitmezseniz, hayat sizin ustunuze gelir. Yoda - Yildiz Savaslari - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -  Kurmus oldugum gruba uye olun Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur.  Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -  Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz. http://orajpoyraz.blogspot.com/ - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -  Di  nlerin kitaplarini;  Okuyup anlayana 'ateist', Okuyup anlamayana 'dindar', Hem okumayip hem de anlamayana, 'yobaz' denir.  Nikola Tesla - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -  Dinler atesbocekleri gibidir:  Parlayabilmek icin karanliga gereksinim duyarlar.  Tum dinlerin kosulu yaygin olan belirli bir derecede cehalettir.  Ki sadece bu havada yasayabilirler ancak.  Arthur Schopenhauer - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -  Ey mutsuzlar!  Kardeslerinizi bogazliyorlar, goz yumuyorsunuz. Çigliklar duyuluyor ama siz susuyorsunuz. Aramizda dolasip kurbanini seciyor zorbanin teki, sessiz kalirsak bize dokunmaz diyorsunuz. Bok yiyorsunuz! Ne tuhaf yer burasi, sizler nasil insanlarsiniz! Haksizlik varsa bir yerde eger ayaklanmali insan. Ayaklanma olmuyorsa batsin o sehir yerin dibine. Yansin bitsin, kul olsun karanliklar basmadan.   Bertolt BRECHT - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -  Ben, Manevi Miras olarak hicbir Ayet, hicbir Dogma, hicbir Donmus ve kaliplasm  1s Kural birakmiyorum. Benim Manevi Miras1m Bilim ve Akildir...  K.Ataturk - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -  Putlarin, Kabenin istedii: Kolelik; Canlar1n, ezan1n diledigi: Kolelik; Mihrapti, kiliseydi, tespihti, salipti Nedir hepsinin ozledigi? Kolelik.  Omer Hayyam




--   . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .    Amor est vitae essentia Ask hayatin ozudur.  (Robert B. Mackay)  Latince Atasozleri - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -  Kurmus oldugum gruba uye olun Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur.  Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -  Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz. http://orajpoyraz.blogspot.com/ - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -  Dinlerin kitaplarini;  Okuyup anlayana 'ateist', Okuyup anlamayana 'dindar', Hem okumayip hem de anlamayana, 'yobaz' denir.  Nikola Tesla - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -  Dinler atesbocekleri gibidir:  Parlayabilmek icin karanliga gereksinim duyarlar.  Tum dinlerin kosulu   yaygin olan belirli bir derecede cehalettir.  Ki sadece bu havada yasayabilirler ancak.  Arthur Schopenhauer - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -  Ey mutsuzlar!  Kardeslerinizi bogazliyorlar, goz yumuyorsunuz. Çigliklar duyuluyor ama siz susuyorsunuz. Aramizda dolasip kurbanini seciyor zorbanin teki, sessiz kalirsak bize dokunmaz diyorsunuz. Bok yiyorsunuz! Ne tuhaf yer burasi, sizler nasil insanlarsiniz! Haksizlik varsa bir yerde eger ayaklanmali insan. Ayaklanma olmuyorsa batsin o sehir yerin dibine. Yansin bitsin, kul olsun karanliklar basmadan.   Bertolt BRECHT - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -  Ben, Manevi Miras olarak hicbir Ayet, hicbir Dogma, hicbir Donmus ve kaliplasm1s Kural birakmiyorum. Benim Manevi Miras1m Bilim ve Akildir...  K.Ataturk - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -  Putlarin, Kabenin istedii: Kolelik; Canlar1n, ezan1n diledigi: Kolelik; Mihrapti, kiliseydi, tespihti, salipti Nedir hepsinin ozledigi? Kolelik.  Omer Hayyam    

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder