18 Haziran 2012 Pazartesi

RİFAT SERDAROĞLU - HADİ YİNE İYİSİNİZ

Türkiye 2012 yılında yaklaşık 200 Milyar Dolar dış kaynak bulmak zorundadır.
İşte bu yazının en önemli birkaç kelimesi topluca boy gösteriyor.

İşte ben de aylardır hep aynı şeyi söylüyorum.
Pembe yalanların son bulacağı günler yaklaşıyor.

Hep beraber dibe dalacağız, nefesi kuvvetli olan geri çıkacak.
Çıkamayan, bunca yıldır yapılan nasihatleri kulak ardı etmenin bedelini ödeyecek.

Ama benim milletim nasihat sevmez, nasihat edeni hiç sevmez.
Kafasını taşlara vurmadan da öğrenmez.
Ama öğrendi mi de çabuk unutur.
Bu nedenle bizim yerimiz hep dip tarafta.
Asla bir türlü üste çıkamayacağız.
Dayak yedikçe yoldan çıkan bir evlat gibi yaşadığımız her felaket bizi daha da çok yoldan çıkaracak.
Ve benim tahminim  50 - 70 yıl sonra bu ülkede ne vatan, ne millet, ne din, ne iman hiçbir değer kalmayacak.

Hani o sünni şeriatının damlasını savunmak için kan dökmeye hazır olanlar var ya, onlara da bir sözüm var.
O günler geldiğinde bırakın sünni şeriatını, islamın -i- sini dahi bulamayacaksınız.
Hep beraber Coni'nin yancılığını yapacağımız için, hepimiz sular seller gibi İngilizce konuşacağız, sizin öncülüğünde yıkılan millik kurumların yerine açıkça ABD kurumları kurulacak, hepimiz Ilımlı İslam yolundan geçip radikal Evangelist olacağız.
İstavroz çıkarıp, kurtarıcı mesihin gelmesini bekleyeceğiz.

Hayırlısı olsun, inşallah, hamdolsun.

RİFAT SERDAROĞLU - HADİ YİNE İYİSİNİZ

Temel, Fadime ile tarlada çalışıyormuş.
Ansızın yağmur bastırır, gök gürültüsü ve şimşekler çakmaya başlar.
Düşen bir yıldırım, karısına isabet eder ve Fadime kömür gibi kararıp ölür.
Yardıma gelenler, feci durumu görürler, fakat Fadime'nin yüzünün sırıtır halde olmasına şaşırırlar.

Sorarlar; "Temel bu ne haldir, Fadime'ye yıldırım çarpmış ama hala sırıtıyor..."

Temel cevap verir; Şimşekler çakmaya başlayınca; "Bak Fadime, Allah Baba senin fotoğrafını çekiyor" demiştim ona ....

AKP İktidarının 10 yılında, ekonomi bizi uyarmaya alarm vermeye devam ediyor ama, hükümet devamlı olarak; "Hadi yine iyisiniz, bakın büyümede rekor kırdık" deyip, insanları hayal dünyasında uyutmaya çalışıyor.

Dünya Bankası Türkiye Raporuna göre;

" Türkiye'nin son yıllarda kaydettiği büyüme performansı, yurt içi talep odaklıdır ve dış tasarruflar ile finanse edilmektedir, denildi.
Dış finansmana bağımlılık çok önemli bir risk faktörüdür ve Ocak 2012 tarihi itibarıyla Türkiye, dış borcunun 135 Milyar Dolarını bu yıl içinde ödemek zorundadır.
2012 yılı için öngörülen 60-64 Milyar Dolar tutarındaki Cari Açığında eklenmesiyle, Türkiye 2012 yılında yaklaşık 200 Milyar Dolar dış kaynak bulmak zorundadır"
denilmektedir.

Yıllardır söylediğimiz budur.
Avrupa da tetiklenecek yeni bir kriz, Türkiye'ye dış para girişini etkileyebilecek ve bizi ciddi sıkıntıya sokabilecektir.

Bu konuda hiçbir tedbir almayan hükümet, sürekli olarak rakamlarla oynamakta, insanları hayal aleminde yaşatmaya çalışmaktadır.

Gerçekte Türk insanının yaklaşık %60 ı borçlarını ödemekte zorlanmaktadır.

Karşılıksız Çek oranı, Mayıs ayında, bir önceki aya göre % 34,2 oranında arttı.

TÜİK'in açıklamasına göre, Türkiye'nin Milli Sanayisi olan imalat sanayisinin yüzde 60 ı yabancı kontrolüne geçmiştir.

Benzin fiyatları, 2002 den sonra, yüzde 165.1 oranında arttı.
Benzinden alınan vergi oranı yüzde 154.4 ü buluyor.

Kömür, 9 yılda yüzde 163.7 zamlandı.
Konutlardaki elektrik, yüzde 105.2 pahalandı.

Hükümet, ülke gerçekleri ve insanımızın günlük dertleriyle uğraşacağına, Suriye'nin içişlerine karışmakta, ülke birliğini paramparça edecek açılımlarla, göstermelik yatırımlarla gününü geçirmeyi tercih etmektedir.

Hükümet, kendisini yıldırım çarptığı halde, fotoğrafının çekildiğini sanan Fadime gibi sırıtarak, "Hadi yine iyisiniz, bakın yine büyüdük" diye Türk insanı ile alay etmektedir…

Sabretmenin de bir sınırı olduğunu bu badem takımı çok yakın zamanda anlayacaktır…

Sağlık ve başarı dileklerimle 18 Haziran 2012

RİFAT SERDAROĞLU

rifatserdaroglu@gmail.com

twitter.com/rifatserdaroglu

0 532 211 00 11

--
 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .


BU GEMI NE ZAMANDIR BURADA

Bu gemi ne zamandir burada
Coktan bosaltmis yukunu
Gece de olmus, rihtim da bombos
Mavi bir suyun dusunu uyutur bir tayfa
Arkada, guvertede
Ah, neresinden baksam sessizlik gene

Yururum usuldan, girerim bir meyhaneye
Icerde uc bes kisi
Yalnizlik uc bes kisi
Bir kadeh raki soylerim kendime
Bir kadeh raki daha soylerim kendime
- Soyle be ne zamandir burda bu gemi
  Denizin degil huznun ustunde

Belki yarin gidecek
Bir ani gelecek bir baska aninin yerine.

Insan bazen aglamaz mi bakip bakip kendine.

Edip Cansever
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Kurmus oldugum gruba uye olun
Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur.

Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.
http://orajpoyraz.blogspot.com/
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Dinlerin kitaplarini;

Okuyup anlayana 'ateist',
Okuyup anlamayana 'dindar',
Hem okumayip hem de anlamayana, 'yobaz' denir.

Nikola Tesla
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Dinler atesbocekleri gibidir:
Parlayabilmek icin karanliga gereksinim duyarlar.
Tum dinlerin kosulu yaygin olan belirli bir derecede cehalettir.
Ki sadece bu havada yasayabilirler ancak.

Arthur Schopenhauer
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Ey mutsuzlar!

Kardeslerinizi bogazliyorlar, goz yumuyorsunuz.
Çigliklar duyuluyor ama siz susuyorsunuz.
Aramizda dolasip kurbanini seciyor zorbanin teki,
sessiz kalirsak bize dokunmaz diyorsunuz.
Bok yiyorsunuz!
Ne tuhaf yer burasi, sizler nasil insanlarsiniz!
Haksizlik varsa bir yerde eger ayaklanmali insan.
Ayaklanma olmuyorsa batsin o sehir yerin dibine.
Yansin bitsin, kul olsun karanliklar basmadan.
 
Bertolt BRECHT
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Ben, Manevi Miras olarak hicbir Ayet, hicbir Dogma,
hicbir Donmus ve kaliplasmis Kural birakmiyorum.
Benim Manevi Mirasim Bilim ve Akildir...

K.Ataturk
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Putlarin, Kabenin istedii: Kolelik;
Canlarin, ezanin diledigi: Kolelik;
Mihrapti, kiliseydi, tespihti, salipti
Nedir hepsinin ozledigi? Kolelik.

Omer Hayyam

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder