21 Haziran 2012 Perşembe

RİFAT SERDAROĞLU - PAŞA NİÇİN AĞLAR....

RİFAT SERDAROĞLU - PAŞA NİÇİN AĞLAR....

Hiç düşündünüz mü?
Türk Silahlı Kuvvetlerinin Komutanı niçin ağlar?
Mesleği;
Terörle mücadele etmek, Türkiye'nin birliğine bütünlüğüne, Vatanın bölünmezliğine kast etmiş hainlere cezalarını vermek ve kendisine emanet edilen vatan evlatlarının canlarını koruyup, onları geldikleri gibi sağ-salim ailelerine teslim etmek olan bir profesyonel asker, niçin ağlar?
*Çaresizliğin ve ne yapacağını bilememenin verdiği utanç yüzünden mi?
*Siyasi İktidar tarafından kendisine gerekli destek verilmemesi sebebiyle, vatan evlatlarının "yok yere" ölmesi yüzünden mi?
*Kendisinin Anayasal Kurumlar önünde(mesela Milli Güvenlik Kurulunda) defalarca uyarmasına rağmen, iktidar'ın yanlış terör politikalarında ısrar etmesi ve bunu engelleyememenin verdiği vicdan azabı sebebiyle mi?

Türk Ordusunun Genelkurmay Başkanı, kendisinin "ağlar" haldeki resimlerinden binlercesinin örgüt elemanlarının elinde "alay" konusu edildiğini bilmez mi?

Kürtçülük-Bölücülük;
Türklerin başına yüzyıllar öncesinden bela edilmiş, dış destekli bir tuzaktır.
Bu olayın başlangıcını doğru bilgilerle öğrenmek isteyenlere, Emekli Büyükelçi Sayın Bilal Şimşir'in iki ciltlik "Kürtçülük" adlı eserini okumalarını öneririm.

Mesele, ne demokratikleşme ile ilgilidir, ne ekonomik kalkınma ile ilgilidir, ne de sosyal ve siyasal hakların verilip, verilmemesiyle ilgilidir.
Meselenin özü;
Türkiye'ye huzur vermek istemeyen, Türkiye'nin zayıf düşüp bölünmesini isteyen ve yüzyıllardır, zaman zaman ısıtılıp gündeme getirilen dış destekli bir Kürtçü-Bölücü hareketin, BOP Planı çerçevesinde yeniden servis edilmesidir.
Bu kez taşeron olarak, militanlarının çoğu Ermeni-Suriyeli-İranlı olan ve adına PKK denen Narko-Terör örgütü kullanılmaktadır.

Eğer mesele gerçekten demokratikleşme, ekonomik, sosyal ve siyasal hakların kazanımı mücadelesi olsaydı, Cumhuriyet ilanından önceki "Silahlı Kürtçü-Bölücü" isyanlar için ne düşüneceğiz?
Peki, Cumhuriyet ilanından sonra günümüze kadar yapılan 29 silahlı isyan için ne diyeceğiz?
Sizce;
"Kürtçe Eğitim" olsaydı, bu isyanlar yaşanmayacak mıydı?
Anayasa'da ki Türklükle ilgili kısımlar çıkarılsa idi, PKK cinayet işlemekten vaz mı geçecekti....
PKK ve BDP'nin istediği "Demokratik Özerklik" verilse idi, terör duracak ve terör örgütü silah bırakacak mıydı?

Bunların hepsi hayaldir.
Elbette ki, Anayasal çerçevede düzenlemeler yapılmalı, demokratik standartlarımız tüm vatandaşlarımız için eşit olarak yükseltilmelidir.
Fakat ne yaparsanız yapın, iki kesime "Vatan" kavramını yerleştiremezsiniz.

*Hedefi, İran tipi bir İslam Cumhuriyeti olan ve "Seccademi koyup, namaz kılabildiğim her yer benim vatanımdır" diyen bir kafada "Vatan Sevgisi" bulamazsınız.
Onun için, Türkiye-Pensilvanya-Vatikan aynı yerlerdir.

*Uyuşturucu ticareti ile gençleri zehirleyen, para için adam öldüren, insan ve organ kaçakçılığı yapan, çoluk-çocuk, yaşlı-genç, kadın-erkek demeden günahsız insanları acımadan öldüren, yakan-yıkan bir örgüt için, Şam da,
Kandil de, İran da, Rusya da aynı vatandır…

Hür dünya "silahlı terör örgütlerine" karşı nasıl mücadele ediyorsa, siz de aynısını yapacaksınız.
Bu insanlık düşmanlarıyla anladıkları dille mücadele edeceksiniz, müzakere değil…

Özel Paşa;
Artık sizinle ilgili yazmayacağım.
Kendi askerini 9 aydır PKK terör örgütünün elinden alamayan ve o dağları eşkıyanın başına yıkmayan komutan, benim için yok hükmündedir.
İnanıyorum ki Türk Milleti de benim gibi düşünüyordur.
Lütfen şehit cenazelerine gidip, salya-sümük ağlamayın.
Evinizde aynaya bakıp istediğiniz kadar ağlayın.

Not:
Umarım, yazdıklarım için beni dava edersiniz.
Terbiyem sebebiyle yazamadığım, fakat yüzünüze karşı söyleyip, tarihe not düşmek istediğim o kadar çok gerçek var ki….

Sağlık ve başarı dileklerimle 21 Haziran 2012

RİFAT SERDAROĞLU
rifatserdaroglu@gmail.com
twitter.com/rifatserdaroglu
0 532 211 00 11

--
 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .


Sakson koleleri boyunlarinda bir tasma tasirlarmis: efendilerinin adi yazilirmis bu tasmaya.
Aydinlarimiz da onlara benziyor; her biri bir seyhin muridi.

Cemil MERIC
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Kurmus oldugum gruba uye olun
Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur.

Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.
http://orajpoyraz.blogspot.com/
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Dinlerin kitaplarini;

Okuyup anlayana 'ateist',
Okuyup anlamayana 'dindar',
Hem okumayip hem de anlamayana, 'yobaz' denir.

Nikola Tesla
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Dinler atesbocekleri gibidir:
Parlayabilmek icin karanliga gereksinim duyarlar.
Tum dinlerin kosulu yaygin olan belirli bir derecede cehalettir.
Ki sadece bu havada yasayabilirler ancak.

Arthur Schopenhauer
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Ey mutsuzlar!

Kardeslerinizi bogazliyorlar, goz yumuyorsunuz.
Çigliklar duyuluyor ama siz susuyorsunuz.
Aramizda dolasip kurbanini seciyor zorbanin teki,
sessiz kalirsak bize dokunmaz diyorsunuz.
Bok yiyorsunuz!
Ne tuhaf yer burasi, sizler nasil insanlarsiniz!
Haksizlik varsa bir yerde eger ayaklanmali insan.
Ayaklanma olmuyorsa batsin o sehir yerin dibine.
Yansin bitsin, kul olsun karanliklar basmadan.
 
Bertolt BRECHT
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Ben, Manevi Miras olarak hicbir Ayet, hicbir Dogma,
hicbir Donmus ve kaliplasmis Kural birakmiyorum.
Benim Manevi Mirasim Bilim ve Akildir...

K.Ataturk
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Putlarin, Kabenin istedii: Kolelik;
Canlarin, ezanin diledigi: Kolelik;
Mihrapti, kiliseydi, tespihti, salipti
Nedir hepsinin ozledigi? Kolelik.

Omer Hayyam

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder